Aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim

Alıntı:

---

lektem71 rumuzlu üyeden alıntı

Dikkat edin de eşiniz sizden önce bir keylogger koyup bu foruma gönderdiğiniz mesajı okumamış olsun.

Not: Ardamax Keylogger, ücretsiz bir program.

---

Bilgisayarın ip numarası biliniyorsa uzaktan baglanıp makınada neler yapıldıgını bıle görebilirsiniz hatta bunun için ücretsiz program bile var basıt bır program.
Yaptıgı herseyı kendi makınanızda izlersiniz hatta izletirsiniz.
Egerki makına baska bir yerde ise yapılacak olan karsı tarafa mail atmak ve karsı taraftan mail almak sonrası mail ile birlikte ip numarasını alırsın mail yoluyla hiç caba sarf etmeden

Alıntı:

---

beytrap rumuzlu üyeden alıntı

Bilgisayarın ip numarası biliniyorsa uzaktan baglanıp makınada neler yapıldıgını bıle görebilirsiniz hatta bunun için ücretsiz program bile var basıt bır program.
Yaptıgı herseyı kendi makınanızda izlersiniz hatta izletirsiniz.
Egerki makına baska bir yerde ise yapılacak olan karsı tarafa mail atmak ve karsı taraftan mail almak sonrası mail ile birlikte ip numarasını alırsın mail yoluyla hiç caba sarf etmeden

---

Takip ettiğiniz bilgisayarın başında oturan kişinin kim olduğunu, klavyeyi kimin kullandığını nasıl bilebiliriz peki?

Alıntı:

---

lektem71 rumuzlu üyeden alıntı

Takip ettiğiniz bilgisayarın başında oturan kişinin kim olduğunu, klavyeyi kimin kullandığını nasıl bilebiliriz peki?

---

Her bilgisayarı olanın web cam ı vardır web camı kendinize yönledirebilirsiniz daha detaylı bilgi veremeyecegım hukuk sitesi olmasından forumun konuyu arama motorlarından aratın detaylı bilgi alırsınız.

Özel hayatın gizliliğinin ihlali ve verilerin hukuka aykırı kayda alınmasının suç olduğunun unutulmaması gerektiğini hatırlatmak isterim.

beytrap üyenin bahsettiği uzak masa üstü denetimi yada ajan yazılımları. Ancak bu bu yazılımları kurbanın bilgisayarına yüklemeden kontrol edemezsiniz.
Uzak masa üstü yazılımını kullanabilmeniz için kurbanın sizin için o yazılımı bilgisayarında çalıştırması lazım, ki siz masa üstüne erişip istediğiniz işlemi yapabilesiniz. Yani biraz gönüllülük durumu mevzubahis.
Diğeri ise ajan yazılımları, bu yazılımında mutlaka önceden kurbanın bilgisayarına kurulması gerekir. Yazılım; kurban internete bağlandığında kullanıcıya e-mail yolu ile ıp numarasını ve açık tuttuğu portu bildirmekte.. Kullanıcı bu porttan daha önceden belirlenen şifre ile giriş yapmakta ve kurbanın haberi olmadan bilgisayar üzerinde işlem yapabilmektedir.
Her iki programda keylogger gibi çalışmaz.
Keyloggerın mantığı klavye / mause ile ne yapılıyorsa ne yazılıyorsa kaydetmek, girilen internet sitelerini ve şifrelerini kaydetmek, birde eğer istenmişse ara ara ekran resmi (printscreen) yapmaktır. Daha sonrada bu verileri rapor haline getirmek ve istenmişse pc de depolamak yada ilgili kiiye e-mail ile yollamaktır.

Alıntı:

---

dardayım rumuzlu üyeden alıntı

beytrap üyenin bahsettiği uzak masa üstü denetimi yada ajan yazılımları. Ancak bu bu yazılımları kurbanın bilgisayarına yüklemeden kontrol edemezsiniz.
Uzak masa üstü yazılımını kullanabilmeniz için kurbanın sizin için o yazılımı bilgisayarında çalıştırması lazım, ki siz masa üstüne erişip istediğiniz işlemi yapabilesiniz. Yani biraz gönüllülük durumu mevzubahis.
Diğeri ise ajan yazılımları, bu yazılımında mutlaka önceden kurbanın bilgisayarına kurulması gerekir. Yazılım; kurban internete bağlandığında kullanıcıya e-mail yolu ile ıp numarasını ve açık tuttuğu portu bildirmekte.. Kullanıcı bu porttan daha önceden belirlenen şifre ile giriş yapmakta ve kurbanın haberi olmadan bilgisayar üzerinde işlem yapabilmektedir.
Her iki programda keylogger gibi çalışmaz.
Keyloggerın mantığı klavye / mause ile ne yapılıyorsa ne yazılıyorsa kaydetmek, girilen internet sitelerini ve şifrelerini kaydetmek, birde eğer istenmişse ara ara ekran resmi (printscreen) yapmaktır. Daha sonrada bu verileri rapor haline getirmek ve istenmişse pc de depolamak yada ilgili kiiye e-mail ile yollamaktır.

---

Selamlar,
Cuma günü boşanma davam gerçekleşti. Ancak sizin söylediğiniz hiçbirşey doğru çıkmadı. Elbette burada sizi suçlamıyorum. Ancak buradaki çoğu kişi şöyle şöyle yapıldığında şöyle olur diye bir içtihat belirtmişti.Ancak o doğru çıkmadı. MSN kayıtlarına, telefon kayıtlarına ve facebook kayıtlarına bakma dilekçelerimiz ayrı ayrı rededildi. Avukatım davadan sonra hakimle görüştü. O da dava boşanma davası; anlaşmalı boşanmadan bu hale dönüşmüş, aldatma iddiasından önce anlaşamamak var. Siz bana somut kanıt getirin demiş.
Şu anda dosya elimde. Gerekçe olarak özel hayatın gizliliği ve sanal delillerin güvenirliğinin sorgulanır olduğu söylenmiş.
Şu anda davam şubatın başına ertelendi. Bana nafaka bağlanmadı çünkü eşim kendisinin olmayan başka bir adres gösterdiği için maddi durum belirlenmesi yapılamamış.Bana yapılmıştı. Eşim kliniği de kapatmış.
Avukatım bundan sonra yapacak birşey olmadığını söyledi.

Alıntı:

---

[QUOTE=akcurali rumuzlu üyeden alıntı

Selamlar,
Cuma günü boşanma davam gerçekleşti. Ancak sizin söylediğiniz hiçbirşey doğru çıkmadı. Elbette burada sizi suçlamıyorum. Ancak buradaki çoğu kişi şöyle şöyle yapıldığında şöyle olur diye bir içtihat belirtmişti.Ancak o doğru çıkmadı. MSN kayıtlarına, telefon kayıtlarına ve facebook kayıtlarına bakma dilekçelerimiz ayrı ayrı rededildi. Avukatım davadan sonra hakimle görüştü. O da dava boşanma davası; anlaşmalı boşanmadan bu hale dönüşmüş, aldatma iddiasından önce anlaşamamak var. Siz bana somut kanıt getirin demiş.
Şu anda dosya elimde. Gerekçe olarak özel hayatın gizliliği ve sanal delillerin güvenirliğinin sorgulanır olduğu söylenmiş.
Şu anda davam şubatın başına ertelendi. Bana nafaka bağlanmadı çünkü eşim kendisinin olmayan başka bir adres gösterdiği için maddi durum belirlenmesi yapılamamış.Bana yapılmıştı. Eşim kliniği de kapatmış.
Avukatım bundan sonra yapacak birşey olmadığını söyledi.

---

Alıntı:

---

O keylogger'ın tuttuğu kayıtlar elle değiştirilebiliyorsa bunun bir anlamı olmaz. Program bir ton şey kaydeder, siz de araya "Aşkım seni seviyorum. Karımı/kocamı boşayıp seninle evleneceğim" gibi bir cümle sıkıştırırsınız, mahkemeye sunarsız teorik olarak. Akıllı bir hakim bunu delil kabul etmez.

---

Ben hukukçu değilim ama önceki yorumlarımda böyle bir beyanda bulunmuştum. Bahsettiğiniz deliller aslında o kadar manipülasyona açık ki akıllı bir hakimin bunlara güvenmesine ben ihtimal vermemiştim.

Alıntı:

---

akcurali rumuzlu üyeden alıntı

Selamlar,
Cuma günü boşanma davam gerçekleşti. Ancak sizin söylediğiniz hiçbirşey doğru çıkmadı. Elbette burada sizi suçlamıyorum. Ancak buradaki çoğu kişi şöyle şöyle yapıldığında şöyle olur diye bir içtihat belirtmişti.Ancak o doğru çıkmadı. MSN kayıtlarına, telefon kayıtlarına ve facebook kayıtlarına bakma dilekçelerimiz ayrı ayrı rededildi. Avukatım davadan sonra hakimle görüştü. O da dava boşanma davası; anlaşmalı boşanmadan bu hale dönüşmüş, aldatma iddiasından önce anlaşamamak var. Siz bana somut kanıt getirin demiş.
Şu anda dosya elimde. Gerekçe olarak özel hayatın gizliliği ve sanal delillerin güvenirliğinin sorgulanır olduğu söylenmiş.
Şu anda davam şubatın başına ertelendi. Bana nafaka bağlanmadı çünkü eşim kendisinin olmayan başka bir adres gösterdiği için maddi durum belirlenmesi yapılamamış.Bana yapılmıştı. Eşim kliniği de kapatmış.
Avukatım bundan sonra yapacak birşey olmadığını söyledi.

---

Somut kanıt için doğru yolu gösteren bir vatandaşa hakimin öne sürüdğü bahaneler bana göre tam anlamı ile ucuz bahanelerdir. Hangi özel hayatın gizliliği demiyormu sizin avukatınız.. Evliliğin özeli kişilerin özelinden daha fazla korunmaya muhtaç değilmidir. Evde bulunan günlük delil sayılıyorda e-mail msn ve telefon kayıtları nasıl delil sayılmaz.
Kaldıki sanal delillerin güvenilirliliğini sorgulamak hakimin değil bu konuda uzman olan bilirkii uzmanlarının görevidir. Şüphen varsa ; nasılki bu mermi bu silahtanmı çıktı sorusunun yanıtını emniyet kriminal laboratuvarından gelen raporla netleştiriyorsun, sanal delilleri de uzmanına sevkedersin, inceletirsin, gelen rapora göre gereğini yaparsın.
Bende anlaşmalı boşanmak üzere iken hatta protokol imzaladıktan sonra çekişmeli duruma döndüm. Karşı taraf "efendim önceden anlaşma yapılmış, protokol imzalanmıştı" desede hakim bu durumun "sulh görüşmelerinden" olduğunu ve mahkemede kullanılamayacağını belirtmişti.
Avukatınız bu konuda yetersiz kalmış bence. Yada delilleri hakimin anlayabilecğei yalınlık ve vurgu ile sunamamışsınız..
Yinede yılmayın derim. Siz adalete doğru delilin nerede olacağını göstermişsiniz. O delili ordan alıp getirmemek, haklı olanın hakkını vermemek kamu vicdanını yaralayacaktır. Adalete güven kalmayacaktır.
Dosyanız istediğiniz gibi sonuçlanmazsa temyize gönderin.. Ayrıca hakime kendi el yazınızla yaşanan bu adaletsizliğin canınızı nasıl yaktığına dair birde mektup yazın dosyaya koyun..
Okursa okur.. Okumazsa Temyizde okurlar.. Onlarda okumazlarsa Allah'a havale edersiniz.. Diyecek başka birşey bulamıyorum.
Geçmiş olsun..

Alıntı:

---

akcurali rumuzlu üyeden alıntı

Selamlar,
Cuma günü boşanma davam gerçekleşti. Ancak sizin söylediğiniz hiçbirşey doğru çıkmadı. Elbette burada sizi suçlamıyorum. Ancak buradaki çoğu kişi şöyle şöyle yapıldığında şöyle olur diye bir içtihat belirtmişti.Ancak o doğru çıkmadı. MSN kayıtlarına, telefon kayıtlarına ve facebook kayıtlarına bakma dilekçelerimiz ayrı ayrı rededildi. Avukatım davadan sonra hakimle görüştü. O da dava boşanma davası; anlaşmalı boşanmadan bu hale dönüşmüş, aldatma iddiasından önce anlaşamamak var. Siz bana somut kanıt getirin demiş.
Şu anda dosya elimde. Gerekçe olarak özel hayatın gizliliği ve sanal delillerin güvenirliğinin sorgulanır olduğu söylenmiş.
Şu anda davam şubatın başına ertelendi. Bana nafaka bağlanmadı çünkü eşim kendisinin olmayan başka bir adres gösterdiği için maddi durum belirlenmesi yapılamamış.Bana yapılmıştı. Eşim kliniği de kapatmış.
Avukatım bundan sonra yapacak birşey olmadığını söyledi.

---

Sn. akurcali,
Anlaşmalı boşanmadan çekişmeli boşanmaya dönen davanızda hakim somut kanıt istedi ise bir dedektif tutup resimlerini çektirebilirsiniz sanırım.
Davanız en başında aldatma nedeniyle açılsaydı diğer üyelerin bahsettiği bütün belgeler kullanılabilecekti.
Pes etmeyin, hakim kanıt istemiş sizde 3. şahıs hakkında bulabileceğiniz bütün bilgileri kullanın.
Minareyi çalan kılıfını hazırlarmış hesabı eşinizin de adresi değiştirip kliniğini kapaması çok doğal adam herşeye hazırlıklı. Sosyal durum araştırması için asıl adresini bulup yeniden yapılmasını talep edebilirsiniz sanırım.

Kolay gelsin.

Eşinizin birlikte ahlaksızca hayat sürdüğü o kadını, kadının annesini, kadının eşini kendinize şahit olarak yazdırmayı düşündünüz mü acaba?

Bir arkadaşım böyle yapmıştı ve bu şahıslar arkadaşımın kapısında sıraya girmişti. kadın!!!! ve annesi şahitliklerini sildirmesi için yalvarmış, kadının!!!!!! eşi arkadaşımın elindeki delillerden istemişti.

Unutmayın T.C.nde tek eşlilik vardır. evlenirken eşiniz size başka bir kadını hazmedebilmeniz için sözleşme mi imzalattı. özel haya bakın evli bir kadın evli başka bir erkekle brilikte olduğu erkeğin yatağına kadar giriyor. namus kavramımız günden güne bazı erkekler yüzünden ayaklar altına alınmaya son gaz devam ediyor.

elinizden geleni ardınıza koymayın.

eşim 3 yıl önce devlet okulunda öğretmenlik yapan eski nişanlısı tarafından telefonda rahatsız edilmeye başlanmıştı. gece gündüz saat kaç olursa olsun arıyor, çağrı bırakıyor--eşinden ayrıl benle evlen ne olacak dünyanın sonumu diyordu,

hep gizli numaradan aradığı için numarasını bulup biz onu arayıp birşeyler söyleyemiyorduk. şuanda doğuda olduğumuz için eşim gündüzleri işyerinden izin alıp savcılığa da veremiyordu.

ben bu kadının ismini google dan aradım aynı isimli 2 kişiye ulaştım. biri denizli biri kastamonudaydı. kastamonuda olan bu kadın çıktı. bu şekilde hangi okulda görev yaptığını bile öğrendim. okul müdürünü aradım kendisi eşimle görüşmek için cep numarasını verdi. akşam eşim müdür beyi aradı.

bu kadın 3 öğrenci velisini de bu şekilde telefonla rahatsız ediyormuş. velilerden milli eğitime dilekçe vermişler vs. derken bu kadın sürüldü.

müdür bey bu kadının telefonunu verdi bize aradık --yeni okulun hayırlı olsun --dedik.

intikamımızı aldık diye düşünürken bu sefer beni rahatsız etmeye ve ettirmeye başladı.

facebookta isminden buldum resimden de eşim teyit etti.

arkadaş listesinde 250 kişi vardı. hepsine tek tek mesaj attık neden okuldan sürüldüğünü de açıkladık. yıllık izinde de babasına ve annesine gittik onlara olanları anlattık.

utanma duygusu varsa biz onun tüm utanmazlıklarını çevresini anlattık. artık aramıyor.

İNTİKAM SOĞUK YENİNCE LEZZETLİ BİR YEMEK OLUYOR

Alıntı:

---

gülenyüz rumuzlu üyeden alıntı

Eşinizin birlikte ahlaksızca hayat sürdüğü o kadını, kadının annesini, kadının eşini kendinize şahit olarak yazdırmayı düşündünüz mü acaba?

Bir arkadaşım böyle yapmıştı ve bu şahıslar arkadaşımın kapısında sıraya girmişti. kadın!!!! ve annesi şahitliklerini sildirmesi için yalvarmış, kadının!!!!!! eşi arkadaşımın elindeki delillerden istemişti.

Unutmayın T.C.nde tek eşlilik vardır. evlenirken eşiniz size başka bir kadını hazmedebilmeniz için sözleşme mi imzalattı. özel haya bakın evli bir kadın evli başka bir erkekle brilikte olduğu erkeğin yatağına kadar giriyor. namus kavramımız günden güne bazı erkekler yüzünden ayaklar altına alınmaya son gaz devam ediyor.

elinizden geleni ardınıza koymayın.

---

Bazı erkekler yüzünden mi? Pardon ama hiçbir erkek, aldatma işini başka bir erkekle yapmıyor sayın üye. Orada durun biraz.

Alıntı:

---

gülenyüz rumuzlu üyeden alıntı

eşim 3 yıl önce devlet okulunda öğretmenlik yapan eski nişanlısı tarafından telefonda rahatsız edilmeye başlanmıştı. gece gündüz saat kaç olursa olsun arıyor, çağrı bırakıyor--eşinden ayrıl benle evlen ne olacak dünyanın sonumu diyordu,

hep gizli numaradan aradığı için numarasını bulup biz onu arayıp birşeyler söyleyemiyorduk. şuanda doğuda olduğumuz için eşim gündüzleri işyerinden izin alıp savcılığa da veremiyordu.

ben bu kadının ismini google dan aradım aynı isimli 2 kişiye ulaştım. biri denizli biri kastamonudaydı. kastamonuda olan bu kadın çıktı. bu şekilde hangi okulda görev yaptığını bile öğrendim. okul müdürünü aradım kendisi eşimle görüşmek için cep numarasını verdi. akşam eşim müdür beyi aradı.

bu kadın 3 öğrenci velisini de bu şekilde telefonla rahatsız ediyormuş. velilerden milli eğitime dilekçe vermişler vs. derken bu kadın sürüldü.

müdür bey bu kadının telefonunu verdi bize aradık --yeni okulun hayırlı olsun --dedik.

intikamımızı aldık diye düşünürken bu sefer beni rahatsız etmeye ve ettirmeye başladı.

facebookta isminden buldum resimden de eşim teyit etti.

arkadaş listesinde 250 kişi vardı. hepsine tek tek mesaj attık neden okuldan sürüldüğünü de açıkladık. yıllık izinde de babasına ve annesine gittik onlara olanları anlattık.

utanma duygusu varsa biz onun tüm utanmazlıklarını çevresini anlattık. artık aramıyor.

İNTİKAM SOĞUK YENİNCE LEZZETLİ BİR YEMEK OLUYOR

---

Yaptığınızın suç, buraya yazdığınızın delil olduğunu , ve savunduğunuz şeyide etik olmadığını biliyormusunuz acaba..
Macera aradığınızı söylesem darılırmısınız.. Eşiniz nedne cep telefonu numarasını değiştirmedi, ev telefonunuzu nedn değiştirmediniz.. Adalete sığınmak varken bunu yapmak ne kadar ahlaki.. İnternette araştırmak için, telefonla Müdürüne ve diğer arkadaşlarına ulaşmak için harcadığınız eforun bir kısmını yasaları okumak, yaptığınızın suç teşkil edip etmediğini araştırmak, kalan kısmınıda savcılığa suç duyurusunda bulunmak için harcamayı düşünmedinizmi hiç
Yoksa macera yaşamak hoşunuzamı gitti..
Keza ayrıca bu eyleminiz. burada yayınlamakla da kötü emsal teşkil ettiğinizi belirtmek isterim. Burası saygın bir hukuk sitesi. İnsanların bir başkasına karşı geliştirip uyguladığı intikam planlarını sergilediği bir arena değil..

Alıntı:

---

gülenyüz rumuzlu üyeden alıntı

....özel haya bakın evli bir kadın evli başka bir erkekle brilikte olduğu erkeğin yatağına kadar giriyor. namus kavramımız günden güne bazı erkekler yüzünden ayaklar altına alınmaya son gaz devam ediyor.
elinizden geleni ardınıza koymayın.

---

Siz sanırım istatistiklerden bihaber yaşıyorsunuz sayın üye.. Namus kavramının sadece erkekler yüzünden ayaklar altına alındığını söyleyebilecek kadar bilgisizsiniz belli..
Sayın lektem71 inde belirtiği gibi erkekler erkeklerle yapmıyor bu eylemi.. Sonuçta her aldatan erkeğin partneri olan bir kadın var. Pardon birden fazlada olabilir. Matematiksel olarak hesaba girecek olursak kadın sayısı erkeklerden daha fazla. Acaba bu toplumsal dejenerasyonda kadınların payının erkeklerindkinden daha fazla olduğunu söylesem darılırmısınız.
Lütfen bu sitede bilimsel yada hukuksal verilerinizi paylaşınız. Eksik ve mesnetsiz bilgiler sunarak, kişileri yanlış bilgilendirerek ve yanlış yönlendirerek bazı beyinlerde infiale neden olmayınız..

Alıntı:

---

akcurali rumuzlu üyeden alıntı

Gerekçe olarak özel hayatın gizliliği ve sanal delillerin güvenirliğinin sorgulanır olduğu söylenmiş.
Avukatım bundan sonra yapacak birşey olmadığını söyledi.

---

Sayın üye..aşağıdaki Yargıtay kararı emsal teşkil edecektir.. Belki avukatınızda faydalanmak ister. Yargıtay gerekçelerini açıkça yazmış oraya. Umarım işinize yarar. Sayın hakimde ilgili bu kararı çerçeveletip duvarına asar. Zira bu hızlı dejenerasyonda çokca arayacakalr bu kararları..


DAİRE : 2. HUKUK DAİRESİ
ESAS : 2007/17220
KARAR : 2008/13614
TARİHİ : 20.10.2008


…..Olayda davacı -davalı koca tarafından mahkemeye delil olarak sunulan ses kayıtlarına ilişkin CD’nin davalının özel hayatının gizliliği ihlal edilmek suretiyle hukuka aykırı yolla elde edildiği, bu nedenle delil olarak kullanılamayacağı ileri sürülmüş, mahkemece de davacı eşin delil olarak sunduğu ses kaydının davalının bilgisi dışında özel hayatın gizliliği ihlal edilerek hukuk dışı yollardan oluşturulduğu, bu sebeple itibar edilemeyeceği kabul edilerek davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışta bulunduğunu gösteren başkaca bir delil de getirilmediği gerekçesiyle davacı-davalı kocanın açtığı boşanma davacısının reddine karar verilmiştir.
Sunulan delil eşlerin birlikte yaşadığı konutta davalının bilgisi dışında koca tarafından hazırlanan bir sistemle elde edilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu CD’deki ses kayıtlarının orijinal olduğu, üzerinde ekleme, çıkarma, kesinti ve kopyalama bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı-davacı kayıt altına alınan konuşmaların kendisine ait olmadığına ilişkin bir iddia ileri sürmemekte bu delilin özel hayatın gizliliği ihlal edilerek elde edildiğini belirterek karşı çıkmaktadır.
Bir delilin elde edilişi kişilerin Anayasa ile tanınmış haklarının ihlali suretiyle gerçekleşmiş ise, onun hukuka aykırı olarak elde edildiğinin kabulü gerekeceğinde duraksama bulunmamaktadır. Delilin elde edilişinde hukuka uygunluk nedenleri varsa o zaman kanuna aykırılık ortadan kalkar. Kuşkusuz, Anayasaya göre herkes özel hayatına ve Aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Anayasa: Madde:20/1) Ancak evlilik birliğinde eşlerin evliliğin devamı süresince birbirlerine sadık kalmaları da yasal bir zorunluluktur. Eşlerden birinin bu alana ilişkin özel yaşamı evlilikle bir araya geldiği ve birlikte yaşadığı hayat arkadaşı olan diğer eşi de en az kendisininki kadar yakından ilgilendirir. O nedenle, evlilikte, evlilik birliğine ilişkin yasal yükümlülükler alanı eşlerin her birinin özel yaşam alanı olmayıp, aile yaşam alanıdır. Bu alanla ilgili de, eşlerin tek tek özel yaşamlarını değil, bütün olarak aile yaşamının gizliliği ve dokunulmazlığı önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, evliliğin, yasal yükümlülükler alanı, diğer eş için dokunulmaz değildir. Bu nedenle, eşinin sadakatinden kuşkulanan davacı-davalının birlikte yaşadıkları her ikisinin de ortak mekanı olan konuta eşinin bilgisi dışında ses kayıt cihazı yerleştirerek eşinin aleni olmayan konuşmalarını kaydetmesinde, bu suretle sadakat yükümlülüğü ile de bağdaşmayan davranışlarını tespit etmesinde özel hayatın gizliliğinin ihlalinden söz edilemez ve hukuka aykırılık bulunduğu kabul olunamaz. Aksine, aile birliğine ilişkin ortak yaşanılan mekana davalının meşru olmayan bir amaç için arkadaşları kabul etmesinde aile hayatının gizliliğini ihlal söz konusudur. Bu bakımdan sözü edilen delilin elde edilişinde hukuka aykırılık bulunduğundan söz edilemez. O halde yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı-davacının meşru olmayan bir amaç için karşı cins te dahil olmak üzere arkadaşlarını müşterek konuta aldığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerçekleşmiştir. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylar karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu koşullar altında eşleri –birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre davacı- davalı koca tarafında açılan boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken isteğin reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Davacı-davalı kocanın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan sebeple bozulmasına, ………..

Sayın Dardayım'ın; suç ve sitenin misyonu yönündeki açıklamarına aynen katılıyorum. Sayın Gülenyüz; Bir hukuk sitesinde nasıl intikam alınır dersleri veremezsiniz.
İşin en ilginç hatta mizahi tarafı; savcılığa şikayet edemeyecek kadar yoğun insanların, bilimum çabalar göstererek facebookta 250 kişiye mesaj, okul müdürü ile konuşmalar ve hatta yine üşenmeyip, yıllık izinde memurun ailesine kadar gitmesi ...
Maşallah savcılığa şikayet dilekçesi vermek yerine her türlü lüzumsuz ve kanuna aykırı işi yapmışsınız. Umarım o kişi de sizleri savcılığa şikayet etmez.
Ve ilk ve son kez uyarıyorum sizi ; hukuki.net sitesinde gayrihukuki yollar tavsiye edemezsiniz!

Bende dardayım ve admin'in yazdıklarına aynen katılıyorum. Eğer bu şekilde rahatsız ediliyorsanız şikayet mercii var bu ülkede. Bu ülkenin yasaları var. Cezaları var. Marifetmiş gibi bunu foruma yazmanız çok abes. Herkes kendisine dokunan zarara karşılık cezasını kendisi vermeye kalkarsa, ortada kaos olur.

Sizin gibi şikayeti olanlar şikayet etmiş olsalar, bu dosyaların kabarıklığı ile o kişinin her dosyadan aldığı cezalardan dolayı memuriyetten atılma durumu ile karşı karşıya kalırdı.

İşte en büyük cezayı şimdi vermiş olurdunuz. Ama siz memuriyetine devam etmesine sebep olmuşsunuz. Çok yazık.

sn üyeler.

kusura bakmayın benim karşılaştığım durum ve yaptıklarım yanlış olabilir.

yanlış örnek tekil etmek istemem. tüm erkekleri kastetmiş olsaydım tüm erkekler diye belirtirdim.
Terör bölgesinde görev yapan biri sık sık tel. no değiştiremez, aklına estiğinde izin alamaz hatta hastalansa dr.a bile gitmeye izin yoktur.. ev tel. de kullanmıyoruz. neyse detaylara girmeyeyim.


Doğru söylüyorsunuz bizim yaptığımız yanlış. Ama o dönem hamileydim. hatta bir ara bu kadının aramalarına kızıp hamileliğin verdiği duygusallıkla boşanmaya bile karar vermiştim.

Ayrıca bu tip saçma ahlaktan bihaber kadınlar için de adli kurumları meşgul etmek diğer davaların geç sonuçlanmasına neden olmakta.

Belki doğuda dışarı çıkabilmemiz, eşimin rahatça izin alabilmesi söz konusu olsaydı savcılığa 1 dilekçe verebilirdik ama bizimde böyle bir problemimiz vardı.


Yazmış olduklarımdan dolayı yanlış örnek teşkil etmişsem özür dilerim.

Bazı erkeklerden özür dilemiyorum, haklısınız bu tip erkekler böyle ahlak dışı ilişkileri kendileri gibi ahlak dışı hayat süren kadınlarla yaşıyorlar.

Diğer kendi halinde eşine çocuklarına ailesine bağlı baba, eş, ağabey vasfı taşıyan insanlara saygılarımı sunarım.

Öncelikle şık nedametiniz için sizi tebrik ederim sayın gulenyuz. Ancak konu ne olursa olsun, konu erkek veya kadın değildir. Konu insandır. Kadın da aldatır, erkek de aldatır. Hangisi daha çok aldatır diye genelleme yapmak yanlıştır. Kimine göre aldatma kompleks tatmini, kimine göre intikam, kimine göre baş kaldırı, kimine göre özgürlük, kimine göre ise sadece hobidir. Bunu ancak o kişi bilir.

İntikam konunuzda ise şunu düşümeniz gerekir; "Bugün ben adalete başvurmadım, yarın bir başkası da adalete başvurmayıp, bana kendi hukukunu uygularsa?"...

Alıntı:

---

dardayım rumuzlu üyeden alıntı

Siz sanırım istatistiklerden bihaber yaşıyorsunuz sayın üye.. Namus kavramının sadece erkekler yüzünden ayaklar altına alındığını söyleyebilecek kadar bilgisizsiniz belli..
Sayın lektem71 inde belirtiği gibi erkekler erkeklerle yapmıyor bu eylemi.. Sonuçta her aldatan erkeğin partneri olan bir kadın var. Pardon birden fazlada olabilir. Matematiksel olarak hesaba girecek olursak kadın sayısı erkeklerden daha fazla. Acaba bu toplumsal dejenerasyonda kadınların payının erkeklerindkinden daha fazla olduğunu söylesem darılırmısınız.
Lütfen bu sitede bilimsel yada hukuksal verilerinizi paylaşınız. Eksik ve mesnetsiz bilgiler sunarak, kişileri yanlış bilgilendirerek ve yanlış yönlendirerek bazı beyinlerde infiale neden olmayınız..

---

Bana verdiğiniz tepkileri okuyunca içimden --hazırlan ve kendini dava et, hamileyken seni huzursuz eden ahlaktan bihaber kadını bul ve özür dile --dedim.

Her neyse siz hangi verilere dayanarak kadınların daha çok toplumu dejenerasyona uğrattığı kanısına vardınız. kadın nüfusunumu baz aldınız. ayrıca karısını başka bir erkekle aldatan erkeklerin olduğunu bu sebeplede açılmış boşanma davaları olduğunu araştırın sonra istatiksel hesaplar yapar bizi aydınlatırsınız.

yeni yılda size ve sevdiklerinize sağlık mutluluk huzur dolu günler dilerim.

Alıntı:

---

Av.Basri Gungoren rumuzlu üyeden alıntı

Öncelikle şık nedametiniz için sizi tebrik ederim sayın gulenyuz. Ancak konu ne olursa olsun, konu erkek veya kadın değildir. Konu insandır. Kadın da aldatır, erkek de aldatır. Hangisi daha çok aldatır diye genelleme yapmak yanlıştır. Kimine göre aldatma kompleks tatmini, kimine göre intikam, kimine göre baş kaldırı, kimine göre özgürlük, kimine göre ise sadece hobidir. Bunu ancak o kişi bilir.

İntikam konunuzda ise şunu düşümeniz gerekir; "Bugün ben adalete başvurmadım, yarın bir başkası da adalete başvurmayıp, bana kendi hukukunu uygularsa?"...

---

Ben size bir kardeşiniz olarak teşekkür ediyorum. Her halde sizin bu sözleriniz olmasa diğer yorumlara bakarak kendim hakkında suç duyurusu yapmaya giderdim.

Kadın erkek va aldatmaya gelince, tabi ki kadın ya da erkek daha çok aldatır diye genelleme yapmak hatalı olur.
İçinde insanlık vasfını taşıyan, vicdanı olan, topluma karşı kendini sorumlu hisseden, yaptıklarının ve yapacaklarının çevresine vereceği zarar hesabının önmuhasebesini yapabilen insanlar bu tür ahlak dışı davranışlarda bulunmazlar.

kendi konuma gelince. eşim de ben de bu kadına bir tek yalvarmadığımız kaldı. artık arama savcılığa vereceğiz ekmeğinden olursun-bile dedik. Annesi babasına söylersek yüreklerine iner diye bile düşündük kendisinede söyledik ama resmen telefonun öteki ucunda kahkaha atıyordu. demek ki bu tip insanların yaşam tarzı da bu.

Ama şuan aynı şeyi yapsa savcılığa bir dilekçe veririm. eşimden dün resmi işlerde kullanmak üzere genel vekalet aldım (kızımın 2.ismini sildireceğim ve bu yıl aldığımız evle ilgili sorunlarımızdan dolayı))

Yeni yıl size ve sevdiklerinize sağlık mutluluk ve huzur getirsin. saygılarımla

Sizede iyi yıllar. Kanundan asla şaşmayın.

Alıntı:

---

gülenyüz rumuzlu üyeden alıntı

Bana verdiğiniz tepkileri okuyunca içimden --hazırlan ve kendini dava et, hamileyken seni huzursuz eden ahlaktan bihaber kadını bul ve özür dile --dedim.

Her neyse siz hangi verilere dayanarak kadınların daha çok toplumu dejenerasyona uğrattığı kanısına vardınız. kadın nüfusunumu baz aldınız. ayrıca karısını başka bir erkekle aldatan erkeklerin olduğunu bu sebeplede açılmış boşanma davaları olduğunu araştırın sonra istatiksel hesaplar yapar bizi aydınlatırsınız.

yeni yılda size ve sevdiklerinize sağlık mutluluk huzur dolu günler dilerim.

---

Sayın üye burada işkembe-i kübradan atıp tutan birisi yok.
Zat-ı alinizde lutfedip biraz gazeteleri okusa, memleketteki kadın erkek nüfusu oranını görse, hukuki.net sitesinde geçmiş iletilere bir baksa, kaç erkek ve kaç kadın aldatılmadan dolayı müzdarip bunu görse, sadece boşanma davalarını değil de aldatma nedeni ile işlenen cinayetlerin görüldüğü ağır ceza davalarınıda bilse, karısını aldatan erkeklerin karısını bir başka kadınla aldattığı hatta birden fazla kadınla aldattığı gerçeğini görse, aydınlanmak için mumum dibinde değil karşısında durmanın gerekliliğini anlardı sanırım.
Size matematiksel hesaplar yapmayacağım ancak, aldatma eylemi için bir kadın ve bir erkek olması gerektiğini söylemek isterim. Diğer yandan elbetteki sizi rahatsız eden (sizin deyiminizle) ahlaktan bihaber kadını bulup özür dilemek zorunda değilsiniz. O zatın da yaptığı kabul edilebilir bir durum değil.
Ancak sizin de önlem almak yerine illegal yöntemler seçmeniz kabul edilebilir bir durum değil. Bu arada unutmadan sizde bu ülkenin bir ilçesinde yaşamaktasınız. Gerek Telekomun genelgeleri, gerekse diğer GSM operatörtlerinin kurumsal iş yapma yöntemleri aynen yasaların uygulanmasında olduğu gibi orada da büyük şehirlerde olduğu gibi yürümektedir. Siz numaranızı değiştirmek isterseniz kimse size numaranızı değiştiremezsiniz demez. Eşinizin yada sizin gsm numaralarınızı değiştirmeniz toplamda 20 dakika sürer. Savcılığa dilekçe vermek ve suç duyurusunda bulunmak ise 1 saat en fazla. Sizin bulunduğunuz ilçe TC Devletinin yasa yönetmelik ve kurallarının geçmediği uygulanamadığı bir yermidir, eşiniz yada siz izin alamazmısınız, sizi bu yasal hakkınızdan kim men edebilir..
Ha böyle bir durum varsada sizin yada eşinizin yasal haklarını kullanmasını engelleyen kişileri dava ediniz..Buna da hakkınız var.
Zannımca anlattığınız hikayedeki kişinin sizi rahatsız etmesine birazda bu kayıtsız halinizle siz izin vermişsiniz.
Sağlam ve yasal temelleri olmayan, yasal olarak gereğini yapmak varken illegal yöntemler kullanarak, istatistiki ve bilimsel verilere dayanmayan tezlerle bu forumda yazılar yazmak ancak girişte söylediğim gibi "işkembe-i kübradan atmak" olarak nitelendirilir.
"Terör bölgesinde görev yapan biri sık sık tel. no değiştiremez, aklına estiğinde izin alamaz hatta hastalansa dr.a bile gitmeye izin yoktur.. ev tel. de kullanmıyoruz."
Birtek siz o bölgede çalışmıyrosunuz. Bir tek siz sıkıntı çekmiyorsunuz. Eğer dediğiniz gibiyse o bölgede adliyeler / hastahaneler / telekom ve GSM opretaörlerinin bayileri çok yoğun çalışmıyorlar. Şu cümlenizden bile yola çıkarak eşinize yada size izin vermeyen . dr.a göndermeyen, telefon no.nuzu değiştirmeyen ve bu anlamdaki girişimlerinizi geri çeviren kişiler sizin ve eşinizin Anayasal haklarını çiğnemiş olurlar.
Lütfen daha gerçekçi nedenler sununuz. Ya da susunuz.
Sizede iyi yıllar..

Sayın dardayım, beni ve yazdıklarınızı takip eden üyeleri uzun uzadıya aydınlattığınız için teşekkür ederim.

Davulun sesi uzaktan size klasik müzik gibi geliyor galiba. Kusura bakmayın ama emin olun burada devlet daireleri batıdan daha kalabalıktır. hastaneleri hiç sormayın maşallah vıcır vıcır sanarsınız ki okul bahçesi ve devletin çocuk yardımı dağıttığı günlerde ptt nin içini bırakın dışarısıda bir o kadar kalabalık.

Burada yaşamaktan hiiiiiç huzursuz değilim.
Zaman zaman evinizin camı çerçevesi yerle bilir olur o kadar ,
---1 yaşındakiçocuğunuz pencerenin önünde oyuna dalmıştır aniden pencereye kocaman bir taş geldiğinde düşündüğünüz tek şey İNŞALLAH CAM PARÇASI ÇOCUĞUMUN BOYNUNA YÜZÜNE DENK GELMEMİŞTİR çocuğunuzu kucağınıza aldığınızda onun kocaman olmuş gözlerine baktığınızda tek yaptığınız şey ise çocuğunuzu sakinleştirdikten sonra elinize bir süpürge alıp cam kırıklarını temizlemek olur ben safım ya öyle cama gelen taşı alıp polise adliyeye gitmek falan aklıma gelmez,
sonra aradan 10-15 gün geçmiştir sabah arabanıza bindiğinizde bir rüzgar hissedersiniz arabanın arkasından ensesinize dokunan Allah Allah dersiniz araçtan inersiniz 'camdaki filme yapışmış tuzla buz olmuş cam kırıklarını görürsünüz eeeeeeee ben artık safında safıyım ya adliyeye ve polise gitmek yine aklıma gelmez tam böyle düşünürken sırtınıza bir yumruk yersiniz o an tek yaptığım şey ise arka koltuğa ulaşıp çocuğuma kendimi siper etmek olur eeeee ne olur ne olmaz burada kimin çocuk!!!!!! kimin başka birşey olduğunu anlamak zor zanaat. Sakın ha o çocuklara!!!! dokunmayın sırtınıza yediğiniz yumruğu falan unutun gitsin neyime lazım sonra ergekoncu -jitem üyesi falan olur birde damga yerim.

Sonra burada boş vakit ve param çoktur benim ama iş çocuğumun --anneciğim benimde kardeşim olsun onunla oynarım---diye boynuma sarılmasında bir çocuğumun yüzüne bakarım bir de cüzdanımdaki paraya bir de arkama bakarım şöyle alın teri değil babadan kalma yüklüce bir hesabım var mı diye ama işte o da yok ne yaparsınız burada boş vakit çoktur böyle beyinle değilde işkembeyle düşünmek adına.

Şunuda yazayımda içimde kalmasın sonra içimde dert tasa kaygı keder olur !!!!!! burada hafta sonuda yoktur eşim için sabah 05 te uyanır 05:30 da işe gider, akşam hang saatte geleceği belli olmaz belki 20.00 da gelir belki 10gün sonrasının 20:00 ında belki da 1-2 ay sonrasının 20:00ında.

B akın unuttum yazmayı -o gün sabah işe giderken eşime akşam 2 ekmek getirmesini söylerim ama o akşam arayıp Hayatım eve gelemiyorum ekmeği sen al ekmeksiz kalmayın--demeyi o işkembesine getiremez. inşallah evde makarna falan vardır da ekmeksiz idare edersiniz ya o gün süt yoksaaa egece yarısı süüüüüüüüüüüüüüüüt diye ağlayan bir çocuğunuz varsa sabaha kadar neşe içinde dans edersiniz çocuğunuzla. sabah pencereden dışarı bakarsınız etrafta yanan kamyon lastiği falan var mı diye eğer varsa hemen bir market poşeti bulur üzerinde ki telefon numarasını arar 1 haftalık yiyecek içecek siparişini verirsiniz ve bolca makarna un ve sütüde unutmamak lazım. pardon unuttum bir de bolca MUM malum siz kaçak elektirik kullanmazsınız ama ne hikmetse trafolar kaçak elektiriğe göre ayarlanmadıysa sizde nasiplenirsiniz elektiriksizlikten. bir de evin soba bacası yapılmamış tuğlalar kırılıp uyduruk bir bacanız varsa sabaha kadar nöbet tutarsınız dua edersiniz sizden binlerce km uzaktaki yakınlarınıza tembih edersiniz bu gece beni ara sıra arayın diye.


Pardon siz bana 20 dk için bile izin alınamaz mı diyemi sormuştunuz. unutmuşum yazmayı ehhh olduki izin alındı ammmaaaaaaaan yazın en sıcak vaktine ve kışın soğuk vaktine o 20 dklık izni denk getirmeyin elektirik yoktur beklemeye de vaktiniz yoktur.

Bu arada kurum amirlerimi şikayet etmeye vaktim ise hiiiiç yok. çocuğumu emanet ettiğim kişinin parmak izleri çcouğumun bacaklarında kaldığından onları ıslak mendille silmek için süresiz ücretsiz izne ayrıldım!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Eşime de hep diyorum --şu telefonunu çeken bir yere koy da aradığımda ''şu eski nişanlını şikayet etmen için izin al diyeceğimde sana rahhatça ulaşabileyim--diye ama o da benimle ---aradığınız eşinize şuan da ulaşılamıyor----- diyerek kafa buluyor.

Müsait olduğumda bunca neşenin sevincin içinde bir ara Türkiye de kadınlar mı erkekler mi daha çok aldatıyor hemde kaç kadınla aldatıyor diye bir araştırma yaparım.

şu saatte mesaj mı yazılır pc başında sörf mü yapılır diye sorarsanız.
cevabım: elektirik ancak bu saatlerde normale dönüyor bizim su borularınında su saati yok helalinden suyla çamaşır yıkamak için telefonla sipariş verdiğim damacana suyla çamaşır makinesi ---bana paralı su ver --diye seslendiğinde makinenin su haznesine -aç ağzını su dökeceğim çamaşırları iyi yıka --demek için zaman geçsin diye bekliyorum.

Bu arada ben nette çocuk tacizcilerinden çocuğunuzu nasıl korursunuz çocuğunuza neler öğretirsiniz ile ilgili araştırma yapıyorum. emin olun bir ara eşimin eski nişanlısı bizi rahatsız etmeye kalkarsa boş vaktimde şikayet etmeye gideceğim. hatta bu kadın!!!!!! bize hiiiç ulaşamasın diye elektronik dünyayla arama bir Çin seddi öreceğim nasıl olsun Haroşa, 2 ters 1 düz olur mu?. iyi sabahlar mutlu yarınlar

sayın dardayım,

Ben sustum hep siz konuşun, konuşup çevreyi kirletmemem lazım.

Güzel , eğlenceli bir dokundurma olmuş:)
Buna rağmen yanlışa yanlışla karşılık vermenizin yanlış olduğunuzu siz de biliyorsunuz eminim.Sn.dardayım ın belirttiği gibi yasal olarak yapabilecekleriniz, saydığınız intikam duygusuyla yaptıklarınızdan çok daha kolay olacaktı.Bunu da biliyorsunuz.Oysa siz sanki daha çok intikam sıcak yenen bir yemektir sözünü yerine getirmeye çalışmış, yukarıdaki yazınızla da aynı tadı aradığınızı gösterir gibisiniz.Neden? Yaptığınızın doğru olmadığının söylenmesimidir sizi bu tavıra iten?

Alıntı:

---

gülenyüz rumuzlu üyeden alıntı

sayın dardayım,

Ben sustum hep siz konuşun, konuşup çevreyi kirletmemem lazım.

---

Sayın üye sizin o yerin dibine soktuğunuz, kötüleye kötüleye bitiremediğniz illlerde ilçelerde ben onlarca sene görev yaptım. Yaşadıklarınızın bn beterini de yaşadım. Ancak yasalara olan saygımı güvenimi asla yitirmedim. Hayatı idame etmenin hele hele o bölgelerde ne kadar zor olduğunu bende biliyorum.

Ancak sayın Kırcalının dediği gibi... İnanın o nun sözüne ekleyecek en küçük bir kelimem dahi. yok.

Sizin varlığınız bu forum için ayrı bir renktir. Kirletmiyor aksine insanların alternatif gözle bakmasına vesile oluyorsunuz.

Sıkıntı şuradaki (nitekim kişisel tepkimd ebu nedenledir) yaptığınız yasal değil.. doğru değil.. etik değil.. Bunu anlatmakda zorlandım sanıyorum..

Sizin yazdıklarınız sayesinde bizlerde Terör bölgesndeki insanların ilişkileri, bu ilişkilerin statüsü, ilişkinin kişilere yansıması, bölge deki gerginliğin insan ilişkilerinde nasıl vücut bulduğu, şehirde olanların, kocası eski nişanlısı tarafından taciz edilen kadınların, orada dağda yaşayanlar gibi orman kanunları ile çözüm ürettiklerini öğreniyoruz.

Aman ha diyoruz.. doğuda terör bölgesinde olan erkekler kadınlar sakın ola yasal olmayan ilişkiler yaşamayınız sonra başınıza ne geleceğini bilemezsiniz..

Size yeniden mutlu yıllar sayın üye..

Alıntı:

---

swan rumuzlu üyeden alıntı

Soru sahibinin yazdıklarını okumadınız sanırım. Bu saatten sonra hangi yuvayı kurtarıyorsunuz? Varsayalım kurtardık o evlilikten ne hayır bekliyorsunuz soruyorum size? O kadar iyimser olmak kusura bakmayın ama bir saatten sonra sadece aptallık olur, yaşamayan bilmez ayrıca...

Saygılar...

---

+1

Durum ancak şu şekilde olabilir. Boşanmanın getireceği sonuçlar katlanmanın getireceği sonuçlardan ağırsa vazgeçilebilir.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Güzel , eğlenceli bir dokundurma olmuş:)
Buna rağmen yanlışa yanlışla karşılık vermenizin yanlış olduğunuzu siz de biliyorsunuz eminim.Sn.dardayım ın belirttiği gibi yasal olarak yapabilecekleriniz, saydığınız intikam duygusuyla yaptıklarınızdan çok daha kolay olacaktı.Bunu da biliyorsunuz.Oysa siz sanki daha çok intikam sıcak yenen bir yemektir sözünü yerine getirmeye çalışmış, yukarıdaki yazınızla da aynı tadı aradığınızı gösterir gibisiniz.Neden? Yaptığınızın doğru olmadığının söylenmesimidir sizi bu tavıra iten?

---

Beyefendi, herhalde anlatamadım araya başka konular girdiği için. Şuan öyle bir durumla karşı karşıya kalsam eşimin bana verdiği vekaletname ile emin olun 1 değil 10 dilekçe bile veririm.

Sn dardayım bana kalırsa başka nedenlerden dolayı tepkili. bana 1 erkeğin 1 değil hem de birçok kadınla eşini aldattığını istatiski verilere dayanarak anlatmaya çalışıyor aynı zamanda da yaşadığım olayla hangi şartlarda karşı karşıya kaldığımı anlamak istemiyor.

sn dardayım doğuda 10larca yıl görev yapmışsanız burada yaşadığımız sıkıntıların çok yakın şahidi olmuşsunuzdur. pencereleriniz taş yağmuruna tutulduğunda hele hele terör propagandası yapanlar tarafından bu saldırı gerçekleştiriliyorsa üstelik belinde silahı olan bir personelseniz evliyseniz çocuğunuz anneniz kızkardeşiniz varsa
---çıkın l*n dışarı pis faşistler erkekmisiniz l*n siz, kendidilinde konuşabilmek için yırtınanlar size eşinize annenize (ana), kızkardeşinize (bacı) pek de ala Türkçe küfürler sayıştırırken, kapınıza kadar gelip tekme atarken sinirlerine hakim olabilme üstün başarısını gösterebilmek Turgut özal ödülü değil Kenan Evrenin darbesine karşı durabilme ödülü bile getirebilir( hoş böyle bir ödül olmadığına göre fazlaca diş sıkmaktan ancak diş hekimine gider dişinizde ki tartarları değil çatlamaların tedavisine başlarsınız.

Hele şu küfrü edenler pencerelerinize taş atanlar 18 yaşından küçücük çocuklarsa!!!!!! lojmanda da oturmuyorsanız yılın çok özel bebek katilinin terör örgütünü kurduğu günün yıl dönümünde, Türk askerine sıkılan ilk kurşunun yıldönümünde, kadın haftasında ((çok saygı duyulurya kadınlara buralarda)) ,Muhteşem havai fişek gösterileri ve en çok memur evinin camını kim kıracak yarışmalarının düzenlendiği bu günlerde, elinize silahınıza sahip olabilmek ayrıca bir üstün saflık ödülü gerektiri. Ne hikmetse bana burada yasaları hatırlatan siz şu küçücük çocuklara karşı kendimizi nasıl koruyacağımızı ve haklarımızı hatırlatmayı unutur. tabi siz o sıra da ya yeni yılı nasıl kutlasam diye düşünüyorsunuzdur ya da dini ve resmi bayramlarda aile büyüklerinizin yanında geçireceğiniz günlerin hayalini kuruyorsunuzdur.

ya da bu çocukları!!! şu kolluk kuvvetler neden pamuk şekeriyle değilde biber gazıyla karşılıyor ayıp bu çocuklara yapılanlar diye hayıflanıyorsunuzdur.

Herneyse ben bu forumda burada yaşadıklarımla ilgili bir başlık açayım da değerli hukukçularımızdan bilgi alayım varsa o konuyla ilgili bilginiz ora da beni aydınlatırsanız pek bir mutlu olurum. Özgün ve özgür düşüncelerinizden mahrum etmenizi istemem.

Bu ara da bazı erkeklerin eşlerini 1 değil hem de 1den fazla kadınla aldattığından bahsetmişsniz ya. bunun sebebi kesinlikle kadın nüfusunun çokluğundan değil o erkeğin!!! üstün meziyetlerinden kaynaklanıyordur. eee yenemiyor gücünü ve kudretini enerjisini toplumda hayırlı işlere değil de böyle ahlaktan bihaber hayat yaşayan hemde 1den fazla kadına aktarıyordur

Alıntı:

---

selda kayar rumuzlu üyeden alıntı

+1

Durum ancak şu şekilde olabilir. Boşanmanın getireceği sonuçlar katlanmanın getireceği sonuçlardan ağırsa vazgeçilebilir.

---

Sn. üye siz öyle yapın o halde.
Aldatılmaya katlanarak mutlu olabiliyorsanız öyle yapın. Ancak ben boşanarak en azından onurumu kurtarabiliyorum.
Boşanmanın sonuçlarından korktuğu için yıllarca buna katlanan ve pişmanlıklarını yazan diğer üyeleri bir okumanızı tavsiye ederim.

bir nevi toplumun böyle hayat yaşamayı tarz edinmiş kadınlarına vatandaşlık görevini yerine getiriyor yani. Alkışlanası ve acınası bir durum

Sayın gülenyüz.

Şİmdi oturup yeni baştan aldatmanın iradi bir eylem olduğundan, erkeğin enerjisinin meziyetinin üstünlüğündenmi kadının zayıflığındanmı, macera arayışındanmı tartışmasına girmeye gerek olmadığını düşünüyorum.
2 gün içeriisnde şu foruma yazmak için harcadığınız efor ve zamanla bir çok şeyi yapabilirdiniz.
Bahaneleriniz olabilir. Ama kendinize.. Sizin yaşadıklarınızın ne kadar ağır olduğunu biliyor ve anlıyoruz.
Ancak burası propoganda yapabileceğiniz bir yer değil. Eşinizi taciz eden eski nişanlısından başladınız mevzuya dağda yaşayanlara dayandırdınız. hani olsa tutsa falan eşinzin eski nişanlısının tacizlerini, bölgenin sosyo-ekonomik yapısından, çarpık kentleşmeden, bölge insanının feodal bağlarından, ağalık zincirinden, terör rögütütün dağdaki faaliyetlerindne, musul-kerkük petrol boru hattından örneklemelerle bağlayıp memleket meselesi haline getireceksiniz..
Altı üstü tek bir insan yani eşinizin nişanlısı ile başedememişsiniz, kalkıp burada terörle mücade ederken elindeki silaha sahip olabilme ile dürtü kontrolu dersi vermeye çalışıyorsunuz.
Az önceki sözümü geri alıyorum. Cidden susunuz. ,Zannımca bu forumda sizin getireceğiniz o bulanık renge yer yok..

Alıntı:

---

swan rumuzlu üyeden alıntı

Sn. üye siz öyle yapın o halde.
Aldatılmaya katlanarak mutlu olabiliyorsanız öyle yapın. Ancak ben boşanarak en azından onurumu kurtarabiliyorum.
Boşanmanın sonuçlarından korktuğu için yıllarca buna katlanan ve pişmanlıklarını yazan diğer üyeleri bir okumanızı tavsiye ederim.

---

evet aynende öyle yapıyorum malesef.

Malesef diyorum çünkü 2 çocuğum var ve çok küçükler. Aile danışmanım bile bana bu öneriyi verirken bilmeden yorum yapmamanızı rica ederim. Emin olunki iyice ölçtüm ve tarttım. Öyle bir toplumda yaşıyoruzki dul olmak inanın hiçde kolay değil. Belirli bir kariyeriniz olsa bile.


Bazı durumlar bende onuru geride bırakmayı tercih ettirmek zorunda kaldı malesef.

Bakın yine malesef dedim.

Alıntı:

---

selda kayar rumuzlu üyeden alıntı

evet aynende öyle yapıyorum malesef.

Malesef diyorum çünkü 2 çocuğum var ve çok küçükler. Aile danışmanım bile bana bu öneriyi verirken bilmeden yorum yapmamanızı rica ederim. Emin olunki iyice ölçtüm ve tarttım. Öyle bir toplumda yaşıyoruzki dul olmak inanın hiçde kolay değil. Belirli bir kariyeriniz olsa bile.


Bazı durumlar bende onuru geride bırakmayı tercih ettirmek zorunda kaldı malesef.

Bakın yine malesef dedim.

---

Sayın üye ne yapmaya çalışıyorsunuz. BU forum yasalara saygılı ve yasalardan medet uman insanların kabe'si.
Kararlarınızı bir zorunluluk bir mecburiyet, bir çaresizlik ile almış olabilirsiniz.
Adaleti yasayı kendisi yazan, bu adalet anlayışı ile infazını sokak ortasında, evinde, çoluğunun çocuğunun gözleri önünde gerçekleştiren 3 ncü sayfa haberlerine konu olan Erkeklerden ne farkınız var.
Bizim hukuka saygılı, onurlu, erdemli, faziletli evlatlar yetiştirilsin, bu kavramlara saygı duyulsun, yasalara saygılı olanlar ve namus erbabı olanların sayısı artsın diye çırpındığımız şu platformda siz kalkıp yasalara aykırı etik olmayan ve kötü emsal teşkil edecek bir fikri savunuyorsunuz.
Velevki bu sizin tercihiniz. Böyle yaşamak sizi mutlu ediyorsa yada bunu sineye çektiyseniz susun ve kaderinizi gidin evinizde dört duvarınız arasında yaşayın. Yazılan her iletinin can kulağı ile okunduğu, her satırından her kelimesinden kendi davasına kendi olayına örneklerin arandığı, "medet aman" diye hecelere sığınıldığı bir forumda kalkıp kendi acizliğinizin, çaresizliğinizin sonuçlarını basit bir kıyaslama ile insanlara empoze edemezsiniz.
Tercihlerinizin sonucunu gidin evinizde yaşayın.
Keza bu erdemli (!) yaşam tarzınızla evlatlarınızı yetiştirin. Eşinizde sizin bu eşsiz ve örnek davranışınız neticesinda (faziletli) yaşam biçimine devam etsin.
Ancak lütfen yasalara saygılı ve adalete güvenen ve mahkeme kapılarına kendisni paspas etmiş bunca insanın değerlerine saygı gösterin. Hem burada yazan ve medet umanların hemde kamunun vicdanını yaralıyorsunuz.
İyi yıllar..

Farkındaysanız aldatmanın hukuki boyutunu değil, sosyal ve psikolojik boyutunu konuşmaya başladınız. Hiç kimse aldatılmak istemez. Adı üzerinde "aldatılma". Aldatılan insanın iki tercihi vardır; 1- Boşanma 2- Katlanma. Bunlardan herhangi birini seçmek tamamen kendi iradesidir. Bu açıdan bir diğerinin tercihini yargılama hakkı olmadığı gibi, kişiler kendi özgür kararlarını kendileri vermelidirler. Şu şu nedenlerle Boşanmak istiyorum diyene de şu sebeplerle katlanmak zorundayım diyene de saygı göstermek durumundayız.
Bu nedenle birbirinizin kararlarını size yanlış gelse de küçümsememelisiniz. Herkesin kendine göre nedenleri olabileceğini ve bu nedenlerin her zaman kendi şahsından da kaynaklanmayabileceğini düşünmelisiniz. Beş çocuk annesi bir ev hanımının eşi kendisini aldattı diye boşanma kararı vermesi ve ondan daha kötüsü bu boşanmanın sonuçlarına katlanabilmesi asla kolay değildir, ciddi ve şahsi bir karardır. Oysa örnekteki kadının hiç çocuğu olmasa gözünü kırpmadan boşanma davası açacağını bilmeyen yoktur.

Alıntı:

---

selda kayar rumuzlu üyeden alıntı

evet aynende öyle yapıyorum malesef.

Malesef diyorum çünkü 2 çocuğum var ve çok küçükler. Aile danışmanım bile bana bu öneriyi verirken bilmeden yorum yapmamanızı rica ederim. Emin olunki iyice ölçtüm ve tarttım. Öyle bir toplumda yaşıyoruzki dul olmak inanın hiçde kolay değil. Belirli bir kariyeriniz olsa bile.


Bazı durumlar bende onuru geride bırakmayı tercih ettirmek zorunda kaldı malesef.

Bakın yine malesef dedim.

---

Eşinizle aranızda şiddet yoksa çocuklarınız varsa (( hayatımız da çocuklarımız varsa bazı şeylere göz yummak doğru olmasada katlanılması gereken zamanları yaratır) boşanmak bir süre en azından çocuklarınız büyüyene kadar ertelenebilecek bir durumdur.

Ama şiddet varsa çocuklar boşanmanın yaratacağı sorunlardan daha çok sorun yaşarlar. ileride kendi eşlerine ya anneleri gibi ya da babaları gibi davranmaya kalkarlar. belki de çok iyi bir ebebeyn ve eş olurlar.

Çocuklar varsa 1 değil 1000 kez düşünmek gerekir

Eğer aldatma eylemi sonucunda taraflardan mağdur olanın.. mevcut duruma katlanması ile gereğini yapması arasında bir esneklik tabiri caizse durumdan vazife çıkartma bağlantısı kuracak olursak, hırsızlık yapanın, gasp edenin, dolandırıcının, adam öldürenin de nedenlerini hoş görmek ve yaptığı eylemin sosyo ekonomik vede psikolojik nedenlerini göz önünde tutarak affedici yada hoş görülü davranmak gerekir.
O halde yasa koyucu bu durumu göz önünde bulundurarak yasalar çıkartmalı.. hafifletici nedenlerin adını hafifletici ve hoş görücü nedenler olarak değiştirmeli..
Geçerli nedenlerle suç işleyenlere müsamaha göstermeyi meşrulaştırmalı. Topluma insan kazandırmak adına sapıkların, sapkınların, macera uğruna yuvasını yıkanların..ve . örnekler arttırılabilir affedilmesi hatta cezaevlerinin boşaltılması konusunda yasa teklifi hazırlanmalıdır.
Hatta çocuk sayısı dikkate alınmalı medeni yasaya şu madde eklenmelidir.

Madde xxx: Eğer tarafların hiç çocuğu yoksa hemen boşanmaları sağlanmalı, 1 çocuk varsa 2 yıl süre verilmeli, 3 çocuk varsa aldatan eşin iyi haline ve içtimai mevkiine bakılmalı, 4 çocuğu varsa aldatılan yasal eş uyarılmalı, 5 ve üzerinde çocuk varsa aldatan yasal eş ödüllendirilmeli, aldatılan yasal eş hapisle tazyik edilmeli.. sevgili ve çok değerli (!) eşine kendisini aldattığı için dava açması sebebi ile..
Sayın admin. Bir hukuk sitesinin yöneticisi olarak bu yaklaşımınızı protesto ediyorum.
Saygılar.. İyi yıllar..

O zaman şöyle yapalım sayın dardayım, hem hakim hem savcı olalım ve bu sitede her yanlış yapanın infazını burada yapalım.
Üstelik dikkat ederseniz işin hukuki boyutunu değil, sosyal boyutuna odaklandığınızı da belirtmiştim.
Diğer üyenin savunucusu değilim. Ancak zina suçunu kanundan çıkaran da ben değilim. Kanunun suç saymadığı bir fiili siz nasıl suç sayıyorsunuz?
Dikkat edin ben sizin gibi, boşanın veya katlanın şeklinde hiç bir tavsiyede bulunmadım. Aldatmayı övücü en ufak kelime dahi kullanmadım. Aldatma sonucunda verilecek karar insanların kendi tercihidir. Biz burada insanlara; Boşanma yasal hakkınızdır, dilerseniz boşanırsınız, dilerseniz devam edersiniz diyebiliriz. Daha fazlasını söylemeye de haddimiz yoktur.
Saygılar, iyi yıllar.

Sayın dardayım. Ne demek istediğinizi gayet iyi anladım. Fakat bende boşanma davası için dilekçe verdiğimde ve dilekçemi geri çekmek için adliyeye gittiğimde memure hanımın şu sözü ile karşılaştım.

"Aferin sana iyi yapmışsın bunlar böyle ama sonra düzeliyorlar."

Bilmem anlatabildimmi.

Sayın adminin tediği gibi tercih kişilere bağlı.

Konu şu açıdan dikkatimi çekti. Boşanmaya şuanda hiç iyetim yok. Yaşımda genç fakat başıma da gelebilir. Gelişmeleri tartışmaları takip ediyorum. İlginç bilgilerle karşılaşıyorum. İş boşanmaya gelince işler oldukça değişiyor. Başta mal paylaşımı ve veleyat olmak üzere. Potansiyel bir dul adayı olarak. Burada yorum yapan herkesede teşekkür ediyorum.

Hayatın bizlere neler getireceği hiç belli değil.

Alıntı:

---

admin rumuzlu üyeden alıntı

O zaman şöyle yapalım sayın dardayım, hem hakim hem savcı olalım ve bu sitede her yanlış yapanın infazını burada yapalım.
Üstelik dikkat ederseniz işin hukuki boyutunu değil, sosyal boyutuna odaklandığınızı da belirtmiştim.
Diğer üyenin savunucusu değilim. Ancak zina suçunu kanundan çıkaran da ben değilim. Kanunun suç saymadığı bir fiili siz nasıl suç sayıyorsunuz?
Dikkat edin ben sizin gibi, boşanın veya katlanın şeklinde hiç bir tavsiyede bulunmadım. Aldatmayı övücü en ufak kelime dahi kullanmadım. Aldatma sonucunda verilecek karar insanların kendi tercihidir. Biz burada insanlara; Boşanma yasal hakkınızdır, dilerseniz boşanırsınız, dilerseniz devam edersiniz diyebiliriz. Daha fazlasını söylemeye de haddimiz yoktur.
Saygılar, iyi yıllar.

---

Sayın admin..
Şöyle yapmayalım.. hakim olmayalım.. savcı olmayalım.. Amacımız nedir.. Siz kendiniz diyorsunuz. İnsanlara yasal olarak hukuksal anlamda neler yapabilecekleri konusudan yol gösterelim.
Zina suç demedim zaten. kusurdur. Ancak medeni yasada boşanmaya neden olabilecek, nafaka ve tazminat anlamında mağdur olan eşin faydasına karar verilmesini sağlayacak en temel kusurdur. Eğer yasal eş aldatıldığını ispat edebilirse tazminatını da alır nafakasını da. Kaldıki yasa koyucu böyle bir durumda mağdur olan eşin özelliklede kadının mağduriyetini en az indirecek, onu hem maddi hemde manevi anlamda destekleyecek nafaka ve tazminat mekanizmasını da geliştirmiştir. Bas bas bağırıyoruz nafaka konusunda, nafaka mükellefi evli iken nasıl ki bebeleri için cansiperane çalışacak ve nafakasını temin edecekse aynı şekilde boşandıktan sonrada bu desteğine devam edecek diyoruz.
İşin hukuksal yanından bahsettim bende. Sayın üye işin sosyal ekonomik psikolojik yanından bahsedebilir. Ancak hukukun yasanın kanunun kişisel ve sosyo ekonomik vede psikolojik nedenlerle hiçe sayılması, hele hele bunun erdemli bir davranışmış gibi burada lanse edilmesi, yıllardır özveri ile mücadele eden, mahkeme kapılarına paspas, hakim ve mübaşirlere nerede ise akraba olmuş mağdur kitlenin vicdanını yaralar.
Hiç kimsenin hiç bir nedenle (hele hele yasal olmayan nedenlerle) aldatılmanın sonuçlarına katkanmanın meşru olduğunu söylemeye hakkı olamaz. Böyle düşünen kişinin gelip bir hukuk sitesinde hak aramaya hakkıda olamaz diye düşünüyorum. Nasılsa kaderine razı olmuş. Nasılsa böyle yaşamayı kendince ndenlerle kabullenmiş birisinin burada oluşu yada fikir beyan edişi, yasalara saygılı hukuka güvenen ve hak arayan adalet peşinde koşan bunca insanda infiale, hayal kırıklığına neden olur.
Aldatmanın sonuçlarına katlanamayacak kadar onurlu, ancak ispat etmekte güçlük çekerek iğne ucu kadar delil ve bilgiye sığınan onca erkek kadın nasıl bir haleti ruhiye ile hareket edecekler.
Biraz daha dramatize edeyim... Eşi tarafından aldatılmış, yıllardır davası devam eden, ispat ettiği halde mahkemece o delil olmaz bunu kullanamazsın gibi nedenlerle olayı sürüncemede kalmış, geçen süre içerisnde eşinden 1 TL bile nafaka alamamış, üstelik oturduğu evden atılmış, eşyaları elindene alınmış, işi gücü olmayan ama onurla mücadelesine devam eden 3 çocuklu bir üye sayın üyenin bu görüşleri üzerine hayal kırıklığına uğrayıp ya eşini kendisi infaz etmeye kalkarsa.. yada intihar ederse..bu vicdani sorumluluğu kim üstlenecek. Admin olarak sizmi.. Yazdığı için sayın üyemi.. yoksa ses çıkartmadan tepkisiz kaldığı için DARDAYIM mı ?
El insaf lütfen.. Saygılar..