II. Ergenekon iddianamesi de açıklandı. Henüz okumadım. Okuyunca mütalaamı sizlerle paylaşacağım.
Printable View
II. Ergenekon iddianamesi de açıklandı. Henüz okumadım. Okuyunca mütalaamı sizlerle paylaşacağım.
II. İddianameyide inceledim. I. İddianameden farkı yok. Sadece üslup olarak biraz daha özen göstermişler. Birkaç kişi hariç herkesin beraat edeceği ve hazinenin yüklü tazminat ödeyeceği hakkındaki mütalaam hala geçerliliğini muhafaza etmektedir.
I.İddianameyi okumamıştım. II. İddianamede Dr.M.Ö. ile alakılı 1411-1423 sayfaları arasını okudum.
Özetle bu kısımda;
1-Sağlık Ürünleri pazarlanması için bir TV kanalı satın alınır.
2-Satın almada ATÖ değil de, ATÖ'den alına para ile MÖ malik görünür..
3-İddiaya göre, bu TV kanalı ETÖ'nün medyaya hakimiyeti amacına yönelik olarak, gerçek alıcı gizlenerek satın alınmıştır...
Yani muvazaalı hukuki işlemler "örgütlü suç" sayılmıştır.
Dayanakları ise;
1-Telefon görüşmeleri...
2-Satın alma kayıtları...
Savcılık makamının dayanak gösterdiği başkaca delile rastlamadım..
-
Bir özelliği dikkatinize sunmadan geçemiyorum....
İddianamede dinlenen telefonlara ait numaralar açık açık yazılmış...
Davanın siyasallıştığını düşünür isek, sanıklara sempati ya da antipati besleyen bir yığın insan var.. Şimdi İddianamenin 1411-1423 sayfaları arasına bakıp herhangi bir ankesörle telefondan Dr.MÖ'yü arayıp, ağzınıza gelen küfürü edebilirsiniz.. Ya da aynı şekilde diğerlerini..
Birilerini "ne olacak canım telefon numarasını değiştirsin" dediğini duyar gibi oluyorum. Değiştiremez. Dr.MÖ bir kalp cerrahı ve 13 senedir aynı numarayı kullanıyor. Hastaları O'na o numaradan ulaşıyor. O telefon numarasının değiştirilmesi DR.MÖ'nün tüm dünyadan izole edilmesi ile eş anlamlıdır. Çünkü ben de benzer durumdayım ve numaramı değiştiremiyorum..
Sn. Mehmet Aydın'ın da dediği gibi buradan Dr.MÖ lehine tazminat doğar..
Tuncay Özkan'dan Obama'ya mektup!
Ergenekon tutuklu sanığı Tuncay Özkan, ABD Başkanı Barracak Obama'ya Silivri Cezaevi'nden bir mektup yazdı.
Devamı: http://www.haber3.com/news_detail.php?id=463439
Ergenekon da 12. dalga adı altında ÇYDD, Kanal B ve Başkent Üniversitesi hastanesinde polis arama yapıyor.
Ergenekon operasyonu Anıtkabir de protesto edildi.
Prof. Dr Mehmet Haberal ve Prof. Dr. Türkan Saylan İÜ Çapa Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Ünitesinde yaşam savaşı veriyorlar.
Prof. Dr. Türkan Saylan evi aranmadan önce de ileri derece kanser hastasıydı, kemoterapi görüyordu. Evinin 7 saat aranması mı, aramadan sonra saatlerce çıktığı televizyon programları mı onu daha çok yormuştur diye düşünmek lazım.
Saylan'ın sağlık durumunu Ergenekon soruşturmasına bağlamak çok da doğru değil.
Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın ise, Türkiye'nin en önemli hastanelerinden birinin kurucusu olarak aylardır kalp rahatsızlığını keşfedememesi de enteresan. Eğer tutuklanmasaydı, belki de anjiyo olmasını gerektiren kalp sorunlarının farkına varamayacak, ani bir kalp kriziyle sevenlerinden ayrılacaktı. Bu tutuklama sayesinde yoğun iş temposu sırasında ihmal ettiği sağlığını gözden geçirme imkanını buldu.
Haberal serbest kalırsa, sağlığını ihmal edeceği yoğun iş temposuna dönmekte acele edebilir. Sağlığı tamamen düzelene kadar hastaneden çıkmasın.
Sahi bir de GATA'da tedavi gören Levent Ersöz vardı... Onun "yaşam savaşı"ndan pek bahseden yok.
Sn. sdt23,
Bizim Ergenekon yada diğer operasyonların yapılmasına, suçluların cezalandırılmasına itirazımız yok. Bizim itirazımız hukuka aykırı olarak yapılan usul ve esas işlemlerine karşı. Tabi ki suçlular cezalandırılsın. Ama adil yargılama yapılarak. Usule riayet edilerek. İsterseniz İstanbul Barosu'nun hazırladığı ve 51 baronunda imzaladığı bildiriye bir bakın. Ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.