İşveren; tuvalet, banyo, soyunma kabini haricindeki tüm alanları sesli ve görüntülü olarak takip edebilir. Bunda hukuka aykırı hiçbir durum yoktur. Zira işyeri çalışanların özel alanları değildir.:))
Printable View
İşveren; tuvalet, banyo, soyunma kabini haricindeki tüm alanları sesli ve görüntülü olarak takip edebilir. Bunda hukuka aykırı hiçbir durum yoktur. Zira işyeri çalışanların özel alanları değildir.:))
Soyunma kabininde de mi kamera var?
Evet efendim izlendiğimizi biliyoruz gizli değil ama yani hepimiz kamera olduğunu ve kamera kayıtlarının tutulduğunuda biliyoruz hatta şu anda iş yerindeyim ve arkadaşlarım geldi soyunup üstünü değiştirip temiz elbiseleri ile evlerine gidecekler burası bir elektrik firması santiyede çalışıyoruz kirli elbiselerimizi çıkarıp temizleri giyiyoruz gündüzleride kirlileri giyiyoruz bu esnada yada değil sürekli 24 saat kayıt altındayız ve kayıtlar benim bilgisayarımda tutuluyor
Çalışanların bilgisayardaki tüm işlemlerinin onlara fark ettirilmeden ve hiçbir açık vermeden kaydedilmesini, kimsenin işten kaytaramamasını vaat eden bir programın satışı mahkeme kararıyla durdurulmuş ve şirkete ceza verilmişti. Belki de Yargıtay kararı idi.
Emin değilim, zira hukuk dışı bir konu (Kalite) ile ilgili araştırma yaparken tesadüfen bir pdf dosyasında rastlamıştım.
İçtihatlar araştırılırsa bulunabilir.
bizde msn, facebook sürekli kapalı mesela. mail programları da belli saatlerde açık. bunda hukuğa aykırı veya özel hayata müdahele gibi bir durum söz konusu değil.
çalışana bildirildikten sonra bu tür uygulamalar gayet normal.
ülkede işsiz çok, istdihtam alanı az olunca: İş veren kral oluyor, istediği gibi azarlıyor bağırıyor fazla çalıştırıyor ...şimdide izleme çıktı !
bizler çalışan falan değil , resmen Modern Köleleriz
Kölelik hususunda sayın philips'e katılmamak elde değil. Hele ki bir yorumda rastladığım "herkes layık olduğu şekilde yönetilir." ifadesiyle işçiye/çalışana gönderme yapmak kesinlikle aşağılıkça. Kimse bir takım ebleh yöneticilerin ya da sermaye sahiplerinin hukuk ve dahası insanlık dışı uygulamalarının muhatabı olmak zorunda değil. Layıklığı neye göre belirliyorsunuz anlamış değilim!
Açıkçası benim işyerimde de böyle bir uygulama başladı ve araştırma gereği duydum ve konuya iş sözleşmesinin feshi bakımından yaklaşan bir makaleye rastladım. Özet olarak işverenlerin, kamera kayıtlarını işçinin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına aykırı tutum ve davranışlarıyla işçilerin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlarının kanıtlanması bakımından kullanılabileceğinden bahsediyordu. Bunun dışında kalan hallerdeyse elde edilmesi açısından kişilik hakları, özel yaşam ve sır alanının ihlali nedeniyle mevzuat boşluğu giderilerek kayıtlar delil niteliği taşımıyor.
Yanı sıra iş yerinde erkek arkadaşı ile öpüştüğü kamera kaydı ile tespit edilen ve sözleşmesi ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadığı gerekçesiyle feshedilen bir işçinin işe iade davası temyiz sürecinde Yargıtay tarafından işçi lehine sonuçlanıyor.
İşçiyle mukayesen her bakımdan güçlü konumda olan işverenin dilediği gibi at koşturmasının mümkün kılınabileceğini sanmıyorum. Güçlünün yanında olmak herkesin işine gelir lakin nereye kadar güçlünün hukuku?
Kölelik hususunda sayın philips'e katılmamak elde değil. Hele ki bir yorumda rastladığım "herkes layık olduğu şekilde yönetilir." ifadesiyle işçiye/çalışana gönderme yapmak kesinlikle aşağılıkça. Kimse bir takım ebleh yöneticilerin ya da sermaye sahiplerinin hukuk ve dahası insanlık dışı uygulamalarının muhatabı olmak zorunda değil. Layıklığı neye göre belirliyorsunuz anlamış değilim!
Açıkçası benim işyerimde de böyle bir uygulama başladı ve araştırma gereği duydum ve konuya iş sözleşmesinin feshi bakımından yaklaşan bir makaleye rastladım. Özet olarak işverenlerin, kamera kayıtlarını işçinin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına aykırı tutum ve davranışlarıyla işçilerin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlarının kanıtlanması bakımından kullanılabileceğinden bahsediyordu. Bunun dışında kalan hallerdeyse elde edilmesi açısından kişilik hakları, özel yaşam ve sır alanının ihlali nedeniyle mevzuat boşluğu giderilerek kayıtlar delil niteliği taşımıyor.
Yanı sıra iş yerinde erkek arkadaşı ile öpüştüğü kamera kaydı ile tespit edilen ve sözleşmesi ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadığı gerekçesiyle feshedilen bir işçinin işe iade davası temyiz sürecinde Yargıtay tarafından işçi lehine sonuçlanıyor.
İşçiyle mukayesen her bakımdan güçlü konumda olan işverenin dilediği gibi at koşturmasının mümkün kılınabileceğini sanmıyorum. Güçlünün yanında olmak herkesin işine gelir lakin nereye kadar güçlünün hukuku?