Re: AB ne istiyor ne istemiyor
BAYRAMLIK DÜŞÜNCELER (ÖMER TARKAN) 8-4-1998
Gecen yılı itiş kakış geçirdik. Durup sukunetle düşünürseniz Bir kaşık suda fırtına koparıldı asıl amaçları gizlendi.
Küçük azınlıkların ilktidar ihtirasları yüzünden Millet bölük bölük ayrılamya çalışıldı. Müslüman'taki deyimle( tefrika) çıkartıldı bölünme yaratıldı.
Hiç olmassa şu bayram günlerinden yararlanıp ne yaşadık neler atlattık düşünelim. Bu Ülkede geniş bir kesim bir çok Ülkedekine bakarsanız güzel bir Müslümanlık yaşıyor.
Yoksulluktan inim inim inleyen insanlar bile çalmıyorlar.
Sabrediyorlar yıkıp dökmüyorlar ılımlı bicimde ibadetlerini yapıyorlar.
Vicdanlı iyi güzel insanlarımız var.
Ülkede birtakım duygular kaşınarak tahrik edilerek Din konusu tartışma platformuna çekildi çok hasas olan inaç konusunda tartışma, çekişme yaratılmak iştendi.
Neresinden bakarsanız bakınız inaç konusunu öyle olmaz böyle olur diyerek başta Refah Partisi ve lideri Erbakan çatışma konusu haline getirdi.
Bu konuda çıkacak çatışmadan çıkar umudu yanlış yaptıklarını kabul etselerde sonra inkar da etmeye kalksalar oy vermeyenleri pates Dininden olmakla suclayan Erbakandı.
İslamın elbette ibadete ait şartları ve biçimleri var.
Ançak bu ibadetle sağlanmak istenen güzel ahlakın tamamlanmasıdır.
Güzel ahlaka sahip olmak için yapılması gereken bütün eylemler (ameli)
yapsanız da yinede güzel ahlaka ulaşamayabilirsiniz.
Müslümanlık sakaldan, türbandan namazdan duadan, oruçtan önce yalan söylememektir. Hak yememektir, İnfak etmek yani az bir maldan bile olsa ihtiyac içinde bulunana fedakarlık ederek vermektir.
Başkasının ırzına göz dikmemektir.
Namaz oruç, örtünme diyer sartlar hep düzgün ahlaka ulaşmak içndir.
Yoksullukdan kırılan bir Ülkede çocuklar büyük kentlerin meydanlarında fuhuş için satılırken, 150 kilo altın biriktiren adam Müslümanlık iddasında bulunmaz.
Gercek Müslüman işini gücünü yapan memurun yerine kendi adamını tayin etmek için işinden uzaklaştırmaz.
Partisini destekleyen kuruluşa halkın vergisinden tesvik vermez, hazine arazisini peşkeş çekmez.
Siyasal Dinci partinin genel başkan yardımcısı kocasını terfi ettirmek bahanesiyle evli kadını komşunun evine kapayıp zina etmez.
Vergisinden kaytarıp Ülkeye soktuğu kaçak otomobile binmez.
Metres tutmaz. Ülkede insanlar yokluk içerisindeyken doğru dürüst birçatı bulamazken çocuklar sokaklara bırakılıp tiner koklarken Milletin sadakalarını siyasi amaçlara kullanmaz.
Gerçek Müslümanların dinlerini öğrenmek için böyle papaz özentilerine ihtiyaçları yoktur. Onlar SON Peygamber'den beri gelip giden İnsanların eşit olduklarını bilirler.
8/4/1998 Posta G.Z.T si
M.E.Sezen Notu:Hernerede ve nasıl uyutuluyorsanız yaşıyorsanız uyanın artık...
Harf hatalarını düzeltme.
Re: AB ne istiyor ne istemiyor
Soykırımcılığı kanıtlanmış,bağnaz AB,topla tüfekle yapamadığını, yerli işbirlikçilerinin attığı imzalar, anlaşmalarla yeniden yapılanma diyerek ülkeyi satanlarla, ekonomik göçertmeyle gerçekleştirerek yok etmeye çalışıyor.
Sivrilttikleri neo-liberalizm adını taktıkları kapitalist sistemin vahşi boyutu küreselleşme masalı da işte tam bunun üzerine kurgulanmış, senin olan kaynakları ele geçirme operasyonu.
Şimdi çok acele davrandıkları gözü doymaz anlayışlarının sivrilttiği uçlar biraz kendilerine batmış gibi gösterilerek ekonomik kriz yaratıldı.Senaryonun bir parçası olarak dünyayı yöneten 50 şirket 30 a indirilecek birkaçını kurban ettiler.
Varolan değişim aracı para buharlaşmadı.Başka kasalara transfer etti, farklı gösteriliyor.
Gerçek ise, üretim araçlarının sonuna gelmiş, tüketmiş, kendi koydukları kriterlerle adına gelişmiş denen ülkeler, bizim gibi ülkelerin kaynaklarına muhtaç ve bu kaynakları görünürde kansız ellerine geçirerek, ülkemizin kanını canını vantuzlama çabaları.
Bizim ülke yönetiyorum diyerek, futbol maçı yönetiyorum zannedenler de, bırak AB ne istiyor, istemediklerini de verme yarışına girmişler.Babalar gibi satıyorlar.
ABD den Obama açıklaması geldi.% 80 devletleştiriyormuş. ABD de her 4 doların 1 doları devlettenmiş.
Ülkenin bütün stratejik kuruluşlarını, doğal kaynaklarını, arap-batı sermayesi ayırımı yapmadan 3 kuruşa günü kurtarmaya satan özelleştirme manyakları, ülkeyi bu hale getirdikten sonra bu yapılanma karşısında ne buyuruyorlar acaba?
Cevap: Re: AB ne istiyor ne istemiyor
Gates: "Avrupa'nın tavrı Türkiye'yi Doğu'ya itti"
ABD Savunma Bakanı Robert Gates, "Avrupa'nın Türkiye ile bağı güçlendirmede çekingen davranması Ankara'yı Doğu'ya itti" dedi. Gates, Türkiye-İsrail ilişkilerinin kötüye gitmesinden de endişe duyduğunu söyledi.
İngiltere'nin başkenti Londra'da temaslarda bulunan Gates, ilişkilerin bozulmasının bölgesel istikrara olumsuz etkisinden duyduğu endişeyi de ifade ederek, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin zaman içinde yeniden düzelmesini umduğunu kaydetti.
Gates ayrıca, Avrupa'nın Türkiye ile bağları arttırmak konusundaki isteksizliğinin, Ankara'yı doğuya doğru ittiğini belirtti.
http://www.cnnturk.com/2010/dunya/06...0.0/index.html
Cevap: Re: AB ne istiyor ne istemiyor
İtalya Dışişleri Bakanı'ndan Türkiye itirafı
İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini, ülkesinin Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen ülkelerin başında geldiğini belirterek, AB ülkelerinin bir an önce Türkiye’ye yönelik tutumlarında hangi hataları yaptığını düşünmesi gerektiğini söyledi.
Frattini, Alman "Frankfurter Allgemeine Zeitung" gazetesine verdiği demeçte, "Bir an önce Avrupa’nın Türkiye’ye karşı ne gibi hatalar yaptığını düşünmesi lazım. İtalya, herhalde Türkiye’nin AB üyeliğinin en önemli savunucularından biri. Kanımca biz Avrupalılar, Türkleri yanımıza çekmek yerine fazlasıyla Doğu’ya ittik. Eğer Türkleri Avrupa ailesi içinde istemediğimiz izlenimini yaratırsak, onlar da İran, Kafkaslar ve Suriye gibi bölgelere yönelerek farklı perspektifler arayacaktır. Bu da Avrupa’nın çıkarına değil" ifadesini kullandı.
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile birlikte pazartesi günü Lüksemburg’da Türkiye konusunun gündeme getirilmesini isteyeceklerini ifade eden Frattini, birkaç haftaya kadar, Türkiye ile sürdürülen üyelik müzakerelerinde yeni bir fasıl açılmadan bir AB dönem başkanlığının daha sona ereceğine dikkat çekti.
Frattini, "Bir AB üyesi engellediği için gıda maddeleri güvenliği gibi basit bir konuda bile konuşamadık. Bunun sonuçlarına hepimiz birlikte katlanmak zorundayız" dedi.
Türkiye’nin İsrail karşıtı tutumunun ve İran ile yakınlaşmasının Avrupa’nın bu tutumundan mı kaynaklandığı sorusu üzerine de Frattini, "Evet.
Gerçi iç politik dinamikler de var. Ancak Avrupa, Türkiye’yi daha aktif bir şekilde yanına çekmeye çalışsaydı tüm bu gelişmeleri önlemeye katkı sağlayabilirdik" diye konuştu.
Hala biraz zamanları bulunduğunu, ancak Türkiye’nin AB üyeliği sürecine hız kazandırmaları gerektiğini kaydeden Frattini, "(Başbakan Recep Tayyip) Erdoğan ve AK Parti’si artık acilen AB’ye girmek istiyor mu" sorusuna da Frattini, "Evet. AK Parti’yi de Avrupa Halk Partisi (EVP) toplantısına gözlemci olarak davet ettik. EVP’nin AK Parti gibi Müslüman bir partiyi davet etmesi çelişkili görünüyor, ancak bu doğru değil" yanıtını verdi.
İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırmasını haklı bulup bulmadığının sorulması üzerine de Frattini, "Bilmiyorum. Ancak Gazze Şeridi’nde ambargo yüzünden çile çeken insanların görüntüleri İsrail’e zarar veriyor. Bunu da İsrail’in Avrupa’daki en yakın dostu olan bir ülkenin dışişleri bakanı olarak söylüyorum" dedi.
AB birliklerinin Gazze Şeridi sahilini kontrol etmesi yönünde yapılan öneriler hakkında da pazartesi günü Lüksemburg’da konuşacaklarını ifade eden Frattini, "Ancak İsrail’in demokratik ve egemen bir devlet olduğu unutulmamalı.
İsrail’in karasularını bu ülkenin izni olmadan kontrol edemeyiz. Diğer yandan Hamas’ın İsrail ile anlaşabileceğine inanmak çok zor" ifadesini kullandı.
http://www.milliyet.com.tr/italya-di...00/default.htm
Cevap: Re: AB ne istiyor ne istemiyor
AB Türkiye ile ilişkilerini yeniden tanımlayacak
AB dönem başkanlığını gelecek ay başında İspanya'dan devralmaya hazırlanan Belçika, AB'nin son yıllarda dünyadaki konumunu ilerleten Türkiye ile ilişkileri yeniden tanımlaması gerektiğini açıkladı.
Düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezinde dönem başkanlığı önceliklerini anlatan Belçika'nın AB daimi temsilcisi Jean de Ruyt, "Türkiye ile başlattığımız katılım müzakerelerini devam ettirmek zorundayız. Müzakereleri ilerletmek için, yeni fasıllarda müzakereleri başlatmak için elimizden gelen çabayı gösterme konusunda kararlıyız" diye konuştu.
Türkiye'nin katılım müzakerelerinde çok hızlı ilerleme sağlayamayacaklarının farkında olduklarını belirten Jean de Ruyt, "Çünkü Türkiye de bunun için gereken yasal düzenlemeleri TBMM'den hızlı geçirmiyor" dedi.
Belçika'nın Türkiye'nin katılım sürecinin canlı tutulmasına büyük önem verdiğini vurgulayan de Ruyt, "Siyasi engeller olsa da Türkiye ile müzakereleri durduramayız. Devam etmemiz gerekiyor ve bunun için ne gerekiyorsa yapacağız" ifadesini kullandı.
Belçika'nın AB Daimi Temsilcisi de Ruyt, "Türkiye dünyadaki konumunu ilerletti. O halde AB dünyanın geri kalanıyla ilişkilerini yeniden dengelerken Türkiye de bu sürecin parçası olacak. Bunun için dış politikayı ilgilendiren birçok neden var" diye konuştu.
AB dışişleri bakanlarının, Türkiye dahil "gelişen güçlerin olduğu yeni dünyada AB'nin rolünü yeniden tanımlamak için" eylül ayında toplanacağını anlatan Jean de Ruyt, "Artık çok kutuplu bir dünya var. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Eylül ayındaki toplantının ana gündem maddesi bu olacak. Çin, Hindistan gibi gelişen ülkelerle 10 yıl önce tanımlanmış ilişkilere dayanarak devam edemeyiz, kesinlikle ilişkilerimizi yeniden tanımlamalıyız" dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/14994592.asp?gid=200
Cevap: Re: AB ne istiyor ne istemiyor
AB'den Türkiye'ye darbe vuracak hamle
Avrupa Birliği ile Güney Kore arasında 6 Ekim'de imzalanacak Serbest Ticaret Anlaşması'nın, Türkiye'yi olumsuz yönde etkileceği bildiriliyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin, en önemli iki sektörü otomotiv ve tekstil alanlarında 1996'da AB ile tesis edilen Gümrük Birliği anlaşmasının ardından elde ettiği tüm kazançların, AB-Güney Kore Serbest Ticaret Anlaşması sonrası yok olacağını söylüyorlar.
http://www.radikal.com.tr/Radikal.as...&CategoryID=77
AB, Türkiye'nin Ortadoğu'daki komşularıyla ticaret yapmasını istemiyor..
Sürekli kendisine bağımlı hale getirmek için elinden geleni ardına koymuyor olsa da Ordadoğu ülkeleri ile olan ilişkilerini de endişeyle izlemekten kendini alıkoyamıyor. Olası ikinci bir küresel krizden olumsuz etkilenmesini umudediyor.
Ama yanılıyor..
Türkiye'nin ŞAH diyeceğini bile bile oyuna devam ediyor.
Hadi bakalım kolay gele.. :ok
Cevap: Re: AB ne istiyor ne istemiyor