Dışarıdan yönlendirilen bir süreç olabilir ve hiçbir zaman gerçekleri öğrenemeyebiliriz.
Printable View
Dışarıdan yönlendirilen bir süreç olabilir ve hiçbir zaman gerçekleri öğrenemeyebiliriz.
Sarıgül’e kızdılar AKP’ye geçtiler
27 Haziran 2010 - Ege, Haberler
Türkiye Değişim Hareketi (TDH) Bayraklı Gençlik Kolları’na mensup bir grup genç, parti kurmaktan vazgeçen Mustafa Sarıgül’e tepki göstererek AK Parti İl Gençlik Kolları’na katıldı. Gençler katılım toplantısında, “Sayın Erdoğan hiç kimseyi yarı yolda bırakmaz” dedi. Katılım toplantısında konuşan AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Hamza Dağ, lider olmanın risk almak olduğuna vurgu yaptı. “Lider olmak [...]
Sayın kılıçdaroğlu bu haberi okumalı, şahsen ben okuyunca sanki ine batırmış gibi ürperdim. Sayın sarıgül tabanı kucaklıyarak, gönlünü alarak gelmeli.
http://img687.imageshack.us/img687/8...9752691994.jpg
Washington'a ABD Dışişleri Bakanlığı'nın davetiyle gittiğini; Senato, Temsilciler Meclisi ve Beyaz Saray yetkilileriyle görüştüğünü anlatan Sarıgül, "yorucu ama keyifli" dediği gezisini şöyle anlattı: "Yerel yönetimle ve ülke yönetimiyle ilgili düşüncelerimizi aktardık. Amerikalı yetkililerden birçok konuda bilgi aldım.http://yenisafak.com.tr/arsiv/2004/HAZIRAN/22/p08.html
Mustafa Sarıgül köstebek mi?
Haberler
6 Aralık 2009
Talat Turhan’ın geçen şubat ayında çıkan “Küresel Çete” adlı kitabının 59-62. sayfaları arasında yer alan “Mustafa Sarıgül Köstebek mi? Sivil Örümceğin Ağında Yine Ne Oyunlar Oynanıyor?” ara başlığı, son dönemin kıymeti harbiyesi olmayan “önemli” siyasal aktörlerinden Mustafa Sarıgül’ün kimi bağlantılarının gözler önüne serilmesine, arka planının okunmasına yardımcı olacak cinsten..
Sarıgül’ün hiçbir CHP başkan adayının yapmadığı şekilde ABD’den icazet almak istemesi bir yana, durumun o kadar da masum olmadığını E.Kur.Yrb. Talat Turhan’ın analizi açıkça ortaya koymaktadır. Demek oluyor ki, Sarıgül, ABD’de bulunduğu üç haftalık 2004 Haziran’ındaki sürede bazı “kurslar”dan geçmiş… Tabii, bu ziyaret ve orada neler olduğu hala kamuoyunca merak ediliyor, son derece açıklanmaya muhtaç… Bu merakı giderecek olan açıklamalar yapacak olan da Sarıgül’den başkası değil..
Biz, Sarıgül’ün belediyedeki serüveninin takipçisi değiliz; orada neler olup bittiği, ne olup olmadığı başkalarının işi… Ama, memleketin kaderini etkileyebilecek kimi adımları bizi son derece ilgilendiriyor. Emperyalizmin memleket üzerindeki, hele, Atatürk’ün Türk Devrimi’nin taşıyıcısı olmak üzere kurduğu CHP’deki “numaraları” bizi çok ilgilendiriyor.
Talat Turhan, kitabının yukarıda sözü edilen ara başlığı altında sorular soruyor ve yanıtlarını veriyor. Bu soru ve yanıtlarda Bilgi, Üniversitesi, Vatan gazetesi, Açık Toplum Enstitüsü, sıcak para spekülatörü olarak tanınan George Soros, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül,TESEV, CFR, Bilderberg, Trilateral Komisyon, National Security Council, Democracy Project, National Endowment For Democracy, Foreign Policy’nin nasıl iç içe geçtiği ve tıpkı “turuncu devrim”lerin, “kadife devrim”lerin yaşandığı ülkelerdekine benzeyen bir sivil örümcek ağının CHP’yi ele geçirmek için devreye sokulduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Soros Vakfı, Avrasya’daki gelişmelere koşut olarak rolünü CHP’ye karşı da oynamaktadır. Sarıgül, sivil örümceğin ağına düşürülmeye çalışılan Türkiye’nin ve onu tutan kurumlardan biri olan CHP’nin içindeki bir köstebek miydi? “29 Mart Planı” söz konusu edilen mahfillerde hazırlanıp, bu planda Sarıgül’e de bir rol mü biçilmişti? Bu sorulara Turhan oldukça doyurucu yanıtlar veriyor doğrusu.
Evet, Mutlu soyadı hem Bilgi’de hem Vatan’da var. Sarıgül, hem Vatan’da yer buluyor sık sık ve ağırlıklı olarak hem de Bilgi’nin mütevelli heyeti üyesi ve okulda belli bir kontenjan kullanıyor “ulufe”den olarak; siyasal açılımlar için.. Bilgi’nin rektörü aynı zamanda Açık Toplum Enstitüsü’nün yönetiminde… Açık Toplum’un yöneticileri Bilgi’de öğretim üyesi..
Bu arada, Şişli Belediye Başkanı Sarıgül’ün Gürcistan’daki Amerikancı darbenin lideri Sakaşvili’ye “Yılın Demokrasi Adamı” ödülünü vermesini anımsamadan edemiyoruz!..
Talat Turhan’a göre, “Bilgi Üniversitesi bir… CFR üniversitesidir.” Yani, küresel seçkinlerin dünya örgütü, ağına bu üniversiteyi de dahil etmiş durumda.
Turhan’ın soru ve yanıtlarından biri şöyle:
“Soru: Yani, Mustafa Sarıgül, Amerikan vakıfları ve istihbarat yapılanmaları tarafından mı destekleniyor?
Yanıt: Bravo, Bilgi Üniversitesi de bu eylemler için merkez üniversite.”
Mustafa Sarıgül’ün Talat Turhan’ın açıklamalarına verebileceği yanıtlar var mıdır, bilemiyorum.. Ama, olmalı.. Çünkü, bu sorular havada asılı kalamaz, kalmamalı. Kalırsa, CHP sevdasından vazgeçmiyor gibi görünen Sarıgül, soruların altında kalır.
Toplum da Bilgi’nin boyutlarını, Vatan’ın “bağımsızlığını” böylelikle daha iyi kavramış olmaktadır. Keza, Vatan’ın işi gücü bırakıp CHP’yle uğraşmasını, Sarıgül’ü el üstünde tutup onun saldırdıklarına günbegün “vurması” nasıl açıklanabilir?…
Soros, Bilgi, Sarıgül, Vatan, Mutlu, AÇEV, TESEV, NED, NSC; oh ne ala dünya!.. Bir de tüm bu bağlantılara Mustafa Yıldırım gibi yazarlar “Sivil Örümcek Ağı” gibi kitaplar yazarak taş koymasa; Talat Turhan gibi araştırmacı yazarlar birtakım bağlantıları gözler önüne sermeseler ne güzel olacak!..
Bir de bakmışsınız, CHP’deki “sarı devrim” gerçekleşmiş, Soros’lar, Bush’lar ve bilcümle onlar için çalışan köstebekler ya da aklını peynir ekmekle yiyen zavallılar, ihtiraslarına yenik düşen megalomanlar muradına ermiş!…
Öyle yağma yok ama… Memleket de, CHP de “yağma Hasan’ın böreği” değil..
Bu ülkede Talat Turhan’lar var…
http://www.ilk-kursun.com/2009/12/mu...l-kostebek-mi/
Kılıçdaroğlundan Başbakan zikri;
http://webtv.hurriyet.com.tr/2/8090/...akan-dedi.aspx
Dervişin fikri neyse zikri odur :)
Cuma salâsı okunurken cami avlusunda destek istedi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yurt gezileri kapsamında dün Anka-ra'nın Polatlı ilçesi ve Eskişehir'de vatandaşlarla bir araya geldi.
Polatlı'da yaptığı konuşmadan sonra ilçenin caddelerini dolaşan Kılıçdaroğlu, cuma salâsı okunduğu sırada bir caminin avlusuna giderek cemaatten dua ve referandumda 'hayır oyu' kullanmaları için destek istedi. Bir vatandaş, Kılıçdaroğlu'na "Çok mütevazısınız. Deniz Baykal olsa korkar, buraya gelmezdi." diye seslendi. CHP lideri cuma namazına kalmayarak camiden ayrıldı.
Sayın kılıçdaroluna bir eleştirde benden, kapıdan ekmek ister gibi alacağını alıp haydi bana eyvallah. Olmaz arkadaş mademki orayakadar girmişsin cuma namazını kılıp ayrılsan daha güzel olurdu. O camide evetciside var. Hayırcısıda var.
Yalnız Türk Solu dergisiyle ilgili bir not bırakmak istedim, bu olaylardan çok önce 2009 haziran sayısında D.Baykal'ın devrileceği, Kürtçü darbe yapılacağını yazıyordu, bu noktada ismi geçen şahıslar ise bugün gündemde olan iki kişi. Derginin o sayısına ulaşanlar okuyabilir.
[QUOTE=baymartı;369880] mademki orayakadar girmişsin cuma namazını kılıp ayrılsan daha güzel olurdu. [QUOTE]
Buna kimse karışamaz da , ironi olsun diye yazdıysanız bilemem tabi ancak alevilerin Cuma Namazı kılmadıkalrını ve neden kılmadıklarını da biliyorsunzudur herhalde.
Bana da yapmacık geliyor fakat yine de bir umut , adı üzerinde UMUT işte..
Sayın çoban ironi olsun diye kesinlikle yazmadım. Sen koskoca T.C. başbakan olmaya aday olmuşsun herkesime (kürt, suni. alevi, laz, çerkez, göçmen vs.) ayrımı yapmadan yaklaşmalısın.
Baykal’la Sarıgül’ün görüşmesi anlamlı CHP Genel Sekreteri Önder Sav, eski genel başkan Deniz Baykal ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sargül’ün Ankara’daki sürpriz buluşması için, “Kişilerin kendi takdirleridir. Dargın olup barışmak siyasette var olan şeyler. Geride bıraktığımız siyaset günlerinden sonra bir araya gelmelerini anlamlı buluyorum” sözleriyle değerlendirdi.
Sav: Görüşmeyi anlamlı buluyorum
CHP Genel Sekreteri Önder Sav da, Baykal ile Sargül’ün görüşmesini, “Kişilerin kendi takdirleridir” dedi. Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay ile CHP Genel Merkezi’nde Lozan Anlaşması’nın 87. yıldönümü nedeniyle düzenlenen “Lozan ve İsmet Paşa” sergisinin açılışını yapan Sav, gazetecilerin Baykal-Sarıgül görüşmesiyle ilgili soruları cevaplandırdı. Sav, “Kişilerin kendi takdirleridir, geride bıraktığımız siyaset günlerinden sonra bir araya gelmelerini anlamlı buluyorum” diye konuştu. ”Yeni yönetime karşı bir muhalefet olabilir mi?” sorusuna Sav, “Yeni yönetim diye bir şey söz konusu değil. CHP 22-23 Mayıs kurultayında büyük bir mutabakat ile Atatürk Spor Salonu’ndan çıkmıştır. Kılıçdaroğlu genel başkanlığında yolumuza devam ediyoruz” cevabını verdi.
Bana göre baykaldan çok önemli bir adım atmıştır.