Re: Dava zamanaşımı süresi(Yoksulluk nafakasının arttırılması)
Fahri bey bu içtihat sitede olan bir içthatmış ben bugün gördüm. Ama benim işime yarayacak gibi.
Saygılarımla.
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/9383
Karar: 2007/1228
Karar Tarihi: 05.02.2007
ÖZET: ‘Bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir’ hükmündeki (her dava) sözcüklerini “bütün alacaklar” tarzında anlamak gerekir. Zamanaşımının başlangıcı da mal rejiminin sona erdiği tarihtir. Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır. Olayda, 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir.
Re: Dava zamanaşımı süresi(Yoksulluk nafakasının arttırılması)
Sayın Kocagül,
Konuyla ilgili bir içtihat, sanıyorum Yargıtay da nafakayı arttırma davalarında süreye takılmıyor, umarım faydası olur,
T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
E:2004/10451
K:2004/10197
T:30.9.2004
• NAFAKANIN EKSİLTİLMESİ TALEBİ
• ZAMANAŞIMI SÜRESİNE TABİ OLMAMA
• BOŞANMA DAVASINDA HÜKMEDİLEN NAFAKANIN İNDİRİLMESİ TALEBİ
ÖZET : Dava, nafakanın eksiltilmesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 178. maddesine göre, evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
(4721 s. kanun m. 178)
Ancak dava konusu uyuşmazlık, önceki davada kabul edilen nafakanın eksiltilmesi talebine ilişkin olup, MK'nun 178. maddesinde ifadesini bulan boşanmadan doğan bir dava hakkı niteliğinde değildir. Nafakanın arttırılması ve eksiltilmesine ilişkin talepler ise, TMK'nun 4. maddesinde öngörülen "hakkaniyet" ölçüleri dahilinde incelenmelidir. .........................Mahkemece boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıldan fazla süre geçtiğinden, davanın zamanaşımı nedeni ile reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
TMK'nun 178. maddesinde, bir yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddeye göre, evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Ancak dava konusu uyuşmazlık, önceki davada kabul edilen nafakanın eksiltilmesi talebine ilişkin olup, MK'nun 178. maddesinde ifadesini bulan boşanmadan doğan bir dava hakkı niteliğinde değildir. Nafakanın arttırılması ve eksiltilmesine ilişkin talepler ise, TMK'nun 4. maddesinde öngörülen "hakkaniyet" ölçüleri dahilinde incelenmelidir.
O halde mahkemece, işin esasına girilerek davaya bakılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olması" doğru görülmemiştir.
Re: Dava zamanaşımı süresi(Yoksulluk nafakasının arttırılması)
Sayın Fahri Bey .
Bana zaman ayırıp gerçekten çok yardımcı oldunuz. Çok teşekkür ederim.
Açıkladığım gibi benim olayım oldukça ilginç. Nafakanın artırılması davasında medeni kanun 178. maddeki 1 yıllık sürenin uygulanması gerekeceğini iddia dahi etmem. Çünkü boşanmadan doğan dava hakkı nafaka bağlanması halinde zaten kullanılmış olur. Bundan sonra ancak diğer kanunlar ve sonuçta ilam ile hükmedilen bir borçtan söz ettiğimize göre, borçlar kanunu hükümlerine bakmak gerekir. Nafaka bağlansa ve uzun süre arttırılma talep edilmese bile ilam için bir icra takibi yapılmış olsa, bu ödeme emri gereği infaz edildiği sürece12 yıl da geçse zaman aşımından söz edemeyeceğiz. Ancak benim olayımda 13 yıl hiçbir icra işlemi ve hiçbir arttırma talebi yok. Dolayısı ile borçlar kanunu 135 ve sonrasında 125 ve 126 maddeler ister istemez göz önüne alınıyor. Benim olayımda İİK 39 bile ortada bir icra icra olmadığı için düşünülmemeli."Bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir’ hükmündeki (her dava) sözcüklerini “bütün alacaklar” tarzında anlamak gerekir. İçtihatta yazılı bu ibarenin benim işime yarayacağını düşündüm ve fikrinizi almak istedim. dediğiniz gibi bu davada verilecek her karar mutlaka Yargıtay da tartışılacak.
Saygı ve teşekkürlerimle.
Re: Dava zamanaşımı süresi(Yoksulluk nafakasının arttırılması)
Yargıtayın kararı açıklanınca paylaşırsanız sevinirim.
Sizin düşünceniz doğrultusunda karar verilebilmesi için zamanaşımının ilamı geçmişe etkili bir şekilde ortadan kaldırması ve YOK HÜKMÜNDE bir duruma bürümesi gerekir. Eğer böyle bir yorum dikkate alınırsa neticesinde tabi ki BK. 125, 126 ' da belirtilen 5 yıllık yahut 10 yıllık zamanaşımı süreleri uygulanabilecektir.
Zannediyorum kilit nokta burası,