Alıntı:
Her ne kadar mahkeme, fesih işleminin geçersizliğine karar vermekle, yapılan fesih işlemi hukuken ortadan kalkmış ve iş akdi fesih hiç yapılmamış gibi kaldığı yerden işlemeye devat edecekse de, işçinin bütün bunlara rağmen işe başlamaması, iş akdini bu kez kendisnin feshettiği anlamına gelmez mi? O takdirde de işverene ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğmayacak mıdır?
Kanaatime göre, fesih işleminin geçersizliğine karar verilmesi, yapılan fesih işlemini hukuken ortadan kaldırmak yerine, fesih işleminin haksız olduğunu ve işçinin işe başlatılması gerektiği ile ilgilidir. Eğer, böyle bir karar doğrultusunda işçi işe başlamış olsaydı, o zaman fesih işlemi hukuken de ortadan kalkmış olurdu. Dolayısıyla, işçinin karar uyarınca işe başlamadan iş akdini fesh etmesi söz konusu olamaz, giderek ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü de doğmaz.
Alıntı:
Üretim sırasında dalgınlıkla hata yapan işçi hakkında usulüne uygun olmakla beraber feshe zemin hazırlayan tutanaklar ihtarlar verimsizlik raporları düzenleyerek akdi fesheden bir işverene bu seçimlik hakkın tanınması ne derece doğrudur? Bu işçiyi işveren işe alsa, kendisine karşı mahkeme kararıyla işe döndüğü için işveren acaba rahat bırakacak mıdır? Aksine haksızlığa uğrayan işçi yargı kararıyla bu haksızlığı tespit ve tescişl ettirdikten sonra başka haksızlıklara uğramak istemeyeceğinden belki de o işveren emrinde bir daha çalışmayı arzu etmeyecektir.
Küçük işletmeler ve bizzat şiveren tarafından idare edilen işlerde, anlatımlarınızdan da görüleceği üzere, işe iade kararının iş barışını sağlamakta yetersiz kalacağı açıktır.