Boşanma davasında ilginç bir karar ve alınan dersler

evet bu tarz yorumları banada oluyor ben avukat ücreti veremedigimden dava sonunda alacak. evet bu işi çok iyiy bilenlerde var ama bulmak zor bilemiyorsunuz sözde bu avukatımda çok yoğun ve çevreden tuttunu kopartan biri olarak anılıyor yalan söylememek için elimden geleni yapıyorum avukat bey o öyle degil yalan söylemeyelim dedigimde yaa olsun azcık boşver gibi lafları çok oluyor sinir oldum gidip ciddi ciddi sert bir şekilde konuşcam boşu boşuna diger tarafın açtığı dava ertelendi bunu ben bile biliyorsam hukukkçu haydi haydi bilmeli
ayrıca dediginize katılıyorum kadın erkek sorunu konuşulmuyor ve bilgi paylaşımı herzaman iyi dir boş geyik yapanlar söylemek gerekir ki sussunlar lütfen en azından birilerine bir parça yardım dokunursa çok iyi ben bu siteden çok şey öğrendim insanlar yazmasa nerden öğrenecektim

merhaba volkankorkusuz
siz avukatnızı değiştirmiştiniz nekadar ödediniz o avukatınıza ve ne diye davanıza bakmamasını istemiştiniz
ben de avukatımı değiştirmeyi düşünüyorum

superisi80 merhaba,
avutkatınızı azletmek istiyorsanız, noterden bir azilname çekebilirsiniz. ancak bundan önce sağ duyusuna güvendiğiniz bir arkadaşınızla birlikte avukatınızla bir görüşme yapın. ayrıca kuşkulandığınız konulara emin olun.
ben iyice emin olduktan sonra noterden azilnameyle azlettim kendisini. 2000 tl kadar ödemiştim. eğer gerekçekleriniz yeterliyse ve çok güvenilirse sorun olmaz. ancak o size parasını almak üzere dava açabilir bilginiz olsun. bu konudan muzdarip avukatların yazdıkları yazılar da var. maalesef avukatta müvekkilde birbirine güvenemez hale getirildi ülkemizde halimize bakın.
şimdiden geçmiş olsun hepimize.

Selam Volkan Bey benim 2 tane avukatım var. Birisi İstanbul'da diğeri de Ankara'da. Eşimin avukatının düşmanca tutumu sayesinde avukatlarımla dostluk kurduk.Güvenimiz tam olarak sağlandı. Biz adliyedeki, özellikle İstanbul'daki bir adliyedeki hakimlere güvenmiyoruz. O adliyede çok büyük bir çete var.Hakimler ve avukatlardan kurulu bir çete, %100 eminiz ve hiçbir kuşkumuz yok. Zekeriya Öz'ün çetesinden bile daha tehlikeli sinsi ve gizli bir çete. O yüzden davaları Ankara'da açacağız. Adliyedeki farelerle mücadele edemiyoruz malesef.

anladım volakn bey
konuştuk biraz sıkıştırır gibi olduk:) geçen gün onun mecburen baglı olduğu davaları var bi belediyenin avukatı bi kaçta çevreden iki tarafında tanıdığı kişileri devreye soktuk (tanıdıklar olursa saglam yerlerden satamaz diye düşündüm)şimdilik eh fena degil okadar para ben veremem malesef o yüzdende sormak istemiştim size tşkler sizede kolay gelsin

ERhan bey merhaba,
içinizi olduğu gibi dökmüşsünüz ne güzel, ancak eğer elinizde bu konuyla ilgili çok sağlam deliller varsa ve kullanmıyorsanız (suç duyurusunda bulunmak gibi) maalesef pısırık bir milletin pısırık birer üyesi olmaya mahkumuz. diğer yandan elinizde sağlam delil yok ancak şüpheler varsa, bunları sağlamlaştırmadan bu şekilde belirtmeniz suç isnat etmeye girer ki bu da etiğe aykırıdır. Bu kadar yozlaşmış bir dünyada böyle şeylerin olması normaldir, ancak bunlarla mücadele ederken mümkün oldukça kanunsuz yollara baş vurmamakta fayda var. (her ne kadar bu söze katılmasam da yinede söyleyim dedim) hukuk çarkı raydan çıkmış bir memlekette hukuki yoldan delil elde etmenin yolu varsa mutlaka bizlere öğretsin. Yoksa bir mücadeleyi bir başka mücadeleyle sürdüremeyiz...

Alıntı:

---

erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı

Volkan Bey geçmiş olsun. Yargıtay'da bu kararın bozulacağını sanıyorum. Çünkü anladığım kadarıyla hakim kusurlu tarafa tazminat bağlamış. Böyle bir akla mantığa aykırı bir durumun hukuka da aykırı olduğunu sanıyorum. Benim boşanma davasında daha da rezil durumlar yaşandı. Söylediğim hukukçuların hiçbiri gözlerine inanamadı.
1- Darp raporu olmadığı halde özel hastaneden alınmış bir kağıt parçasını darp raporu olarak kabul etti.
2- Başka şehirde yaşayan 3 kişi,şahit olarak dinlendi, bizi görmediklerini söylemelerine rağmen eşimi dövdüğümü iddia ettiler.
3- Eşim yalan yere suç duyurusu yapıp soruşturma açtırmış. Telefonla ölüm tehditi ve hakaret ettiğimi iddia etmiş fakat telefon dökümlerinde onları hiç aramadığım ortaya çıkınca takipsizlik kararı verilmiş.
4 -Eşimin annesi komşularına beni tartaklatıp yolumu kestirdiğinde ben de onları karakola şikayet ettiğim tutanakları aleyhime delil olarak kullandılar.
Mahkemenin 3 tane "saygıdeğer" hakimi tüm bu sahtekarlıkları, dolandırıcılıkları yemiş gibi inanmış gibi davranıp boşanmaya karar verdikleri gibi maddi ve manevi tazminata da hüküm verdiler.
Bence artık mahkemelerin ve hakimlerin ne yaptığını, kanunları nasıl okudukları ve neye göre karar verdiklerini anlamak mümkün değil. Hukuk artık şirazesinden çıkmıştır. Haksız olan ve baskın çıkan tabiri caizse "yavuz hırsız"lar hakimler tarafından korunuyor. Mesela bir örnek vermek gerekirse Albay Dursun Çiçek'in tutuklanması da buna iyi bir örnek olmaktadır. Fetullahçıların baskısı veya tezgahı apaçık ortadayken tarafsızlığını yitirmiş bir savcı, tarafsız olmadığı apaçık ortada olan hakimler çetesi ortada fink atarken hala bu millet adaletten ve bağımsız yargıdan bahsetmektedir. Ellerinde geçerli hiçbir delil yokken sadece soyut iddialar ve iftiralar ile yüksek rütbeli subaylar üzerinde bir yargı baskısı kurmaya çalışanlar ile, evlilik kurumunu yıkmak için her türlü sahtekarlığı yapan kadınlara çanak tutan meslek ahlak ve etiğini çiğneyen hakimler arasında hiç bir fark yoktur. Herşeyi gözlerimle gördüm ve yaşadım.Burada yazdığım herşey belgeli açık ve nettir. Kimseye iftira atmıyorum sadece gerçek olan biteni yazıyorum.Site yönetimi isterse yayınlamasın ben eleştiri hakkımı fikir özgürlüğü çerçevesinde uyguluyorum. O yüzden sizin davanızda alınan kararlara hiç şaşırmadım.

---

böyle akla mantığa uygun olmayan kararlar nedense hep türkiyede hep erkek tarafına karşı alınıyor malesef... yanlış ve akla mantığa uygun olmayan kararlar veren hakimlere yargıtayda geri dönmüşse eğer manevi tazminat davası açılması hakkı gelmeli ... bakın o zaman gözünüzün içine baka baka böyle kararları verebiliyorlarmı ...

bende aynı şeyleri yaşadım ...inanın bunları yapanlar kar ettiklerini zannediyorlar ama hak yüce hakim var allah var allah bunları ateşten bir gömlek giydiriyor ve hakettiği cezayı zaten veriyor allaha güvenin .

günümüz türkiyesinde artık bu uygulamalar bu eşitsizlik insanlara adalet dağıtmıyor.adaletsizlik dağıtıyor .artık ihtiyaca cevap vermeyen bu adalet sistemi baştan sona yeniden düzenlenmeli avrupa birliği standartları sevyesine getirilmelidir.

Volkan bey gerçekten çok geçmiş olsun çok üzüldüm... şuna inanki zalimin zulmü yanına kalmaz. Emin olun ilahi adaletten nasibini alacaklardır...YA SABIR!...

Alıntı:

---

esracan rumuzlu üyeden alıntı

Volkan bey gerçekten çok geçmiş olsun çok üzüldüm... şuna inanki zalimin zulmü yanına kalmaz. Emin olun ilahi adaletten nasibini alacaklardır...YA SABIR!...

---

Teşekkür ederim yorumunuza

inşallah davanızı kazanırsınız.bende boşanma davasına yeni başlayacağım.davalı konumundayım.en başından iftira ile karşılaştım.çünkü başka türlü bir sebep yok.ve benden de 20 000 tl tazminat ve 600 tl nafaka istiyor.iddia ettiklerinin hepsi yalan dolan.ve yalancı şahit dışında hiç bir şekilde ispatı yok.erkek olmama rağmen eşimin şiddetine maruz kaldım.vücudumda kalıcı darp izleri hala mevcut.(tırnak izleri).her evde olan küçük tartışmalardan ötürü bir gün uyandığımda eşimin gittiğini gördüm.beni terk ettiğini düşündüm ve aramadım.3 gün sonra ailesi ile kendilerine ait eşyaları alıp gittiler bende hiç müdahele etmedim.aradan 2,5 ay geçtikten sonra mahkemeye başvurmuşlar.ben bu arada eşime geri dönmesi için tel aracılığı ile bir kaç sefer dil döktüm(ayrı illerdeyiz ve memurum) .ama sonuçta bu durumla karşı karşıyayım.davası ve iddialarına cevabımı kendim yaptım.tüm iddialarını reddettim.ve kendisinin bana yaşatmış olduklarından bahsetmedim.acaba doğrumu yaptım.??avukata danıştığımda ise şimdi sadece karşı tarafın iddialarına cevap vermem gerektiğini söyledi.
kısaca özet bu
birde karşı tarafın bulunduğu ilde aile mahkemesi yok ve nüfusa görede beraber ikamet ettiğimiz yer benim bulunduğum il.son altı ayımızıda bu şehirde geçirdik.davanın burada görülmesi yönündede itirazım oldu.nasıl sonuçlanır acaba?*
yardım edebilecek varsa lütfen fikirlerinizi bekliyorum.

Sayın umuda yolculuk,
öncelikle umudunuza yolculuğunuzda sizi tebrik eerim, umarım muvaffak olursunuz.
Benim yazılarımı ve tecrübelerimi okuduysanız biraz fikriniz olmuştur. İnşallah faydalı da olur.
Ancak sizde başınıza gelenleri yazın, artık iş kopmuş geri dönüşü yoktur bu işin.
EN İYİ SAVUNMA TAARRUZDUR şeklinde düşünün. Tanıklarınızı ve bulabildiğiniz tüm belgeleri oturup sakin bir kafayla tek tek not alın. Olayları film şeridi gibi bir ileri bir geri sararak yeniden gözlemleyin. Bunu yapmadan öncede piyasadan bulabileceğiniz "Minority Reports" isimli bir film var onu seyredin kafanızda canlanır :)
Tüm notları aldıktan sonra mutlaka onları iş sırasına koyun. Zamanınız az hayatınızdaki diğer işleri aaltın sadece buna odaklanın dedektif gibi. Aksi takdirde kürek mahkumu olursunuz. Siz de 50000 TL manevi tazminat istemeyi unutmayın. Dilekçenizi vermediyseniz taarruz edici konuları yazın. Avukatların o yazılmaz buyazılmaz dediklerine çok aldırış etmeyin. Ancak üslubunuza çok dikkat edin. Ayrıca yeni yargıtay içtihatlarına göre takı haricinda evde bulunan altın kadının değil ortak maldır. Onun için de dava süresince eşya talebinde bulunun. Acımasız olun, iyi niyetli olmayın. Önce kazanın sizin gücünüzü ve haklılığınızı görsünler sonrasında vicdanınıza uygun olarak haklarını verirsiniz. Ama önce kazanmak şart. Erkekler genellikle para değil haklılıklarının peşinde, kadınlarda tam tersi bu tip davalarda. Mal canın yongasıdır, amaaaan boooş veeer demeyin.
Tekrar geçmiş olsun.

yorumlarınız için teşekkürler Volkan bey.

1-(en son yaşanan):aramızda her evde olan ufak tefek sürtüşmelerden ileri bir şey olmadı.incir cekirdeğini doldurmayacak bir nedenden dolayı kavga ettik.inanamayacağım kadar sinirlendi.atıştık sözlü olarak.ben başka odaya geçtim.arkamdan geri geldi.ben ona bu sensin işte sendende bu tip tavırlar beklenir dedim.oda ewt bencede bu son diyerekbeddualar etmeye başladı.ben bunları duymamak için gitbaşımdan dedim.hala devam etti.defol git ya dedim ve yerimden kalkıp ceketimi aldım çıkıyordum.bu son sözünmü dedi.ama eşimi tanıyamıyordum.öfkeden dedliye dönmüş bir durumda idi.bende evet son sözüm dedim.ardından ben evden çıkarken ikimizde sinirliyiz en iisi ben çıkayım birazdan gelirim dedim.artık onun öfkesi beni dahada sakinleştirmişti.apartman boşluğunda asansörde üzerime saldırdıben gidiyorum diye bağırarak yakama yapıştı ve asansöre itti.bende güle güle dedim ve dışarıda 1-2 sigara içtikten sonra geldim ve oturma odasında uyudum.sabah kalktığımda ise evde yoktu.bende hiç bir şekilde nerdesin diye aramadım.3 gün sonra bizi sürekli ayırmaya ön ayak olan annesi ve babası ile geldi.benim onu evden kovduğumu söylediler.ve eşyalarını toplamaya başladılar.bende hiç sesimi çıkarmadım.bu olay iddiasında.:
-benim onu evden kovduğumu ve gitmesine engel olmadığımı yazmış.
2- daha önceden ücretli öğretmnlik yaptığını ve kariyeri bırakıp benim yanıma geldiğini(bundan da fedakarlık olarak bahsediyor)ücretli öğretmenliktende ne kariyer oluyorsa:)
3- hakaret etiiğimi veküfür ettiğimi yazmış.yazdığı benim laflarım şöyle:aptal kız sen kimsin sen ne işe yararsın...
4-evliliimzin ilk gününden başlayarak küfür ve şiddeti her geçen gün arttırmışım aynı zamanda bu eşimde ölüm korkusu yaratmış geceleri uyuyamaz hale gelmiş.falan filan psikolojisi bozulmuş.
5-kendisi tüm fedakarlıklarına rağmen ben yinede düzelmemişim ve her geçen gün dahada kötü olmuşum.bunlardan dolayı toplumda dul imajı kötü imiş.ve benden 600 tl nafaka ve 20000tl de tazminat istiyormuş.
eğer ben bu kişiyle aynı ewde yaşamamış olsaydım.ve bu dava yazılarınıiddialarını okumuş olsaydım.ne bahtsız kızmış diye üzülürdüm hatta kendime beddua bile ederdim.ben bu iidaların hepsini reddedip.maaşımı kiamı ödediğim borçları yazıp iptalini istedim biz a şehrinde iken davayı b şehrinde açmışbende davanın benim bulunduğum a şehrinde olması gerektiğini belirttim.çünkü ortak evimiz burası.yetki itirazında bulundum.
--medeni kanun 168 e göre davanın a ilinde olması gerekmezmi?-
--birde bu iddiaları nasıl ispat edecek şaşıyorum.tek yolu yalancı şahit..--
-- ben bu ardada eşimi arayıp barışma girişiminde bulundum 3 defa tepki göremedim.

--işte olaylar bunlardan ibaret.ben bu durumda nasıl davranmalıyım.
şimdiden teşekkürler.

Acımayın sizde yalancı şahit tutun, nasılsa adliyelerde alışkanlık oldu. Yalancı şahitler kahvehanesinden bir kaç tane çıkartırsınız. Şaka bir yana, bir erkek hakkında ağır küfür falan iddiası edilip sonrada "Aptal kız..." gibi bir şey söyledi diyorlarsa kesinlikle onun karşısında sizin beyefendi davrandığınızı söyleyebilirim. Yalanın daniskası bu. Bir erkek küfretmeye başlarsa, ana, avrat düz gider, Aptal kelimesi aklına bile gelmez. Maalesef medeni kanunu yorumlayanlar bunu ağır hakaretten sayıyorlar, oysa ki bunlar gündelik hayatta bir çok anlamda herkes hakkında söylenen sıradan kelimeler. Bu kelimeyi sarf ettiği iddia edilen kişiler ise 20000TL tazminat ve nafaka talebiyle cezalandırılıyor.
Yapacak şey basit Taarruz edin. Siz de tazminat isteyin. Dava ortak ikamet edilen yerde icra edilir diye düşünüyorum. Özellikle komşulardan tanık olmasını isteyin. ortak misafirliğe gittiğiniz arkadaşlarınızdan talep edin. Dayak attığını beyan ederlerse mahkemede rapor konusunda sıkıştırın. Ayrıca madem dayak attınız neden şikayet edeceğine affetmiş? Bunun üzerine gidin. Affedilen şeyler delil olarak kullanılamaz. Duruşma sırasında verdikleri dilekçeleri dikkatlice okuyun ve birbirleri arasında ki çelişkileri çıkartıp sonraki duruşmada beyan edin. Mutlaka hata yapacaklardır. Siz de onun verdiği dilekçelerde ki iddialara kısa ve öz cevap yazın. Daha çok taarruz etmeye odaklanın. Çirkef olan kazanıyor.
Moral toplamanız çok önemli. Bir dövüş kulübüne falan üye olun. Haftada bir kaç defa yiyeceğiniz dayak sizi zinde tutacaktır. Dövüş Kulübü isimli film var onu mutlaka seyredin. Bakış açınızı değiştirince savunma kalkanınız güçlenecektir.
Allah kolaylık versin. Keşke dürüst ve adil yargılanabilsek de böyle yozlaşmış öğütleri birbirimize vermek yerine, asil davranışlar sergileyebilsek.
Umarım yardımcı olmuştur.

Alıntı:

---

volkankorkusuz rumuzlu üyeden alıntı

Sayın umuda yolculuk,
öncelikle umudunuza yolculuğunuzda sizi tebrik eerim, umarım muvaffak olursunuz.
Benim yazılarımı ve tecrübelerimi okuduysanız biraz fikriniz olmuştur. İnşallah faydalı da olur.
Ancak sizde başınıza gelenleri yazın, artık iş kopmuş geri dönüşü yoktur bu işin.
EN İYİ SAVUNMA TAARRUZDUR şeklinde düşünün. Tanıklarınızı ve bulabildiğiniz tüm belgeleri oturup sakin bir kafayla tek tek not alın. Olayları film şeridi gibi bir ileri bir geri sararak yeniden gözlemleyin. Bunu yapmadan öncede piyasadan bulabileceğiniz "Minority Reports" isimli bir film var onu seyredin kafanızda canlanır :)
Tüm notları aldıktan sonra mutlaka onları iş sırasına koyun. Zamanınız az hayatınızdaki diğer işleri aaltın sadece buna odaklanın dedektif gibi. Aksi takdirde kürek mahkumu olursunuz. Siz de 50000 TL manevi tazminat istemeyi unutmayın. Dilekçenizi vermediyseniz taarruz edici konuları yazın. Avukatların o yazılmaz buyazılmaz dediklerine çok aldırış etmeyin. Ancak üslubunuza çok dikkat edin. Ayrıca yeni yargıtay içtihatlarına göre takı haricinda evde bulunan altın kadının değil ortak maldır. Onun için de dava süresince eşya talebinde bulunun. Acımasız olun, iyi niyetli olmayın. Önce kazanın sizin gücünüzü ve haklılığınızı görsünler sonrasında vicdanınıza uygun olarak haklarını verirsiniz. Ama önce kazanmak şart. Erkekler genellikle para değil haklılıklarının peşinde, kadınlarda tam tersi bu tip davalarda. Mal canın yongasıdır, amaaaan boooş veeer demeyin.
Tekrar geçmiş olsun.

---

tebrik edrim yaklaşık 2 aydır bu siteye üyeyim ilk defa doğru birşey okudum Erkekler genellikle para değil haklılıklarının peşinde, kadınlarda tam tersi bu tip davalarda. Mal canın yongasıdır, amaaaan boooş veeer demeyin.
dediğin doğru bende erkeğim düşündüklerini düşünüyorum tuturmuşlar mağdur kim mağdurdur erkekmi kadınmı düğün yapıldığı zaman %95ni erkek karşılar düğünen sonra kadına 1 delik açılır erkeğe ise 99 delik açılıyor

Alıntı:

---

usta_ rumuzlu üyeden alıntı

tebrik edrim yaklaşık 2 aydır bu siteye üyeyim ilk defa doğru birşey okudum Erkekler genellikle para değil haklılıklarının peşinde, kadınlarda tam tersi bu tip davalarda. Mal canın yongasıdır, amaaaan boooş veeer demeyin.
dediğin doğru bende erkeğim düşündüklerini düşünüyorum tuturmuşlar mağdur kim mağdurdur erkekmi kadınmı düğün yapıldığı zaman %95ni erkek karşılar düğünen sonra kadına 1 delik açılır erkeğe ise 99 delik açılıyor

---

Bende sizin 99 Delik Teorisini Çok Tuttum. Bir konu bu kadar iyi ifade edilemez.

benim yazdıklarıma istinaen bana bi avukat arkadaş yorum ve yardım edebilirmi.avukat arkadaşlar fikrilerinizi bekliyorum teşekkürler...

çok geçmiş olsun.. şimdi durumunuz nedir temize gittiniz mi nasıl sonuçlandı...