Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Ayrıca mesela şu konuda ne düşünüyorsunuz?
Muzaffer Tekin, Ümraniye'de ele geçirilen bombaların Oktay Yıldırım'a ait olduğunu açıklayan tutuksuz sanık Ali Yiğit'i örtülü olarak tehdit etti. Tekin, "(Alparslan) Arslan'ın sırtından geçinen aslana yem olur. Engin Bağbars'ı, Osman Yıldırım'ı hatırlasın." dedi. Osman Yıldırım, iddianamede tanık olarak verdiği ifadede Cumhuriyet'e atılan bombaların Tekin'den alındığını söylemişti. Bağbars da Tekin'i ihbar eden kişi olarak biliniyor.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Sayın sdt23'ün George Orwel'den alıntıladığı sözün kaynağını yanlış belirtmesi üzerine yazdığım küçük düzeltme notunun bu kadar gürültü koparacağını tahmin etmemiştim. Bukadar büyütülecek bir yanlışlık değil. Aynı yazarın bir başka romanında geçmiş olması çok da önemli değil, önemli olan sözün doğru yerde kullanılıp kullanılmadığı.
Sayın sdt23, bu sözü paşaların tutuklanıp tutuklanmayacağı tartışması üzerinden yürütlen tartışmada "hukuk önünde eşitlik" kavramı çerçevesinde kullandığına göre, kullanılan yer uygundur. Aslında buradaki "eşitlik" kavramının sadece paşalarla sınırlı olacak şekilde değil, tüm ayrıcalıklı kişiler çerçevesinde tartışılmasında yarar var. Bizim hukuk sistemimizde ayrıcalıklı alanlar ve ayrıcalıklı olanlar vardır ve bunların asgariye indirilmesi gerekir. Dokunulmazlıklar, YAŞ kararları, hakimler ve savcılar yüksek kurulu kararları, memur yargılanmasındaki ayrıcalıklar gibi konular bunlardan ilk akla gelenlerdir.
Burada eleştirilebilecek nokta sanırım sayın sdt23'ü, ekşi sözlüğü kaynak olarak kullanmasıdır. Çünkü ekşi sözlük ve bu bağlamda internet bilgileri çok sağlam bilgiler olmayabilmektedir. Bunun çok sayıda örneği var. İnternet, bilgiye kolay ulaşma anlamında çok yararlıdır, ancak internetten edinilen bilgilerin başka kaynaklardan test edilmeden kullanılması önemli hatalara yol açabilmektedir.
Eleştirileri biçimsel yanlışlıklar üzerinden değil, esas (öz) üzerinden yapmak ve kırıcı olmadan, seviyeli (düzeyli) yapmak sanırım hepimize yakışan bir davranış olur.
Saygılar.
Abbas Bey aslında siz GENE benim demek istediğimi net anladınız amma sanırım azıcık HİNLİK peşindesiniz.
Ben o yazıyı okuduğumda baktım ne alaka karıştırmış dedim güldüm geçtim gitti. Sonra sizin yazınızı okudum Abbas bey bu konuda en önemli nokta olarak bunu görmüş dedim gene ses etmedim. Çünkü abartılacak üstüne gidilecek bir konu değildi. Neticede burası yarışma programıda değil insan yanılabilir. Her ne kadar sayın std23 ün hemen hemen hiç bir fikrine katılmasamda hata yapması konusunu gündeme getirmenin saçma olacağını düşündüm.
Ancak sizin yazınıza verdiği yanıtı okuyunca işin rengi değişti. Aynı lideri RTE gibi önüne gelenle kavga eden kimseyi bulamazsa aynada kendiyle kavga halinde olan SDT23 bu konuda da liderini aratmayacak ''bilgisini ve kaynağını'' deşifre edince iki kelam etmek farz oldu. Dünyası eksi sözlük star zaman ve taraf gazetesi olan ki bunlarıda internet ötesi bilmeyen birisiyle karşılaşmak can sıkıcı ....
Gerçi bunun lideri de ''çok büyük bir şairdi şiiriyle veda edelim der '' bir şiir okur AKP 11. dahil ayakta alkışlar sonra o şiir başkasının çıkar ! Yüzde 46.7 lik oy oranı hakkında '' eğer seçime tam katılım olsaydı oyumuz yüzde elli altı olurdu biz de biliriz matematik oran filan anlarız bu işlerden'' derken oy oranının zaten TÜZDE olduğunu bilmez... EE onun hık dedicisinin bilgi kaynağıda ekşi sözlük olur ne olmuş...
Ama Abbasbey siz genede sayın sdt23 ün Mehmet ali beyi olun ne olur yardım edin ona bu tarifte ki nesne ne ? Ekşi sözlükte yokta....
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Eklediğiniz son mesajda Muzaffer Tekin'in hakkındaki iddialara verdiği somut yanıt yok. Sadece yurtdışında olduğu iddia edilen bir anda hapiste olduğu ifade edilmiş.
“Kesinlikle irtibatım yok, niye gizleyeyim” sözü size güven telkin eden bir söz olarak geldi mi? Ben 31 kere veya daha fazla telefonda konuştuğum kişileri saymaya çalıştım. Bunlar ya iş hayatımda ya da özel hayatımda uzun süre vakit geçirdiğim kişiler.
Tekin'in “Kesinlikle irtibatım yok, niye gizleyeyim” sözü üzerine, "tamam, Alpa(r)slan A(r)slan - Muzaffer Tekin arasında bir bağ yok." sonucuna ulaşabiliyor muyuz? Önemli olan bu.
Çünkü Danıştay cinayeti, sadece saygın hukukçulara değil Türkiye Cumhuriyeti'ne ve toplumsal barışa kasteden hainlerin işidir. Bu hain saldırıyı planlayan, azmettiren ve icra eden her kimse, en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Alıntı:
Ben herkesin hukuk önünde eşit olduğuna inanırım. Fikir özgürlüğü konusunda daha serbestlik tanınırken diğer bütün suçlar için dokunulmazlıkların kalkmasına taraftarım.
Eminim sayın commodore1tr da milletvekili ve bakan dokunulmazlıklarından şikayet eden pek çok yazı yazmıştır. Hal böyleyken bir orgeneralin hem de emekli orgeneralin tutuklanamayacağını öne sürmesi ne yaman bir çelişkidir.
Milletvekili, bakan, cumhurbaşkanı, genelkurmay başkanı, vali, belediye başkanı, bürokrat, asker her kim olursa olsun gerektiğinde yargı önüne çıkarılabilmelidir
Şimdi bu sözleri nasıl yorumlayacağız ? Son paragraf yüzde yüz doğru haklı ve sağlanmalı...
Evet ben bir çok yazı yazdım dokunulmazlıkların herkes için kalkmasını bir TBMM si kürsü dokunulmazlığı bir de CB nin ciddi dokunulmazlığının kalmasını savundum. Hala da hemde çok daha sert bir biçimde dediklerimin arkasındayım...
Şimdi bağımsız mahkemelerde yargılanmak başkadır. TUTUKLANMAK BAŞKA .Bunu cinlik yaparak kelime oyunlarıyla eş değer göstermek en hafif deyimi ile AYIPTIR.
Kaldıki ergenekon sürecinin tamamında yaşananlar gerçek anlamda hukukun katlidir. Hangi hukuk iddianame bile hazırlanmadan insanların senenin üzerinde hapis yatmasına cevaz verir. Bunun adı faşizm dir hukuk değil. Hukukun katli bir insanlık suçu ve ayıbıdır. Önce bunu kabul edeceksin. Yok dosya karışık yok şu yok bu kimseyi ilgilendirmez. İnsanın hayatı 70 sene.... Dosya uzun diye 72 seneye çıkmıyor !!!! Bu dava sonunda beraar edecek her kişi ki görünen o ki hemen hemen tamamı HAYATIMDAN ÇALDIĞIN SENELERİ GERİ VER SAVCI EFENDİ!! dendiğinde ne yapacak Allah'a duaya mı çıkacak ? İnsan tutuklamak bu kadar kolay mı ? Gel önce onu söyle... Aynı ülke ki 296 kere insanın canını yakmış kapkaççıyı birisinin daha canını yaksın diye serbest bırakıyor...
Bu davanın savcısının eline kan bulaşmıştır. O yüzden bu savcı hakkında konuşmayı kendime zul kabul ediyorum. Siz hangi iddianameyi hazırlayana kızmaktan bahsediyorsunuz? Azıcık hukuka saygılı devlet olsak savcı hapiste olurdu . Sağlık nedenine itiraz eden tarihe geçecek karanlık bir savcıdan söz ettiğimizi size bir kez daha anımsatırım. Benim vicdanımda bu savcı çoktan mahkum olmuştur geriside çok umrumda değil....
Dünyanın hiç bir ülkesinde bir emekli orgenerali suç üstü olmadığı taktirde TUTUKLAYAMAZSINIZ . Bunun hukukun üstünlüğüne zarar verecek bir yanı yoktur. ESki başbakanıda normal şartlarda tutuklayamazsınız milletvekilinide yüce divanda yargılanır mahkum olur hapse girer budur olay. Bakın ben Rahmetli Adnan menderesi hiç ama hiç sevmem Türkiye ye ve demokrasiye çok zarar verdiğine inanırım. Amma buna rağmen tutuklu yargılanmasını hele hele idam edilmesini inanılmaz sert te eleştiririm. Hukuka saygı işte budur sayın sdt23... Hukukta benden senden yoktur... Olay ve tavırlar vardır....
Bir olayda bir emekli orgeneralin tutuklu yargılanmasını gerektirecek ne koşul vardır ? Kanunlarımız tutuklu yargılama nedenlerini açıkça yazmıştır . Hangi Emekli orgeneral bu normlara girer sizce ? Kaldı ki bu kişilerin tutuklandığı ''dalga'' zaman ve süreç olarak tam bir kepazeliktir. Ne hikmetse AKP davasının önemli dönemeçlerinden birisine denk geldi dalgalar nedense .... Siz gerçekten delil karartma gerekçesine inandınız mı? Kargalar bile ağzıyla değil k... güldüler... Bu iki orgeneral bu saçma sapan örgütün lideri olacak olay ayyuka çıkacak kıyametler kopuyor olacak evlerinde orada burada belge olacak !!! Bu kadar salaklık varsa zaten sal hepsini gitsin bunlardan bir numara olmaz....
Orgeneral bir ülkenin en saygın kurumlarından birinin en üst düzeyine çıkmış olmak demektir. değerleri milletvekillerinden fazladır. Çünkü hayatlarına orgeneral olarak değil askeri öğrenci sonra teğmen olarak başlamışlar ve genelde hayatları yaşam biçimleri bu olmuştur. Milletvekilleri ise ülkemde ciddi çıkar amaçlı oluşumlardır. Teki ülkeye hayatını koyar öteki cebini doldurmaya bakar.... O askeri hiyerarşi ve disiplin içerisinde süzülüp orgeneral or amiral olmak hele hele Jandarma genel komutanlığı yada ordu komutanlığı yapmak kolay bir yol değildir. Devletin en önemli kademelerinden geçen ve en önemli kararlarını alan kişilerdendir orgeneraller.... Bu yüzden hiç bir ülkede tutuklu yargılanmazlar ama gerekiyorsa yargılanırlar aynı emekli DenizKuvvetleri Komutanı İlhami erdilde olduğu gibi... Bak adam Ulusta iki ev yüzünden yargılandı evleri gitti hapse girdi... Hali hazır başbakan RTE düğünden gelen takıları yiye yiye bitiremedi... Eşitliği sağlasanıza sayın sdt23 .. En azından vicdanında sağla ve sus artık.
Zaten dikkat edilirse en kolay yargılanan TSK personelidir. Onay anında gelir... Rüşvet yediği sabit olan milletvekili, hakkında ağır ceza ve teşekkül suçundan dava olan başbakan adam vuran döven jop sokan polis yargılanamaz... RTÜK başkanına ne dersiniz ? Ergenekon hakkında konuştuğunuzun yarısınıda şu deniz feneri ve RTÜK BAŞKANINA yazsanıza... Yok onlar sizden cici...
Bakın sayın sdt23 ;
Benim hukuk anlayışım sizin ki gibi GUGUK türü değildir. ve inanın ki çok derindir...
PKK lı olduğu kesin bile olsa o kişiye pislik yedirirsen yargılanırsın;
O kişiye zul edersen yargılanırsın,
O kişi çatışmada öldüğü an düşmanlık biter... O kişi yaralandığı an onu hastahaneye yetiştirmek devletin görevidir devlet olmak bu demektir... Teslim olduğu an yargıya veririsin...
Makamından dolayı hak yiyip insanlara zul edemezsin
Görevini kötüye kullanamzsın
Hukuku GUGUK yapamazsın...
Bilmem anlatabildim mi? Eğer anlaşılmadıysa KM atınız daha detaylı yazayım...
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Acele etmeyin Sayın SDT 23 hepsine geleceğim.
Bekliyorum ve sıra ile yanıtlıyorum. Siz 31 adet görüşmeyi Muzaffer Tekin in kabul ettiğini yazdınız. ("Doğrudur görüşmüşümdür dedi" sizin yazınızda aynen var) Oysa Muzaffer Tekin böyle demiyor red ediyor. Neden farklı anlam verecek şekilde yazdınız? Meşhur kaynağınız size özel mi? İHA dahil pekçok kaynak aslının benim yazdğım gibi olduğunu yazarken üstelik.
Cumhuriyet Gazetesi avukatlarının kanıtladığı hiçbir şeyde gerçekte yok. Hatta bu konuda mahkemenin Eğitim bombası ve taaaruz bombası konusnda TSK dan bilgi istenmesine yönelik ara kararı var. Av. Bülent Utku nun mahkemedeki beyanları pekçok kaynakta var. Ama sizin yazdığınız ifade yani kanıtlandığını anlatan ifade için kaynak yazarmısınız?
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Yazamaz...sn sdt23 kulaktan dolma gazetelerin 3. sınıf haberlerini takip edip, laiklik karşıtı güçlerin sözcülüğünü yapıyor. Belki de 2. cumhuriyetçilerin dolmuşuna geliyor. Böylece de bizi İŞLET(me) iyor.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
"Suç üstü olmadıkça kimse tutuklanmamalıdır." diyorsanız bu kendi içinde tutarlıdır. Ancak kişinin sıfatına, ünvanına, kim olduğuna bakarak tutuklanıp tutuklanmayacağına karar vermek de doğru olmaz.
Adaletin yavaş işleyişinden dolayı tutukluk süreleri uzayan ve bu yüzden pek çok kişinin mağdur olduğuna katılıyorum. Bu sadece Ergenekon sanıklarının karşı karşıya olduğu bir durum değil.
CMUK hangi hallerde tutuklama yapılabileceğini düzenliyor. Bu kanun maddeleri sayın commodore1tr'ın temennileriyle uyuşmadığı için şu anki uygulamada CMUK'a ters bir şey görünmüyor.
Tutuklama nedenleri
MADDE 100. - (1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.
(2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
b) Şüpheli veya sanığın davranışları;
1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,
Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
(3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir:
a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78),
2. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
3. İşkence (madde 94, 95)
4. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
5. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
6. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
7. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),
8. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308),
9. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315),
b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu.
d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
(4) Sadece adlî para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.
Tutuklama kararı
MADDE 101. - (1) Soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından, kovuşturma evresinde sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re'sen mahkemece karar verilir. Bu istemlerde mutlaka gerekçe gösterilir ve adlî kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını belirten hukukî ve fiilî nedenlere yer verilir.
(2) Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukukî ve fiilî nedenler ile gerekçeleri gösterilir. Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir, ayrıca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir.
(3) Tutuklama istenildiğinde, şüpheli veya sanık, kendisinin seçeceği veya baro tarafından görevlendirilecek bir müdafiin yardımından yararlanır.
(4) Tutuklama kararı verilmezse, şüpheli veya sanık derhâl serbest bırakılır.
(5) Bu madde ile 100 üncü madde gereğince verilen kararlara itiraz edilebilir.
Tutukluluğun incelenmesi
MADDE 108. - (1) Soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuzar günlük süreler itibarıyla tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından 100 üncü madde hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir.
(2) Tutukluluk durumunun incelenmesi, yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde şüpheli tarafından da istenebilir.
(3) Hâkim veya mahkeme, tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da birinci fıkrada öngörülen süre içinde de re'sen karar verir.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Sn. sdt23!
Kuvvetli suç şüphesi nedir?
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Sizin alıntıladığınız haberdeki cümlelerden farklı şeyler mi anlıyoruz?
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Tekin, savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in, “Danıştay saldırısı davası sanıklarından Alparslan Arslan ile ilişkilerini” sorması üzerine Arslan ile 3-4 kez görüştüğünü, ancak olay tarihinden 1,5 yıl öncesine kadar hiç görüşmesi olmadığını söyledi.
Bu cümleden benim çıkardığım şu:
Muzaffer Tekin Mayıs 2006'daki saldırıdan önce 3-4 kez Alpaslan Aslan ile yüz yüze görüşmüş. Bunlardan en yeni tarihli görüşmenin mayıs 2006'dan 1,5 sene önce olduğunu söylemiş.
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Pekgüzel’in, “Yanlış anlamadıysam 3-4 kere yüz yüze görüştünüz, ayrıca telefon görüşmeleriniz var” sözlerine Tekin, “Doğrudur, görüşmüşümdür. Kandil ve bayramlarda mesaj atmışızdır” yanıtını verdi.
Burada da ön plana çıkan kandil ve bayramlarda mesaj atması değil. Telefon görüşmelerinin yanı sıra kandil ve bayramlarda mesajlaşmaları.
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Savcı Pekgüzel’in, kayıtlara göre 31 adet telefon görüşmeleri bulunduğunu, son görüşmeyi 16 Kasım 2005’te, olaylardan 6 ay kadar önce yaptıklarını belirtmesi üzerine de Tekin, “Kesinlikle irtibatım yok, niye gizleyeyim” dedi.
Bu cümleden de Alpaslan Aslan ile yaptığı 31 görüşmeyi kabul etmediği sonucunu çıkarmak mümkün değil. "Alpaslan Aslan ile 16 kasım 2005 tarihinde telefon görüşmesi yapan ben değildim." demiyor, "Danıştay katiliyle/Danıştay cinayetiyle irtibatım yok" diyor.
31 telefon görüşmesi kayıtlarda açıkça yer alıyorken Tekin'in bunları inkar etmesi beklenemez. Bu telefon görüşmelerini nasıl açıklamalı?
31 adet görüşme yaptığını reddetmek yerine irtibatının olmadığını söylüyor.
Zaten bu telefon görüşmelerini yapmamış olsa, aynen avukatının "mart 2008'de tutukluydu, yurtdışına çıkmış olması mümkün değil" savunması yapması gibi bu konuda da net bir dille yalanlama yapması gerekirdi.
Muzaffer Tekin, "Alpaslan Aslan ile 31 telefon görüşmesi yapmadım." demiyor, "benim cinayetle irtibatım yok" diyor.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Alıntı:
Av.Mehmet Aydın rumuzlu üyeden alıntı
Sn. sdt23!
Kuvvetli suç şüphesi nedir?
sdt23 rumuzlu hanımefendi CMK'nın ilgili maddelerini kopyalayıp yapıştırmış ancak herhalde dönüp tekrar okuyayım dememiş..
"Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde.."
Sayın sdt23 dikkat ederseniz arada "ve" bağlacı var, siz bunu nasıl "veya" olarak algılayabiliyorsunuz?