Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Deniz Hanım'ın da belirttiği üzere, Kürt ve Türk milliyetçiliği birbirini besler duruma gelmiştir. Ülkeyi geren bu kesimlere karşı dikkatli ve sağduyulu olmak gerekir. Biliyoruz ki, şehit olan mehmetçikler içinde Kürt kökenliler de var ve cenazelerinde Kürtçe ağıtlar yakılıyor. Oysa bizim devletimiz bir zamanlar Kürtçenin varlığını inkar ediyor, konuşanları da içeri atıyordu.
Askerde doğal olarak ülkeye zarar verecek kişiler arasında hangi kökenden olursa olsun, istihbarat yapılması ve dikkatli olunması gereklidir.
Ama bizim ordumuz bu konuda da zaman zaman aşırı bir gayretkeşliğe girmiştir diye düşünüyorum.
Örneğin, bu ülkeyi seven ve ulusal solun önde gelenlerinden rahmetli Uğur Mumcu'ya asteğmenlik çok görülmüş ve "sakıncalı piyade" yapılmıştı.
Örneğin, Ermeni kökenli Hrant Dink, onbaşı dahi yapılmamış ve bunu için ağladığını söylemilşti. Hrant Dink, belki devletin resmi görüşü ile örtüşmeyen şeyler söylüyordu ama Ermeni Diasparosunun görüşleri ile de hiç anlaşamıyordu, dışarıda Daisparoya karşı Türkiye lehine şeyler söylüyordu. Bu adam onbaşı yapılsa Türk Ordusu ne kaybederdi?
Bugünkü sorunların büyümesinde yanlış politikaların katkısı sorgulanmalıdır diye düşünüyorum.