-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
arkadaslar ne olur bana yardımcı olun oğretmen oldum ıptal edıldı benım oğretmenlığım meb kurulu tarafından ıptal edıldı..
ben gosterıye muhalefeten yanı basın acıklamasında ceza aldım....1 yıl 3 ay fakat cezam tecılı veya ertelı 5 yıl ıcınde sılıncek ....ama bılen arkadasım varsa ne olursununz bana yardımcı olun..bunu ıcın emsal kararlar varmı acaba cevrenızde..bu konuda yardımlarınızı beklıyorum..numaram 05065029859
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
eliniz kolunuz dert gormesin bayag bişeler yazmışınız
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
twin hocam acaba sız avukatmısınız benım yazıma yorum yapma ımkanınız varmı
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
İşin ciddiyetine bakarak, forumdan hareket etmek yerine mutlaka bir avukata gidip danışmanız ve yüz yüze görüşmenizde fayda var diyorum. Çünkü dosyanıza bakmamadan buradan yapılacak yorumlar veya sayın avukat üyelerin cevapları sizin için yeterli olmayacaktır.
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
hocam ben avukata danıstım ve mahkemeye basvurdum sızce ıdarı mahkeme bunu ne kadar surede karara bağlar..bır bılgınız var mı acaba..
hem hak kaybımı talep etım..ayrıca yurutmenın durdurmasınıda ıstedım..bana baska bır fıkır verme ımkanınz varmı acaba
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
fesih rumuzlu üyeden alıntı
hocam ben avukata danıstım ve mahkemeye basvurdum sızce ıdarı mahkeme bunu ne kadar surede karara bağlar..bır bılgınız var mı acaba..
hem hak kaybımı talep etım..ayrıca yurutmenın durdurmasınıda ıstedım..bana baska bır fıkır verme ımkanınz varmı acaba
İdare Mahkemesinde açılan davaların sonuçlanması Adli yargıdan daha hızlı olur ve genelde dosya üzerinden karar verilir. Sizin yürütmeyi durdurma isteminizi mahkeme idarenin savunmasınını aldıktan sonra görüşecektir. Bu da muhtemelen davayı açtığınızdan 3 veya 4 ay sonra olur. Karar ise 6-8 ay içerisinde verir. Tabi bunlar kesin süreler değil.
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
okur hocam ..cok tesekurler.ayrıca davayı kazanma durumum da hakında fıkrınız ney acaba..ayrıca ertelı fakat kesınlesmıs gosterıye muhalefeten ceza aldım bunun hakında ne dusunuyorsunuz..
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
fesih rumuzlu üyeden alıntı
arkadaslar ne olur bana yardımcı olun oğretmen oldum ıptal edıldı benım oğretmenlığım meb kurulu tarafından ıptal edıldı..
ben gosterıye muhalefeten yanı basın acıklamasında ceza aldım....1 yıl 3 ay fakat cezam tecılı veya ertelı 5 yıl ıcınde sılıncek ....ama bılen arkadasım varsa ne olursununz bana yardımcı olun..bunu ıcın emsal kararlar varmı acaba cevrenızde..bu konuda yardımlarınızı beklıyorum..numaram 05065029859
Konu ile alakalı olarak bakanlığın öğretmenliğinizin iptal edildiğinin tarafınıza tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde İdare Mahkemesine Yürütmenin Durdurulması talepli kararın iptali davası açmanız gerekir. Mahkeme talebiniz ile alakalı olarak ilgili idareden 30 gün içinde yazılı savunma vermesi talebinde bulunur. Tabii bu arada yazıların postada gitme ve gelme sürelerini de düşünmek gerekir. Dosyanızda kararın iptali doğrultusunda kuvvetli deliller varsa yani bir başka deyişle karar açıkça hukuka aykırı ise ve bunun yanında Mahkeme kararın uygulanması halinde ileride telafisi güç durumların meydana gelmesine kanaat getirirse yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Fakat yukarıda belirtilen 2 durum birarada gerçekleşmiyorsa böyle bir kararın çıkması hukuken imkansızdır. O zaman yürütmenin durdurulmasının reddi kararı çıkar ve mahkeme normal seyrinde devam eder. Dolayısıyla bu durumda karar süresi uzar. Yürütmenin durdurulması kararı daha kısa sürede çıkabilir. Siz yine de işlem dosyanızla evrakınızla bir avukata başvurun. Bizim anlatmaya çalıştığımız hususlar genel hukuk kurallarıdır. Başarılar dilerim.
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
hocam cok sağolun fıkırlerınız ıcın...ayrıca aldığım ceza cidi manada engel mi memurluğa..ben dava actım gecen persembe..meb sadece bana tebliğde soyle bır ıfade kulanmıs..kurulumuz tarafından memurluğa başlamanız uygun gorulmemıstır..denılmıs sadece...sızce kazanma durumum nasıl sızın fıkrınız ne yonde
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
malesef hukukumuz biraz garabet
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Kimlerin Devlet memuru olmayacağını belirleyen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48. maddesi değişmiştir. 8 Şubat 2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5728 Kanunun 317. maddesiyle bu değişiklik yapılmıştır.
MADDENİN YENİ HALİ;
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinin yeni hali şu şekildedir:
“5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.”
MADDENİN ESKİ HALİ
Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veyahut 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak.
DÜZENLEMENİN TBMM MADDE GEREKÇESİ
Maddenin yetmişüçüncü fıkrasıyla, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendi değiştirilmiştir.
Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak mahkûmiyet koşulu Türk Ceza Kanunu hükümleri dikkate alınarak yeniden belirlenmiştir.
Düzenlemede, Türk Ceza Kanununun suç karşılığı uygulanan yaptırım sistemi, mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına ilişkin güvenlik tedbirleri, suç karşılığı uygulanan cezalarda özellikle mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan aslî ceza – fer i ceza ayrımına yeni Türk Ceza Kanununda yer verilmemesi, Türk Ceza Kanununun özel hükümler kitabında yer alan bazı suçlara karşı uygulanan yaptırımların alt ve üst sınırları, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 104, 105, 106, 107 ve 108 inci maddesi hükümleri ile 5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun ilgili hükümleri dikkate alınmıştır.
AÇIKLAMALAR
1-Daha önce -ağır hapis veyahut 6 aydan fazla hapis- şeklinde yapılmış olan belirleme -kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına- şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişikliğe gör hapis cezalarındaki sınır 1 yıla yükseltilmiştir. Buna 8 ay hapis cezası alan bir kişi artık memur olabilecektir.
2-Önceki düzenlemede yer alan -istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık-, -ihtilas- gibi suçlar yeni düzenlemede yer almamıştır. Buna göre kullanım ve tüketim amaçlı kaçakçılık fiileri de memur olmaya artık engeldir. Maddedeki - inancı kötüye kullanma- ifadesi -inancı kötüye kullanma- olarak; -resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma- ifadesi ise -ihaleye fesat karıştırma- olarak değiştirilmiştir. Ayrıca -yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suç- ibaresine yeni hükümde yer verilmemiştir.
3- Önceki düzenlemede yer alan -Gibi- ifadesi madde metninin yeni halinde yer almamıştır. Bunun yerine suçlar tek tek sayılmıştır.
MADDE MADDE MEMURLUĞA ENGEL SUÇLAR
Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile;
1- kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da
2- affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçları.
Bu suçlardan bir gün bile hapis cezası alınması halinde, bu ceza, paraya çevrilse, ertelense veya affa uğrasa bile memuriyete engel olacaktır.
Affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar nelerdir? Bu husus Türk Ceza Kanunun -Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar- başlığı altında düzenlenmiştir. Bu başlıktaki suçlar şu şekildedir:
- Madde 302: Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak,
- Madde 303: Düşmanla işbirliği yapmak,
- Madde 304: Devlete karşı savaşa tahrik,
- Madde 305: Temel millî yararlara karşı hareket
- Madde 306: Yabancı devlet aleyhine asker toplama
- Madde 307: Askerî tesisleri tahrip ve düşman askerî hareketleri yararına anlaşma
- Madde 308: Düşman devlete maddî ve malî yardım
Affa uğramış olsa bile Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar neledir? Bu husus Türk Ceza Kanunun Beşinci Bölümünde yer alan -Anayasal Düzene Ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar- başlığı altında düzenlenmiştir. Bu başlıktaki suçlar şu şekildedir:
- Madde 309: Anayasayı İhlâl,
- Madde 310: Cumhurbaşkanına Suikast Ve Fiilî Saldırı,
- Madde 311: Yasama Organına Karşı Suç,
- Madde 312: Hükûmete Karşı Suç,
- Madde 313: Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine Karşı Silâhlı İsyan,
- Madde 314: Silahlı Örgüt,
- Madde 315: Silah Sağlama,
- Madde 316: Suç İçin Anlaşma
Affa uğramış olsa bile milli savunmaya karşı suçlar nelerdir? Bu husus Türk Ceza Kanunun Altıncı Bölümünde yer alan -Millî Savunmaya Karşı Suçlar- Başlığı başlığı altında düzenlenmiştir. Bu başlıktaki suçlar şu şekildedir:
- Madde 317: Askerî Komutanlıkların Gasbı,
- Madde 318: Halkı Askerlikten Soğutma,
- Madde 319: Askerleri İtaatsizliğe Teşvik,
- Madde 320: Yabancı Hizmetine Asker Yazma, Yazılma,
- Madde 321: Savaş Zamanında Emirlere Uymama,
- Madde 322: Savaş Zamanında Yükümlülükler,
- Madde 323: Savaşta Yalan Haber Yayma,
- Madde 324: Seferberlikle İlgili Görevin İhmali,
- Madde 325: Düşmandan Unvan Ve Benzeri Payeler Kabulü
Affa uğramış olsa bile devlet sırlarına karşı suçlar ve Casusluk suçları nelerdir? Bu husus Türk Ceza Kanunun Yedinci Bölümünde yer alan -Devlet Sırlarına Karşı Suçlar Ve Casusluk- Başlığı başlığı altında düzenlenmiştir. Bu başlıktaki suçlar şu şekildedir:
- Madde 326: Devletin Güvenliğine İlişkin Belgeler,
- Madde 327: Devletin Güvenliğine İlişkin Bilgileri Temin Etme,
- Madde 328: Siyasal Veya Askerî Casusluk,
- Madde 329: Devletin Güvenliğine Ve Siyasal Yararlarına İlişkin Bilgileri Açıklama,
- Madde 330: Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama,
- Madde 331: Uluslararası Casusluk,
- Madde 332: Askerî Yasak Bölgelere Girme,
- Madde 333: Devlet Sırlarından Yararlanma, Devlet Hizmetlerinde Sadakatsizlik,
- Madde 334: Yasaklanan Bilgileri Temin,
- Madde 335: Yasaklanan Bilgilerin Casusluk Maksadıyla Temini,
- Madde 336: Yasaklanan Bilgileri Açıklama,
- Madde 337: Yasaklanan Bilgileri Siyasal Veya Askerî Casusluk Maksadıyla Açıklama,
- Madde 338: Taksir Sonucu Casusluk Fiillerinin İşlenmesi,
- Madde 339: Devlet Güvenliği İle İlgili Belgeleri Elinde Bulundurma
BU DUZENLEMEYE GORE BENIM DURUM DA NASIL BIR DURUM OLUSUR ACABA..KARAR ALEYHIME MI ..ACABA
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
benım davamın soyle bır detayı net anlatmakta fayda var..
1..aldıgım ceza 1 yıldan fazla..
2.2006 da basladıgı ıcın 2011 kadar cezam devam edecek..
3..cezam ertelı.
4.2008 de yasa degısıklıkgı oldu bundan sonrakı yanı sımdıkı durumda varmı bır emsal karar.
5.veya eskı danıstay kararı varmı bu yonde evrılebılecek..
sımdıden saygılar
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
ben 2002 de goz altına alındıktan sonra davabasladı..ve 2006 da ıse benım aleyhıme 1 yıl 3 ay ertelı olmak kaydıyla ceza cıktı..bu cezamın nedır .2911 sayılı basın acıklmasına muhalefet etmekten ceza aldım..goreve subta baslamam gerekırken baslatmadı mılı egıtım ..ben bunun uzerıne nısan 8 de ıdarı mahkmeye basvurdum ..fakat eskı yasadan yuzde 90 kazanma durumum varken yenı yanı 2008 dekı degısıklıkte ertelı mahkumıyetlerın durumu hakında memurluk kanununda bır acıklma yok...bu durum da ben veya avukatım nasıl bır yol ızlersekı haklı pozısyona gecerız..veya bu kanunun acıgı nerde acaba..
1..aldıgım ceza 1 yıldan fazla..
2.2006 da basladıgı ıcın 2011 kadar cezam devam edecek..
3..cezam ertelı.
4.2008 de yasa degısıklıkgı oldu bundan sonrakı yanı sımdıkı durumda varmı bır emsal karar.
5.veya eskı danıstay kararı varmı bu yonde evrılebılecek..
yardımlarınıza ıhtıyacım var...
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
kısa ve öz şu cevabı ıstıyorum..657 nın 48 maddesinde sayılan suclar dısında 1 yıldan fazla ertelı ceza aln bır vatandasın ..son yasa değişikliğiyle beraber mahkeme nasıl bır karar verırır acaba..cunku eskı yasada benım mahkümiyetim memurluğa engel deyilken son yasada bir açıklamanın yapımamıs olması..kanun boşluğumu oluyor siz degerli hukukçular ne dersiniz nasıl bır hukuksal acıklama yaparsınız..
davamın detayı da bu
benım davamın soyle bır detayı net anlatmakta fayda var..
1..aldıgım ceza 1 yıldan fazla..
2.2006 da basladıgı ıcın 2011 kadar cezam devam edecek..
3..cezam ertelı.
4.2008 de yasa degısıklıkgı oldu bundan sonrakı yanı sımdıkı durumda varmı bır emsal karar.
5.veya eskı danıstay kararı varmı bu yonde evrılebılecek..
sımdıden saygılar
-
Re: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
2911 sayılı yasaya muhalefeten hocam
Madde 28- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./422.mad)
Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşleri düzenleyen veya yönetenlerle bunların hareketlerine katılanlar, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde bir yıl altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
10 uncu madde gereğince verilecek bildirimde düzenleme kurulu üyesi olarak gösterilenlerden 9 uncu maddede belli edilen nitelikleri taşımayanlar, toplantı veya yürüyüşün yapılması hâlinde, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
11 ve 12 nci maddelerde yazılı görevleri yerine getirmeyen düzenleme kurulu üyeleri, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Güvenlik kuvvetlerine veya hükümet komiserine veya yardımcılarına veya hükümet komiseri tarafından toplantı veya yürüyüş safahatının teknik araç ve gereçlerle tespit için görevlendirilenlere bu görevlerini yaptıkları sırada cebir ve şiddet veya tehdit veya nüfuz ve müessir kuvvet sarfetmek suretiyle mani olanlar hakkında, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası hükmolunur.
1..aldıgım ceza 1 yıldan fazla..
2.2006 da basladıgı ıcın 2011 kadar cezam devam edecek..
3..cezam ertelı.
4.2008 de yasa degısıklıkgı oldu bundan sonrakı yanı sımdıkı durumda varmı bır emsal karar.
5.veya eskı danıstay kararı varmı bu yonde evrılebılecek..
6.temyız edemedim hocam ben
7.öğretmen olarak atandım fakat meb kurulu tarafından atamam ıptal edldı..ben de ıdarı mahkemeye basvurdum acaba son 2008 dekı memurlar kanunundakı degısıklığı baz aldığımız da benım ertelı cezam ve bu cezamda sayılı suclardan deyıl..bu durumda nasıl bır savunma yapmam lazım..
gercekten perısanım aılemın durumu perısan tek umudları bendım ben de perısan oldum boylelıkle ne olur yardımcı olun
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Yüksek öğretim kurumları yönetici, öğretim elemanı, memurları disiplin yönetmeliğinin 8. maddesinin g bendi gereğince izinsiz çalıştığı il sınırları dışına çıkmak suçundan kınama cezası aldım. 2 Öğretim üyesi beni il dışında gördüklerine dair ifade vermişler.Cezayı 2 gün önce tebellüğ ettiler, ben de bu hafta içi istifa edeceğim.
1. Tanıkların sözlü ifadesi kanıt olarak kullanılabilir mi?
2. Bu durumda, bir üst disiplin amirine mi yoksa idari mahkemeye mi başvurmalıyım?
3.İstifa ettikten sonra üst amire başvurma haklım saklı kalır mı?[/B]
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Değerli site dostları;
Ben teknik hizmetler sınıfında çalışan 657'ye tabi bir mühendisim. İl Müdür Yardımcısı tarafından sınıfım ve ünvanımla ilgisi olmayan ve aslında o işi yapmak üzere birkaç memurun benim işyerimde çalışıyor olmasına rağmen, Kamu İhale Kanununun 22. maddesi gereğince döner sermaye evrak basım işinde görevlendirildiğimize dair, ben ve üç arkadaşımın isimlerini içeren bir görevlendirme oluru önümüze geldi. Olurda işin niteliği, süresi vs. bilgiler yoktu.
Arkadaşlarım tebellüğ ettiler, ben etmedim. Sekiz gün sonra aynı amirimin de onayı ile yıllık izine ayrıldım. Bir ay izin kullanıp geldim. Döndüğümde diğer arkadaşlar söz konusu işi yapmışlardı. Görevlendirmeyi imzalayan İl Müdür Yardımcısı, görevlendirme olurunun bana tebliğ edildiği günden 38 gün sonra savunmamı istedi. Savunmamı alan İl Müdür Yardımcısı, gerekçelerimi belirterek yazdığım savunmamı yetersiz bularak uyarma cezası verdi. Ertesi gün bu cezayı iptal talebiyle İl Müdürüne iitiraz ettim. İl Müdürü de haksız buldu ve cezayı onayladı(31.07.2009). Ben şu sebeplerden dolayı ceza uygulanamayacağını düşünmekteyim;
1- Sınıfımın dışındaki başka bir sınıfın görevini benim rızam olmadan yaptıramazlar. (657 s.k. 45. maddesi--- ayrıca devlet memurlarının geçici süreli görevlendirilmelerine ilişkin yönetmelik hükümleri)
2-Görevlendirme olurunu tebellüğ etmemekle bu görevi yapmayacağım demiş olmuyorum, neticede bana onlar yıllık izin verdiler ve ben iznimi bitirip işe başladığımda diğer görevli arkadaşların işi bitirdiklerini gördüm. İmzadan imtina etmemin suç olmayacağını düşünmekteyim.
3-Suçun tespit edilmesiyle savunmamın alınması arasında bir aydan fazla (38 gün) zaman geçtiği için ceza verme yetkisinin zaman aşımına uğradığını ileri sürmekteyim.
4-Görevlendirmeyi yapan ve dolayısıyla anlaşmazlıkta taraflardan biri haline gelen İl Müdür Yardımcısının bizzat soruşturma yapmasının uygun olmayacağını, tarafsız ve objektif düşünemeyeceğini dile getirmekteyim.
5-Savunmamı alan disiplin amirim tarafından bana uyarma cezası uygulanmıştır.
6-İl Müdürlüğümüzde döner sermaye sayman ve memurları ve satın alma memuru varken bu işi teknik hizmetler veya sağlık hizmetleri sınıfından olup başka şubelerde çalışan memurlara yaptırmak istemeleri uygun değildir.
7- Tarafıma uyarma cezası verildiğine ilişkin yazıda, itiraz hakkımın olup olmadığı, varsa hangi makama ve ne kadar süre içerisinde itiraz edebileceğimi belirtmemiş olmaları.
8- Disiplin soruşturması ve cezalandırılmama ilişkin yazışmaların, devlet memurları sicil yönetmeliğine aykırı olarak, gizlilik ilkesi ihlal edilerek alenen yapılmış olması.( Gizli kaşesi olmaksızın ve evrakın üzerinde savunma, disiplin cezası vb. ifadelerin üçüncü şahıslarca kolayca görülüp farkedilmesine özellikle imkan verecek şekilde dolaştırılmıştır).
Konu uzmanı arkadaşlardan rica ediyorum, lütfen bilgi ve tecrübelerinizi benimle paylaşınız.
Ayrıca aldığım uyarma cezası nedeniyle tarafıma ödenecek döner sermaye işletmesi üretime katkı priminde de %10 kesinti yapılacağı, yönetmelikte sabittir.
Bu durumda idare mahkemesinin davamı görüşmesi için hangi gerekçelerimi kullanabilirim?
Şimdiden teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
-
memurluktan çıkarılma
647 devlet memurları kanunu - kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da
2- affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçları.
Bu suçlardan bir gün bile hapis cezası alınması halinde, bu ceza, paraya çevrilse, ertelense veya affa uğrasa bile memuriyete engel olacaktır.
ben bir mahkeme aynı iddeaname ile üç suçtan yargılanmaktayım....memurluktan çıkarılmak için her suç için aldığım cezaya mı bakılacak yoksa bu üç cezanın toplamına mı(örneğin tehdit 10 ay,hakaret 3 ay ve huzuru bozma 3 ay toplam 16 eder)
-
Cevap: memurluktan çıkarılma
Bir üstteki iletide cevap açık.1 yıldan fazla hapis cezası almış olmanız memur olmanıza engeldir.
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
-25 Kasım 2009 tarihinde ülke genlinde yapılan 1 günlük iş bırakma eylemi için de uyarı veya kınama verme noktasında soruşturma başlatılmayan yerlerde zaman aşımı bugün itibariyle geçerli olmuş mu oluyor.
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
yyln rumuzlu üyeden alıntı
Sn: alisinkay,
Konu ile ilgili vermiş olduğunuz bilgiler, şüphesiz bir çok kişi içi faydalı olacaktır. Ancak, her olayın kendi içinde çözümlenmesinin daha uygun olacağını düşündüğümden, açıklamalarınıza ek olarak şunların da göz önünde bulundurulması uygun olabilir.
1-Savunma alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğine dair hüküm bulunmasına rağmen;
2-657 sayılı yasaya göre uyarma ve kınama cezasına karşı yargı yoluna gidilemeyecek olmasına rağmen;
Şeklinde yargı kararları vardır.
Dolayısıyla konu, basit gibi görünen, fakat işin içine girildikçe, her olaya uygulanabilecek bir şamblonu olmadığı anlaşılan özellikler taşımaktadır.
Bu konunun karışıklığını açıklamak için, Yüce Yargıtay'da uzun yıllar memur suçlarına bakan dairede görev yapan bir üyenin, " bunca yıl görev yaptım, kimin memur olduğunu, kimin memur olmadığını öğrenemedim" dediği söylenir...
Selamlar...
.
Burada ilk bakışta kararlar farklı gibi gözükse de; ilk kararda, uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz hakkı varken bu hakkı kullanmayıp, dava açılmış olduğu için red kararı çıkmış. İtiraz hakkını kullanıp olumsuz cevap aldığında dava açsaydı o zaman konu iyice netleşirdi sanıyorum...
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
yeni anayasa paketinde her ikisinede yargı yolu açılcak..
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Çalışmakta olduğum kurumda kurumun en yüksek amiri hakkında 657. sayılı DMK'nun 45. maddesine muhalefet ettiği için il müdürlüğüne şikayette bulundum ve şahsıma karşı küçük düşürücü ve baskıcı davranışları nedeni ile Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açtım. kurum amiri bu olaylardan sonra sudan sebeplerle hakkımda soruşturma açtı. soruşturmaya kurum içerisinde emri altında çalışan iki personeli muhakkik olarak tayin etti. Soruşturma sonucu tarafıma isnat edilen iki uydurma suçtan dolayı uyarı ve kınama cezaları verildi ve görev yerim idari teklif sonucu değiştirildi. görev yeri değişikliği işlemine karşı dava açtım. sayın hocalara sormak istediğim husumetli olunan kişinin, keyfi soruşturma açıp, emri altındaki kişilere istediğini yaptırarak tesisine neden olduğu uyarı, kınama ve görev yeri değişikliği işlemleri şekil olarak uygunmudur.
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Merhabalar...
Geçen yıl-z.katibi olarak çalışırken- savcı hafta sonu çalışacağımızı söylemişti. Ancak benim hafta sonu acil ve önemli bir işim olduğu için savcının telefonuna cevap vermemiştim. P.tesi günü işe gittiğimde ise durumu izah ettim, ancak gitmediğim hafta sonu için hakkımda tutanak tutmuştu. O tutanaktan dolayı uyarı cezası aldım ve daha önce de bir uyarı cezam vardı. İkinci cezaya istinaden beni sürdüler. Ayrıca sınıf öğretmenliği okuyorum. Sürgün nedeniyle okulum da öylece kaldı.
Hatalı olduğum iki nokta var : 1) Telefonuna cevap verip uygun dille mazeretimi söylemek( kabul edilmeyeceğinden emindim) 2) Hakkımda verilen uyarı cezasına zamanında itiraz etmemek( zamanında itiraz etsem bile itiraz mercii yine aleyhimde karar verecekti, çünkü birçok itirazda birbirleriyle anlaşmalı kararlar veriyorlar.)
Bu süre içerisinde yaptığım incelemelerde, nöbetçi olmadğı halde fazla çalıştırılacak personelin çalışacağı günden 10 gün önce yazılı tebliğ ile haberdar edilmesi gerektiğini öğrendim. (fazla çalışmaya ilişkin yönetmelikti galiba...) ancak iş işten geçmişti.
Fakat değişen 657 sayılıl kanun ile Uyarı cezasına karşın dava yolu açılmış bulunmakta. (mı?)
Bu durum beni bağlar mı? Dava açabilir miyim?
Teşekkürler....
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
En son mesaj 2 yıl evvel yazılmış olduğu için güncel somut bir örnek olarak kendi vakamı kısaca anlatmak istiyorum.
Mayıs 2011'de idaremden Kınama Cezası aldım. Bu cezaya karşı yedi gün içinde Valilik İl Disiplin Kurulu'na itirazda bulundum. Temmuz 2011'de kurul itirazımı red edince İl İdare Mahkemesi'ne başvurdum. Eylül 2011 civarlarında başvurduğum mahkemenin sonucu Haziran 2012'de elime ulaştı. Ceza iptal oldu.
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
Cenk-B rumuzlu üyeden alıntı
En son mesaj 2 yıl evvel yazılmış olduğu için güncel somut bir örnek olarak kendi vakamı kısaca anlatmak istiyorum.
Mayıs 2011'de idaremden Kınama Cezası aldım. Bu cezaya karşı yedi gün içinde Valilik İl Disiplin Kurulu'na itirazda bulundum. Temmuz 2011'de kurul itirazımı red edince İl İdare Mahkemesi'ne başvurdum. Eylül 2011 civarlarında başvurduğum mahkemenin sonucu Haziran 2012'de elime ulaştı. Ceza iptal oldu.
657-DMK-ESKİ HÜKÜM:
İtiraz:
Madde 135- (Değişik: 23.12.1972- KHK 2/1 md.; 12.5.1982- 2670/39 md.) Disiplin amirleri tarafından verilen
uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabilir.
Aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı
idari yargı yoluna başvurulabilir.
İTİRAZ:
657-DMK- YENİ HÜKÜM
Madde 135- (Değişik madde: 13/02/2011-6111 S.K 113. mad.)
Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.
İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.
İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.
Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.
Sayın Cenk-B; sizin zaten yasal olarak idare mahkemesine başvuru hakkınız varmış verdiğiniz sürelere bakılırsa. Çünkü bu hususta yasa değişikliği 6111 sayılı kanunla 25/02/2011 tarihinde yürürlüğe girdi ve uyarma kınama cezalarına yargı yolu açılarak koca bir kaotik durumdan kurtulunmuş oldu.
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
bedrisevin rumuzlu üyeden alıntı
"b)Bir suça iki ceza verilemez (örneğin kanundan dolayı uyarma cezası verilmişse, ek olarak yönetmelikle ek ödemenin kesilmesi gibi bir ceza verilemez)" ibaresinin dayanağını öğrenebilirmiyim
efendim. ifede alınmadan disiplin cezası verilemez diyorsunuz... sorum şu... idari olarak göreve son veremede ifade olmaksızın neye göre göreve son verilir?
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
Av.Ali Sinkay rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Yyln,
Çok güzel birbiri ile çelişiyor gibi görünen örnekler vermişsiniz.Benim de zaten amacım bir şablon aluşturmak değil.Kamuda çalışan arkadaşlarımızın genel bilgi olan uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu kapalıdır, bilgisinin aslında her zaman gerçeği yansıtmadığını göstermek ve haklarını arayabilmelerine yardımcı olmak.
Örneğin son değişen yasa ile disiplin kurulunda sendika temsilcisinin bulunması, şu ana kadar yargıya intikal etmiş böyle bir olay yok.Ancak kanunun emredici hümü olan bu düzenlemeye aykırı bir ceza verilmesi halinde ağır şekil eksikliği olacağı kanaatindeyim.
Ve bildiğiniz gibi ağır şekil eksikliği olan tüm disiplin cezaları ve yönetmeliklerle belirlenmiş tüm disiplin cezalarında yargı yolu açık.
Özellikle pek çok kamu kuruluşunda ek ödeme adı altında ödeme verilmesi ve aynı zamanda yönetmelikle uyarma ve kınama cezalarında bu ek ödemenin kesilmesi kamuda çalışan arkadaşlarımızı mağdur etmektedir.Bu durumlarda yargı yolunun açık olmadığını düşünüp hiçbir şey yapılmazsa adalet sağlanamayacağı için bu genel ama doğası gereği her özelde farklılık gösteren hukuki sorunların karmaşasını normal vatandaşımızın gözünde biraz olsun gidermeye çalıştım
Mutlaka her kanun maddesi farklı yorumlanabildiği gibi bunları okuyan vatandaşlar kesin kural gibi düşünmemeli buradan bir fikir alıp kendi olayının özünü bir avukata danışmalıdır.
SAYIN AVUKATIM
İDARİ KARAR İLE GÖREVE SON VERMEDE DE SENDİKA ÜYESİ OLMALI MIDIR?
İDARİ OLARAK GÖREVE SON VERİLİRKEN İFADE ya da suvunma alınmaksızın göreve son verilirmi?
verilir ise neye dayanılarak.. kanaatemi delilemi dayanılır..
ben imam hatibidim..
hakkımda bir işkayet dilekçesi akabinde bir müfettişin geldiğini duydum..
ifadem bazı gelişen olaylar neticesinde tamalanmadan soruşturmayı müfettiş tamamladı..
imzamı taşıyan iafadem yada savunmam olmaksızın görevime son verildi
" dmk. 98 b ve dmk 48 b" kurumların özel yönetmelikleri gereği" diyanet yönetmelik 5 b" ortak niteliği kaybettiğim gerekçesiyle.."
ortak nitelik.. ne ile kaybedilir.. şikayetçinin sadece beyanı ilemi...delil ile , kanıt ilemi?
delil yok kanıt yok..
verilen savcılık tarafından bir takipsizlik kararı var..
idari işlem ile disiplin işlemlerinim kuralları farklı mı?
saygı ve hürmetle
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
yyln rumuzlu üyeden alıntı
Sn: nuriye06'nın sorusu ve Sn: alisinkay'ın cevabı göz önünde bulundurulduğunda, şu hususların da bilinmesinde yarar olabilir.
1-Şikayet dilekçesinde, kim, ne zaman, nerede ne gibi bir suç işlediği açıkça belirtilmiş ise, şikayet dilekçesinin yetkili makam'a ulaştığı tarih, fiil ve failin öğrenildiği tarih olarak kabul edilir. Dolayısıyla, alisinkay'ın açıklamış bulunduğu zamanaşımının bu kapsamda değerlendirilmesi uygun olur.
2-Şikayet dilekçesinde, yukarıda beliritilen hususlar açıkça belirtilmemiş ise, önce konunun incelenmesi, inceleme sonucunda soruşturmaya değer bir husus tespit edilirse, konunun soruşturulması düşünülebilir ki, bu durum asılsız şikayet dilekçeleri ile memurun haksız yere zan altında bırakılmasının önlenmesi ve çalışma huzurunun bozulmaması açısından da yararlıdır. İnceleme sonucunda, bir suç emaresine rastlanılmış ise, bu durum yetkili makam'a bildirildiğinde, artık fiil ve fail öğrenilmiş olur ve memurluktan çıkarma suçlarında 6 ay, diğer suçlarda bir ay içinde soruşturma kararının verilmesi gerekir. Eğer, fiil ve failin öğrenildiği tarihten itibaren bu süre içinde soruşturma açılmamış ise, olayda zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerekir.
3-Bu bilgiler çerçevesinde nuriye06'nın sorusu göz önünde bulundurulduğunda, şikayet dilekçesi üzerine inceleme yapıldıktan sonra, inceleme sonucunu öğrenen yetkili makam'ın bir ve altı aylık sürler içinde soruşturma kararı vermiş ise, olayda zamanaşımından söz edilemez.
4-Soruşturma için yetkili makam tarafından mutlaka soruşturma kararı verilmesi gerekir.
idari soruşturma ile disiplin soruşturması farklımıdır... kuralları farklımıdır..
idari soruşturmada ifade olmadan göreve son verilirmi kanıt ve dilil olmaksızın..sadece şikayetçi beyanıyla..
- - - Updated - - -
Alıntı:
Av.Ali Sinkay rumuzlu üyeden alıntı
Madde 127 açıkca bu fiillerin öğrenildiği tarihten itibaren dediği için şikayetin yapıldığı anı öğrenme olarak kabul etmek gerekir.Eğer ceza devlet memurluğundan çıkarmayı gerektirmeyecek bir ceza ise zamanaaşımına uğramıştır.
Savunma hakkı:
Madde 130 - Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası ve-
rilemez.
Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak
üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmıyan me-
mur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.
Zamanaşımı:
Madde 127 - (Değişik: 12/5/1982 - 2670/33 md.)
Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında,
bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
a) Uyarma, kınama,aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması ceza-
larında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,
Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren
nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi
zamanaşımına uğrar.
madde 125 göre cevaplar var..
idari bir karar ile görevine son verilen için de geçelimi?
idari karar ile ifade alınmdan göreve son verile bilinir mi?
ifade olmadan göreve son vermenin şartları nelerdir..?
saygılarımla
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
yyln rumuzlu üyeden alıntı
Sn: alisinkay,
Konu ile ilgili vermiş olduğunuz bilgiler, şüphesiz bir çok kişi içi faydalı olacaktır. Ancak, her olayın kendi içinde çözümlenmesinin daha uygun olacağını düşündüğümden, açıklamalarınıza ek olarak şunların da göz önünde bulundurulması uygun olabilir.
1-Savunma alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğine dair hüküm bulunmasına rağmen;
2-657 sayılı yasaya göre uyarma ve kınama cezasına karşı yargı yoluna gidilemeyecek olmasına rağmen;
Şeklinde yargı kararları vardır.
Dolayısıyla konu, basit gibi görünen, fakat işin içine girildikçe, her olaya uygulanabilecek bir şamblonu olmadığı anlaşılan özellikler taşımaktadır.
Bu konunun karışıklığını açıklamak için, Yüce Yargıtay'da uzun yıllar memur suçlarına bakan dairede görev yapan bir üyenin, " bunca yıl görev yaptım, kimin memur olduğunu, kimin memur olmadığını öğrenemedim" dediği söylenir...
Selamlar...
.
idari olarak göreve son vermede aynı disiplinde olduğu gibi
sendika üyesi bulunmalımıdir..
yine:
idari olarak göreve son vermede.. ifede alınmaksızın göreve son vermenin gerekçeleri neler olmalıdır..
hakkımda ki suçlama sadece şikayetçi beyanından başka bir delil yok..
imzamı taşıyan ne sözlü ,
ne de yazılı ifadem mevcut değil..
ama idare mahkemesi bunu dikkate bile almamışş.
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
banada soruşturma açıldı maaştan kesme cezası verildi sebep te güvenlik görevlisine ben asansör içinden küfür etmişim. asansöre bindikten sonra küfür etmişim yüzüne etmemişim ama güya şahit bulmuş. oysa kamera görüntüleri var ve böyle bir fiil görülmüyor. ayrıca kamera görüntülerin de olayın olduğu tarihten sonraki günlerde kendisine küfür ettğim görevli ile samimi davranışlar görünüyor öyleki kendisi çocuğunun hastalığı için benden yardım istiyor ve bende telefon veriyorum. sabahları kendisine kahvaltı yapsın diye kahvaltı malzemeleri veriyorum o derece samimi görüntüler var bunları izleyin desemde kayıtlar da ses olmadığı söylendi amirin adamı olduğu içinde maaştan kesme cezası verdiler bende bu konuyu yargıya taşımak istiyorum ve görevli hakkında iftira suç duyurusunda bulunmak istiyorum bir sonuç alabilirmiyim kendisi şahitinin olduğunu beyan etmiş diğer arkadaşlar teşekkürler
-
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Herkese Merhaba;
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapmakta olan erkek kardeşim mazeret beyanında bulunmadan 10 günü aşkın süre görevine gitmemiştir.
Kurumun açmış olduğu soruşturma ve teftiş kurulunun aleyhinde hazırladığı rapor ile müstafi sayılması yönünde karara bağlanmıştır.
2 yılı aşkın süredir memuriyetine dönmek istemekte fakat tüm çabaları sonuçsuz kalmaktadır.
657 Devlet Memurları kanununa göre kendisine ait kazanılmış hak niteliğinde olan memuriyetine dönebilmek için nasıl bir yol izleyebilir ?
Teşekkür ederim.
- - - Updated - - -
Herkese Merhaba;
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapmakta olan erkek kardeşim mazeret beyanında bulunmadan 10 günü aşkın süre görevine gitmemiştir.
Kurumun açmış olduğu soruşturma ve teftiş kurulunun aleyhinde hazırladığı rapor ile müstafi sayılması yönünde karara bağlanmıştır.
2 yılı aşkın süredir memuriyetine dönmek istemekte fakat tüm çabaları sonuçsuz kalmaktadır.
657 Devlet Memurları kanununa göre kendisine ait kazanılmış hak niteliğinde olan memuriyetine dönebilmek için nasıl bir yol izleyebilir ?
Teşekkür ederim.