commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Kınamak iyi bir şeydir. Bir hakkın kullanılmasıdır. Kınayınız. İyi yapıyorsunuz. Ama kınarken bari yazdıklarınızda kendi kendinizle çelişkiye düşmeyiniz.
'' sadece yazışmada kalan'' dediğinize göre burada yazı yazdığınızın farkında değilsiniz demekki. Burada pandomim oynamıyoruz. YAZI YAZIYORUZ. Sadece yazışmalarda dediğinize ve yazıştığınıza göre hiç değilse kendi dediğinize uyunuz. Gerisinide boş verin zaten Bu tarzınız anlatıyor yeteri kadar sizi bana..
Sizin mantığınızdan hareket ederek '' mücadelesinide en iyi şekilde yapacak donanımda tahmin edemeyeceğiniz kadar çok Assubay '' büyüklerimizden rica edelimde araya YANLIŞ VE YALNIZ ıda sıkıştırıversinler. Çünkü sizden anlaşılan önemli olan ''ağız'' buradan hareketle halkımızın %98 inin bu iki sözcüğü YANLIZ ve YALNIŞ olarak söylediğini düşünürsek ve hatta yazışmalarda bile ( Ki size göre de astsubay yazılıyor.) ezici bir çoğunluk bu şekilde yazdığı göz önünde tutulursa öncelikle bunların ASTSUBAY sözcüğünden önce değiştirmemiz gerekir diye düşünüyorum. Siz bir büyük astsubaylara iletiverin...
Gene belirttiğiniz ''sizin saydığınız o ikizleşmeler,düşmelerin keyfe keder olduğunu'' cümlesinden de sizin '' imla kurallarını '' keyfe keder olarak kabul ettiğinizi görüyoruz.
TDK --İKİZLEŞME :Bazı sözlerin iç seslerinde türlü sebeplerle aynı ünsüzün iki defa söylenmesi, ikizleşme: döşek > döşşek, ışık > ışşık vb.
TDK -- DÜŞME : Kaynaşma sırasında ekte veya kelimede bulunan ünsüzlerin birinin düşmesi: Alçak-cık > alçacık.
İmla kılavuzunda ise Ünsüz düşmesi ( Konumuz ünsüz düşmesi olduğundan sadece bunu alıyorum yoksa imla kurallarında orta hece düşmesi, ses düşmesi, ünlü düşmeside vardır. Gerçi bunlarda keyfe kederdir ama olsun ...) :
'' Arapçadan dilimize girmiş olan ve sonunda ikiz ünsüz bulunan kelimelerin yalın durumunda ünsüzlerden biri düşer (ünsüz tekleşir): hak (< hakk), his (< hiss), ret (< redd), zan (< zann), zem (< zemm). Bu tür kelimelere ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde düşen ünsüz ortaya çıkar: hak, hakka; his, hissimiz; ret, reddi; zan, zannımca; zem, zemmi.'' ( İşte bu yüzden Üstteğmen değil üsteğmen astteğmen değil asteğmen Gene bu SAYEDE Assubay değil ASTSUBAY)
Kısacası Türk dile sizin bu ''keyfe keder'' saydığınız kurallar bütünü içerisinde yol almaktadır. Bu bağlamda ''assubay'' ın keyfe keder olduğu görülmektedir kolayca...
Kaldıki ASTSUBAY mı ASSUBAY mı tartışmasını yapmaya tam yetkli kişilerin Astsubaylar olmadığını düşünüyorum. Eğitimlerin bu yönde almış yıllarını bu konulara vermiş TÜRKOLOG lar dururken Hayırdır inşallah ????
AİHM kararının yorumunu ise yapacağım merak buyurmayınız.Gerçi benim yorumuma hiç bir ihtiyaç yok ama ...