Cevap: Kemal KABCIK'ın Kaleminden: TÜRKÇE ile DİRİLİŞ - Yeniden Gün ve Güneş
Henüz kitap kapağını kapatma vaktine gelemedin belki sen;
Kitabında önce varoluşuma harekete geçiren umudunu bul!
-----------------------------------------.{ Ali Kemâl ALKILIÇ }
Cevap: Kemal KABCIK'ın Kaleminden: TÜRKÇE ile DİRİLİŞ - Yeniden Gün ve Güneş
Bazı işler vardır ki, o işlerin tek çaresi Allah’ımıza havaledir!
Bazı işler de vardır ki o işlere kulluk görevi müdahaleci olur!
------------------------------------------------{ Kemal TAHİR }
Cevap: Kemal KABCIK'ın Kaleminden: TÜRKÇE ile DİRİLİŞ - Yeniden Gün ve Güneş
HAKKIYLA SEVMEK ve SEVİLMEK İÇİN!...
Kemal:
-Seçeceğin başarın için, senin için bir şeyler yapabilmeyi isterdim!...
Çiğdem:
-Benim için en gerekli başarı nedir sence?...
Kemal:
-Ben senin kendini biliyor olmuşluğunun ebediyet boyunca sürdüğünü isteyenim!...
Çiğdem:
-Bu başarı üzerine neler yapılabilir?...
Kemal:
-Ben kendimin de dikkate aldığı birkaç satırlık derleme verebilirim sana ve gerekli olan derlemelerin bütünlüğüne erişmek, senin kendi çaban kadardır!...
Çiğdem:
-Kendini bilmişlik nedir sence?...
Kemal:
-Kendin için en hayırlısını biliyor olmana, senin kendini bildiğine açık bir delil olabilir!...
Çiğdem:
-Benim için en hayırlısı nedir?...
Kemal:
-Bu soruya, hayatın boyunca edinecek olduğun tecrübelerinle kendin cevap vereceksin!...
Çiğdem:
-Hayat boyunca edindiğin tecrübelerinle, senin kendin için düşündüğün en hayırlı başarı nedir?...
Kemal:
-Benim kendim için en hayırlı olanın, annem ve babamın ve de senin annen ile babanın müsaadesiyle sana her geçen gün daha da yakın kalabilmemdir, diye düşünüyorum!...
Çiğdem:
-Benim için çok faydalı olabileceğini düşünüyorum, senin bana faydalı olman için, bir sonraki birlikteliğimizde neler anlatacaksın bana?...
Kemal:
-Seni ve kendimi aldatamam, biraz sonra konuşmamız noktalanacak ve ben senden ayrılarak unutulmaya yürüyeceğim!...
Çiğdem:
-Ama bana faydalı olabileceğini sandığın ve hayatın boyunca edindiğin tecrübelerden bir derleme vermedin henüz ve de ayrıca şu an kısacık konuşmamız sonrasında benim seni unutabilmem mümkün mü?...
Kemal:
-Züleyha, Yusuf’u nasıl unuttuysa, sen de beni unutmayı başarırsın!...
Çiğdem:
-Seni nasıl unutabilirim?...
Kemal:
Sevilmeye hak eden gerçek değere uyanabilirsen, ben gelsem bile bana bakmazsın!... Züleyha, Yusuf’a kaç gün uzak kalabildi bilmiyorum, senin bana gelmene dair, senin bana hazır olmana dair, senin beni istemene dair emir kaç günde çıkabilir onu da bilmiyorum?... Biliyorsan; Züleyha, aldığı bir emirle Yusuf’a yakın olabildi, en azından gözlemleyebildiğim kadarıyla durum böyle dediğim gibi!...
{ Sait Faik ABASIYANIK }
{ Kitap Adı: TÜRKLERİN VAROLUŞUMU – Kitap Yazarı ve Derlemeler: Ali Kemâl ALKILIÇ KABCIK – Cilt: 001, Sayfa: 020, 022 }
Cevap: Kemal KABCIK'ın Kaleminden: TÜRKÇE ile DİRİLİŞ - Yeniden Gün ve Güneş
‘Anneoluncaanladım.com’ adresi için yeni metinler yazsam;
Bu, annelerimizin çabasına bir teşekkürden ibaret olacaktır!
__________________________________.{ Orhan Kemal }
http://www.anneoluncaanladim.com/for....asp?TID=40011
Cevap: Kemal KABCIK'ın Kaleminden: TÜRKÇE ile DİRİLİŞ - Yeniden Gün ve Güneş
“BOŞLUKTA SALLANAN ADAM” Adlı Romandan Cümle Derlemeleri:
Odamdan çıktığım enderdir!... Epeyce kitabım var!... Karım, okuyacağım umuduyla sürekli yenilerini getiriyor!... Bense sadece okumayı isteyip oturuyorum!... Eskiden sürekli okurdum!... Gerçeği söylemek gerekirse, okuyabileceğimden de hızlı, ardı ardına kitaplar alırdım o zamanlar!... Kişinin kendi kendisiyle sık sık konuşma alışkanlığına sahip olduğu bir dönem vardı ve iç dünyayla ilgili olayları belgelemek utanç verici değildi!... Oysa bugün, günlük tutmak kişinin kendine yenilgisi olarak nitelendirilecek bir zayıflık ve küçümsenerek değerlendirilen bir zevk sayılıyor!... Duygularınız var mı?... Bu duygularınızı doğru biçimlerde belirlemenin yolları vardır!... Bir iç dünyanız var mı?... Kimsenin değil, kendi sorununuzdur!... Heyecanlarınız var mı?... Güçlükleriniz varsa sessizce çözümlemeye bakın!...
{ Kitap Adı: BOŞLUKTA SALLANAN ADAM – Kitap Yazarı: Saul BELLOW – Cümle Derleme Çalışması: Orhan Kemal }
******
Boşluğa Mahkûm Olmak; İnsanın Kendi Kendine Bir Zulmü!
Duvarlara kafa atmayı düşünecek kadar ilerlerse pişmanlık:
O vakit insan kendinden kaçmak ister, bu mümkün değildir;
“Nereye gitsem; kendim de benimle beraber geliyor!.” sözü;
Kendinden kaçmak isteyenlerin çığlığı değil midir ki ey can?
Ebediyet Boyunca Sürecek Görevin; Boşluktan Kurtuluştur!
__________________________________.{ Orhan Kemal }
Cevap: Kemal KABCIK'ın Kaleminden: TÜRKÇE ile DİRİLİŞ - Yeniden Gün ve Güneş
Âlemlerin Rabbi olan Allah’ımızın işidir, akıl, sır erdirilemez:
Biri kılar bir vakit namazcık ve de kabul olunur, o gizli amel;
Biri kılar bin vakit namaz, sadece yat-kalk ile olur mu amel?
Namazı kendinden bile gizle ki; namazın Salih amel sayıla!
__________________________________{ Orhan Kemal }
Cevap: Kemal KABCIK'ın Kaleminden: TÜRKÇE ile DİRİLİŞ - Yeniden Gün ve Güneş
Ak ile karanın ayrımı yapılıyordu; kara gün aldatanlara kala!
Çok şükür ki solculuğu oyun bellemiş olanların sonu gelmiş,
Kendi ikliminde yaşayan bencilliklerden de hesap soruluyor,
Türklerin varoluşumu da zamanla derinleşiyor ve genişliyor!
{ Kemal TAHİR }
%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%
SICAK TEMAS
Kemal:
-Sana demiştim, o tek yıldızlı, demiştim ve onun yıldızı alnında değil, onun yıldızı şakağındadır!... Ve sen onun uğruna sır sayılabilecek tek satır bile yazabilmiş değilsin, neden?... Biz sırrımızı haykırırken, sen hangi sırra sığındın?... Sırrına tutunabilecek gücü kendinde bulabilecek misin şimdi?...
Ferhat:
-Nasıl hükmedeceğimi, nasıl seveceğimi senden mi öğreneceğim, Çiğdem hakkında yazdıklarının hesabını da soracağım günü bekle sen!... Açığa vurduğun sırlarına köleliğin ebediyet boyu olacak, senin haberin yok ve sen yalnızlığınla hangi işe yetişebileceksin ki?...
Kemal:
-Fotoğrafınızı gördüm, fotoğraftaki bakışına anlam vermek zor, neden boynun bükük ve neden tek gözünün görüneceği biçimde poz verdin, bu senin artistlik anlayışın mı ve bu artistliğin sökmez bana!... Ayrıca yalnızlığımı ebedi belleme ve benim yalnızlığım-bekârlığım kader, senin bekârlığın ise senin kendi tercihin, bekârlığında benliğin var!...
Ferhat:
-Fotoğrafımda nasıl bakacağımı da kendim belirlerim, senin aklına uysam, sana inansam ben de senin gibi deli olurdum!... Sen delilik dolu bakışların sebebiyle yalnız kaldın belki de!...
Kemal:
-Çiğdem için söylenecek gün görmemiş sözlerin arayışı içindeyim, gücünü kaleminle göster ve sen bana göre önce hayata tutunabilmeyi dene!...
Ferhat:
-Yazıp, yazmamaya dair kararı da kendim alırım!... Sol yanıma kar yağdırmam ben!... Ben kendi iklimini muhafaza eden biriyim!...
Kemal:
-Kalemle başlamalı bir çatışma, kalemle başlamalı sıcak temas ve elimde kalem ve de şakağımdaki kaz ayağından anla, hangi başarının gülümseyişi kaz ayağı şakağımın çizgilerini derinleştirip belirginleşti!... Sen hangi başıboşluğun disiplinsiz askerisin?... Sen solculuğu bir oyundan sayan zavallı bir topluluğun neferlerinden biri değil misin ki zaten?... Senden ne beklenebilir?... Sen kendine kayıpsın!...
{ Kemal TAHİR }
Cevap: Kemal KABCIK'ın Kaleminden: TÜRKÇE ile DİRİLİŞ - Yeniden Gün ve Güneş
Okuyup öğrenirsen iki cihanın kapısı kendiliğinden aralanır!
Okuyup geçersen; kendin ile dostların ile mesafen aralanır!
_________________________________.{ Kemal TAHİR }
Cevap: Kemal KABCIK'ın Kaleminden: TÜRKÇE ile DİRİLİŞ - Yeniden Gün ve Güneş
Yalnız kalamayacağını gören suça ve de günaha sapar mı?
Hangi suç-hangi günah, hangi haksızlık; karşılıksız kalıyor?
{ Orhan Kemal }
%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%
UYANIR MISIN UYANDIRIR MISIN?...
Ahmet:
-Buralarda yalnız gezilmez, bilmez misin ey kardeşim?...
Mehmet:
-Kim yalnız kalmayı başarabilmiş ki ben yalnız kalayım şu dünyada ve ben de bilirim Rabbimiz şah damarımızdan bile yakındır!...
Ahmet:
-Uyanık olmana sevindim kardeşim ve herkes senin gibi olsa, diyorum kendi halimce!...
Mehmet:
-Herkesin uyanık olacağı zaman yakındır, sen gönlünü ferah tut!...
{ Orhan Kemal }
Cevap: Kemal KABCIK'ın Kaleminden: TÜRKÇE ile DİRİLİŞ - Yeniden Gün ve Güneş
BUGÜN PAZAR
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
Bu kadar benden uzak
Bu kadar mavi
Bu kadar geniş olduğuna şaşarak
Kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
Dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım...
{ Nazım Hikmet RAN }
******
https://www.antoloji.com/ali-kemal-a...ap/?t=07:55:55
e-kitabımızın son güncellenmiş hali yukarıdaki adrestedir!...
******
Yukarıdaki şiiri ve e-kitabımızı Ferhat TUNÇ, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Akdeniz Üniversitesi Kütüphanesi ve Cumhuriyet Gazetesi ile Paylaşacağım!... Bu mesajımızın anlamında da elbette ki Türklerin hayata karşı kavgasız duruşu sergilenmektedir!... Kavgayı bitirmek istemeyenler: bizce ayaklarını denk alsınlar; çünkü haddini aşmışlığa ilahi takdirin vereceği cezaya hiçbir zalim güç yetiremez!...