Yoksulluğa düşeceğinizi kanıtlamak suretiyle nafaka talebinde bulunabilirsiniz. Çalışıyor olmanız bu talebinize engel değildir.
Her ne kadar yoksulluğun tanımı yasamızda yapılmamış ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1998 tarih ve 2-656/688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
Yargıtay'ın yerleşmiş kararlarına göre de asgari ücret seviyesinde geliri olmak, yoksulluk nafakasına hükmedilmesine engel bir olgu değildir ( HGK. 26.12.2001 gün ve 2001/2-1158-1185 sayılı kararı ).
Her ne kadar iştirak nakafası yükümlülüğü, çocuğun ergin olmasına kadar devam ederse de çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Bu nedenle iştirak nafakası da talep edilebilir.
2. Yoksulluk nafakası
MADDE 175.- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
III. Geçici önlemler
MADDE 169.- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.