Avukata saldırı Barolar ne yapıyor

Şu Yazilanlara BaktiĞimda Yapilan Genellemeler O Kadar ÜzÜyor Kİ Benİ Hukukun Savunuculari Olan Sayin Avukatlarimizin Bİle Bu Şekİlde DÜŞÜnmelerİ Benİ GerÇekten BoŞluĞa SÜrÜklÜyor. Ben Yenİ Bİr Polİs Memuruyum Ve GerÇekten DeĞİŞİk İdealler PeŞİnde GeldİĞİm Bu Meslekte 3 Sene Boyunca Nasil SaĞlam KaldiĞima Hayret Edİyorum Neyse Mevzu Bu DeĞİl, Avukat Ve Polİslerİn Arasinda Bİr Sorun OlduĞunu Sanmiyorum. Ama Bazi İnsanlarin (Hem Avukat Hem Polİs) Kendİlerİnİ Havalarda GÖrmelerİne De Anlam Veremİyorum. Her Meslek Benİm İÇİn Ayni AĞirlikta Ve Ehemmİyettedİr. Ve Hepsİ De DeĞerlİdİr.


Bazi Polİs Memuru Bİle Demek İstemedİĞİm Şahislarin Keyfİ MÜdahelelerİ (kİm Olursa Olsun Avukat, Doktor, Mİlletvekİlİ Veya Herhangİ Bİr VatandaŞ) Benİ GerÇekten Bu Meslekten Tİksİndİrİyor (kİ GerÇekten Yenİ Gelen Nesİlle Beraber Bunlarin Son BulacaĞini Umut Edİyorum.) Ancak Bu Meslek İÇİnde Olan Bİrİsİ Olarak Ve 3 Senede Halkin Tavirlarina Bİre Bİr Şahİt Olarak Bunlari Dİle Getİrİyorum . GerÇekten MesleĞİnİ Layıkı İle Yapmak İsteyen O Kadar MÜthİŞ GenÇ Polİsler Gelİyor Kİ Ancak Halkin BÜyÜk Bİr ÇoĞunluĞunun Bazi Şeylerden Feyz Alarak Havalara Gİrmesİ Bu GenÇ Memurlarin Da Halka Olan İnancini Kaybettİrİyor. "sen Kİmsİn" Lafini O Kadar Çok Duyuyorum Kİ Bu Kelİme KarŞisinda Ne YapacaĞimi Bİlemez Hale Geldİm.

Polİslİk ;

O Kadar Zor Kİ Memleketİmde Halkin Bİzİ Bİr RobotmuŞuz Gİbİ GÖrmesİ Benİm Gelecekle İlgİlİ Meslekİ Hayatima Negatİf YÖnde Etkİ Edİyor. İnanin "sen Kİmsİn" Lafini 10 YaŞindakİ Çocuk Bİle SÖylÜyor. Polİse Mukavemet SuÇunun Yenİ Tck Dan Kaldirilarak Saldiri Şarti Getİrİlmesİyle Halkta Polİse KarŞi MÜthİŞ Bİr SerbestlİĞİ De Beraberİnde Getİrİyor. Şİmdİ Sorayim Sİze Sİz Ne Yapardiniz Bu Laf KarŞisinda? DÖvelİm Veya Hakaret Edelİm Demİyorum Ama Kanunnlar Çok Acimasiz Durumda. GÖrev Yapamiyoruz Ve Gerİ Durmak Zorunda Kaliyoruz Olaylara KarŞi. ÇÜnkÜ ÇoĞu Olay Bİze DÖnÜyor Ve Sanik Durumunda Kaliyoruz. Bazi HukukÇularimiz İse Bİze Pek Şans Tanimiyor Malesef. haklı da olsak çoğu kez "yalancı" olarak itham ediliyoruz, Objektİf KonuŞuyorum İnanin. Ama Bu BÖyle. Bu Önyargiyi OluŞturanlari Da Kiniyorum Tabİ Kİ . Ama BeŞ ParmaĞin BeŞİ De Bİr Olmuyor.


Tabİ En BÜyÜk Etken Psİkolojİ...

Mesela Yilda Sadece 20 GÜnlÜk İzİn
DoĞum İznİ Olarak 3 GÜn İzİn Verİlmesİ (erkek Polİsler İÇİn)
Evlilik izni olarak 5 gün izin verilmesi(2.ve3.şartlar gerçekten komik rakamlar bunu söylememin nedeni ise bize verilen değerin göstergesi)
En Basİt Olaylarda İdarİ SoruŞturma GeÇİrme Ve GeÇİrebİlme Korkusu
ÇaliŞma Şartlari Ve Buna GÖre Alinan MaaŞ

Bu TÜr Etkenler Psİkolojİyİ Nasil Etkİler Bunu DÜŞÜnebİlecek Zekaya Sahİp İnsanlarsiniz.

Ama Ben İkİ Tarafli SuÇlu Buluyorum. Polİse KarŞi Önyargili Olan Halki Ve Halka KarŞi Önyargili olan Polİslerİ. Ama Arada Bİz Kaliyoruz Ve Artik Bu Meslek Çekİlmez Bİr Hal Aliyor. Buyrun Yorum Yapin .

Çok TeŞekkÜr Ederİm DeĞer Verİp OkuduĞunuz İÇİn İyİ GÜnler

"Genelleme"ye gösterdiğiniz tepkiyi son derece haklı ve yerinde bulduğumu söylemeliyim.
Polisin, gerçekten ağır şartlarda çalışmak zorunda bırakıldığı, psikolojik ve maddi açmaza sürüklendiği muhakkak.
Ancak vatandaşın emniyet teşkilatına duyduğu güvensizliğin, önyargılarının ve şikayetlerinin genel bir yaklaşım olduğu göz önünde bulundurulmalı ve gerek bu yaklaşım dikkate alınmak ve gerekse mesleğin şartları iyileştirmek sureti ile teşkilatta yeni bir yapılandırma gerçekleştirilmelidir.

Avukata çocuğu kucağındayken silahlı saldırı

Erzurum'un tanınmış avukatlardan, Erzurumspor'un eski Yönetim Kurulu üyelerinden Ayhan Köseoğlu, bugün gece saatlerinde evininin önünde eşi yanında, küçük çocuğu kucağında otomobilden inerken, silahlı saldırıya uğradı. Vücuduna 2 kurşun isabet eden Köseoğlu, hastaneye kaldırıldı.

Edinilen bilgilere göre, Bosna Caddesi üzerinde bugün gece saatlerinde meydana gelen olayda, eşi ve küçük çocuğuyla evinin önüne otomobille gelen Avukat Ayhan Köseoğlu, çocuğu kucağında otomobilden indiği sırada evinin önünde pusu kuran kimliği henüz tespit edilemeyen bir kişinin silahlı saldırısına...Devamı>>>

Münferit olumsuzlukları bir topluma maletmek elbette yanlış, yanlış olan diğer bir hususta bu olumsuzluklar karşısında sesimizi yükseltemememiz...

Bir avukattan daha polis dayağı iddiası

RADİKAL - İSTANBUL - Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nun 1 Haziran 2007'deyürürlüğe girmesinden sonra sık sık gündeme gelen 'polis dayağı' iddialarına bir yenisi eklendi. Merter'de yaptığı kaza sonrası çağırdığı trafik polislerince dövüldüğünü öne süren avukat Timur Biber, savcılığa şikâyette bulundu. Elmacık kemiğiyle parmağı kırılan, dudağı patlayan Biber, yedi gün iş göremez raporu aldı. 29 Temmuz 2007'de de avukat Muammer Öz, Moda'da ailesiyle otururken kimlik soran polislerden dayak yediğini iddia etmişti.
31 yaşındaki Timur Biber başına gelen olayı şöyle anlattı: "İki gün önce Merter'de otomobilime bir kamyonet arkadan çarptı. Rapor tutulması için polisi çağırdım. Polisler, 'rapora gerek yok' diyerek ayrıldı. Aracın sigortası için 155'i arayarak tekrar polis ekibi talebinde bulundum. Aynı polis ekibi geldi ve 'Böyle bir çarpma olamaz, tutanak tutmuyorum' dedi. İtiraz edince de beni kelepçelemek istediler. Avukat olduğumu söyledim. 'Bu yaptığınız yasaya aykırı' dedim. Bileğimden tutup sağ kaputun üzerine beni yatırıp vurdu. Kamyonet şoförü de bana vurdu."

İzmir Barosu avukatlarından Amaç Kaya, üzerinde kimlik bulunmadığı için polisler tarafından sokakta dövüldüğünü, daha sonra kimliğini göstermesine rağmen karakola götürülüp yeniden dayak atıldığını ileri sürdü.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran Kaya, Mavavkuyu semtindeki bürosunun önünde ve karakola götürülerek polislerden dayak yediğini ileri sürerek, şikayetçi oldu.

AA muhabirinin görüştüğü Avukat Amaç Kaya (28), dün gece müvekkili Yiğit Bebek ile Manavkuyu semtindeki bürosunun önüne geldiklerini, içinde kimliğinin bulunduğu el çantasının Bebek'in otomobilinde olduğunu ve müvekkilinin aracı almak için otoparka gittiği sırada yanına gelen ekip aracındaki polislerin kendisine kimlik sorduğunu bildirdi.

Polislere, kimliğinin müvekkilinin aracında bulunduğunu söylediğini ifade eden Kaya, şöyle konuştu:

''Avukat olduğumu, arkadaşımın kısa süre sonra geleceğini ve aracındaki kimliğimi gösterebileceğimi söyledim. Hakaret dolu sözler söyleyerek beni yere yatırdılar. Direnmeye çalışınca ellerimi kelepçelediler ve darp ettiler. Bu sırada müvekkilim geldi ve kimliğimi polislere gösterdi. Buna rağmen beni karakola götürdüler. Karakolda cep telefonu ile nöbetçi savcıyı arayarak durumu bildirmek istedim. Telefonumu elimden almak isteyen polislerle aramızda itişme oldu. Bunun üzerine 4-5 polis beni yumrukla ve tekmeyle yeniden dövmeye başladı. Cep telefonum da yere düşerek hasar gördü. Bir süre karakolda bekletildikten sonra karakola gelen ve polislerin amirleri olduğunu öğrendiğim sivil giyimli bir kişi, benimle görüştü. Olayı anlattım. Bu kişi, nöbetçi savcı ile görüştükten sonra beni serbest bırakacaklarını söyledi. Benden özür dileyerek polislerden şikayetçi olmamamı istedi. Daha sonra serbest bırakıldım.''

Sırtında, kolunda, karnında ve boynunda morluklar bulunan Amaç'a İzmir Adli Tıp Kurumu'ndaki muayenesinin ardından yumuşak doku travmasına bağlı ekimozlar bulunduğuna dair rapor verildi.

-DAYAK SÖZ KONUSU DEĞİL''-

AA muhabirinin konuyla ilgili görüştüğü İzmir Emniyet Müdür Yardımcısı Tekin Akdoğan ise avukat Kaya'nın kendisine kimlik soran polislere mukavemette bulunduğunu ve küfür ettiğini, dayak olayının söz konusu olmadığını öne sürdü. Akdoğan, Kaya'nın küfürlü konuşmalarının polisler tarafından cep telefonu ile kaydedildiğini bildirdi.

Haber7