Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Veli Küçük hakkında Veli Küçük konuşuyor başlığı ile açtığınız konuyu unuttunuz sanıyorum.
Ben unutmadım da. Bulamıyorum. :(
Veli Küçük ismi geçen başlığın ömrü uzun olmuyor galiba.
O konuyu o konu başlığı altında tartışalım.
Ben "Muzaffer Tekin konuşuyor" diye de başlık açarım.
Zaten kendi kaynaklarımın yanı sıra Muzaffer Tekin'in sözleriyle, sizin haberlerden yaptığınız alıntılarla da çelişkilere işaret ediyorum.
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Siz sadece bir adamın olay tarihinden önce detayını ve açık tarihlerini sizinde benimde bilmediğimiz 31 adet görüşme yaptığı iddiasından adamı nerede ise suçlu ilan etmeye kalktınız. Ben size aklı eren, beyni karıncalanmamış her insanın anlayabileceği seviyede somut yanıtlar yazdım. Veli Küçük ifadesinde Tuncay Güney in Veli Paşa ile irtibat halindeyim imajı vermek için belli aralıklarla aradığını söyledi. Beyninizde ufacık bir şüphe uyanmadı mı?
Adam (Muzaffer Tekin)bu şahıs ile görüştüğünü külliyet ret etmiyor ki zaten.
1. Tuncay Güney ismine hep şüpheyle baktım. Beni başkalarıyla bir tutmayın. Tuncay Güney'in iddialarını ciddiye alan veya bu iddialara atıfta bulunan tek bir alıntımı gösterebilir misiniz?
2. Siz 31 kez görüştüğünüz kişiyle görüştüğünüzü hatırlamaz mısınız?
3. 31 kez görüştüğüm bir kişiyle görüşmediğimi söylesem benim söylediklerime itibar eder misiniz?
Bu 3 sorumdan birine cevap anahtarındakinden farklı cevap verirseniz tüm iddia ve şüphelerimi geri alıyor ve özür diliyorum.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Sayın Phantom of law Bizler sizin fikirlerinize değer veriyoruz.
Yapmış olduğunuz katkılarınız gereken değeri buluyor . Yazıcıdan çıkarıp iş yerinde arkadaşlarla paylaşıyoruz. saygılarımla saglıkla kalın
ATATÜRK diyor ki
Efendiler, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkardığı adamların kanındaki, vicdanındaki asli cehveri, çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Susma yasal bir haktır,üstelik bunları söyledim tekrarlamam deniyor,çelişkili ifadeye burada birileri ahkam kesemez,çelişki nerededir, ifade çelişki mi ortaya çıkar, birilerine somut dalkavukluk yapanlar, soytarı bile olamaz.Dalkavukla soytarı arasındaki farkı farkedebiliyorsa.
Birleştirilsin,ayrıştırılsın,bu davada gerçek çelişki ortadadır ve bu dava kamu vicdanında taşıdığı şüphelerle adalet adına telafisi mümkün olmayan yaralar açmıştır.
Bu dava,örgüt/çete oluşumu adına türban, AKP, AKP kapatma ve hukuk eğitimi almamış Haşim Kılıç nasıl Anayasa Mahkemesi Başkanı olmuş olayları ve davalarıyla da birleştirilsin.
Toplum bir ilişkiler bütünüdür. Bazı ayrık incelemeler gerçek dışı sonuçlar doğurur.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Tuncay Güney ismine hep şüpheyle baktım. Beni başkalarıyla bir tutmayın. Tuncay Güney'in iddialarını ciddiye alan veya bu iddialara atıfta bulunan tek bir alıntımı gösterebilir misiniz?
2. Siz 31 kez görüştüğünüz kişiyle görüştüğünüzü hatırlamaz mısınız?
3. 31 kez görüştüğüm bir kişiyle görüşmediğimi söylesem benim söylediklerime itibar eder misiniz?
Bu 3 sorumdan birine cevap anahtarındakinden farklı cevap verirseniz tüm iddia ve şüphelerimi geri alıyor ve özür diliyorum.
1- Bu iddianame Tuncay Güney iddianamesi. Bu davanın dayanağı Tuncay Güney değilmi? O zmaan baştan bu iddianameye itiraz ediyor olmalısınız.
2. Kim görüştüğü kişiyi hatırlamıyor?. Anlayışınızın bu kadar olduğunu yeni anladığımı dün yazmiştım. Bu adam nerde bu adamla görüşmedim diyor?
3. Yine kim görüşmediğini söylüyor? Benden Alıntı yaptığınız bölümde bile yazıyor. Alıntı yaparken, alıntı yaptığınız bölümü dahi okumuyormusunuz?
Yalan ve çarpıtma başka şey fikir düşünce başka şeydir.
Defalarca anlatılmaya çalışılan bir konu için tekrar tekrar yazma salaklığını artık yazmayacağım. Dönüp tekrar okuyun.
ALINTI YAPMAYI VE YANITLAMAYI UNUTTUĞUNUZ BÖLÜMÜN İSTEK ÜZERİNE SON DEFA ALINTISI:Ben daha önce ısrarla mesajların veya görüşmelerin içeriğini sordum size. İçeriğini biliyormusunuz dedim. Bahsettiğiniz görüşme dediğiniz şeyler sadece iki GSM telefonuna ait irtibat kaydıdır. Yani bu iddia ettiği gibi mesaj da olabilir. " Tamam işe başlayın da olabilir" Bir hatırını sorayım dedim konuşmasıda olabilir. Bunlar iki telefon arasında bir irtibat olduğunu ifade etmekten başka bir anlam taşıyamaz.
Herşeyin günlük yaşandığı ülkemizde 6 ay önceden şurada şu saatte şunu vuracaksın emri de verilemez. Hayatın olağan akışına aykırıdır.
Daha önemlisi Alparslan bir tetikçidir. Bir tetikçi ile örgüt üst düzey veya orta düzey yöneticisi birbiri ile irtibata geçmez. Geçiyorsa o örgüt falan değil, aptallar ordusudur.
BU ne gizli bir örgüt ki tüm üst yönetimi fahiş mantık ve işleyiş hataları yapıyor. Sizin iddianıza göre hemde 31 kere tetikçi ile görüşüyor. Boşverin bu örgütten kimseye bir zarar gelmez. Böyle bir örgüt nasıl yıllarca gizli kalmayı becerdi?
Bu yazdıklarınız iddianame ile kıyaslayın ne kadar saçma olduğunu görmüyorsanız ben ne yapayım. " Vermeyince mabut neylesin Mahmut"
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
1- Bu iddianame Tuncay Güney iddianamesi. Bu davanın dayanağı Tuncay Güney değilmi? O zmaan baştan bu iddianameye itiraz ediyor olmalısınız.
İddianamedeki iddiaları araştırmak başka, Tuncay Güney'in iddialarını ciddiye almak başkadır. 2500 sayfalık iddianamenin Tuncay Güney zırvalarından oluştuğunu iddia etmiyorsunuz umarım.
En azından bu soruya verdiğiniz cevap benim bu forumlarda Tuncay Güney'i destekler herhangi bir şey yazmadığımı ama iddianameyi desteklediğim için dolaylı yönden Tuncay Güney'i de desteklemiş olduğumu iddia ediyorsunuz.
Umarım doğru anlamışımdır.
Bu iddianamenin Tuncay Güney iddianamesi olduğunu birkaç örnekle (sayfa sayfa ispata davet edip sizi sıkıntıya sokmayayım.) ispata davet ediyorum.
Siz Allah bilir, Tuncay Güney "Dünya yuvarlak" dese, dünyanın yuvarlak olduğuna, "Allah bir" dese Allah'ın birliğine inanmayacaksınız. :o
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
2. Kim görüştüğü kişiyi hatırlamıyor?. Anlayışınızın bu kadar olduğunu yeni anladığımı dün yazmiştım. Bu adam nerde bu adamla görüşmedim diyor?
Bu soruma da cevabınızın "Bir kişi 31 kez bir kişiyle görüştüyse bunu hatırlar." olduğunu kabul ediyorum.
Şimdi iki sorunuza cevaba gelelim. Önce ikincisi:
- Bu adam (Muzaffer Tekin) nerde bu adamla (Alparslan Arslan ile) görüşmedim diyor?
Sizin alıntıladığınız haberi alıntılıyorum.
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Tekin, savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in, “Danıştay saldırısı davası sanıklarından Alparslan Arslan ile ilişkilerini” sorması üzerine Arslan ile 3-4 kez görüştüğünü, ancak olay tarihinden 1,5 yıl öncesine kadar hiç görüşmesi olmadığını söyledi. Pekgüzel’in, “Yanlış anlamadıysam 3-4 kere yüz yüze görüştünüz, ayrıca telefon görüşmeleriniz var” sözlerine Tekin, “Doğrudur, görüşmüşümdür. Kandil ve bayramlarda mesaj atmışızdır” yanıtını verdi.
Savcı Pekgüzel’in, kayıtlara göre 31 adet telefon görüşmeleri bulunduğunu, son görüşmeyi 16 Kasım 2005’te, olaylardan 6 ay kadar önce yaptıklarını belirtmesi üzerine de Tekin, “Kesinlikle irtibatım yok, niye gizleyeyim” dedi.
Muzaffer Tekin elbette Alparslan Arslan ile görüşmedim demiyor. Böyle bir iddiam olmadı. Ben sizin alıntıladığınız haberde Muzaffer Tekin'in Danıştay saldırısından 1,5 yıl öncesine kadar hiç bir görüşmesi olmadığını söylediğini okudum. Yine aynı haberde
Benim iddiam sizin alıntıladığınız habere dayanarak şu:
Bu adam (Muzaffer Tekin) bu adamla (Alparslan Arslan ile) olay tarihinden 1,5 yıl öncesine kadar hiç görüşmedim, diyor.
Savcı ise son görüşme 16 Kasım 2005’te, olaylardan 6 ay kadar önce olmak üzere 31 kez görüştüklerine dair telefon kaydının var olduğu iddiasında. Bunun delilleri de mahkemeye sunulmuş durumda.
Gelelim birinci soruya:
- Kim görüştüğü kişiyi hatırlamıyor?
Muzaffer Tekin olaydan 1,5 yıl öncesinden 6 ay öncesine kadar Alparslan Arslan ile yaptığı telefon görüşmelerini hatırlamıyor olabilir mi? Olamaz. O zaman gizliyor ve yalan söylüyor.
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
3. Yine kim görüşmediğini söylüyor? Benden Alıntı yaptığınız bölümde bile yazıyor. Alıntı yaparken, alıntı yaptığınız bölümü dahi okumuyormusunuz?
Bu soruya da cevap anahtarında verilecek cevap olarak şu görünüyor:
Ben 31 kez görüştüğüm bir kişiyle görüşmediğimi söylersem benim söylediklerime itibar etmezsiniz.
Zaten bütün mesele bu. Aşağıda sorduğunuz sorunun cevabı da bu.
Kimsenin "Muzaffer Tekin telefonla Alparslan Arslan'a vur emri verdi" şeklinde bir iddiası yok. Elbette ki telefonla vur emri verilmez veya şifreli bir şekilde mesela turşu tarifi vererek :o verilir.
Muzaffer Tekin'in azmettirici olduğuna dair bazı kişilerin tanıklıkları var.
Bu kişilerin doğru mu yalan mı söylediklerini bilemeyiz.
Ama Muzaffer Tekin sorgulamasında kesin bir ifadeyle "cinayetten 1,5 yıl öncesine kadar Alparslan Arslan ile bir görüşmem olmadı." diyor mu? Diyor.
Sonra savcı çıkıp 6 ay öncesine ait bir telefon kaydı olduğunu söylüyor mu? Söylüyor.
Muzaffer Tekin'in Alparslan Arslan ile görüşmedim dediği tarihte görüştüğüne dair birden fazla telefon kaydı mahkemeye sunulursa kanaatimiz Muzaffer Tekin'in bir şeyler gizlediği veya yalan söylediği olmaz mı?
İşte Muzaffer Tekin neleri gizliyor, hangi konuda yalan söylüyor?
Bunların araştırılması lazım.
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Ben daha önce ısrarla mesajların veya görüşmelerin içeriğini sordum size. İçeriğini biliyormusunuz dedim. Bahsettiğiniz görüşme dediğiniz şeyler sadece iki GSM telefonuna ait irtibat kaydıdır. Yani bu iddia ettiği gibi mesaj da olabilir. " Tamam işe başlayın da olabilir" Bir hatırını sorayım dedim konuşmasıda olabilir. Bunlar iki telefon arasında bir irtibat olduğunu ifade etmekten başka bir anlam taşıyamaz.
Herşeyin günlük yaşandığı ülkemizde 6 ay önceden şurada şu saatte şunu vuracaksın emri de verilemez. Hayatın olağan akışına aykırıdır.
Daha önemlisi Alparslan bir tetikçidir. Bir tetikçi ile örgüt üst düzey veya orta düzey yöneticisi birbiri ile irtibata geçmez. Geçiyorsa o örgüt falan değil, aptallar ordusudur.
BU ne gizli bir örgüt ki tüm üst yönetimi fahiş mantık ve işleyiş hataları yapıyor. Sizin iddianıza göre hemde 31 kere tetikçi ile görüşüyor. Boşverin bu örgütten kimseye bir zarar gelmez. Böyle bir örgüt nasıl yıllarca gizli kalmayı becerdi?
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Bu arada verdiğiniz Cumhuriyet gazetesi linkinde haber çok kısa geçiştirilmiş.
http://yhs.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=16706
"Avukat kimliği ile tanıdığı Alparslan Arslan ile toplam üç-dört kez kısa süreli görüşmesi olduğunu, Danıştay saldırısından önce en az bir buçuk yıl hiç görüşmediklerini ifade ederek, "Olay tarihinden 9 ay önce de bir kandil mesaji dışında görüşmem olmamıştır" dedi."
Buradaki ifadelere göre olay tarihinden 9 ay önce (Regaib Kandili'ne denk geliyor olmalı 11 ağustos 2005) bir kandil mesajı dışında görüşmeleri olmamış.
Sizin yaptığınız Cumhuriyet gazetesi alıntısına göre Tekin'in iddiası
"11 ağustos 2005'ten sonra görüşmedim."
Sizin yaptığınız bir önceki alıntıya göre savcının iddiası:
"31 kez telefon görüşmesi var. (Mesajlaşma değil) En sonuncusu 16 kasım 2005'te"
Eğer 16 kasım 2005'te telefon görüşmesi olduğu ispatlanırsa, Muzaffer Tekin ya yalan söylüyordur, ya da unutmuştur değil mi?
Savcı da elinde delili olmadan bunu söylemeyecek kadar akıllıdır.
(Sizin yaptığınız iki haber alıntısına dayanarak bu yorumları yapıyorum.
Benim haber alıntı yaptığım kaynaklar taraflı olabilir, ama sizin haberlerinize güvenelim değil mi?)
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Komedi mi desem fıkra mı desem, gülsem mi, ağlasam mı?
Kendimi bu insanların yerine koyuyorum ve düşünmeye başlıyorum inanın ben 2008 yılında, 2005 yılında kiminle, ne görüşme, hangi ayda yaptım, hiçmi hiç hatırlamıyorum.Hatırlarım diyen varsa çıksın ortaya.
Size sorsalar hatırlarmısınız da başkasını ağustostan sonra konuşmadım demişte kasımda kayıt çıkmış cümlesinden yargılıyorsunuz?
Savcıya da sorsalar, bırak 2005 te yaptığı konuşmanın ayını, 6 ay -3 ay öncesini hatırlar mı? Zaman aşımı, delil değerini kaybetmiş traji -komik suçlamalar. Zamanı, sayısı davaya uyarlı hepsi saçma, mantıksız sorular.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
ALINTI ;Cumhuriyet- Ergenekon soruşturmasında el bombalarının bulunduğu Ümraniye'deki evin kiracısı Ali Yiğit, mahkemede daha önce savcılıkta verdiği ifadeye ekleyecek bir şeyinin olmadığını söyledi. Ancak çarpraz sorguda birçok soruya çelişkili yanıt verdi. Bazı sorulara ise “hatırlamıyorum” dedi. İlk ifadesinde kendisine ait manav dükkânına Muzaffer Tekin'in siyah bir Mercedes otomobille geldiğini söyleyen Yiğit, bu kez gelenin Tekin olmadığını belirtti. Cevaevinde bir avukatın kendisini tedhit ettiği yönündeki ifadesi anımsatılıp, “hangi cevaevinde tehdit edildin” sorusuna da “hatırlamıyorum” deyince hâkim Köksal.... “Böyle önemli bir olayı insan unutur mu” diye sordu
Bu adam büyük ölçüde bu ve benzeri ifadeler nedeni ile tutuklandı. Nerde şüpheniz? Bu sizde şüphe doğurmuyor mu?
ALINTI: Konuşmaya başladığında heyecanlı olduğu gözlenen Yiğit, ifadesi bitince çapraz sorguya alındı. Yiğit, ‘emniyette Muzaffer Tekin’in adını neden telaffuz ettiğinin’ sorulması üzerine, “Danıştay olayı nedeniyle televizyonda görmüştüm. Bana da resmini gösterdiler” yanıtını verdi. ‘Parmak basma olayının hangi cezaevinde olduğu’ sorusuna, “hatırlamıyorum” yanıtını veren Yiğit, polis koruması altında olmadığını söyledi. Yiğit, Muzaffer Tekin ve Mahmut Öztürk’ten baskı görmediğini ancak Oktay Yıldırım’ın kendisini tehdit ettiğini belirterek, balıkçıdaki toplantıda ise baskı görmediğini ifade etti.
İhbardaki C-4 patlayıcıların nerede olduğu sorulunca Yiğit, “Sandığın içinde bir de kutu vardı. Ben elime alıp salladım. Tık tık diye bir ses geldi. Babam C-4 diye tabir etti. İhbarı da öyle bulundu. Benim böyle bir açıklamam olmadı” dedi. Mahkeme başkanı Köksal Şengün de, “C4 ün kendine özgü sesi mi var?” diye sordu. Başkan’ın bir avukata konu dışına çıkması üzerine yaptığı müdahaleye Gazi Güder’in avukatı Özbay Demirel tepki gösterdi. Başkan Şengün, “Bir zorunuz mu var. Konu ne” deyince Demirel, “Savcılara izin var ama biz konuşunca sürekli lütfen, lütfen diyorsunuz” dedi.
Tutuksuz sanık Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, söz isteyerek, “Ben 25 yıl Adli Tıp Genel Kurulu’nda hekim ve cerrah olarak görev yaptım. Çok psikiyatri hastaları gördüm. Bu Ergenekon kurgusu hukuk ve ceza ehliyeti tartışılır bir eşcinsel haham sayesinde oldu. Şimdi ifade veren Ali Yiğit’in de anladığım kadarıyla hukuk ve ceza ehliyeti tartışılır. İfadelerindeki çelişkiler, emniyetteki girişimleri... Ben bir üniversite rektörü olarak emniyette saygıyla karşılandım ancak savcılıkta saygı ile karşılanmadım. Ali Yiğit nasıl oluyor da gözaltında arabayla gezdiriliyor, restoranda yemek yiyebiliyor. Çocuğunun sünnet geliri ile mi araba alabaliyor? Ben örgütün yöneticisi olmakla suçlanıyorum. Savcıları biraz vicdanlı olmaya davet ediyorum”
Duruşmada öğleden sonraki bölümünde gecekonduda bulunan bombaları saklamakla suçlanan tutuklu sanık Mehmet Demirtaş sorgulandı ve savunması alındı. Yeğeni Ali Yiğit'in "ecel ile korkutulup sıtmaya razı" edildiğini bu nedenle kendisini ve Oktay Yıldırım'ı suçlayan ifadeler verdiğini savunan Demirtaş, "Yalancının mumunun 17 aydır sönmediğine tanık oldum" diye konuştu. Ali Yiğit'in kendisinin "bombaları sakladığı" şeklindeki beyanının yalan ve iftiradan ibaret olduğun söyleyen Demirtaş, bombaların bulunduğu evden 1.5 yıl önce taşındığını, boş kalan eve herkesin kolaylıkla girebileceğini söyledi.
Veli Küçük hakkında Veli Küçük konuşuyor başlığı ile açtığınız konuyu unuttunuz sanıyorum. Siz sadece bir adamın olay tarihinden önce detayını ve açık tarihlerini sizinde benimde bilmediğimiz 31 adet görüşme yaptığı iddiasından adamı nerede ise suçlu ilan etmeye kalktınız. Ben size aklı eren, beyni karıncalanmamış her insanın anlayabileceği seviyede somut yanıtlar yazdım. Veli Küçük ifadesinde Tuncay Güney in Veli Paşa ile irtibat halindeyim imajı vermek için belli aralıklarla aradığını söyledi. BU ifadeden dolayı Beyninizde ufacık bir şüphe uyanmadı mı?
.
Bu alıntı yaptığım adam Muzaffer Tekin i itham eden aleyhine ifade veren, Tutuklanmasına sebep olan baş adam değil mi? Bu adamın ifadesi, yukarıda niye yalan söylediği açık olan bu ifade sizi rahatsız etmiyor da başka yerler de buzağı arıyorsunuz? Bu adamın yaptığı ne size göre?
Yalan istiyorsanız buyrun. Adam Tekine iftira amış pardon diyor. BU size normal geliyor. Hadi canım sizde..... Bu adam karıştırmış olabilir, hatta unutmuştur zavallı. Bizde yedik. Valla siz yiyin isterseniz bana dokunuyor.
Sayın Hukuk ve adalet haklısınız bende hatırlamıyorum ve olmadık bir yerde bu konuşmaların bazıları karşıma çıkarsa ayvayı yedim diye düşünüyorum. Yahu adam üç ay öncede aradım seni dedi yemin ederek hatırlamıyorum unutmuşum dedim. 3 ay yahu . Ben size gece yarısı 8 defa telefonla görüşme yaptı şüphe üzerine hırsızlıktan ceza alan adamı bile yazdım. Sizin bu kararı alandan ne farkınız kaldı? Size göre ,o adamın iddianamesini yazan Sayın Savcı o kadar akıllı değilmiydi? (BU ifade Tamamen size aittir . Benim akıl veya benzeri iddiam yoktur.)
Muzaffer Tekin azmettiren, başka bir deyişle Alparslan ın işvereni. İddia bu değil mi? Bende diyorum ki hangi azmettiren kiralık katil ile 31 defa görüşür? Hemde örgütlenmesi çok gizli ve çok karmaşık olan ERgenekon örgütü mü? Mantığınız bu konuya gelince "hadi yaa" demiyor mu?
"Savcı elinde delili olmadan bunu söylemeyecek kadar akıllıdır" diye buyurmuşsunuz. Madem öyle....Sayın Savcı Hurşit Tolon un adli tıp a sevk edilmesine ne diye itiraz etmişti onuda bir izah etseniz diyorum vakti çoktan geçti de.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Tuncay Güney'in kilit adamdan çok o kilide takılmış anahtarlık olduğunu düşünüyorum. Ruh sağlığının da yerinde olmadığı kanatındayım. İfadesinden önce sağlık muayenesin den geçmeli.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Ergenekon'da bomba karar!
19 Aralık 2008 Cuma 18:04
Ümraniye'de bir evde bulunan el bombalarına ilişkin mahkemeden flaş bir karar çıktı. Bakın o karar ne?
Ergenekon Davası'nın en önemli delilleri olan Ümraniye'de bulunan el bombaları için mahkemeden flaş bir karar çıktı. Mahkeme Ümraniye bombalarının imha edilme görüntülerini istedi ve polislerden oluşan bilirkişi heyetini değiştirdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına verilen aranın ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün ara kararları açıkladı.
Kerinçsiz ve avukatlarının talepleri doğrultusunda Ümraniye'de ele geçirilen bombaların imhasına ilişkin herhangi bir görüntü kaydının olup olmadığının İstanbul Emniyet Müdürlüğünden sorulmasına karar veren Mahkeme Heyeti, eğer görüntü varsa bir örneğinin mahkemeye gönderilmesini kararlaştırdı.
Heyet, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, MKE Genel Müdürlüğüne ayrı ayrı yazı yazılarak, el bombaları konusunda bilirkişilik yapabilecek bilgi ve deneyime sahip, 3'er kişilik bilirkişi listelerinin tespit edilerek mahkemeye gönderilmesine karar verdi.
Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmeden Heyet, bir sonraki duruşmayı 22 Aralık Pazartesi günü saat 09.30'a bıraktı.
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=170673