Re: Emre itaatsizlikte ısrar suçu hakkında
Nezdinde askeri mahkeme kurulan birlikte Askeri hapishanede vardır. Muhtemelen siz Adana ya bağlı olabilirsiniz. Nerede yargılandınızsa orada yatarsınız. Bol bol kitap al git oku bence temyizde etme zamanına yazık kaldıki Ağustos tayininde zor bir bölgeye çıkar tayinin koşullar ağır olur..
Re: Emre itaatsizlikte ısrar suçu hakkında
Alıntı:
economist_444 rumuzlu üyeden alıntı
üstü alay komutanıymış.Alay komutanıyla tartışmaya giren uzman jandarmaya sizce nasıl bir ceza verilir?Şuan askeri ceza evinde ve mahkemeyi bekliyor.
Üste fiili taaruzdan yargılanabilir bu konudaki forumlara bakınız. Ciddi bir askeri suçtur.
Re: Emre itaatsizlikte ısrar suçu hakkında
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Askerlik yapan vatan evlatlarımızın bu suça çok sık düşmesi hem üzücü hem düşündürücüdür. Üzücü olması yakalananların yüzde doksandokuza yakınının gerçekten masum niyetlerde olmasıdır. Düşündürücü olması Gerek birlik içersinde gerek tv ve gazetelere kadar bu yasağın gündemde olmasına rağmen ''takmamaları'' durumudur. Bu aslında ülkemizde ki laçkalığında ufak bir göstergesidir. ''Bir şey olmaz'' mantığı bizi ülke olarak geçmişten bu yana hep zorda bırakmıştır.. Hele hele birliklerde kontürlü telefon varken , izinlerde konuşulabilecekken... Böyle bir yola girmek anlaşılır gibi değildir.
Askeri birliklerimizin şuanki disiplin durumu gerçekten beni üzme boyutundadır. Eğer çağdaşlaşmadan anladığımız laçkalıksa biraz uzak duralım çağdaşlaşmayalım.
"takmamaları" konusuna ben takılıyorum. şöyleki, eğer askerde her cep telefonu kullanan kişiler askeri mahkemeye gönderilmiş olsa, bu durumda askerler için gerçekten de bir caydırıcılık olur ve buna binaen cep telefonu kullanılmaz. asıl düşünülmesi gereken nokta da bu değil midir?
Re: Emre itaatsizlikte ısrar suçu hakkında
mahkeme ısparta da görüldü.orda da cezaevi varsa sanırım en zor orasıdır.çünkü dağ komando birlikleri bildiğiniz gibi ısparta da...koğuşların şeklini biliyo musunuz peki arkadaşlar tke kişilik mi yoksa toplu halde mi astsubayların yeri ayrıldığına göre bişey düşünülmüştür heralde bilmiyorum...
Re: Emre itaatsizlikte ısrar suçu hakkında
Alıntı:
ahmet_1983 rumuzlu üyeden alıntı
"takmamaları" konusuna ben takılıyorum. şöyleki, eğer askerde her cep telefonu kullanan kişiler askeri mahkemeye gönderilmiş olsa, bu durumda askerler için gerçekten de bir caydırıcılık olur ve buna binaen cep telefonu kullanılmaz. asıl düşünülmesi gereken nokta da bu değil midir?
Gözünüzü seveyim bu kadar yıkıcı olmayın. İnsanlar hata yapabililer ama herşeye de hapis cezası olmaz ki. Böyle yapınca hapis cezası da anlamsızlaşıyor.
Önce askerlere imzalatılan onlarca sayfalık belgeleri gerçekten anlayıncaya kadar okutsunlar da, bu insanlar neyi imzaladıklarını yani neyi yapıp neyi yapmamaları gerektiğini bir öğrensin, ondan sonra cezalandırma yoluna gidilsin. Cezalandıracaksa da verilecek ceza ile fiilin ihlal ettiği hukuki menfaat orantılı olsun. Sizce böyle bir eylem için herhangi bir disiplin cezası yeterli olmaz mı örneğin? İlla hapiste yatması mı gerekiyor, ıslah olmaları-bir daha yapmamaları için. Kaldı ki bu suç en çok muvazaf erler tarafından işleniyor, dolayısıyla verilen ceza ancak terhisten sonra infaz edilebiliyor. Dolayısıyla verilen hapis cezasının HİÇBİR anlamı kalmıyor. Oysa disiplin cezası verilse caydırıcılığı çok daha yüksek olur. Misal, tertibinin cep telefonu kullandığı için 2 gün oda hapsi aldığını bizzat gören başka bir er bundan ibret alacaktır ve yapmayacaktır, oysa diğer durumda böyle bir durum söz konusu olamayacaktır.
Re: Emre itaatsizlikte ısrar suçu hakkında
Askeri disiplinin mutlak olarak sağlanmasının ne derece gerekli olduğunu hukuk eğitimi almış insanlardan ziyade asker kişilerin daha iyi bileceğini düşünüyorum. Ancak bir noktada Sayın Büyükada'ya katılmamak elde değil. Bilindiği üzere ceza, inkarın inkarıdır. Yani toplumca kınanan, yapılmaması istenilen fiilin, başka bir fiille müeyyide altına alınmasıdır. Ceza verilmesinin bir diğer nedeni de bu olaydan ibret alınmasının sağlanmasıdır. Bu nedenledir ki davalar suçun işlendiği yer mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılır. Suç nerede gerçekleşmiş ise cezalandırma da orda yapılır ve diğer insanların bundan ibret alması istenir. Anladığım kadarıyla askerlik ödevisi ifa ederken suç işleyen asker, terhis olduktan sonra cezalandırılmakta ve ceza ile amaçlanan "ibret olma" hususu gerçekleşmemektedir. Bu durumda yapılması gereken hem disiplinden ödün vermemek hem de yasaklanan davranışların hızlı bir şekilde cezalandırılmasını sağlamaktır. Bu hızlı bir yargılama ile mümkün olabilir, ayrıca hapis cezası yerine başka yaptırımlar da öngörülebilir.
Re: Emre itaatsizlikte ısrar suçu hakkında
Alıntı:
Stj.Av.Ferhat Büyükada rumuzlu üyeden alıntı
Gözünüzü seveyim bu kadar yıkıcı olmayın. İnsanlar hata yapabililer ama herşeye de hapis cezası olmaz ki. Böyle yapınca hapis cezası da anlamsızlaşıyor.
Önce askerlere imzalatılan onlarca sayfalık belgeleri gerçekten anlayıncaya kadar okutsunlar da, bu insanlar neyi imzaladıklarını yani neyi yapıp neyi yapmamaları gerektiğini bir öğrensin, ondan sonra cezalandırma yoluna gidilsin. Cezalandıracaksa da verilecek ceza ile fiilin ihlal ettiği hukuki menfaat orantılı olsun. Sizce böyle bir eylem için herhangi bir disiplin cezası yeterli olmaz mı örneğin? İlla hapiste yatması mı gerekiyor, ıslah olmaları-bir daha yapmamaları için. Kaldı ki bu suç en çok muvazaf erler tarafından işleniyor, dolayısıyla verilen ceza ancak terhisten sonra infaz edilebiliyor. Dolayısıyla verilen hapis cezasının HİÇBİR anlamı kalmıyor. Oysa disiplin cezası verilse caydırıcılığı çok daha yüksek olur. Misal, tertibinin cep telefonu kullandığı için 2 gün oda hapsi aldığını bizzat gören başka bir er bundan ibret alacaktır ve yapmayacaktır, oysa diğer durumda böyle bir durum söz konusu olamayacaktır.
Ferhat Bey,
Aslında aynı düşünüyoruz. Ancak benim demek istediğim nokta, her askere aynı davranılmadığını belirtmekti daha çok. Ben de terhis olduktan sonra bu suç nedeni ile yargılanacağım, aynı durumdan muzdaribim yani.
Re: Emre itaatsizlikte ısrar suçu hakkında
Sayın Stj.Av.Ferhat Büyükada ve Sayın Ulaş Değirmenci ;
Yaklaşık iki senedir Tv ler dahil gazeteler de ve hemen hemen tüm hukuki siteler ile tartışma platformlarında bu konu çok açık bir biçimde ele alınmış yaptırımları tartışılmış ve gitgide daha sıkı kontrol ve daha ağır ceza gündeme gelmişken bu konunun ''hala anlaşılamaması'' '' bilinememesi'' '' caydırıcı olmaması'' döylemlerini kabul etmek mümkün değildir.
Yargılamanın hızlı yapılması konusunda hem fikirim. Ancak bu Türkiye'nin kanayan ciddi bir hukuki sorunudur ve işin acısı askeri yargılama en hızlı giden yargılamadır ülkemizde. Sivil yargının genelde iki dava arası verdiği sürede askeri yargı temyizi bile tamamlıyor neredeyse...
Askeri yargılamanın terhisten sonra olduğu yönündeki üye iletisi tamamen gerçek dışıdır. Sanırım kendisi kararın terhis sonrasına kaldığını söylemek istedi.
Gerek er gerek rütbeli olarak daha caydırıcı ne olabilir ki? Rütbeli kişilerin terfisi maaşları ilerlemesi bu karardan etkilenmektedir. Kurmaysa kişi ileriye dönük ciddi beklentilerinin sonudur. Erse kişi yattığı süre kadar askerliğinin uzayacağını hapiste geçen günlerin askerlikten syılmayacağını bilmektedir.
''Cezalandıracaksa da verilecek ceza ile fiilin ihlal ettiği hukuki menfaat orantılı olsun.'' Mantığı doğrudur. Çok doğrudur hemde. Bu bağlamda baktığımızda ''cep telefonunun'' ihlal ettiği hukuki menfaatin teminini nasıl yapacağız sorusu gündeme gelmektedir .
Dağlıca baskını göz önüne alındığında ''şehit olan intikal birliğinin yerini teröristlerin bir askerin cep telefonu sinyalinden buldukları''gerçeği ortadayken acaba ihlal nedir ? Cep tekefonu taşıyan erde şehit olmuştur bu çatışmada... Ama ihlal nedir ? Cidden nedir ?
Bir er ki şimdi hapiste Deniz Kuvvetleri Karargahı istihbarat Şubesinden Kozmik gizli evrakları cep telefonunun fotağraf makinesi marifetiyle çalmıştır. Acaba İhlal Nedir ?
Üst düzey komutan toplantısında kapalı bir cep telefonuna girilerek konuşma kaydedildiği tespit edilmişrtir . Acaba İhlal nedir?
İkinci taktik hava kuvvetleri Komutanlığı /Diyarbakır'da iki askerin cep telefonunun teröristlerce dinlenmesi üzerine askeri konvoya saldırı olmuştur. Aynı şekilde birlikte cep telefonu pilinin cd4 olduğu sptanan er çıkmıştır . Acaba ihlal nedir ?
Cep telefonunun yararları olduğu tartışmasız bir gerçektir. Kimse inkar edemez. Ancak cep telefonu İstihbarat açısından da çok ama çok sakıncalı bir durum yarattığıda ortadadır. Cep telefonunun bomba yapılabilmesi yanı sıra yer tespiti dinleme fotoğraf çekme gibi amaçlarlada kullanılabildiği çok sık tespit edilmiştir. Dostça yada sevgiyle merhaba demenin ölümlere yol açyığı belgelerle kanıtlanmıştır.
Bu bağlamda ceza düşünülürken ''fiilin ihlal ettiği hukuk'' un boyutunun korkunçluğundan dolayı ''önleyici yaptırım'' ön plandadır. Aslında bu Trafik polisinin Kaza ve ihlal olabilecek yerlerin ötesinde saklanıp ihlali yazana ceza kesmesi durumunun tersidir. Gerçekte trafik polisinin görevi ihlali görüp ceza yazmak değil ''ihlali önlemektir'' Dolayısıyla Mantık ''ihlal' olmadan önlem almaktır. Çünkü ihlalin boyutları hakkında bir fikrimiz tam yoktur hiç bir şey olmayacağı gibi korkunç bir facia yada neden olabilir...
Gerek Askerli şubelerinde gerek Acemi birliğine ilk girişte her er uyarılır. Ceza almadan cep telefonuyla vedalaşacağı tek yer Acemi birliğinin giriş kapısında ki( Nizamiye veya Lumbarağzı) ilk kontroldür... Bundan sonraki bulundurmalar bilerek ve isteyerek kapsamına girer ki emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturur.
Kimse unutmamalıdır ki günümüz teknolojisinde ki gelişmeler neticesinde ''merhaba'' demek için hayatlar tehlikeye girebilmektedir. Bundan dolayı hiç kimsenin ''merhabası'' bir hayattan değerli değildir...
Kontürlü telefon kullanın yahu azıcıkta.. Gören de cep telefonu ile doğdunuz sanacak...
Re: Emre itaatsizlikte ısrar suçu hakkında
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
...Askeri yargılamanın terhisten sonra olduğu yönündeki üye iletisi tamamen gerçek dışıdır. Sanırım kendisi kararın terhis sonrasına kaldığını söylemek istedi....
Burada gerçekdışı bilgiler verdiğimizi düşünüyorsanız ya da öyle bir kuşkunuz varsa lütfen site yönetimine şikayet ediniz! Orada belirtmek istediğim şey şudur: Bir er kışlaya adımını atar atmaz böyle bir suç işlemiş olsa bile, yargılamanın infaz aşamasına gelmesi fiilen 15 aydan çok daha uzun sürmektedir. Dolayısıyla burada karardan ziyade, infaz aşamasına gelmiş bir hükümden bahsetmiştim. Doğru anlayamamışsınız ya da yanlış yorumlamışsınız.
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
...Erse kişi yattığı süre kadar askerliğinin uzayacağını hapiste geçen günlerin askerlikten syılmayacağını bilmektedir...
Yukarıda bahsettiğim üzere fiilen olanaklı bir durum değildir. Olsa bile istisna teşkil etmektedir.
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Dağlıca baskını göz önüne alındığında ''şehit olan intikal birliğinin yerini teröristlerin bir askerin cep telefonu sinyalinden buldukları''gerçeği ortadayken acaba ihlal nedir ? Cep tekefonu taşıyan erde şehit olmuştur bu çatışmada... Ama ihlal nedir ? Cidden nedir ?
Stratejik noktalarda bazı özgürlüklerden taviz verilebileceği noktasında daha önceki beyanımı tekrarlıyorum.
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Bir er ki şimdi hapiste Deniz Kuvvetleri Karargahı istihbarat Şubesinden Kozmik gizli evrakları cep telefonunun fotağraf makinesi marifetiyle çalmıştır. Acaba İhlal Nedir ?
Buradaki ihlal cep telefonu bulundurmak mıdır, yoksa yetkisiz kişilerin o noktalara rahatça sızmasına engel olmamak-olamamak mıdır? Diğer masum erlerin tarafınızca potansiyel suçlu ilan edilmesi sizce doğru mudur?
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Üst düzey komutan toplantısında kapalı bir cep telefonuna girilerek konuşma kaydedildiği tespit edilmişrtir . Acaba İhlal nedir?
Her türlü teknik altyapıya sahip Şanlı Türk Ordusu üst düzey komutaların toplantısına gerekli teknolojik desteği sağlamamış anlaşılan. (Ayrıca bu üst düzey komutanların kim olduğunu bilmiyorum, olayı da ilk defa sizden duyuyorum, detaylandırırsanız öğrenmiş oluruz.)
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
İkinci taktik hava kuvvetleri Komutanlığı /Diyarbakır'da iki askerin cep telefonunun teröristlerce dinlenmesi üzerine askeri konvoya saldırı olmuştur. Acaba ihlal nedir ?
Diyarbakır gibi sürekli terörist faaliyetlerin had safhada olduğu bir yeri niye örnek gösteriyorsunuz anlayamıyorum. Bunlar çok uç örnekler. Ben size astsubay gazinosunda - orduevinde vs. askerlik görevini yerine getiren askerlerden bahsediyorum siz Diyarbakır'ı örnek gösteriyorsunuz. Akıl alacak gibi değil. Diyarbakırda patlama olmuş o zaman Burdur'da cep telefonu bulunduran askere hapis cezası verelim, böyle mantıksız bir ifade kabul edilemez.
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Bu bağlamda ceza düşünülürken ''fiilin ihlal ettiği hukuk'' un boyutunun korkunçluğundan dolayı ''önleyici yaptırım'' ön plandadır. Aslında bu Trafik polisinin Kaza ve ihlal olabilecek yerlerin ötesinde saklanıp ihlali yazana ceza kesmesi durumunun tersidir. Gerçekte trafik polisinin görevi ihlali görüp ceza yazmak değil ''ihlali önlemektir'' Dolayısıyla Mantık ''ihlal' olmadan önlem almaktır. Çünkü ihlalin boyutları hakkında bir fikrimiz tam yoktur hiç bir şey olmayacağı gibi korkunç bir facia yada neden olabilir...
Herşeyi tehlike olarak görürseniz bir müddet sonra tüm özgürlüklerinizi kaybetme noktasına gelirsiniz. Örneğin bir müddet sonra bahsettiğniz kışla içerisindeki telefonları bile 'dışarıya bilgi sızdırılıyor' diye kaldırılmış olabilir. Burası Türkiye bunu hiç unutmamak lazım. Tarihte bunun bir çok örneğini görmek de mümkündür.
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Gerek Askerli şubelerinde gerek Acemi birliğine ilk girişte her er uyarılır. Ceza almadan cep telefonuyla vedalaşacağı tek yer Acemi birliğinin giriş kapısında ki( Nizamiye veya Lumbarağzı) ilk kontroldür... Bundan sonraki bulundurmalar bilerek ve isteyerek kapsamına girer ki emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturur.
Sizin bahsettiğiniz bu husus nedense hiçbir üst rütbeliyi bağlamıyor anlaşılan ya da fiili duumdan yeterince haberdar değilsiniz. Mesai saatleri dahilinde hangi komutanı arasak cep telefonundan ulaşmak mümkün. Hatta incelediğim bazı ifade tutanaklarından da bu durum açıkça anlaşılmaktadır. Siz hiç bir albayın cep telefonu bulundurduğu için askeri mahkemede yargılandığını duydunuz mu? Ben hiç duymadım. Peki bu durum albayların hiç bir şekilde birlik içinde cep telefonu bulundurmadıkları anlamına gelir mi? Bunun cevabını siz de çok iyi biliyorsunuz.
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Kimse unutmamalıdır ki günümüz teknolojisinde ki gelişmeler neticesinde ''merhaba'' demek için hayatlar tehlikeye girebilmektedir. Bundan dolayı hiç kimsenin ''merhabası'' bir hayattan değerli değildir...
Kontürlü telefon kullanın yahu azıcıkta.. Gören de cep telefonu ile doğdunuz sanacak...
Böyle bir mantık asla hukukla bağdaşmaz. Olayı dramatize etmek, askeri cezaevinde yatan (bence 'masum') vatandaşlarımızın kaybettikleri o günleri geri getirmiyor maalesef. Neresinden bakarsak bakalım böyle bir fiil için 25 gün hapis cezası vermek akla-vicdana-insafa sığmaz. Alternatif disiplin cezaları pekala uygulanabilir ve çok daha etkili olur. Orantılılık ve ibret olma foksiyonu layıkıyla yerine getirlmiş olur.
Gençlerimiz askerlikten öcü gibi kaçmaya devam etmezler. 'Askeriyede mantık olmaz.' tabusunu yıkmış olursunuz. Askeri hayatı Türk gençlerine daha çok sevdirmiş, askerlikten keyif almalarını ve vatani hizmetlerini cezai tehditlerden uzak yapmalarını sağlamış olursunuz.
'Askerde cep telefonu kullanmak bile suç.' cümlesinin gençler üzerinde nasıl bir menfi tesir yarattığını ve askerlikten korkmalarına neden olduğunu basit bir zihin faaliyetiyle rahatça anlamak mümkündür. Günlük hayatta en çok kullandıkları şeyi hapis cezasını müstelzim bir suç haline sokmak ve bunu savunmak, gençlerimizin TSK'yı adeta bilinmezlerle ve tehlikelerle dolu bir kabus olarak görmelerine yol açmaktadır. Bu tür düşünceler nedeniyle askerlik vazifesi gençler arasında kutsallık niteliğini kaybetmeye başlamıştır. Bunun ise, en istemediğimiz şey olduğunun farkındasınızdır umarım. Tüm bunları göz önüne almak şarttır. Aynı olay bir gün sizin ya da bir yakınınızın da başınıza gelecek olursa ne demek istediğimi çok çok daha iyi anlayacaksınız.
Re: Emre itaatsizlikte ısrar suçu hakkında
Üst üste yayımlanan genelgelerle cep telefonu krito kriptolular hariç kesinlikle yasaktır. İşin çok ilginç yanı bu yasağın sadece Türkiye'de varmış gibi algılanması öyle dikte edilmesidir. NATO dahilinde ki tüm silahlı kuvvetlerde cep telofonu bulundurmak yasaktır. ABD de bu üst disiplin suçu oluşturur ki ''görevi tehlikeye atmakla '' yargılanırsınız.
Alıntı:
Ben de terhis olduktan sonra bu suç nedeni ile yargılanacağım, aynı durumdan muzdaribim yani.
İlk iletim size değil ahmet_1983 eydi. Öyle bir olay olamaz. Terhisten sonra yargılanamaz . yargı başlar...
Kanun ve uygulamalar yer ve bölgeye göre yapılmaz. O zaman ben neden oraya askere gidiyorum ? Diyene vereceğiniz bir yanıt olmaz. Tüm erler eşitlik ilkesi içerisinde aynı kanunlara tabidirler. Farklı davranmak okuduğunuz okulun ilk konularından birisi olan 'kanun önünde eşitlik'' ilkesinin çok açık ihlalidir ki Anayasaya aykırıdır. Bunun adına taviz değil Anayasanın ihlali denir.
Haberleşme sadece cep telefonuyla yapılabilen bir sistem değildir. Askeri birliklerde çok fazla telefon mevcut olduğu gibi santraldende ilgili kişiler aranabilmektedir. Bu konuda herkesin özgürlüğü varken niçin ciddi sakıncaları belli bir konuda ısrar ettiğinizi anlayabilmiş eğilim.
Şuanda Jammerlar ve kripto kriptosu dışında cep telefonunu engelleyen sistem yoktur. Frakans bastırması yapılabilir ki o da tüm çevreninde cep telefonlarını iptal edecek bir elektronik harp sistemidir. Çok kısmi olarak ceza evlerinde kullanılır. Dikkat ederseniz ceza evlerinin yakınından geçerken ikide bir cep telefonunuz kapanabilir.
Diyarbakırda olan patlamanın Burdur da olmayacağının garantidini verebiliyor musunuz? Harp karargahında görevlendirilen, mayın depoda görevlendirilen bir askerle astsubay gazinosunda görevlendirilen bir askerin farekı nedir ? Tekine serbest tekine yasak anlayışı hangi hukuk görüşünün eseri olabilir ? Kaldı ki güvenlik her yerde güvenliktir. Astsubay gazinosunda olacak bir patlamanın yada saldırının az önemsiz olacağı kabul edilemez. Kaldı ki istihbarat ile ikgili sızıntılar genelde böyle dinlenme tesislerinden çıkmaktadır.
Askerliğin temeli disiplindir. Disiplin kanunlara nizamlara ve amirlere mutlak itaat astın ve üstün hukukuna riayet demektir. Askeri ceza evinde yatan vatandaşımız defaaten verilmiş emirlere karşı geliyorsa masum olarak yatmamakta disiplini zedelemekte itaatsizlikte ısrar etmektedir. Konu günlerce medya da dahil gündemde kalmış Askeri yargıtay konuyu defaaten incelemiş görüşler alınmış ve bunun disiplin bozucu ve emirler direk itaatsizlik suçu olduğu kabul edilmiştir. Bundan sonra ısrarla bu konuda diretmenin masumane bir davranış olduğunu sanmıyorum. Kişi bilerek bu suçu işlemiş oluyor. Askere gidecek ve askerde olanların belkide bildiği en iyi kanun maddesi budur. Buna rağmen bu suçu işliyorlarsa buna masum demek hangi hukuk öğretisiyle bağdaşmaktadır ?
Alternatif disiplin cezalarının neler olabileceğini hiç yazmıyorsunuz nedense ? Aklınızda ne varsa söylerseniz en azından o konuda konuşma yorum yapma fırsatı bulunur. Cep telefonun kadar olmasa da askerlikte özellikle erlerin en çok işlediği suç firar suçudur ! Bu suçun cezası eskiden çok korkunç inanılmazdı. Alenen insan hakları ihlali gibi bir ceza vardı . Ancak hiç caydırıcı olmadığı aşıkça ortadadır. Kaçan gene kaçıyor ! Günümüzde cezası makul olabilecek boyutlara geldi. En azından ''sil baştan askerlik '' denilecek '' yapmış olduğu hizmetin yok sayılması ve baştan askerlik'' ortadan kalktı. Ne oldu firar kesildi mi? Suç işleme fikrinde olan kişi gene işliyor. Bahaneleri değişik oluyor ama oluyor... Ben daha bu güne kadar ''canım sıklıdı kaçtım '' diyenini duymadım. Dinleseniz hepsi haklı ... Ben dördüncü firarında aynı savunmayı yapanı bile gördüm... En dramatik savunma... '' Anam öldü izin vermediler mecbur kaldım...'' Unuttuğu tek olay erin dosyasının seceresinin olduğu idi!!! Mahkeme kıdemli hakiminin '' Oğlum senin kaç anan var ha bire ölüyorlar ?'' sorusunu hayatım boyunca unutmayacağım... Bu bağlamda yapılması Men edilmiş bir edimi yapmak suçtur. Her suçun bir cezası vardır. Bu da emre itaatsizlikte ısrar suçuna sokulmuş ve genelde asgarisi uygulanmakta... Ha gün olur buna çözüm bulunur yasak kalkar gevşer bir şey diyemem iyide olur. Bir çok inatçı rahatına düşkün genç riskten kurtulur.
Aslında gönül ister ki sizin gibi gencecik avukat adaylarının suçu savunma yerine '' hali hazırda ki kanunlara uymak ve cep telefonunu birliğe getirmemek gerekir'' yaklaşımında olmanız. Suçu küçümsemek bu suçun nelere sebebiyet verebileceğini hesaba katmadan ''orantısızlıkla ''suçlamak pek yakışık almadığı kanaatindeyim.
Günümüz gençliğinin cep telefonu yüzünden askerden soğumaları kaçmaları yaklaşımınız bir ironi olsa gerek ! Ben bildim bileli Şehirdeki gençler ''her Türk asker doğar'' diye bağırıp ''askere gitmeme yolları'' arar. Maalesef bir takım dinci tarikatler askere gitmeme yönünde baskı yapmaktadır. Nir çok genç hormonla şişmanlayarak çürük raporu almaya çalışmakta ve hepsi yakalanmaktadır. Terör olaylarının çok fazla tırmanması ve maalesef TSK nın dışında hülümetin ciddi kayıtsızlığıda gençleri korkutmaktadır. Ekonomik şartların getirdiği zorluklar aileye bakma zorunluluğu gibi maddi faktörlerde çok önemlidir. Yanlı dinci medya ve bir takım çıkar çevrelerinin TSK yı karalama kampanyaları bile çok etkilidir. Kendisine DİVA dedirten bir tipin bir saçma programda ettiği saçma laf çok etkili olmaktadır. Askerden dönen gençlerin eski işlerine girememeleri yada işsizlik ordusunun aşırı büyümeside çok etkilidir...
Her halde bu gençliğe askerden neden kaçıyorsunuz diye sorulsa binici sırada bile cep telefonu yasakta ondn yanıtını alamazsınız.. Ne biçim Vatan sevgisi bu cep telefonuna endeksli ???