Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
OYLAR MECBURİYETTEN CHP'YE
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Kazım Genç:
Türkiye’deki Alevilerin çizgisi sol ve sosyal demokrasiden yanadır. Bugüne kadar çizginin sol tarafında olanlara oy vermişlerdir. Bu noktada CHP dışında bir yapılanma yok. Ancak Aleviler’in CHP’den memnun olduğunu söylemek de mümkün değil. Başka bir siyasi oluşum olmadığı için Aleviler CHP’ye mahkumiyetten ve mecburiyetten oy veriyor. Yüzde 10 barajını aşacak solda bir başka parti görse onlara verirler.
Türkiye’de Aleviler 10-12 milyon nüfusla geniş bir yelpaze. AKP ve MHP’ye oy veren yok mu olmaz mı. Tabiî ki var, ama bu bütün oyların yüzde 10’unu geçmez.
CHP dışındaki siyasi partiler de Alevilerin CHP’den memnun olmadığını, mecburiyetten oy verdiklerini görüyorlar. Ama aleviler sağduyuludur. Daha demokratik bir Türkiye için adım atacak solda bir parti olmadığı sürece bir değişiklik olacağını sanmıyorum.
CHP’NİN STATÜKOCU ANLAYIŞI İFLAS ETTİ
Dünya Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun:
Bugün CHP’nin statükocu devlet ideolojisi düzeyindeki siyaseti iflas etmiştir. Ama hala direniyor. Atatürk sağ olsa Türkiye 100 defa değişirdi. Halen 70-80 yıl önceye takılmak yanlış. CHP 40 yıldır Alevilerin oyunu alıyor. Daha demokratik bir Türkiye sivil bir Anayasa için çalışması gerekirken bugüne kadar hangisini yaptı. Ne CHP ne AKP’ye inanmıyoruz. Siyasi rant yarışı içinde samimiyetlerine güvenmiyoruz. Açılımdan bahsedenlerin bünyesinde alevi var mı, yok. Alevileri dışlıyorlar. Söylemler güzel ama icraatlarında göremiyoruz. CHP bütün eleştirilere karşın en azından Alevilere iyi kötü görev veriyor. Diğerleri ise bunu hiç yapmıyor.
Çalıştayları da anlamak mümkün değil. Alevilerin sorunları araştırılması, oraya buraya sorulması gereken sorunlar değil. Alevi toplumu var ve onlar taleplerini sıralıyor. Açılım Alevilerin görüşleri dikkate alınarak yapılır. Bunun dışındaki çabalar birer şov zinciri dışında bir şey değil. Yine de umudumu korumak istiyorum. Yüzde 50 şans veriyorum hepsine.
CHP İLE ALEVİLERİN İLİŞKİSİ DEFOLU
Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş:
Bizim taleplerimiz belli. 6 madde halinde sıraladık. Bunların dışındakiler Alevileri biçimlendirmeye dönük çabalardır. Bu tür yaklaşımlara da sonuna kadar karşıyız. Alevilerle siyasi partiler arasındaki ilişkilere kimsenin hakemlik yapmasını da doğru bulmuyoruz. Dersim tartışması üzerinden gelen çağrıları kimden gelirse gelsin doğru bulmayız. Alevilerin kendi siyasi gelecekleri açısından zorunlu-sorunlu siyasi ilişkilerden kurutulup bir özeleştiri yapması gerek. CHP’yle Alevilerin ilişkisi defolu bir ilişkidir. AKP’de 8 yıldır iktidarda ama bir arpa boyu yol alınamadı. MHP’nin Maraş katliamındaki rolünü biliyoruz. Var olan siyasi zemin Alevileri tatmin etmiyor. Bu doğru. Daha laik, demokratik ve eşitlikten yana bir yaklaşıma ihtiyaç var. Aleviler artık bunu kendi içinde tartışmalı.
http://www.alevihaberajansi.com
Bunları da çoban aşireti uydurmuyor herhalde...
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Sayın çoban,
Burada ben açık açık oy verdiğim ve güvendiğim bir parti adına yapılan psikolojik savaşa, iftiralara, yalanlara ve yanlış anlamalara sıradan bir insan olarak yanıt vermeye çalışıyorum.
İnsanların inandıkları şeyler uğruna yapması gereken bu tür işler varlık nedenleri ve yaşamsaldır.
Pekala, aşiretinizi söylemediniz.
Cesur olun da şu an hangi parti ve lidere inandığınızı, güvendiğinizi söyleyiniz...
Bilelim kimmiş bu müstesna lider ve partisi?
Bilsin şu "garip gureba, fakir fukara" da sürüden ayrılıp en azından sizin gibi bir "çoban" olsun...
Bakalım ödü patlayan mı patlamayan mı bir çobansınız...
Buyurun sayın çoban, söyleyin parti ve liderinizi...
...
(Söyleyemezsiniz, söyleyemeyeceksiniz... Bu dönem öyle bir dönem ki insanların inandığı ve oy verdiği partiyi söyleyemediği ödlek bir fetret dönemi...)
...
"Bir şeyi güzel olarak mı algılıyorsunuz? demek ki yanlış algılıyorsunuz."
nietzsche
Bu arada isimler ve kurumlar güzel algılanabilir...
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Cemevi’ne cümbüş evi diyen kimdi?
Neymiş efendim Dersim katliamı yeni bir Kerbela imiş.. Kim söylüyor bunu? Ülkenin Başbakan’ı... İyi de ben o Başbakan’ın yani Recep Bey’in başka sözlerini de hatırlıyorum.. Hangisini mi?Belediye Başkanlığı günlerinde Karacaahmet’de Cemevi açma izni isteyen Alevi kardeşlerimize hitaben, “Cemevi Cümbüş evi, ne izni!” demesini!.. Şimdi soruyorum size Cemevi’ne böyle bakan birinin ortaya çıkıp Dersim mugalatalarını yapması nasıl kabul edilebilir? Alevilerin inanç merkezlerini cümbüş evi olarak gören bir zihniyetin Dersim-Kerbela özdeşleştirmesinin sadece bir izahı olabilir ki o da ajitasyondur.. İyi de bir Başbakan kendi vatandaşını birbirine karşı kışkırtacak şekilde nasıl ajite eder?
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_...p?hityaz=11005
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Kayınvalide; gelininden şikâyetçi…
“Köpek gibi mübarek… Evleneli daha on yıl bile olmadan üç tane doğurdu… Zavallı oğluma acıyorum… Kolay mı üç çocuğun ihtiyacını karşılamak?”.
Soruyorlar:
“Kızın kaç yıllık evli*”
“Kızım mı?..On yıl oldu herhalde...”
Kaç çocuğu var?”
“Sekiz tanecik!”…
Yine bir kayınvalide gelinini şikâyet ediyor:
“Gelinimin elinden hiçbir iş gelmiyor canım!.. Salatayı oğlum yapıyor, bulaşıkları oğlum yıkıyor; çamaşırı makineden çıkarıp asan oğlum, ütüleyen de oğlum… Bizim gelin hanım devirip kıçını yatıyor”…
“Peki ya sizin damat nasıl biri?”
“Ah şekerim öyle iyi bir damadım var ki şükürler olsun… Kızımın eli soğuk sudan sıcak suya girmiyor… Salatayı damadım yapıyor… Bulaşıkları yıkıyor; çamaşırı makineden çıkarıp asıyor… Vallahi ütüyü bile damadım yapıyor… Güzel kızım çok şanslı, çok”…
http://www.gazeteciler.com/ikiyuzlul...-news9085.html[
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Biri vurduysa diğeri de öldürmemeli, bakınız bunu da en iyi sayın Taha Akyol dile getirmiş:
Milliyet - 27 Kasım Cuma 2009
Dersim olayı, tarihimizdeki büyük acılardan biridir. Yeniden gündeme gelen bu olayı maalesef yaraları sarmaya ve birlikte yaşamaya hizmet edecek özenli bir üslupla ele almadık.
Siyaseten ‘kullanma’ yolunu seçtik. Tabii siyaseten ‘kullanma’ söz konusu olunca, Dersim dramı ‘siyasi savaş malzemesi’ haline getirildi ve ülkedeki kutuplaşma daha bir sertleşti.
Dersim konusunda 1937’de de bugün de birinci derecede kusurlu olan elbette ’CHP'dir fakat ben öncelikle Başbakan Erdoğan’ın "katliam" nitelemesini eleştirmek istiyorum. Çünkü ülkeyi yöneten, bunun sorumluluğunu taşıyan odur.
Bazı lobilerin Dersim dramını, ikinci bir ”soykırım" iddiasıyla uluslararası camiaya kabul ettirmek için çalıştığını biliyoruz.
Bir tarihçi, bir entelektüel, muhalefetteki bir politikacı bu olaya “katliam” diyebilir; nihayet kişisel görüşüdür. Fakat başbakanların beyanlarının ‘resmi’ niteliği vardır, yarın ‘fatura’ halinde geri dönebilir!
“Katliam” terimi uluslararası hukukta “soykırım” suçunun maddi unsurudur! Elbette Başbakan “katliam” kelimesini bu terimsel anlamında kullanmadı ama siyaseten fevkalade istismara açık bir ‘terim’dir bu.
İnsani bir dramı, bir fecaati eleştirmek ve acıları paylaşmak doğrudur ama istismara yol açabilecek ‘terim’lerden sakınmak gerekir.
1930’ların rejimi
CHP’ye gelince... 1937’de Dersim’de yaşanan, rejime karşı bir “isyan” değildi. Alevi Dersimlilerin, Seyyid Rıza ve bağlılarının laik cumhuriyetle hiçbir sorunları yoktu. Hatta Milli Mücadele’yi desteklemiştir, Şeyh Said isyanından da uzak durmuşlardı. Dersim’deki olay, sadece aşiretçi toplum yapısından gelen yaygın kanunsuzluklardı.
Buna rağmen maalesef “aşırı güç” kullanılmış, çok büyük acılara yol açılmıştır.
Şeyh Seyyid Rıza ve oğlu da haksız ve hukuksuz olarak idam edilmiştir!
Tunceli'nin uzun yıllardan beri radikal sol hareketlere zemin oluşturmasının sebebi, bu acıların doğurduğu tepkilerdir.
Dersim’de aşırı güç kullanılması münferit bir “yanılgı” değildi, rejimin 1930’lardaki karakterinden geliyordu: Eleştirip itidale sevk edecek muhalefet ve hür basın yoktu. Sosyal sorunların kuvvet kullanarak çözülebileceği şeklindeki ‘devrimci’ ideoloji her şeye hâkimdi...
Temel mutabakatlar
Bugün, bu kadar derin izler bırakmış tarihi hadiseleri görmezden gelebiliriz ama “ateşin düştüğü yerler”de ıstırap ve tepkiler devam ediyor; hatta zaman zaman patlamalar halinde dışa vuruyor.
Türkiye'nin hâlâ temel mutabakatları sağlayamamış, istikrarsızlığa çok yatkın bir toplum olmasında bunun rolü büyüktür. Bütün radikallere bakın, geçmişteki acılardan, bire bin katarak besleniyor.
Yapılması gereken, yaraları kaşıyarak değil, merhem sürerek ele almaktır. Bunun siyasi adı, demokratikleşmedir, insani adı ‘empati’dir.
1930’larda değiliz. Çağ değişmiştir, anlayışlar, çözüm metotları değişmiştir. CHP bu değişime uyum sağlayarak çağdaş bir sosyal demokrat partiye dönüşecek yerde, hâlâ 1930’lara referans yapması, hem büyümesini engelliyor, hem temel sorunlarda Türkiye’nin büyük mutabakatlarla çözümler üretilmesini engelliyor.
Buna ‘irtica’ paranoyası dahildir!
CHP’nin bugünkü kusuru budur.
Sorunlarımızı darbe değil de siyaset çözecekse...
Erdoğan’la Baykal’ın, bir bayram gününde tokalaşıp “temel mutabakatlar bildirgesi” üzerinde çalışmaya karar vermelerini hayal ediyorum. Biliyorum hayal ama hayali bile güzel...
Nice güzel bayramlara...
*
Eğri oturup doğruyu söylemek gerekirse işte böyle... Yoksa "gelin -kaynana" örneği gibi olur ki "kendin söyle, kendin inan"maktan öteye gitmez!..
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
"...
1930’larda değiliz. Çağ değişmiştir, anlayışlar, çözüm metotları değişmiştir. CHP bu değişime uyum sağlayarak çağdaş bir sosyal demokrat partiye dönüşecek yerde, hâlâ 1930’lara referans yapması, hem büyümesini engelliyor, hem temel sorunlarda Türkiye’nin büyük mutabakatlarla çözümler üretilmesini engelliyor.
..."
Çağın değişmesine rağmen ekonomik bakış açılarının değişmediğini sağır sultanlar bile biliyor ve yaşıyorken yolu AK olanların bilmemesinden bilmemezlikten doğal ne olabilir...
TANZİMAT....... AVRUPA BİRLİĞİ
DUYUNU UMUMİYE........İMF
İNGİLTERE.......... ABD
OSMANLI.......... DEĞİŞEN 21 YY'DA TÜRKİYE
BABIALİ.......... YANDAŞ BASIN
A Lİ K EMAL.......... :)
...
Bu arada "sosyal demokratlık" nasıl bişeydir?
Başı açık olmak mıdır?
Evi, mahallesi, ili, vatanı AÇIK;
bayrağı, atası, tarihi dili GDO'lu yaratıklar mıdır?
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Avrupa Parlemontosu üyesi Ozan Ceyhun, Adana Barosu'nun davetlisi olarak Adana'da bir konuşma yapmıştı ve özel sohbette, babası ünlü yazar Demirtaş Ceyhun'un ölümü nedeniyle Başbakan R. T. Erdoğan'ın kendisini aradaığını, başsağlığı dileğinde bulunduğunu, ama CHP'den arayan olmadığını, oysa kendisinin CHP'den bunu beklediğini söylemişti.
Aşağıdaki yazıyı okuyunca Ozan Ceyhun'un söyledikleri aklıma geldi..
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...1&hid=13128862
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
CHP Resmi internet sitesinden;
"CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Demirtaş Ceyhun’un yaşamını yitirmesi nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Baykal, mesajında, Demirtaş Ceyhun’un yaşamının her döneminde emeğe, insan hak ve özgürlüklerine ve hukukun üstünlüğüne en büyük değeri veren aydınlardan biri olduğunu belirterek, Ceyhun ailesine, edebiyat dünyasına başsağlığı ve sabır; yeri doldurulması çok zor olan Demirtaş Ceyhun’a da rahmet diledi."
Haberde Demirtaş Ceyhun'un Cumhuriyet Mitingi'nde eli bayraklı resmi de var.
Aklıma Turgenyev'in "Babalar ve Oğullar" romanı geldi.
Oğul Ceyhun'u ise ekşi sözlük yazarları şöyle hicvediyor:
1960 dogumludur, 70 li yillarda avusturya lisesinde okumustur, adi bir cinayet davasina karistigindan 12 eylul oncesi yurdu terkedip almanya'ya yerlesmistir.
ah su biz karabiyikli turkler'i yazan demirtaş ceyhun'un oğlu. ilginç olan yazarın da karabıyıklı bir türk olması, ama oğlunun da buna uygun bir tip olmasına karşın bir alman olarak avrupa parlamentosu üyesi olması. 80 öncesi almanya'ya gidip almanlaşmış kendisi.
hayır, anladık almanya'ya olan bağlığını da birtakım röportajlarında "nasıl diyorlar, siz türkler ..." formatındaki açıklamaları için bir kez daha bakınız vermeden duramıyorum (ah evet evet biz türkler)
Benim Harun olarak son sözüm şu:
"Yurdum insanı doğru yolu elbette bulur, biraz daha eğitimlisi daha önce bulur."
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Hikmet Bey bence ya Beşiktaş Kulüp Başkanlığı'na adaylığını koysun, ya da yeni oluşturulan Balkız'ın Alevileri, Uras'ın özgürlükçü solu, 10 Aralık 'ın sendikacı-akademisyenleri temsil ettikleri iddiasındaki yeni sol?!!! oluşuma katılsın.
Seçim sonrası arayanı olur mu bilinmez...
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Sayın GÜR,
Gelinen bu aşamada
konu başlığının
"NE OLACAK BU ABBAS BEYİN HALLARI"
olmasını öneriyorum... :)