Sayın rita, ne olursunuz yalvarıyorum size, 2. cumhuriyetçileri konuya tercüman olmuş diye alıntılamayın lütfen.
Alıntı:
Bizim genelkurmay başkanı, hükümeti sıkıştırmak için basın toplantısı düzenleyip “sınırötesi operasyon” yapmak istediğini bütün dünyaya açıkladığında bizi bugüne getiren süreç de başladı.
Dezenformasyon ve manipulasyonun eksiksiz bir örneğini okumaktayız.
Bu iktidar döneminde Özel Kuvvetler kaldırıldı böylece Ordu gayrınizami harpte mücadele gücünü önemli ölçüde yitirdi.
Bu iktidar döneminde verilen tavizlerle terör olayları artış gösterdi.
Ankara'nın göbeğinde bomba patladı, İzmir' de bomba patladı.
Ardı ardına 10 ar 15 er şehit vermeye başladık.
TSK sürekli uyarı yaptı ama dinleyen yoktu.
Bu şartlar altında nasıl olur da" hükümeti sıkıştırmak için sınır ötesi opersayon için basın toplantısı düzelnedi ve süreç böyle başladı" diyebilir bir insan?
Alıntı:
Bütün düşmanlar bizim “devletin” içinde bir çatlak olduğunu, “sınırötesi” operasyona sürüklenmenin Türkiye’yi bir çıkmaza götüreceğini gördü
Türkiye'yi sınır ötesi opersayon çıkmaza sürükler diyenler kimler? Başta Tarzani-Balabani(!) yani düşman, ABD yani düşman,AB ülkeleri yani düşman öyle mi? Onun için mi bu düşmanlar bize sürekli aman ha girmeyin uyarısını yaptılar? Bu nasıl bir düşmanlık böyle?
Alıntı:
İki yüz kişilik PKK gruplarının, uyduların, termal kameraların denetlediği bir bölgede, hiçbir istihbarat örgütümüz tarafından fark edilemeden nasıl bu kadar rahat hareket ettiklerini, çocuklarımızın nasıl bu kadar rahat öldürülüp kaçırılabildiğini, bir eğitim eksikliği, yönetim hatası olup olmadığını sorgulayamadık.
Böylece TSK' nın baskıcı kimliği olduğunu iddia etmekte yazar, dokunulmazlığı var ve bu nedenle bunu sorgulayamıyoruz, yani suç tamamen askerde.
Kafayı kadınlarla ilgili kitaplar yazmakla bozmuş ve Altan&Altan Co. Ltd ortağı 2. cumhuriyetçi bu zat çaktırmadan insanın zihnin, bulandırmaya çalışıyor. Evet Dağlıca bir felaketti ama neler olup bittiğini bilemiyoruz,askeri nedenleri olabilir, hava koşulları olabilir,Balckwater etkisi olabilir her ne ise ancak bu belirsizliğe rağmen TSK' yı inceden zaafiyette imiş gibi göstermeyi becerebilmiş işte.
Alıntı:
Biz kendi Kürt sorunumuzu çözemedik.
Kendi ülkemizi iyi yönetemedik.
İçerde anlamsız çatışmalara girdik.
Ve belayı büyüttük.
İçerde ve dışarıda bu “beladan” yararlanacağını sanan kim varsa, sonuçların umdukları gibi olmayacağını görecekler.
Yetmiş milyonluk bir ülkeyi bu kadar canını acıtıp öfkelendirerek bir tuzağa çekerseniz, zincirleme reaksiyonlar ve “kontrol edilemez” bir hareket yaratırsınız.
Eğer “içerde” bu tuzağın kendi iktidarlarına yardım edeceğini umanlar varsa, onlar büyük bir ihtimalle yaşanacaklardan sonra ellerindeki iktidarı da kaybedecekler.
“Dışarıdakiler” ise bütün dengelerin ve hesapların altüst olacağını görecekler.
Ancak bu noktada yazar haklıdır. Ülkenin bu hale gelmesinde BİZZAT KENDİSİNİN DE ÇOK EMEKLERİ VARDIR. Şimdi bir yerlerine kına yakabilir artık ama dam çökünce fareler de altında kalır ve yazar bunun farkına varmış durumdadır.
Saygılar.