Yatay.. Dikey... Bende çaprazı ekleyeyim. Bulmaca çözer gibi eşitlik anlayaşı olur mu?
Bunların hepsi keyfi sınıflandırma...
Printable View
Sayın Arslan bütün bakışımı değiştirdiniz şu ana kadar olan mantığım alt üst oldu ancak bir şeyi fark ettim ki gerek yatay gerekse dikey eşitlik kavramları yetersiz ve sapmalı sonuçlar doğuruyor matematiksel açıklamaya tabi tutulamıyor kuramsal bir teori ile ifadesi mümkün görünmüyor bu konuda her hangi bilginiz mevcut mudur?
bu sorum tüm üye arkadaşları da kapsar ( lütfen dalga geçtiğimi düşünmeyiniz)
Sosyal yaşamda her yaşanan farklıdır; ne kadar benzerlik ihtiva etse bile...
Hukukun herkesi tatmin etmesi hayaldir.
Kültürel değerler, medeniyet ölçütleri değiştikçe yargılar da değişiyor. Dolayısıyla dünün sorgulanamaz gerçeklik totemi bugün poposuna tekme atılan kıymetsiz bir sıradanlık olabiliyor.
Kanımca gücün iki cephesi var. Doğada maruf olan ve insanın uydurduğu kadar var olan...
Doğa, ergeç her uyduruk kıymeti alt edecektir.
Buradan bakınca her sapma sanal üretim hatasıdır. Doğa ürettiğinde ise sapma söz konusu değildir.
Şu an kuramsal bir teoriyi kaba taslak oluşturdum denklemlerdeki sorunları gidermeye çalışıyorum bu konuda bildiğiniz bir çalışma varsa daha hızlı yol almamı sağlayacaktır.
Yaralı ve zayıf halde ona sığınan bir kızın şefkat ile saçlarını okşarken, ilerleyen saatlerde şehvet ile göğüslerini süzebilengiller taifesi insandan çıkma her ne olursa olsun çok temkinli olmak faydalıdır kanısındayım.
Pek alakalı olmadı görünürde; fakat bence öz buradadır.
:DD Nereye çekersen oraya gider.
Konu bağlamında değerlendirme yaparsak deli olduğumu düşünmüyorum doğa kanunları denkleme tabidir bununla beraber çözüm yolunda yardımcı olma açısından bir ileti ise bunu anlamam zaman alacağa benziyor ömrüm yeter mi bilmiyorum? :)
- - - Updated - - -
Bu konuda bir çalışma yoksa bunu belirtmeniz de yeterlidir biraz garip ve saçma görünen bir konu olduğunun ve böylesi çoklu ve soyut kavramların somutlaştırılmasının zorluğunun ve dahi imkansız göründüğünün bende farkındayım o yüzden saygı ile karşılarım.
Davacının iddiası:
Bekar, dost hayatı ve gayri resmi evli gibi yaşayan; eşinden ayrılıp kocası ile fiili evliliğini sürdüren, pek çok taşınmazı ve mülkü olupta refah içinde yaşayan kadınlara bağlanan yetim aylığının kendilerinede bağlanması gereğini bunun yetimlere tanınan bir hak olduğunu uygulamanın bunda şüpheye yer bırakmadığını bu aylığın yardım amacı güdemeyeceğini aksi tadirde bu aylığın SGK değilde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu • SYDTF tarafından hak sahibi yetimlere ödeneceğinden bahisle SGKnın bu aylığı kendilerinede bağlaması gereğini beyan eder.
Davalının savunması ise uygulamanın eşitlik ilkesi ile çelişir bir yönü olmadığı zaten bu aylık yüzünden sarsılan kurum bütçesinin davanın kabulü ile çökeceğini kamu menfaati gereği davanın reddini talep etmiştir
mahkemenin vereceği karar gerekçesi de şöyle olabilir
Öncelikli tartışılıp değerlendirilmesi gereken konu bu aylıkların SGK tarafından bağlanmasının ANAYASAya uygun olup olmayacağı yönünde olsa da bu yönde talep olmadığından işin esasına geçelim.
Biraz öncede belirttiğim nedenle yasa koyucunun haklı nedeni ile ilgili karar verme talep dahili olmadığından iş bu aylığın bağlanmasında gelir seviyesi gözetilmediğinden evli imiş gibi yaşamanın dahi bu aylığın bağlanmasında etkisi olmadığından bırakınız bekar olmayı evli kişiler açısından dahi bu aylığın bağlanmasının önünde bir engel kabul edilemez ……………
Geçek şuki demokrasi ve özgürlük alanında bu hakların en geniş ve güzel şekilde uygulandığı ilk site demiyorum tek sitedir Hukuki net yargı mensuplarının tekelinde pek çok hukuk sitesi vardır ancak bu sitelerin zihniyeti hukukun hukukçuların tekelinde olduğunu adalet konusunda vatandaşın söz hakkı olmadığı temelinde yükselmektedir bunca pozitif temele sahip olan sitemizin üye zihniyeti incelendiğinde çıkan sonuç hukukun araç olduğu amaç olamadığı yönündedir konuya müdahil yargı mensuplarının yorumlarına baktığımda görebildiğim kamu menfaati adına hukukun askıya alınabileceği temel zihniyeti hakimiyetini görmekteyim ancak görmezden gelinen gerçek ise en baştan hukuk amaç edinilse idi zaten kamu menfaati korunmuş olacaktı ve yine hukukun katlini gösterdiğim bu konuda bir kaç hukukçunun istemsiz tartışmadan kaçınırcasına konuya açıklık getirmektense üstünü örtercesine tavır takınmalarıda beni ziyadesi ile üzmüştür o yüzdendir ki yatay eşitlik ve haklı neden konularına eğilmeden bu yazımı noktalıyorum sonuçta kimse kendisi ile tartışamaz fikir alış verişinde bulunamaz
Hukukun araç değil amaç edinildiği günleri görmek umuduyla ......................
Üstad,
Kaçırmışım konuyu. Cevabım da seninki gibi linkli olsun. Günler önce başka bir konuya cevap yazmıştım. Aslında senin cevabın olabilir. Tıklayın Lütfen
Bahsettiğiniz kadar basit bir durum değil ideal hedefinde oluşum temelli zorlama ile hukuki zihniyet oluşturma gayreti
Amaç hukuki gibi görünse de ideal konusu gümüz medeniyetinin karanlığa saplanmış yönlerini geçmiş hukukumuzun karanlığı ile harmanlamaktadır, dolayısı ile iki karanlıktan bir aydınlık elde edebilecek bir denklem kurmak imkansız o yüzden toplumdaki adalet inancı her geçen gün daha sarsılıyor