Commodore bu yazın için teşekkür ederim açıkça fikirlerini paylaştın çünkü. İktidarın avukatı deilim hatta mevcut iktidara muhalifim o yüzden bana çiftçi başbakan diyalog örnekleri vermeyin :).Alıntı:
Bu belediye başkanı olarak sıfatlandırılan şahsın yaptığı ATATÜRK e hakaret değil midir ? Hakaret etmesi için daha ne yapmalıydı... Kaldıki bunu Emin Çölaşan uydurmamıştır. Televizyonda olan ve sonra kişininde doğruladığı bir olaydır. ' Sonunu anlatmama lazımdı hakaret kastım yoktu ' demekle bu işin örtbas edilmemesi gerekir. Mosmor bir yüzle Tvlerde konuşmasını ben dinledim. Yanlış anlaşıldığını söylüyor... Yai gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor.
Kaldıki bu örneği ben vermedim. Yalanlayanda yok bu olayı tek siz varsınız. Bu tipik bir Atatürk e hakarettir. Sövmeye varan aşağılık bir davranıştır. Adice şerfsizce insanlıktan nasibini alamamış kişiliksiz bir söylemdir. Bunların hepsi yalan diyorsunuz da adam kendisi çıkıp dedim diyor buna ne diyeceksiniz ? kaldıki bu sadece uç bir örnek...
Sabahın köründe sarmısak yedim diyen kişiyide gördük , fikri olmadan konuşanınıda..
Açık düşünce istiyorsanız evet bu hükümet tepeden tırnağa dincidir ancak dindar değildir. Para hırsını dini çıkarlarıyla birleştirmiş ve masum vatandaşların din duygularını sömüren asalaklardır. Taşra avukat zihniyetinden öteye gidememiş dedesi Kubilay olayının mimari irticanın doruğunda dolaşan birisi olan zat ı muhterem i meclis başkanı diye oraya oturtmakta hatadır. Elbette ki bunları sevenler olacaktır amma bu benim bunları söylememe engel olamaz...
Hangi devirde eğitim bu kadar gerçeklerden uzaklaştırılmış gerçek tarih çarpıtılmış. Okullardaki kitaplardan neredeyse Atatürk yok edilmiştir ? hangi devirde uyduruk bir milletvekilinin yazdığı oğlumun yazdığı mektup diye kakaladığı akla zarar mektubu görmüştür ? Avukatım ben aslında diye ortada dolaşan meclis başkanı bilmezmiki Laikliğin tanımı yoktur aslında ... Tanım yaşam şeklinin ta kendisidir. Ve devlette dini emare taşıyacak her şekil Laikliğe aykırıdır.
Aklı selim düşünürsek akademilere gene türbanla girilememekteyken ne değişmiştirde ha bire olay çıkartan bu kesim sus pus olmuştur ? Uyduruk bir şeyh bozuntusunun eteğine çökmüş etek öpen bir zat ne sıfatla TC en yüce makamına çıkacaktır? Hadi diyelim çıktı eteğine kapandığı o zat geldiğinde ne olacaktır ? TC tekke zaviye hacı hoca yatağımı olacaktır ? Bilim uygarlık gelişme çağı aşma değerleri nerede kalacaktır ? Hangi devirde görülmüştür ki bir bakan bir tarikata bağlı olacak yanında ki adam tarikatta onun üstü devlette altı olacak ve bundan dolayı kargaşa yaşanacaktır ? Reva mı bunlar TC ne ?
Bir hükümet düşünki yüksek yargı diye adlandırılan kurumlardan olan Danıştay kararını takmayacak ama işine gelince hukuk diyecektir Yok ya ? Yargıtay kararına siz bilmezsiniz mollalara ulemaya sorun diyecek karikatirü çizilince fok ayı dayı kedi gibi doğru mahkemeye gidecektir . Gitsin mollaların olduğu yerde kadıya şikayet etsin. Ben de İran a gitmem olur biter...
Deb gibi TC ni akıl almaz gerizekalılıklar sayesinde madara edeceksin. itibarın kalmayacak Müstemleke gibi davranılacak ondan sonra ne var diyeceksin ? Devlet politikalarını alabildiğince akılalmaz hukuk dışı çiğneyeceksin sonra konuşmayın diyeceksin . En faşist yönetimlerde görülen baskıyı elinde tutup bizzat uygulayacaksın biraz sesini yükseltene soruşturma inceleme başlatacaksın. Sevr anlaşmasını hayata geçirmek için işbirliği içinde olacaksın bundan cebini dolduracaksın sonra batıyorum diyen çiftçiye 'ananıda al git lannnn!' diyeceksin hala başbakanım diye dolaşacaksın. Utanmadan da CB olmak isteyeceksin. Ayıptır be yazıktır günahtır.
Tek şansları muhalefet olmaması ne dediğini bilmeyen bir söyleme sahip abuk partiler sayesinde at koşturan Cumhuriyet düşmanı bir iktidar ve onun belediye başkanı yalan ha ? Yalan duymak istiyorsan Başbakanın konuşmalarını dinle bol bol söylüyor hergün...
Seçimi iki ay öne çekmek istiyorlar neden bilirmisin ? Normal vakti Ramazana geliyor ... Oruçlu oruçlu iyice yalan söylememek için...
Oku biraz okuda sonra yaz...
Benim derdim kısaca şudur ;
Milletin değerlerine herkes saygılı olacak, herkes inandığı gibi yaşayacak ve inanç özgürlüğün önündeki engeller kalkacak.
Atatürkçülük laiklik gibi değerler baskı unsuru olarak kullanılmayacak. Seçim sonucunda bazı oylar tarikat cemaat oyları olarak değerlendirip gene belli bir kesim dışlanmayacak.

