Sayın Sezener sizi buraya alalım belki biraz rahatlarsınız:Kedi sevmeyen girmesin
https://www.hukuki.net/showthread.php...meyen-girmesin
Printable View
Sayın Sezener sizi buraya alalım belki biraz rahatlarsınız:Kedi sevmeyen girmesin
https://www.hukuki.net/showthread.php...meyen-girmesin
Köpeğin sürekli evde yalnız kalması köpeğe eziyet, akşama kadar köğek havlaması dinlemek zorunda kalan komşuya eziyet, sürekli komşulardan şikayet dinlemek size eziyet. Neden bu kadar eziyete sebebiyet veriyoruz ki ? Kişisel görüşüm, köpek apartman dairesinde beslenmemeli.
Sorunun temelinde biraz komşuluk hukukunun git gide erozyona uğraması da vardır. Köpek bir apartman dairesinde ne yapar? en fazla ara sıra havlayarak gürültü yapar. Hatırlıyorum biz küçükken 7-8 kardeş evde bir hayvanat bahçesinden çıkmayacak gürültüyü çıkarırdık. Top oynar, kavga eder, tv'nin müzik setinin sesini son ses açar daha akıl mantıkla izah edilmeyecek ne gürültü çıkarırdık da bir komşu olsun gelip bir şey demezdi. Şimdilerde ise apartman önlerinde gördüğüm uyarılar beni çok düşündürür.
"Misafir araçlar park edemez", yani komşusuna misafir olacaksınız ama aracınızı bi kaç saatliğine bile olsa komşunun yerine park edemeyeceksiniz. "Bilmediğiniz zile basmayınız" başını camdan uzatıp "kime geldiniz? komşumun zili şu numaradır" demekten aciz insanlar artık. Hacize gittiğim evlerde bir komşu gelip de komşusuna teselli vermez araya girmez uzlaşı yoluna katkı sunmaz. Komşusunun adını ne iş yaptığını bilmez insanlar ordusu yaşıyor artık bilhassa büyükşehirlerde.
Ben komşuluk hukukunu tanımam diye bir cümle kurmadım ki.. Ben sadece konudaki gibi benzer bir duruma şahit olduğum için tepkimi dile getirdim olay büyüdü de büyüdü. İnsanların yaşamaya hakkı olduğu kadar hayvanların da var, ben bu hakkı tanımayanları çok gördüğüm için tepki koydum olay bu.. Ben bu köpeği sevmiyorum bu apartmandan yollayacaksınız diye kapım çaldı kaç kere yönetici olduğumuz zamanlar! Rahatsız olduğu köpeğin gıkı bile çıkmıyordu üstelik yan dairemdi çünkü sesi olsa duyardım bende, üstelik köpeğin sahibi iyi görüştüğüm bir komşum.. Neyse köpeği oturdukları yerden attırmaya çalışanların yüzde 90ı o zihniyettedir! Ben sevmiyorum atın diye bir zihniyet olamaz, bu ben sizi sevmedim bu apartmandan taşının der gibi bir durumdur ve bunu demeye kimsenin hakkı yoktur!
Neyse artık bu konuyla ilgili bana gelen sataşmalara cevap vermicem.. Sataşacakların bilgisine!..
Apratmanın bahçesinde uygun bi yere bağlamak, hatta mümkünse kulübe yapmak, en azından gündüzleri oraya bırakmak çözüm olabilir. Müstakil bir bina olsa çok daha rahat olur tabi. Komşu dırdırı da çekmezsin. Keşke müstakil bahçeli bir evim olsa da iki tane kangal köpeği beslesem bahçemde....
Hayvan hakkı ile insan hakkının yarışması meselesine gelirsek, bugün hayvanların da davalarda taraf olabilmesi meselesinin tartışılmaya başlandığını duydum. Hayvanların haklarını hayvan severlerin kurdukları cemiyetler savunuyorlardı bugüne kadar, neden hayvanlar doğrudan davacı sıfatına sahip olamasın düşüncesiyle bir takım usul hukukuna ilişkin görüşler çıkmaya başlamış. =) olaya bi de bu açıdan bakabiliriz.
Not: bundan 20-30 yıl sonra aynı meseleyi robotlar için konuşacağız demedi demeyin... ben buraya yazıyorum =)
bizde benzer bir sorunla uğraştık. Eğer yönetim ilk toplantısında evcil hayvan beslenemez diye bir karar almadıysa fazla endişelenmeyin. Yine de değerli avukatlarımız daha iyi bilirler.
Konu ocak ayinda kapanmis. Demek ki herkes pes etti :)). Hayvanlari bende seviyorum, kedi, kopek beslemek son derece yararli. Ancak komsulari rahatsiz etmek son derece yanlis. Hastasi vardir, yorgundur dinleniyordur hoooop bu arada bir kopek havliyor, insanin cinnet gecirmesi isten degil. Birde sozkonusu kopek cinside benim bildigim en kotu sesli olanindan, cirtlak bir sesi var diye hatirliyorum. Simdi hayvanlardan once ulkemizde o kadar cok yardima muhtac cocuk var ki. madem maddi durumunuz var o zaman bir cocuk evlat edinin. Veya birinin tum masraflarini karsilayip okutun, ilgilenin anne babalik yapin. Bu kimsesiz cocuklari topluma kazandirin. Ehhh iste ulkemde elinizi nereye atsaniz elinizde kaliyor. Ozellikle boyle yararli bir forumda bile insanlarin neler yasadigini goruyorsunuz. Bence en onemlisi empati kurabilmektir. EMPATI.
Bir arkadaşım vardır;
Bu arkadaşımın bir köpeği vardı. Karı koca köpeklerini çocukları gibi severdi her köpeksever gibi.
Ama tabii bir köpeği apartman dairesinde besleyerek hem köpeğe hem komşulara eziyet etmek gibi bir şey yapmıyorlardı. Müstakil evleri vardı.
Ben bu arkadaşa (kardeş desem daha doğru) ve eşine, köpek konusu açıldıkça sürekli olarak "Çocuk yapın, sizin çocuğunuz yok; bu yüzden içgüdüsel olan çocuk sevginizi karşılamak için bu köpeği besliyorsunuz" diyor ama inandıramıyordum.
Zaman geçti, bunların da çok tatlı bir bebekleri oldu. Bebek olur olmaz köpek "ya tüyü dökülüp çocuğa zarar verirse" diye (ki köpek bahçede yatıp kalkıyor, evde bile değil) köye gönderildi. Tüm sevgi bebeğe verildi. Köpeğin esamesi bile unutuldu.
Neticeten;
Bir ya da birkaç bebeği / çocuğu olup da köpeklere çok fazla düşkün biri görmedim. Çünkü varsa bile çok az.
kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok bence.köpeğin bulunduğu odaya taş yününden ses yalıtı yaptırırsanız sorununuz hallolur.o insanları da düşünün lütfen apartmanda yaşıyorsunuz çünkü.hasta olur sağ olur düşünmek isteyebilir.hav hav hav köpeğinizin sesini dinlemek zorunda değil.daha kendi kurallarınıza göre yaşak istiyorzanız 200metrekare arsa alın evinizi dikin güzelce yaşayın.
ayrıca bir bey yukarıda apartman zillerine basılmasından bahsetmiş.bizim millette şöyle bir mantık var apartmana gelir.bilsin bilmesin direk 1.katın ziline abanır.günde 15 kere lüzumsuz yere ziliniz çalsa siz ne kadar dayanabileceksiniz? :) bence türkiyede eski ekmek karneleri gibi apartmanda yaşabilir karnesi dağıtmak lazım.
Ben aslında ciddi ciddi "şehirde yaşama sözleşmesi" imzalamayanların şehirlere alınmaması gibi bir hareket olursa, gönülden desteklerim.
Bu sözleşmeye göre yere tükürmek, insanlara dumanı gidecek şekilde sigara içmek, çöp atmak çok büyük suç, vandalizm ise kesin ihraç sebebi sayılacak bir sözleşme olmalı.
Ya çok güldüm bu prensesine senin.
Prensesmiş.
Maalesef zor bir durumdasınız; bir tarafta ince duvarlı binalarda yaşlısı, çocuğu veya evde çalışmaya veya uyumaya çalışan insanlar, öte yandan sevdiğiniz hayvanınız. Benim de köpeğim var, ancak komşularınızı da anlıyorum; zira benim komşumun 6 tane köpeği var, ve yoldan veya evin yakınından geçen herşeye havlıyorlar. Delirmek üzereyken bu forumu buldum.
Bence komşuları rahatsız etmek, onların hakkına tecavüzdür, dolayısıyla Prenses için bir çözüm bulmalısınız, zaten evde yanlız kalması köpeğe de iyi değil.
İnsanlara bağıranların hayvan sevgisi gerçek olamaz demişsiniz. Ben hayvan düşmanlarına bağırmıyorum bile, direk tekme tokat dövüyorum. İnsanların hayvan hakları konusunda aşırı duyarlı olup bağırması veya benim gibi şiddet uygulaması gayet normaldir, zira cezası olmadığı veya çok az olduğu için hayvan haklarını ihlal edenlere karşı çıldırıyoruz. Ve ben şahsen ilk gördüğüm hayvan düşmanından diğerlerininde acısını, dişlerini eline verirek çıkarıyorum. Tavır gayet normaldir. Sakin kalmak asıl tuhaf olur. Ayrıca hayvan sevmeyen insan sevemez evet ama insan sevmeyen hayvan sever, kaldıki hayvan severlerin çoğu insan sevmiyorum diye fikrini belirtir. Dediğiniz tamamen geçersiz yani.. Nufusun 6 milyar olduğu, her dinden veya kökenden insanın, zevk için birbirine işkence ettiği, kesip biçtiği, tecavüz ettiği dünyada insanları seviyorum demek ruh hastalığıdır, toyluktur, tecrübesizliktir.. Birde bir hayvan severe karşı bu kadar toleranssız olmanız akla iki şey getiriyor; ya hayvan severlere karşı bir düşmanlık var, yada genel olarak bağıran, sesini yükseltene karşı. İkincisi toyluk göstergesidir. Ortada hakaret yok, küfür yok, nedensiz bağırma yok, konu kendisi için hassas o sadece. Abartacak bişey yok.. Gerçek hayatta bu kadar toleranssız davranış, paranız bolsa veya bilek gücünüz güçlüyse sürdürülebilir sadece. Aksi halde "kırılırsınız".. Hayvansever arkadaşa tavsiyem, internet ortamında bu konu veya herhangi bir konuyu tartışmaması. Yüzyüze olmadan kimseyle fikir tartışılmaması gerektiğini düşünüyorum. Misal burda 15 yaşındaki çocuk benim fikrime karşılık hakaret edebilir bana. Aynı tartışmayı yüzyüze yapıyorsak, olması gerektiği gibi fikirlerime fikirle saldırmak zorunda kalır.
Yurt dışında bu tür hayvanların ses tellerine müdahale ediyorlarmış. Ne kadar insani bilemiyorum ama veterinerinize bir danışın, dilerseniz. Eminim o da sizden ayrılmak istemeyecektir.
Evde köpek, kedi vs. besleyerek ailemin huzurunu ve uykusunu kaçıranlara ağız dolusu küfür ediyorum.
Kediler trafoya giriyor elektirikler kesiliyor
konuyu hortlatan arkadaşı tebrik ediyorum güzel bir konu. yukardabi hayvansever insanları sevmediğini direk sövmeyi geçip dövdüğünü saydırıp haddini epey aşmış. hayvana saygıda insana saygıda insani gereklilik. biri olmadan diğeri olmak pek insani olmaz. böyle düşüncede biri içinde yeni yasa çıkartıp ormana ikamet vermek yasalaşmalı .
kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı yoktur . seviyorum beslemeyi diye eve hapsettiği hayvan doğal hali gereği gürültü çıkartıp insanları rahatsız ettiğinde de buna gocunmamalı. aç bakalım kapıyı o hayvan orda mutlu mu değil mi o zaman görelim ! sen bi hayvanı hapset canın istedimi gezdir çişe çıkart evde çişini tutsun diye askeri eğitimden geçir kısırlaştır sesi çıkmasın diye ses tellerine müdahale ettir sonrada hayvanları sevmiyorlar de. çok komik gerçekten. şimdi çıkar biri köpek besliyorum köpeğim benimle mutlu der. kaç kere muhabbet edip derdini dinlediyse gerçi onada itiraz eden çıkar karşımda durup kuyruk sallıyor mutluluğu ifade ediyor der sakın mama istiyor olmasın ?
gerçek hayvan sever insanlarıda sever insanları bilinçlendirmeye gayret eder. sokaktaki hayvanları kollar . bir hayvana zarar vereni gördümü koşup davasını açar ibretlik olsun diyede sonuna kadar gider. 90 metre kare evde hayvan hapsetmek hayvan sevmek değil hayvan beslemek kimine göre yanlızlığına ilaç kimine eğlencedirde itiraf etmeye hiçbirinin yüreği yetmez.
Bunu sık sık duyuyorum, "doğal ortam", "eve hapsetmeyin"... Bunu söyleyenlerin bilmedikleri ise (bilmedikleri birçok şey var ama bu en önemlisi :) ) köpeklerin doğal ortamının sokaklar değil insanların yanı olduğu :) Yönetici olduğum için ve köpeği olanlar olduğu ve problem olduğu için prosedürü biraz biliyorum. Bir köpek hiç susmadan devamlı havlamadığı müddetçe o köpeğe bir yaptırım uygulanamıyor. Şikayet edilince belediye veterinerinden geliyorlar ve hayvanın kimlik kontrolünü yapıyor, gidiyorlar. Öyle kapıya havladı, asansöre havladı diye hiçbir şey olmaz. O kadar sesi çocuklarımızda yapıyor hergün :)
nedense sadece cins köpeklerin yeri insanların yanı. sokakta gördüğümüz diğerleri sokak köpeği onlarında doğal ortamları sokak değil mi ? evde besleyeceğim diye o hayvan eve hapsolmuyor mu? bunları daha sık duymaya ihtiyacınız var.. bilmediğimiz çok şey var doğrudur. mesela neden insanlara rahatsızlık verildiği kabul edilmez ? gecenin bir saati havlayan bir köpek rahatsız eder. evinde hasta yatan çocuklarının bile sesi ağır gelen insanı rahatsız eder. saatlerce uyutmaya uğraşıp komşunun köpeğinin gürültüsüyle uyanan bebeği olan insanı rahatsız eder. bir bilmediğimde sırf bunu dillendiren insan nasıl hayvan düşmanı olur ? o hayvana bakma arzusunu iyi bilirim. kimi çocuklarından ayırmaz evindeki kedisini köpeğini. ama bu sevgi gözleri kalpleri köreltip insan düşmanı etmese. bir bilmediğim daha sırf bu istekte arzudaki insanlar yüzünden petshoplar türeyip bu hayvanları üretirler ticaret malı ederler. ve bunun adıda hayvan sevgisidir. bilmediklerimizi üşenmeyip anlatınız. belki sayenizde aydınlanırız ..
Çevremdeki köpek sahiplerinin hepsi köpeklerini ya barınaktan ya sokaktan aldı. Ve çoğununkide cins. Petshoplardan ve üreticilerden cahil, duyarsız sözde hayvanseverler çocuklarına oyuncak gibi, para vererek bu hayvanlardan alıyor, hevesleri geçincede sokağa atıyorlar. Gerçek hayvansever zaten petshoptan yada üreticiden hayvan almaz. Rahatsızlık sorunu çok nadir havlamaktan oluyor. Genellikle bir köpeğin varlığı nedense bazı insanları rahatsız ediyor ve "havlıyorlar, kokuyor, ses çıkıyor" vs. diye şikayet ediyorlar. Yönetici olduğum için durumu bizzat görüyorum. Köpek havlamıyor ama havlıyormuş gibi şikayet ediliyor, biraz konuşunca asıl sorunun sadece köpeğin varlığı olduğu meydana çıkıyor. Ayrıca dediğim gibi bir köpeğin arada sırada kısacık havlamasına bir yaptırım olmaz. Hatta geçenlerde internette haber vardı; mahkeme "köpek bu havlayacak tabi" diye köpek sahibi lehine karar verdi. Küçük bir çocuk nasıl güler oynar bağırırsa, bir bebek nasıl ağlarsa, köpekte arada havlar, normaldir :) Şikayet konusu olanlar genelde yalnız kalmaya alışkın olmayan köpeklerini yalnız bırakıp giden ve köpeğin sürekli havlamasına neden olan insanlar.
karakterimden mi nedir illa muhalefet edecem diye abartmış olabilirim kusura bakmayın. yazdıktan sonra şuda aklıma geldi otobüste restoranda cafede bebek ağlıyor diye rahatsız olanlar varken köpek için sessiz kalması beklenemez bir kitlede var dünyamızda malesef.
Evcil hayvanlar komsulari rahatsiz etmedigi surece sorun yok ama kimse gecenin bir vakti kopek havlamasina katlabmak durumunda degil
Konuyu hortlatayım tekrardan :)
Aynı Sorunları yaşıyorum , kimseyi rahatsız etmeye hakkınız yok , Özel Sektör çalışanıyım , son 1 aydır her gece 3 te uyanıyorum ve sabah 7 ye kadar köpek sesleri susmuyor , işime uykusuz yorgun gidiyorum , geç kalmalardan ve uykusuzluktan işime konsantre olamıyorum ve baş ağrısından , aile geçindirmeye çalışırken 1-2 köpek yüzünden işimizden olma durumundayız.Bu Köpek sahipleri bu kadar mı vicdansız.Size dünya çook boş anlaşılan , özgürlükte bir yere kadar , kimse kimseyi huzursuz etmek durumunda değil ,
işi gücü olan , hastası olan yaşlı olan bir çok insan sizler yüzünden uykusuz kalmak zorunda değil ,
evinde kedi besle muhabbet besle bukelamun al papağan al , ama komşunu rahatsız edecek bir hayvan besleme ,
yarın birgün hasta olursan veya bunun gibi bir acil durumda ilk haber vereceğin komşundur , köpeğin değil , komşuluk en büyük hazinedir , İnsan sağlığı herşeyin üstündedir , ne olursa olsun komşunuzla iyi geçinin ki bir gün ona ihtiyacınız olabilir , olmaz diyenler de zaten vicdanen kendini sorguya çekseler iyi olur ,
bir düşmez kalkmaz Allah'tır , bir musibet bin nasihatten iyidir , musibete uğramadan nasihati dikkate alalım lütfenn...
Kedi en iyisi ses yapmaz. Kızanda değilse tabi.