Vah Tayyip vah...

Gerçekler acıdır. Atatürk sayesinde ülkemizin geçmişi onurlu ,şerefli bir ülke olduğu kayıtlarda var. ya şimdisi ve sonrası için ne olcak. Başa geçen sapıtıyor ,ağır yükler kaldıramıyorlar ya kürsüde öksürükleri tutuyor enflasyonu yükseltiyorlar yada arabanın içinde şekerleri düşüyor... Çaresizlerde ondan bu gibi sağlık sorunları yaşıyorlar.
Biz kime güvenelim adam gibi birine yani, ben 3. oyumu kullanacağım ve kim olmalı bilmiyorum kimseye inancım yok.
Birde AB yolunda koşuyorlar baştakileri yurdun içinde bulmak zor sürekli uçuyorlar... Ülkede sapık patlaması var ,millet cinnet geçiyor .Kendi içimizdeki sorunları açmadan nasıl ülkeyi geliştirmek adına AB ye gircez.
Eski komşum ,2kız çocuğu babası adam küçük bir kıza tecavüz etmiş. adam okumuş biri iyide bir işi var ve evli... Görüntüsü prezentabel bide...
kime güvenceğiz daha aşamadığımız çok şeyler var bence...
Allah hepimizin aklına mukait olsun...

akıldan yoksun, bilimsellikten uzak, önyargıya dayanan bir bir durum..RT.Erdoğan. elbette 4/4 lük değilde ,şu slogancıların dediğide ne oluyorr..bunları duya duya kulaklarımız paslandı artık değişik şeyler söyleme zamanı gelmedi mi daha.NE? biraz açılsa şu beyinler dışarı daha ışarı doğru . bu ülke herkesin. neler oluyorda birileri kendini ülkenin sahibi zannediyorr.. kurtuluş savaşında herkes bir bir .di.BİR.ülke sadece siz yönetin diye ölmedi rahmetli şehitlerrr..ister seniz Bİ sorun bakalım. sizin için mi öldüler. yoksa Vatan için mi ????

Elbette VATAN için öldüler. Bizde o vatan için ölürüz ama ölmeye gerek kalmadan RT erdoğandan kurtarmaya çalışıyoruz vatanı....

Bizim Tayyip beyi unutmamak lazım uzun süredir unuttuk... geçenlerde buyurdular ki...
''Dünyanın tüm girişimcileriyle görüşürüm. Bakan arkadaşlarıma da her yerde görüşmelerini tavsiye ederim. Çünkü ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim''....

Allah söyletti bilirsiniz Allahın sopası yoktur.... Böyle hazırlıksız her konuşmasında bizim başbakan ağzından kaçırıyor cümleleri... Sonra bir sürü zat peşinden dolanıyor toparlamak için... Ama heyhat nerede nasıl toparlayacaksın kiii....
Malum pazarlamakla mükellef olan şahıslara pazarlamacı denir. Pazarlamacılık çok zor bir sanattır. İyi bir meslektir ve karlıdır. Pazarlamacı '' Bir ürün mal veya hizmeti en iyi fiyat verene satana kişidir.'' Peki Tayyip bey başbakan olduğuna göre neyi pazarlamaktadır ? Türkiye yi ve yavru vatan Kıbrıs' ı ... Kimse buna itiraz etmesin ahanda cümle bire bir kendisinin....

Hiç bir kurala bağlı kalmadan pazarlamacılara baktığımızda cins cins yöntemler uygulayan taktikler çıkar karşımıza Başbakanın kişiliği ve sahip oldukları açısından baktığımızda pazarladığı ''mal'' ıda göz önünde turarak şöyle bir tanım yapabiliriz. ''pazarlamacıların çoğu gibi sattıkları üründen komisyon alırlar. Ancak bunların diğerinden farkları vardır. Bunlarda satılan ürünün sahipliği ve satış yetkisi gerçekte bu kişilerde değildir. Ya alıcılarla anlaşarak, ürünün asıl sahiplerini kandırarak ürünü sahiplenip satarlar, ya da olmayan bir malı alıcılara satarlar. Ayrıca çok değerli olması gereken ürünleri neredeyse bedava fiyatına satarlar. Çünkü, ürün içerisinde ne emekleri, ne de sermayeleri vardır. Çünkü, ürüne ya dolandırıcılık, kapkaç yoluyla sahip olmuşlardır ya da hiç kendilerine ait olmamıştır.'' Çünkü incelediğimizde Ne Türkiye nede Kıbrıs Tayyip beyin malı değildir. Ama satmaya uğraşıyor... Kim ne verirse....

Burada ki sorun komisyonun bedelidir.. Bunu da kendisi yanıtlayacaktır. Eğer '' ananı da al gitten '' başka bir sözcük biliyorsa...

Pazarlamacı şunu yapmıştır...
Çünkü pazarlanan, Erdemir;Tüpraş;Limanlar# gibi ülkemiz açısından hayati öneme sahip kuruluşlar bu pazarlamacılar tarafından yok pahasına birilerine peşkeş çekilmiştir.
Çünkü ABDye şirin görünme adına Kürt Peşmergelere pazarlanan Iraktaki Türkmen kardeşlerimiz, hiç o pazarlamacıların kardeşleri olmadı ki.
Çünkü, bırakın pazarlamayı, satmayı, sadece eşantiyon olarak verdikleri Kıbrıs için hiç kan dökmediler ki değerini bilsinler.
Ve son olarak, pazarladıkları Türkiye. Bizim atalarımızın kan dökerek aldığı ve asırlardır kimsenin yan gözle bakmaya bile cesaret edemediği güzel vatanım Türkiye. Pazarlamacılar hiç vatan olarak görmediler ki satmaktan geri dursunlar....
Peki komisyon nedir ? Nedir sizce .... Acaba
Vasat bir okuldan mezun olduğu halde Dünya Bankasında iş bulan oğlunuzun durumu bu pazarlamaların bir karşılığı mı?
Yine, oğlunuzun 260 bin dolarlık evi de bir karşılık mıdır?
Yoksa sadece Cumhurbaşkanlığı koltuğu mudur?
Ya da bizim bilmediğimiz başka şahsi çıkarlar mıdır?
Nedir ? Nedir ? Nedir ? Kafayı yiyeceğim ya....

Gerçekten malzemesi bol bir başbakana sahibiz...
''Biz birçok şeyi sinemize çektik. Hâlâ da çekmeye çalışıyoruz. Her şeyimize girdiler, haremimize varıncaya kadar girdiler. Ama, biz sabrediyoruz. Sadece ülkemizi düşünüyoruz. Hiçbir zaman kimsenin haremine girmedik, girmeyiz. Bizi de, bırak da kendi haremimiz içerisinde demokrasi, düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü gereği içerisinde bunu yapalım.'' dedi.... Çarşı gene karıştı
Ne demek şimdi Harem ? Dili sürçtü Harlem demek istedi desen kimse yemez... Harlem nere Türkiye nere? Kaldıki Harlem e girsen ne olur girmesen ne olur ? Demek ki açık ve seçik Harem dedi....
Bilirsiniz harem özellikle saraylarda bulunan kadınlara ve gene özellikle padişahın eşlerine cevriyelerine gözdelerine ait olan bir yer. Hadım ağası dışında erkek yok onunda adı üstünde sıfatı belli hadım...
Birde Selamlık vardır. Orada da erkekler toplanır . Ne yaparlarsa yaparlar muhtemel sohbet ederler... Sayın başbakanın selamlığa girilmesinden rahatsız olmadığı anlaşılıyor. Selamlığa girmek serbest isteyen girsin girebildiği kadar .. Amma harem olmaz.....
Çok güzel ve çok mantıklı aynen katılıyorum katılmasına da Ne tayyip Padişah ne 2006 Türkiyesinde harem var... Pardon bir tane var orayada otobüsler girip çıkıyor yakında Harem e otobüs te giremeyecek taşınma başladı....
Acaba diyorum Bizim Tayyip kendini Padişah mı sanıyor ? Baksanıza her geldiğinde saraylara mutlaka bir dalıp bir şeyler yaptırıyor hatta bir ara başkanlık istediydi ama başkan kendi olmak şartıyla ve İstanbul da bir çalışma yeri.. Dolmabahçe... Vahidettin oradan çıkıp kaçtıydı Tayyi poraya girmek istiyor... Var bu işte bir şey ama anlayamadım ... Yoksa Dolmabahçede Haremlik var diyemi???....

Sayın commodore1tr efendi...
Sözlerine dikkat et
yoksa
Tayyip efendi sana da SERT ÇIKAR...

SON GÜNLERDE YAZILI VE GÖRSEL MEDYANIN FLASH MANŞETLERİ HEP BU YÖNDE

TAYYİP SERT ÇIKTI..

Müslüman Türkiye'yi bir müslüman olarak kendi deyimiyle "pazarlarken", hristiyan büyüklerine söz geçiremezken, kendi müslüman halkına habire SERT ÇIKIYOR.En son Kapalı Çarşı esnafna "elektriğini suyunu keser yine bunları burdan tahliye ederiz" demedi mi? Gücü ancak ancak kendi müslüman halkına yetiyor.

Haydi hayırlısı.

Yorum yazmayıp sorayım sadece ...
Tüm dünya öyle yada böyle Saddam ın idamına tepki verirken... T:C hükümetin acz içinde kalmasını yorumlayınız ( 15 puan ) Amma yanıt veremeyenin 50 puanı siliecek....
Hadin bakalım bana Saddam ı savunuyor diyenler ... Düzeyli mantıklı yanıtlarınızı yazınız....

Yanıt ve yorum yok normaldir ... Başbakan yorumlanacak kolay mı bu ...
Başbakanımız bu seferde iki arada bir derede bir ABD ye vuruyor bir Irak a bir ona bir buna... Neden biliyor musunuz ? Vizyon yok , beklenti yok, fikir yok ne yapacağını bilen yok... Allah için söyleyin Dışişleri bakanı hakkında verilen gensoru haksız mı? T.C tarihin hiç bir döneminde Kurtuluş Savaşından çıktığı o parsız pulsuz sermayesiz ve cahil döneminde bile böyle saçmalamadı... Dimdik ayakta durdu ve ne biçim sermaya yapılmışsa o zamandan .yiye yiye bitiremedi bu hükümet....
Bu hükümetten sonra gelecek olan hükümete de ben yanıyorum. Kendimi bildim bileli ilk defa diyorum ki gelen hükümet tam bir enkaz alacak hem de ne enkaz iç te ve dışta....
AB dışında bir şey göremeyen verdikçe bir şey olamayacağını bilmesine rağmen sadece AB nin ATATÜRK ve TSK ya bakış açısından dolayı eteklerine sığınan zihniyet sonunda tosladı.... Malum dünya da bile Yüzyılımızın lideri ATATÜRK seçildi.... Çok ünlü bir politikacı ' Allah bir ulusa yardım etmek isterse onlara ATATÜRK gibi bir lider yollar '' dedi... Bizimkiler ne yapıyor Atatürk resimlerini kaldıralım Atatürk diyip durmayalım unutalım unutturalım hatta Anıtkabirin meydanına cami yapalım v.s v.s Yazıktır günahtır... Utanmazlıktır arlanmazlıktır....
ABD ye bakın iyi bakın iyi etüt edin. Herkese neden cart curt ediyor iyi tahlil edin... Bush denen eli kanlı başkanları yüzünden mi ? Çok iyi politika yaptıklarından mı? Yoksa silahlı güçlerinden mi? Tüm dünya da ABD nin dinlenme nedeni öncelikle çok güçlü bir askeri yapıya sahip olması bilahare ekonomisidir. Peki Avrupa nın en güçlü ordusu kimde ? En çok asker kimde ? Askerini en ciddi eğiten kim ? Harp okulları liseyle birleştirilerek 8 seneye çıkarılan komuta katı içim iki sene kurmaylık 1 sene harp akademileri yaklaşık 2 sene seminerlere tabi tutulan ordusu hangisi ? ABD Çin ve Rusya olmak üzere denizaltı satan ülke hangisi ? Hangi devletin ordusundan korkuluyor ? Peki bu hükümet sayesinde rum kesimi denilen Mersin i üzerlerine salsak yok olacak ukala grubu kimi şamaroğlanı gibi azarlamaya cüret ediyor ? Buldunuz değil mi TSK... Bu hükümet TSK sından bile yararlanmaktan acz içindedir... Siyasi iradesizlik orduyuda atıl duruma getirmiştir...
Çoğunuz bilmezsiniz Yunanistan ın en yüksek tirajlı en itibarlı gazetesi ta nea diye bir gazetedir. Ben askerliğimi yaparken !! bana verilen görevlerden birisi Yunanistan ın staratejik ve jeopolitik istihbarat etüdü idi... Bunu hazırlarken geçmişten günümüze gelirken bu gazetede bir haber okuyup inanamamıştım ve çok detaylı olarak inceledim ki gerçek... 12 Eylül 1980 Cuma Türkiye de kimilerine göre darbe kimilerine göre ihtilal kimilerine göre bayrak harekatı kimilerine göre TSK nın el koyması olayı gerçekleşti.. Sokağa çıkma yasağı ilan edildi... Yunanistan da ise sokağa dökülme ilan edildi... Olay Yunanistan da dah etkili oldu. Halk sokaklara döküldü bakkallar dükkanlar yağmalandı Türkiye ye yakın sınır illerden içeriye kaçış başladı ülke felç oldu Türkiye normale döndü Yunanistan 3 gün sonra döndü.... BU GÜCÜN TA KENDİSİDİR.... Bunun bile farkına varmayan bir hükümet.... Vahhhh vah....

http://img132.imageshack.us/img132/1529/rteb.jpg

KARTON MÜCAHİT
Sinan Meydan
4 Haziran 2010
RECEP BEY’İN İSRAİL’LE İLİŞKİLERİ

Recep Bey, 2004 ve 2005 yıllarında Amerika’daki Yahudilerden “Üstün Cesaret Madalyası” ve “Yahudi Cesaret Ödülü” almıştır.
Recep Bey, Galataport İhalesi’nin İsralli Ofer’e verilmesi için çok çaba harcamıştır.
Recep Bey, çok değil daha geçtiğimiz yıl (2009) Güneydeki Mayınların Temizlenmesi İşini, Türkiye’nin Suriye sınırındaki arazilerinin 40 yılllığına İsrail’e bırakılması karşılığında İsrail’e vermek istemiştir.
Recep Bey, bu yıl da insansız uçak Heronların İsrail’den alınmasına ön ayak olmuştur.
Recep Bey, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi’ni aşağılaması üzerine Büyükelçi’yi geri çağırmış, ama olay daha sıcaklığını korurken Büyükelçiyi geri göndermiştir.

Recep Bey’, İsrail’le gizli açık onlarca askeri, siyasi, ekonomik antlaşma imzalamıştır.
Recep Bey’in akrabalarının (Mesela Çalık…) İsrai’le iş ortaklıkları vardır.Recep Bey’in AKP’si, 31 üyeli OECD’ye 11 Mayıs 2010 tarihinde katılan İsrail’in üyeliğini, (İslami İnsan Hakları Konseyi (IHRC) Genel Başkanı Mesud Şadcara’nın Racep Bey’e mektup yazarak bu üyeliğe Türkiye’nin engel olmasını istemesine karşın), veto etmemiştir.Tam tersine Recep Bey’in AKP’si İsrail’in OECD üyeliğini desteklemiş ve olumlu oy kullanmıştır.

RECEP BEY’İN YANITLAMASI GEREKEN SORULAR

Recep Bey’i MÜCAHİT zannederek ona oy yağdıran “mütedeyyin” insanlarımıza, Recep Bey’e şu soruları sormalarını istiyorum:

1. Recep Bey, 2003′ten beri ABD’nin Irak’ta KATLETTİĞİ Müslümanların haklarını neden korumdanız? Neden ABD’ye ONE MİNUTE demediniz? Dahası, 2003 yılında TBMM’deki Tezkere Oylaması’nda neden Irak’taki Müslümanları katletmek için Türkiye üzerinden Irak’a girmek isteyen ABD’ye “evet” oyu verdiniz?(Bilindiği gibi Recep Bey’in bu “insafsız” tavrınıza rağmen AKP milletvekillerinin büyük çoğunluğu ve muhalefetin neredeyse tamamının oylarıyla TEZKERE reddedilmiş ve TÜRKİYE, ABD’nin Irak’ta Müslüman kanı dökmesi günahına ortak olmaktan son anda kurtulmuştu.)

2. Recep Bey, ABD Irak’ta 11 askerimiz’in başına ÇUVAL geçirirken neden ABD’ye bağırıp çağırıp, 11 Müslüman Türk askerinin hesabını soramadınız?
3. PKK, son bir ayda 40 askerimizi şehit ederken neden bir kere de PKK’ya, PKK’nın arkasındaki ülkelere meydan okumadınız? Biliyorsunuz bu saldırılarda ölenler de Müslüman… Ancak onlar Arap değil Türk Müslüman…
4. Recep Bey, dünyanın değişik yerlerinde TÜRKLER öldürülürken neden sessiz kaldınız? Neden Filistin konusunda gösterdiğiniz “duyarlılığı” bir kere de DÜNYADAKİ TÜRKLER (Mesala KIBRIS TÜRKLERİ) için göstermediniz

Bu gerçekleri unutarak Recep Bey’i MÜCAHİT zannedenlerin hafızalarını birazcık tazelemek istedim, hepsi bu…

Sinan Meydan
4 Haziran 2010 Yazının Tamamı:http://www.ilk-kursun.com/2010/06/karton-mucahit/

Mustafa Mutlu

Başbakan Erdoğan'ın danışmanlığına getirilen "üç eşli" Ali Yüksel'in niyeti 4'üncüyü almak.

Başbakan, üç eşli danışmanına ne danışacak?

Yüksek Askeri Şûra’da ordunun yeni komuta kademesinin belirlerlenmesi konusunda büyük kriz çıkmış da...
Başbakan, atamalar istediği gibi olmadığı için toplantıya katılmamış da...
Ankara’da gergin saatler yaşanmış da...

Geçiniz... Hepsi hikâye!

Dünkü Cumhuriyet’te öyle bir haber vardı ki; bin tane “YAŞ ataması”nı gölgede bırakır.
***
Bu habere göre; Başbakan bir süre önce kendisine yeni bir “danışman” atamış.
Adı, Ali Yüksel...
Peki kim bu Ali Yüksel?

Beyefendi, Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa’da faaliyet gösteren Milli Görüş Teşkilatı’nın eski Genel Başkanı’ymış...

Hatta bir ara Almanya’da “Şeyhülislam” bile seçilmiş...

Şimdi genç okurlar diyecekler ki; “O da ne?”

Bilmemekte haklılar; çünkü Türkiye Cumhuriyeti‘nde böyle bir “unvan” yok!

“Şeyhülislam”lık, bizim beylerin hayranı olduğu Osmanlılar‘a ait bir kavram ve “Osmanlı Devleti’nde, kabinede sadrazamdan sonra yer alan ve genellikle din işlerinden sorumlu olan üye” anlamına geliyor. Bütün din kurumları da ona bağlı oluyor

***
Ali Yüksel’in iki özelliği daha var:
Birincisi; bu zat, AKP’nin en gözü kara, en ateşli hatibi ve Grup Başkanvekili, Samsun Milletvekili Suat Kılıç’ın kayınpederi...
İkincisi de, üç kadınla birden evli!

***
Gazeteci Fehmi Çalmuk, “Merak Edilen Kızlar” isimli bir kitap yazmış ve hem Ali Yüksel’le, hem de eşleriyle yaptığı söyleşiyi yayınlamış.

İlk eşi Dilber Yüksel demiş ki:
“Ona âşık olduğumda 11 yaşındaydım. Karakterini tanırsınız, İslami bir yaşantısı var. Biz onun üç eşiyiz. Adil davranır. Haftanın 7 günü var, her gün birimizde... Sırayla gidiyor. Dördüncü kez evlenmek isterse, evlenmesin diyemem, haksızlık yapmış olurum. Onun hakkıdır. Ama hanım olarak kırılırım.”

Fehmi Çalmuk daha sonra, “şeyhülislam” Ali Yüksel’e, “Dördüncü evliliği düşünüyor musunuz?” diye sormuş. Aldığı yanıt, “İkinci kez evlendiğim zaman ‘Niyetim dörde kadar gitmek ama kısmetim nedir, onu bilemem Allah bilir’ dedim. Evlenebilirim.” olmuş...

***
Şimdi; Sayın Başbakan’a sormak istiyorum:

Sanıyorum; Ali Yüksel Beyefendi, danışmanınız olduğu için ayda 5-6 bin liraya yakın bir maaş alıyor, devletin arabasına biniyor, falan...

Eeee; ne de olsa üç eşe, onca çocuğa bakmak kolay değil, devlet desteği şart!0.

İyi de Sayın Başbakan; siz bu Ali Yüksel’e ne danışıyorsunuz?

Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarını umursamayan, şeriatı bahane ederek o yasaları ayaklar altına alan bu kişiyi, hangi üstün (!) özellikleri nedeniyle TC Başbakanı’nın “akıl vericiliği” görevine lâyık buldunuz?

Kendisini ilk genel seçimlerde milletvekili seçtirip, “Aileden Sorumlu Devlet Bakanı” da yapacak mısınız?

Yoksa...

Topluma sık sık önerdiğiniz, “Yapabildiğiniz kadar çok

çocuk yapın” önerinizi projeye dönüştürüp, başına bu beyefendiyi getirmeyi mi düşünüyorsunuz?

*****
KAYNAK:http://haber.gazetevatan.com/haberde...?Newsid=321242

NE DEMİŞTİ TAYYİP:

"Sen ne mutlu türküm diyene dersen, adam da ne mutlu kürtüm der "


NE MUTLU TÜRKÜM DİYEBİLİYORUM BEN!


GURUR DUYARAK!

Erdoğan Dünya liderleri arasında 5. sırada

İngiltere’nin önde gelen dergilerinden Monocle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı dünya liderlerini değerlendirdiği sıralamada 5. sırada konumladı.

NTV'nin haberine göre Dergi Eylül ayı sayısında dünya liderlerinin başarısı, icraatları ve geleceğine ilişkin bir karne hazırladı. Karneye göre Brezilya Cumhurbaşkanı Lula da Silva A notunu alarak sıralamanın başına yerleşti. 2. sırada ise B+ ile ABD Başkanı Barack Obama yer aldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise B notu ile beşinci sırada bulunuyor. Dergi Türk ekonomisinin gidişatının çok iyi olduğuna dikkat çekerek, 2010 yılında GSYH’nın %6,8 oranında artmasının öngörüldüğüne işaret etti, ancak işsizliğin hala çok yüksek olduğuna da vurgu yaptı.

ERDOĞAN'I BEKLEYEN SORUNLAR NELER?

Erdoğan’ın karşı karşıya kaldığı sorunlar bölümünde Türkiye’yi bir bölgesel güç haline getirmeye niyetliği olduğunu yazan dergi, Erdoğan’ın bunu yaparken, eski dost ve müttefik ülkelerin ayaklarına basmadan bu hedefine ulaşmasının zor olduğuna işaret etti.

KIZGINLIĞI ÜLKESİNDE PUAN KAZANDIRIYOR

Erdoğan’ın liderlik göstergesine de değinen dergi, Başbakan’ın Batı’nın iki yüzlü politikalarına tahammülsüzlüğü ve buna bağlı olarak kızgınlığını dile getirmesinin ülke içeriisnde kendisine puan kazandırdığına dikkat çekiyor.

EM KÖTÜ YANI OTORİTER YÖNETİMİ

Erdoğan’ın en kötü yanının da otoriter bir yönetim tarzına sahip olup, çok çabuk sinirlenebilen bir lider olduğuna işaret ediyor.

Erdoğan’ın Türkiye’de hala çok popüler bir lider olduğuna işaret eden dergi, "Muhafazakar seçmen onu bir kahraman olarak görüyor, liberaller de AB yolunda gerçekleştirdiği reformlardan dolayı kendisine saygı duyuyor" diye yazdı. Ancak laik kesimin, Erdoğan’ın Türkiye’yi siyasal İslam'a doğru yönlendirdiği düşüncesi ile kaygı duyduğu da dile getirildi.

"Türkiye’nin uluslararası arenadaki konumu açısından Erdoğan iyi bir lider mi?" sorusuna ise dergi "Ha-vet" cevabını veriyor. Türkiye’yi bir bölgesel güç haline getirmeye çalışan Erdoğan’ın bu çalışmaları kalıcı kılıp kılmayacağının önem taşıdığına işaret ediyor.

Sıralamada Erdoğan’ın önünde bulunan Lula da Silva’nın en kötü yanının, Küba ve İran konularında insan haklarını hiç gündeme getirmemesi olduğu söyleniyor.

2. sırada yer alan ABD Başkanı Barack Obama’nın seçmenler nezninde saygınığının hala yüksek olmasına karşın, uluslararası ilişkilerde Bush’un söyleminden uzaklamış olmasına rağmen Afganistan ve Guantanamo konusunda hala Bush’un eylemleri ile örtüşen bir tutum sergilediğine dikkat çekiliyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gerisinde yer alan liderler arasında 8. sırada Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, 9. sırada Jose Luis Zapatero, 13. sırada Almanya Başbakan’ı Angela Merkel, 14. sırada Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve 15. sırada İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi yer alıyor.

http://www.kalitelihayat.com/images/gallery/100_4.jpg
AKP iktidar olduğunda Türkiye’nin hangi şehrinde parti il binaları çevrelerinde kum torbalarından yapılmış siperler ve ellerinde uzun namlulu silahlarla 24 saat nöbet tutan polisler tarafından korunuyordu?

05 Eylül 2010
Hasan DEMİR
Başbakan Erdoğan Diyarbakır’da kalabalıklara, “Tehditlere boyun eğmeden sandığa gidin” çağrısında bulundu.
Baş üstüne, tamam, gitmesine gidelim de.. Sayın Erdoğan’ın, “Korkmayın, sandığa gidin” dediği Güney Doğu’daki illerden biri olan Hakkari’de AKP İl Binası, Irak’ı işgal altında tutan bir ABD karakolu görüntüsündeydi. Binanın önünde kum torbaları yığılarak yapılmış adam boyu bir siper ve o siperin gerisinde ellerinde uzun namlulu silahlarla 24 saat nöbet tutan polisler.
Şimdi bu fotoğrafa hep birlikte bakalım:
Bu, “Korkmayın” diyen Erdoğan’ın, bu “Korkmayın” diyen AKP’nin “Korktuğunun” fotoğrafı değil midir?
Bu fotoğraf aynı zamanda ezici bir çoğunlukla iktidar olmuş bir siyasi partinin yönettiği ülkeyi “kendisini dahi sokağa çıkamaz duruma” soktuğunun fotoğrafı değil midir?
Bu durumda:
1. Elinde toplam bir milyonluk polis ve asker gücü varken sen kendini kum torbaları gerisinde bile güvende hissedemiyorsan vatandaşa “Korkma” demenin pratik bir sonucu olabilir mi?
2.Bir Başbakanın işi, bir hükümetin görevi bırakınız dağı taşı, şehirleri bile teröriste, hırsıza, uğursuza teslim ettikten sonra vatandaşa dönüp, “Korkmayın” demek mi yoksa ülkenin her metre karesini sokaklarında geceleri bile korkusuzca gezilebilen bir ülke haline getirmek midir?
Ve son bir soru:
3. AKP iktidar olduğunda Türkiye’nin hangi şehrinde parti il binaları çevrelerinde kum torbalarından yapılmış siperler ve ellerinde uzun namlulu silahlarla 24 saat nöbet tutan polisler tarafından korunuyordu?
KAYNAK YAZININ TAMAMI:http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=14756


AK Parti binasına kum torbalı siper
Hakkari’de, AK Parti İl Başkanlığının da bulunduğu binanın güvenliğini sağlayan polis kulübesinin önüne, kum torbaları yığıldığı dikkati çekiyor.

AK Parti İl Başkanlığı ile merkeze bağlı Durankaya beldesi belediyesine ait bir ofisin de bulunduğu Kayacan Caddesi’ndeki İl Özel İdaresine ait iş hanının güvenliğini sağlayan polis ekibi aracına, terör örgütü PKK üyeleri tarafından yaklaşık 1 ay önce düzenlenen silahlı ve el bombalı saldırının ardından güvenlik önlemi artırıldı.

Binanın giriş katında bulunan polis kulübesinin önüne, kum torbaları yığıldığı dikkati çekiyor. Kum torbalarının arkasında 24 saat dönüşümlü olarak nöbet tutan polis memurları, binanın güvenliğini sağlıyor.

Vali Muammer Türker, yaklaşık bir ay önce bina önündeki polis aracına el bombalı ve silahlı saldırı düzenlendiğini, burada nöbet tutan polisin güvenliğini sağlamak için bu önlemin alındığını belirtti.

İŞTE RECEP BEY’İN TÜRKİYESİ?

Bildiğiniz gibi bu fotoğraf, AKP İl binasının son halini gösteriyor.
Bir İki gün önce çekilmiş
Polisleri 24 saat nöbet tutukları ,’Hakkari ‘AKP’nin il binası ..
Sadece bu resim, AKP’nin Türkiye yi getirdiği noktayı en iyi delilidir.
Referandum için başka söze gerek yok bu resimler her şeyi ne kadar da güzel anlatıyor.
Görüntü sanki Savaş halinde ki bir ülkeden!
Mesela, IRAK’ dan değil .
Afganistan dan, da değil ..
Türkiye de Siperde bekleme halini gösteriyor.
Asker değil nöbet tutanlar, polis
Ve bu manzara., Hakkari de ki ,AKP binasının görüntüsü…
Yani Türkiye’den çekilmiştir..
Bu resmi görenler,AKP’ye EVET mi diyecekler?.
Bu resmi görenler, AKP ye Recep bey’e Evet derken hiç mi vicdanları sızlamayacak?
Hiç mi kanlarına dokunmayacak?
AKP’nin ülkeyi, nerelere sürüklediğimi düşünmeyecekler mi?
Yani Öküzün trene baktığı gibi mi bakacaklar bu fotoğraflara?
Başta, CHP, MHP, DP, İP ve diğer Referanduma, HAYIR diyen kuruluşlar,
Bu Fotoğrafı büyütüp, tüm sokaklara. Astırmalıları..
Ayrıca broşür olarak bastırıp, Miting alanlarında halka dağıtmalılar…
İşte Recep bey’in,
Türkiye’yi getirdiği nokta diye de not düşmeliler ..
Ey vatanseverler,bu resimleri dostlarınıza ulaştırın…
M. SALİH ÖZBEY diyor ki:
26 Ağustos 2010,
KAYNAK:http://www.haberbiz.com/guncel/ak-pa...bali-siper.htm

Alıntı:

---

mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı

http://www.kalitelihayat.com/images/gallery/100_4.jpg
AKP iktidar olduğunda Türkiye’nin hangi şehrinde parti il binaları çevrelerinde kum torbalarından yapılmış siperler ve ellerinde uzun namlulu silahlarla 24 saat nöbet tutan polisler tarafından korunuyordu?

05 Eylül 2010
Hasan DEMİR
Başbakan Erdoğan Diyarbakır’da kalabalıklara, “Tehditlere boyun eğmeden sandığa gidin” çağrısında bulundu.
Baş üstüne, tamam, gitmesine gidelim de.. Sayın Erdoğan’ın, “Korkmayın, sandığa gidin” dediği Güney Doğu’daki illerden biri olan Hakkari’de AKP İl Binası, Irak’ı işgal altında tutan bir ABD karakolu görüntüsündeydi. Binanın önünde kum torbaları yığılarak yapılmış adam boyu bir siper ve o siperin gerisinde ellerinde uzun namlulu silahlarla 24 saat nöbet tutan polisler.
Şimdi bu fotoğrafa hep birlikte bakalım:
Bu, “Korkmayın” diyen Erdoğan’ın, bu “Korkmayın” diyen AKP’nin “Korktuğunun” fotoğrafı değil midir?
Bu fotoğraf aynı zamanda ezici bir çoğunlukla iktidar olmuş bir siyasi partinin yönettiği ülkeyi “kendisini dahi sokağa çıkamaz duruma” soktuğunun fotoğrafı değil midir?
Bu durumda:
1. Elinde toplam bir milyonluk polis ve asker gücü varken sen kendini kum torbaları gerisinde bile güvende hissedemiyorsan vatandaşa “Korkma” demenin pratik bir sonucu olabilir mi?
2.Bir Başbakanın işi, bir hükümetin görevi bırakınız dağı taşı, şehirleri bile teröriste, hırsıza, uğursuza teslim ettikten sonra vatandaşa dönüp, “Korkmayın” demek mi yoksa ülkenin her metre karesini sokaklarında geceleri bile korkusuzca gezilebilen bir ülke haline getirmek midir?
Ve son bir soru:
3. AKP iktidar olduğunda Türkiye’nin hangi şehrinde parti il binaları çevrelerinde kum torbalarından yapılmış siperler ve ellerinde uzun namlulu silahlarla 24 saat nöbet tutan polisler tarafından korunuyordu?
KAYNAK YAZININ TAMAMI:http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=14756


AK Parti binasına kum torbalı siper
Hakkari’de, AK Parti İl Başkanlığının da bulunduğu binanın güvenliğini sağlayan polis kulübesinin önüne, kum torbaları yığıldığı dikkati çekiyor.

AK Parti İl Başkanlığı ile merkeze bağlı Durankaya beldesi belediyesine ait bir ofisin de bulunduğu Kayacan Caddesi’ndeki İl Özel İdaresine ait iş hanının güvenliğini sağlayan polis ekibi aracına, terör örgütü PKK üyeleri tarafından yaklaşık 1 ay önce düzenlenen silahlı ve el bombalı saldırının ardından güvenlik önlemi artırıldı.

Binanın giriş katında bulunan polis kulübesinin önüne, kum torbaları yığıldığı dikkati çekiyor. Kum torbalarının arkasında 24 saat dönüşümlü olarak nöbet tutan polis memurları, binanın güvenliğini sağlıyor.

Vali Muammer Türker, yaklaşık bir ay önce bina önündeki polis aracına el bombalı ve silahlı saldırı düzenlendiğini, burada nöbet tutan polisin güvenliğini sağlamak için bu önlemin alındığını belirtti.

İŞTE RECEP BEY’İN TÜRKİYESİ?

Bildiğiniz gibi bu fotoğraf, AKP İl binasının son halini gösteriyor.
Bir İki gün önce çekilmiş
Polisleri 24 saat nöbet tutukları ,’Hakkari ‘AKP’nin il binası ..
Sadece bu resim, AKP’nin Türkiye yi getirdiği noktayı en iyi delilidir.
Referandum için başka söze gerek yok bu resimler her şeyi ne kadar da güzel anlatıyor.
Görüntü sanki Savaş halinde ki bir ülkeden!
Mesela, IRAK’ dan değil .
Afganistan dan, da değil ..
Türkiye de Siperde bekleme halini gösteriyor.
Asker değil nöbet tutanlar, polis
Ve bu manzara., Hakkari de ki ,AKP binasının görüntüsü…
Yani Türkiye’den çekilmiştir..
Bu resmi görenler,AKP’ye EVET mi diyecekler?.
Bu resmi görenler, AKP ye Recep bey’e Evet derken hiç mi vicdanları sızlamayacak?
Hiç mi kanlarına dokunmayacak?
AKP’nin ülkeyi, nerelere sürüklediğimi düşünmeyecekler mi?
Yani Öküzün trene baktığı gibi mi bakacaklar bu fotoğraflara?
Başta, CHP, MHP, DP, İP ve diğer Referanduma, HAYIR diyen kuruluşlar,
Bu Fotoğrafı büyütüp, tüm sokaklara. Astırmalıları..
Ayrıca broşür olarak bastırıp, Miting alanlarında halka dağıtmalılar…
İşte Recep bey’in,
Türkiye’yi getirdiği nokta diye de not düşmeliler ..
Ey vatanseverler,bu resimleri dostlarınıza ulaştırın…
M. SALİH ÖZBEY diyor ki:
26 Ağustos 2010,
KAYNAK:http://www.haberbiz.com/guncel/ak-pa...bali-siper.htm

---

Ben bu fotoğrafı gördüğüm zaman seviniyorum.Tabi birileri rahatsız olacak.Teşkilatlara saldıracak.Millet uyanmış kime oy vereceğini biliyor.AKP yükseldikçe çıldırıyorlar.2015 e kadar kapalıyız.2011 Nisan-mayıs gibi çamurlar başlar yine.Her zaman ki sahne başbakan galip gelecek. Yazının sonundaki vatanseverler tabiri,bizler bunlara kahkaha atıyoruz.Hakikaten vatanseverler kimlerdir acaba.Din,namus,vatan için şehit düşmüş ecdadın müslümanlığı bir kenara bırakılmış,klavyeciler,vatansever,Türk olmuş.Ecdadımız asırlar boyu Türk ne demek dünyaya göstermiş.Unutmadan şunu belirteyim AKP gençlik kolları seçimde gövde gösterisi yapacak.Her sandığa 10 müşahit.

Alıntı:

---

carsambalıfaruk rumuzlu üyeden alıntı

Yazının sonundaki vatanseverler tabiri,bizler bunlara kahkaha atıyoruz.Hakikaten vatanseverler kimlerdir acaba.Din,namus,vatan için şehit düşmüş ecdadın müslümanlığı bir kenara bırakılmış,klavyeciler,vatansever,Türk olmuş.Ecdadımız asırlar boyu Türk ne demek dünyaya göstermiş.Unutmadan şunu belirteyim AKP gençlik kolları seçimde gövde gösterisi yapacak.Her sandığa 10 müşahit.

---

Papandreu Erzurum'a geldi...
06 Ocak 2011
(EMHA)-Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, Üçüncü Büyükelçiler Konferansına katılmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Erzurum'a geldi.

Yorgo Papandreu’nun Erzurum’daki Konuşması
“KKTC’de Türk Askeri işgalcidir…”
“Kıbrıs’ta işgal sürdükçe Türkiye AB üyesi olamaz…”
“Türkiye neyi ispat etmeye çalışıyor. Tehditlerle hiçbir sorunu çözemezsiniz. Gerginlik aramızda ki ilişkileri zedelemektedir.”
*******************************
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kıbrıs sorunu konusunda Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun sözlerine gerekli cevabı vermediğini ileri sürdüğü Başbakan Tayyip Erdoğan'ı acizlikle suçladı.

Kılıçdaroğlu, Papandreu'nun "Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgali devam ettiği sürece ABD üyeliği olamaz" sözlerini eleştirerek, "Türk askeri, Kıbrıs'a uluslararası anlaşmalar dahilinde barışı sağlamak için gitti. Başbakanın bunu söyleyememesi acizliğini gösteriyor.
Öyle anlaşılıyor ki Sayın Başbakan metinleri camdan okuyor. Böyle sorunun yanıtı camda olmadığı için yanıt veremedi. Kendisinin de bu soruya yanıt verecek kapasitesinin olmadığını gösteriyor" dedi.

Kaynak : http://www.internethaber.com/kilicda...#ixzz1Afj3P4iP

Adam geldi, bizi kendi ülkemizde işgalci ilan etti!
Mustafa Mutlu
Sözüm ona misafir... Bizi yönetenler; saygıda kusur etmediler...
Yedirip, içirip ağırladılar...
Peki; o ne yaptı?
“Kıbrıs’ta işgal sürdükçe Türkiye AB’ye üye olamaz” diye tehdit etti!
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’dan söz ediyorum
*******
Neden bizim Başbakan bu suçlama karşısında, “Herkes haddini bilsin; ortada işgal falan yok, Türkiye işgalci değil... Biz, Kıbrıs’ta uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkımızı kullandık ve soydaşlarımızın katledilmesini önlemek için adaya çıktık. Kaldı ki; Kıbrıs’ın güneyinde de Yunan Ordusu bulunuyorÖ İngiliz üssü de hâlâ adadaÖ Onlar oradayken Türkiye’yi ve Türk Ordusu’nu işgalci ilan etmek densizliktir” demedi...

Ya da diyemedi!

***
Misafirsen; gittiğin eve saygılı olacaksın...
Düşmanca duygular taşıyorsan ve kendini tutamayacaksan...
Gitmeyeceksin!
Papandreu hem geldi; hem de efelendi...
************
Medyaya aslan kesileceksin, çiftçiye aslan kesileceksin, şehit ailelerine aslan kesileceksin, askere aslan kesileceksin, yargıya aslan kesileceksin, taraf olmayan iş adamlarına aslan kesileceksin, işçilere aslan kesileceksin...

Bizim ülkemizde bize hakaret etmeye cesaret eden Yunan Başbakanı’nın karşısında “barış güvercini”ni oynayacaksın...
**
Ne tiyatro ama...
Zeytin dalı da verseydiniz bari... Eksik kalmasaydı!
YazınınTamamı:http://haber.gazetevatan.com/Haber/351635/1/Gundem

Tayyip Erdoğan her mitingine 3 adet PROMPTER Cihazı ile gider. Bu cihazlar sağında solunda ve önünde durur. Bunlara çaktırmadan bakarak konuşur.
Peki o cihazlar bozulursa ne yapar!?
http://www.youtube.com/watch?v=9ZzsODcxMVY

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘a televizyonda karşı karşıya gelme teklifini yineleyen Kılıçdaroğlu, "Sen sorarsın ben cevap veririm, ben sorarım sen dut yemiş bülbül gibi oturursun. Seni dut yemiş bülbüle döndüreceğim." dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ben SSK’dayken şunu yapmışım, bunu yapmışım. Dedim ki, ‘Sayın Başbakan devletin tüm imkanları senin emrinde, tüm belgeleri al, senin istediğin televizyonda gel karşıma.’ Sen sorarsın ben cevap veririm, ben sorarım sen dut yemiş bülbül gibi oturursun. Seni dut yemiş bülbüle döndüreceğim. Ben ustayım o çırak demiş. Kardeşiniz bunların altında kalır mı? Kendine güveniyorsan çık karşıma kim usta kim çırak ben sana göstereyim. Korkan adamdan usta olur mu? Alın teri dökmeyen adamdan usta olur mu? Onun kapasitesi o kadar. Korkuyor. İstediğin kadar kork. Seni dut yeniş bülbüle çevireceğim, maskeni indireceğim."
(m.e.sezen:16 yaşından beri Torna işçiliği yapıyorum hiç duymadım, görmedim Usta'nın ÇIRAK'tan çekindiğini.)
Kaynak:http://www.beyazgazete.com/haber/201...durecegim.html
************************************************** ***********
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''49 tane hapishane yerine 49 fabrika yapılsaydı o fabrikalarda gençlerimiz çocuklarımız çalışsaydı, alın terlerini dökselerdi evine ekmek götürseydi günah mı işlemiş olurduk'' dedi.

Kılıçdaroğlu, ''Benimle ilgili iddian varsa, ben ustayım o çırak diyorsan gel bakim çırağın karşısına. Yüreğin varsa gel bakayım. Kahramanmaraş'tan sesleniyorum ey Recep Tayyip Erdoğan, kendine güveniyorsan gel karşıma çık, kim usta kim çırak ben sana göstereceğim'' dedi.
aşbakan Erdoğan'a televizyon çağrısını Kahramanmaraş'ta da yineleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

''Son günlerde sağ olsun Başbakan, Kemal Kılıçdaroğlu şöyle, Kılıçdaroğlu böyle diyor. Eyvallah eleştirebilir başımın üstünde yeri var. Hiçbir itirazım yok. Ama kendisine bir çağrı yaptım. Kahramanmaraş'tan da yapacağım. Dünyanın her ülkesinde, seçim sürecinde ABD'de, Almanya'da, Fransa'da, Japonya'da, her yerde liderler televizyonlara çıkar. Tartışılar, konular gelir ve millet evinde seyreder oyunu ona göre verir. Devletin bütün arşivi senin elinde, valiler senin emrinde, kaymakamlar müsteşarlar... İstediğin yerde, istediğin televizyon kanalında, istediğin gazetecilerle gel arkadaş, beraber oturalım tartışalım.

Sen bana soru sor, ben sana soru sorayım. Millet duysun kim doğruyu söylüyor. Diyor ki, neden bu kadar kamerala düşkünsün. Benim öyle bir düşkünlüğüm yok. Benim düşkünlüğüm yok ama senin başka bir düşkünlüğün var ben onu biliyorum. Gizli gizli seyrediyorsun sen, neleri seyrettiğini de biliyorum. Senin o merakını da biliyorum. Ama benimle ilgili iddian varsa ben ustayım o çırak diyorsan gel bakim çırağın karşısına gel bakayım. Yüreğin varsa gel bakayım. Kahramanmaraş'tan sesleniyorum ey Recep Tayyip Erdoğan kendine güveniyorsan gel karşıma çık, kim usta kim çırak ben sana göstereceğim.''
Kılıçdaroğlu:
Dedim ya ezberini bozdum bazen ne konuşacağını bilmiyor. Konuşurken şu tarafta bir cam var. Bir tarafta cam var bazen oraya bakarak konuşur bazen bu tarafa bakarak konuşur. Millet de zannediyor ki, bu candan konuşuyor. Beyefendi camdan konuşuyor.''
Kaynak:http://www.gazeteport.com.tr/SIYASET/NEWS/GP_905112

Kılıçdaoğlunun ekranda buluşalım davetini....Sen çıraksın diye kabul etmemiş RTE....eeeee.....Kanıtla o zaman....ÇIK EKRANA!.....USTALIĞI BİZ DE GÖRELİM!


YERSE!

AKP istatistikleri...


AKP İktidar olduğunda “Yolsuzluk Yapan Ülkeler Sıralamasında” Türkiye 67. sıradayken, 8 yılın sonunda 46. sıraya çıkmıştır.


AKP İktidar olduğunda 6 olan Dolar Milyarderi sayısı, 8 yılın sonunda 28’e ulaşmıştır..


AKP İktidar olduğunda 11.784 olan TL Milyarder sayısı, 8 yılın sonunda 31.591’e ulaşmıştır..


AKP İktidar olduğunda % 6.6 olan İşsizlik Oranı, 8 yıl sonunda % 14.3 seviyesine ulaşmıştır..

Benden olmayan EŞKİYA!....Bir başbakan HALKINA eşkiya der mi?..Recep Tayyip Erdoğan ise DER!


http://www.haberturk.com/gundem/habe...a-eskiya-indi-


Benden olmayan ATEİST!...Bir başbakan muhalefet, muhalif düşünen HALKINA atesit der mi?...Recep Tayyip Erdoğan ise DER!

AKP gitmezse, 6 ay içinde bunlar olacak!
1) Seçim sonrası Hakkâri-Cizre hattında intifada ilan edilecek!
2) Bütün Güneydoğu’da sivil itaatsızlık eylemleri yaygınlaştırılacak ve peş peşe bazı valilikler işgal edilip PKK çaputları çekilecek!
3) BDP’li belediyelerden Türk bayrakları indirilecek.
4) K.Irak’a göç kampanyaları yapılacak!
5) Valiliklere, karakollara ve askeri birliklere kitlesel saldırılar yapılacak.
6) Meydanlarda on binler ölüm oruçlarına başlayıp Batı Medyasının ilgisini çekmeye çalışacak.
7) Güneydoğuya paralel olarak metropollerde destek eylemleri olacak.
8) Turizm merkezleri ile büyük şehirlerde kitlesel katliamlar yapılacak.
9) İktidardaki AKP bu dehşet gelişmelerin hemen sonrasında Abdullah Öcalan’la yapılan müzakerenin anlaşma ile sonuçlandığını ilan edecek.
10) Hemen bir genel af çıkarılacak ve Öcalan dışarı çıkarılıp siyaset yapma hakkına kavuşturulacak.
11) Yeni Anayasa Öcalan ve Tayyip Erdoğan’ın ortak eseri olacak!
12) Yeni Anayasada Türkiye Cumhuriyetinin adı değişip Anadolu Federal Cumhuriyeti yapılacak.
13) Türk bayrağı değişecek ve yeni bayrak benimsenecek.
14) Kürtçe devletin ikinci resmi dili olarak ilan edilecek.
15) Kürtçe eğitim serbest kalacak.
16) Eyalet sistemine geçilip büyük Kürdistan’ın ilk resmi adımı atılacak.
17) Güneydoğu’daki bu gelişmeler Orta Anadolu, Ege, Akdeniz, Marmara, Karadeniz illeri ve metropollerini karıştıracak ve de sokaklarda etnik insan avları başlayacak.
18) Tayyip Erdoğan düzeni bozuyorlar diye açıktan Türk kökenlilerin avına ve katliamına start verecek!
19) Büyük illerde kitlesel tutuklamalar yapılacak.
20) Türkiye bu süreçte Yugoslavya misali bir kargaşayı yaşıyacak!
21) Ülkedeki kaos iç savaşa dönüşecek ve Birleşmiş Milletler bu duruma müdahil olacak.
22) Türk Ordusunu dışlayacak olan NATO kargaşayı önlemek adına Anadolu’ya asker çıkaracak.
23) Tam bu süreçte Kürtler Türkiye’den ayrılmak için referandum isteyecek.
24) Referandum sonucu ile Kürtler Türkiye’den resmen ayrılacak ve bu şekilde kurulacak büyük Kürdistan’ın Akdeniz’e açılması coğrafi olarak sağlanmış olacak!
25) Bütün bu gelişmelere paralel olarak aynı zaman diliminde sıcak para Türkiye’yi terk edeceğinden, döviz patlayınca ülke ekonomisi çakılacak ve Türkiye Yunanistan misali iflasa doğru yol alacak.
26) ABD ve AB, Tayyip Erdoğan’ın misyonunu icra ettiğini düşünerek onu hedefe oturtacak ve bütün sorumluluğu ona yıkacak ve de Erdoğan’ın akıbeti Şah’tan bile beter olacak!
Sonuç, AKP gitmezse Türkiye ya bölünecek ya da bölünecektir.
Öyle, çünkü her şey ortada, Güneydoğu’da artık fiili bir hal var ve tüpten çıkan isyan macununun artık tüpe girmesi imkansız gibidir..
Din diyen, ülke diyen, devlet diyen, kardeşlik diyen kişi, beraber yaşama diyen, mukaddesat diyen bu çıplak gerçeği hâlâ nasıl görmez anlamak mümkün değildir!
Bazılarınızın ama bizim büyük bir ordumuz var ve onlar buna asla izin vermez dediğini işitir gibi oluyorum, ama AKP ve Erdoğan sırf Cumhuriyet’ten rövanş alma adına tam 4 yıldır o şanlı ocağı tasfiye için görüyorsunuz neler yapıyor!
Not: Yazdığı kitaplar nedeniyle intikam almak adına tam 4 yıldır Silivri zindanında esir tutulan yazar Ergun Poyraz’ın son kitabı ‘Kalpazan’ı okuyucularıma ısrarla öneriyorum.

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=18552

Bu gece TRT1 de 5 gazeteci Kılıçdaroğlu ile söyleşi yaptı.

Bu söyleşiden kısa bir bölüm:)


Ekrem Dumanlı: Sizce ergenekon var mı?

Kemal KILIÇDAROĞLU: Bunu daha mahkeme bilmiyor ben nerden bileyim.

Ekrem Dumanlının yüzü:İshal sarısı:)....SIÇTIN Ekrem...:)))

RTE....İzmir mitinginde halka "İzmir Akdeniz"in en güzel şehri "demiş:))))

RTE "Bu Anayasa"yı okuduğumda ben bile bir şey anlamıyorum" dedi.. Görev, yetki ve sorumluluklarından bihaber Başbakan bu mudur, budur..!

Erdoğan, İzmir’de dedi ki: “Kimsenin yediğine içtiğine karışmadık.” İyi de, “Şarap içeceğine üzüm ye” diyen annem miydi:))))

Yeni anayasa hakkında:) Bülent Arınç ve RTE sözleri birbirini tutmuyor...Arınç; “367 değil, 467 ile bile kabul edilse yine de referanduma sunacağız” RTE; “367’yi bulursak, referanduma götürmeyi gereksiz bulurum”

1) Eyyy Tayyip Erdoğan, Habur’da PKK’ya selam duran, oraya vali müsteşar ve mahkeme gönderen sen değil misin?

2) Eyy Tayyip Erdoğan, Abdullah Öcalan’la müzakere eden ve onunla beraber yeni Anayasayı hazırlayan sen değil misin?

3) Eyy Tayyip Erdoğan, Diyanet açıkladı, 1711 Kur’an Kursunu kapatan sen değil misin?

4) Eyy Tayyip Erdoğan, 50 bin kilise evini yaptığın imar değişikliğiyle açtıran sen değil misin?

5) Eyy Tayyip Erdoğan, Lozan ve Paris antlaşmalarına göre Türk toprağı olan Bulamaç ve Eşek Adalarını Yunan’a niye peşkeş çektin? Kimin toprağını kime veriyorsun?

6) Eyy Tayyip Erdoğan, Haçlı ile bir olup Libya’da Müslümanlara bomba yağdıran sen değil misin?

7) Eyy Tayyip Erdoğan, PKK’nın işlediği cinayetleri Türk askerine yıkmaya çalışan sen değil misin?

8) Eyy Tayyip Erdoğan, devlet eliyle Kürtçe televizyon kurup PKK’yı cesaretlendiren ve Kürtleri milletleştirmeye çalışan sen değil misin?

9) Eyy Tayyip Erdoğan, Türk bayrağına, diline ve başkentine savaş ilan eden Bülent Arınç senin yardımcın değil mi?

10) Eyy Tayyip Erdoğan, Türk yurdu Kerkük’ü Barzani’ye peşkeş çeken sen değil misin?
M.E.Sezen: Rüyamda görmüştüm doğruymuş bazıları gözü açıkken göremiyor...

http://burhaniscan.org/index.php?opt...rler&Itemid=70

Sen neymşsin be büyük usta......%50........

Bu VAH sa TÜH ü nasıl acaba :DD

"Bizim de bir Erdoğan'ımız olsaydı"

Yunanistan'ın haftalık To Vima gazetesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı, "Türkiye'yi iflas noktasında teslim alarak, dünyanın en büyük güçleri arasında paylaşılamayan bir ülke haline getirmiş uluslararası ölçülerde tarihi bir lider" olarak tanımladı.

http://www.hurriyet.com.tr/planet/18423242.asp?gid=381

Tayyip erdoğanın ve bu hükümetin garip bir dış politikası var, aslında dış politikası yok...
Örneğin suriyeye karşı anlaşılmaz bir şekilde sert, orada olanlara içişlerimiz diyebiliyor, sabrımız taşıyor diyebiliyor..
sabır taşınca ne olacak, 1 mart tezkeresinde olduğu gibi amerikan askerlerini bu sefer suriye sınırına mı yerleştireceksin
ama;
kuzey ırakta üslenmiş terör örgütü hergün asker ve polis öldürüyor, acaba tayyip erdoğanın sabrı taşacak mı...
yoksa bir sabır taşı mı erdoğan bu konuda...
garip bir çelişki....
Suriyedeki gösterilerin cuma namazlarından sonra olması bu hükümeti cezbediyor olmasın...
nerede kaldı komşularla sıfır sorun politikası...
bana göre bir "yalan" idi, şimdi onun bile lafı edilmiyor...

Faizci Başbakan
Sevgili okuyucularım, milli görüş kökenli Tayyip, bir zamanlar hocası Necmettin Erbakan’ın ellerini öper, onun yanında yer alıp yükselmeye çalışırdı… Ve günün birinde amacına ulaştı
Tayyip’e tazminat ödemeye mahkûm edilen Osman Kaçmaz’a bir süre önce Ankara 29. İcra Müdürlüğü tarafından bir icra emri gönderildi. Davacı Tayyip kendisinden vekâlet ücreti istiyordu. Buraya kadar normal…
Ama Tayyip ayrıca hem faiz, hem de günlük Faiz istiyordu!
Faize ve hele günlük faize karşı olduğunu bugüne kadar defalarca vurgulayan Tayyip, bu belge ile tam tersini yapıyordu. İnanmayanlar olabilir diye belgesini de yayınlıyorum.
Tayyip’in neler istediğine belgesinden bakalım:
1000 lira vekâlet ücreti. Artı 104,05 lira işlenmiş faiz. Artı, asıl alacak kalemlerine yüzde 9 faiz işletilmesini istiyor.
Dahası var! Parantez içinde belirtilen faiz isteminin devamı şöyle geliyor.
“Fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız saklıdır.”
Ayrıca icra emrinin sonunda bir not daha yer alıyor. Aynen yazıyorum:
“Borcunuzu hemen öderseniz takip toplam 1.104.05 TL. Artı vekâlet ücreti 180 TL. Harç 65.02 TL. Toplam borç 1.360.02 TL. Günlük faiz 0.24 TL ödemeniz gerekmektedir.”
Görüldüğü gibi Tayyip, üç ayrı faiz istiyor;
1- Normal Faiz
2- Faiz oranları artarsa, artışa göre faiz.
3- Günlük faiz.
Acaba vatandaş sormaz mı “Hani sen faize, hele günlük faize karşıydın”
Burada hiç kimse “Evet, faiz istiyor ama rakamlar küçük “ demesin.
Önemli olan rakamlar değil, zihniyettir.

Hemen belirteyim Tayyip’in avukatı isteseydi faiz talep etmediğini bildirir ve alacağını faizsiz tahsil edebilirdi.
Peki, avukatı kim? Faizleri onun adına kim topluyor?
Fatih Şahin… Son seçimde Tayyip onu Ankara’dan milletvekili seçtirdi!
Hayırlı faizler olsun.
M.E.Sezen:. "BEN TÜRKİYELİ DEĞİL TÜRK ÜM"...

http://www.ilk-kursun.com/haber/76039
Emin Çölaşan,
8 Temmuz 2011
Sözcü

Erdoğan'ın annesi vefat etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın annesi Tenzile Erdoğan, tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Tenzile Erdoğan, geçen hafta safra kesesi ameliyatı olmuştu.



İstanbul- İstanbul Kadıköy'deki Medipol Hastanesi'nde bir süredir tedavi altında bulunan Tenzile Erdoğan, bu sabah 09.15'te vefat etti. Tenzile Erdoğan, yarın öğle vakti Fatih Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Muhalefet partileri ve bakanlar Başbakan'a başsağlığı diledi.

Başbakan Erdoğan'ın sabah saatlerinde annesinin vefat etmesi üzerine Cumartesi günü Bursa'ya Pazar günü de Hatay'a gerçekleştireceği ziyaretlerin iptal edildiği bildirildi. Erdoğan'ın Hatay'da Suriye'deki çatışmalardan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşlarının kaldığı çadırkentlere yapacağı ziyaretin ardından, Suriye'ye yönelik yaptırımları açıklaması bekleniyordu.

TENZILE HANIMA ALLAHTAN RAHMET DEĞERLI AİLESINE BAŞ SAĞLIĞI DILIYORUM

Helalleşirken gözyaşlarına boğuldu...
Başbakan Erdoğan, cenaze namazının ardından annesiyle helalleşirken kendini tutamadı


Başbakan Erdoğan, annesi Tenzile Erdoğan'ın cenaze namazı sırasında çok duygusal anlar yaşadı. Başbakan Erdoğan, annesiyle helalleşirken gözyaşlarını tutamadı ve hıçkırarak ağladı. Başbakan Erdoğan'ın gözyaşları annesinin tabutunu cenaze aracına koyarken de sürdü.
KAİNATIN KURALI HER CANLI BU ACIYI TATACAK. allah rahmet eylesin

TIME Erdoğan'ı Kapak Yaptı
TIME dergisi bu haftaki kapak haberinde, Başbakan Erdoğan'ın başarı hikayesine yer verdi.


TIME dergisi bu haftaki kapak haberinde, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başarı hikayesine ve Ortadoğu ülkelerinde 'en karizmatik lider' olarak görülmesine yer verdi. Bobby Ghosh imzalı "Erdoğan'ın yolu" başlıklı kapak haberde, "Türkiye'nin İslami kökenli lideri, demokratik, seküler ve Batı yanlısı ülkesini küresel bir güç merkezi yapmayı başardı." denildi.

Mübarek'in devrilmesinden sonra Mısır'ın başkenti Kahire'ye resmi bir ziyaret düzenleyen Erdoğan'ın burada krallar gibi karşılandığı anlatılarak başlayan haberde, Erdoğan'ı karşılamaya gelen Mısırlı halkın bir kısmının "Erdoğan! Erdoğan! Gerçek bir Müslüman ve korkak değil!" sloganı atarken, diğer bir kısmının ise, "Türkiye ve Mısır tek yumruk!" şeklinde Türk lideri karşıladıklarına dikkat çekildi.

Totaliter rejimlerde ülkeye üst düzey bir ziyaretçi geldiğinde suni bir kalabalık oluşturularak tezahürat yaptırıldığını, ancak Mısır'ın geçici yönetiminin Erdoğan geldiğinde buna ihtiyacı olmadığı kaydedilen haberde, "Çünkü Türk liderin namı tüm Arap dünyasını sarmış durumdaydı." sözlerine yer verildi.

2010 yılında Maryland Üniversite'sinin Araplar arasında yaptırdığı bir ankette Erdoğan'ın 'en çok imrenilen dünya lideri' sonucu çıktığını hatırlatan Time dergisi, Arap gençlerin Erdoğan'ı despot liderlere karşılık örnek lider olarak gösterdiğinin altını çizdi.

Erdoğan'ın halklar tarafından coşkuyla karşılanmasının sadece Mısır'la sınırlı kalmadığı, Libya ve Tunus ziyaretlerinde de aynı coşkulu kalabalığın Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulunmak için meydanları doldurduğu belirtilen kapak haberde, bu ziyaretler sonrası Birleşmiş Milletler için gittiği New York'ta Erdoğan, Obama'nın Ortadoğu politikalarını sert şekilde eleştirmesine ve İsrail ile diplomatik kriz yaşanmasına rağmen, ABD lideri tarafından 'muhteşem liderlik' sergilediği için övgüyle karşılandığı hatırlatıldı.

Time, Erdoğan'ın iktidarlığı süresince Türkiye'yi uluslar arası arenada itibarlı hale getirdiğini, 'herşeye gücü yeten' ordusunu dizginlediğini, başarılı ekonomik politikaları sonucu kişi başına düşen milli geliri 3 kat arttırdığını, yatırımcının önünü açtığını ve çoğunlukla 'Batılı duruşunu' devam ettirdiğini belirtti.

Ünlü dergi, Ortadoğulu hayranları Erdoğan'ın başarılı olmasını partisinin dini değerler üzerine kurulu muhafazakâr olmasına bağlarken, Türk liderin Batılı hayranları ise bu durumu, politik İslamın moderniteyle çelişmediği şeklinde yorumladığını iddia etti.

'Türkiye demokrasi modelinin' Arap Baharı ülkelerince uygulanması konusunda Erdoğan'ın kafasının 'karışık' olduğunu savunan TIME, "New York seyahati sırasında dergimize yaptığı açıklamada Erdoğan, 'Eğer yardım etmemizi isterlerse, ihtiyaçları olan bütün gereksinimleri sağlarız.' demişti. Daha sonra ise 'Sistemizi ihraç etme gibi bir manteliteye sahip değiliz.' şeklinde konuşmuştu." sözlerine yer verildi.

Erdoğan'ın görüştüğü Arap Baharı liderlerine 'İyi bir Müslüman olun ancak anayasanız Türkiye'ninki gibi laik olsun' mesajını verdiğine vurgu yapılan manşet haberde, AK Parti liderinin Mısır TV'sine verdiği mülakatta da, Laiklikten korkmayın, çünkü laik olmak din düşmanı olmak demek değildir.' tespitinde bulunduğu kaydedildi.

Erdoğan'ın Mısır'da yaptığı bu açıklamaların başta Müslüman Kardeşler olmak üzere toplumun bir kesiminde 'şok etkisi' yaptığı ifade edilen haberde, bundan dolayı laik demokratik köklere sahip olan Anadolu Müslümanlık modelinin, laiklik ve demokrasinin henüz anlaşılamadığı Mısır gibi ülkelerde kolaylıkla uygulanamayacağını gösterdiği savunuldu. Haberde ayrıca, The Center for American Progress'den Türkiye uzmanı Michael Werz'in 'AK Parti, Arap partileri için ilham kaynağı olabilir ancak bir model olamaz." tespitine yer verildi.

Bobby Ghosh yazın Kahire'de bulunduğu sırada, Mısır Müslüman Kardeşler'in bir numaralı liderlerinden Essam Erian'ın kendisine, 'Erdoğan takım elbise giyer aynı anda camide ibadetini de ihmal etmez. Bu bizim için de cazip bir şey.' söylediğini belirtti. Ghosh, Tunus En-nahda partisi liderlerinden Abdulhamid Jlassi'nin de, 'Erdoğan bizim dilimizden konuşuyor. Bu yüzden ne zaman bir şeyler söylese, dinliyoruz.' söylediğini aktarıyor.

"Tayyip efendinin konuyla ilgisi şudur bu forum vah tayyip vah olarak onun yediği herzelere açılmıştır."commodore1tr

"Demokratik ülkelerde böyle başbakan kimse göremez rüyasında gören olabilir ama zaten onada rüya değil KABUS DİYORUZ"!

İktidar için bölücülük yapıyor

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşurken de şöyle söyledi:
“Reyhanlı olayları değerli kardeşlerim, sıradan bir olay değildi. Reyhanlı’da dikkat edilirse 53 Sünni vatandaşımız ne yazık ki şehit edildi”.
Bunu nereden biliyordu? Olayla ilgili araştırma yapan güvenlik güçleri başka şeylerin yanında bu konuyu da mı araştırıp raporlarına eklediler ki böyle kesin konuşuyor?

Biliyoruz ki o gün o alçak saldırıda hayatlarını kaybeden o talihsiz insanların ortak özelliği dinleri ya da mezhepleri değildi.
O anda, orada bulunmak dışında ortak özellikleri yoktu.
Hain bir tuzağın kurbanı oldular ve şimdi onların cesetleri üzerinden mezhep siyaseti geliştirmeye çalışan bir siyasetçinin elinde bir kez daha kurban ediliyorlar.
Başbakan polisin dayağına, gazına, plastik mermisine rağmen sokaklarda olan insanların en çok bu tavrı nedeniyle orada olduklarını hâlâ anlayamamış.

Sana ne insanların mezhebinden, dininden, neye inandığından?
Başbakan belli ki çok da temiz olmayan bir siyasi strateji çizdi kendisine.
Üç ay öncesine kadar çantada keklik gördüğü Cumhurbaşkanlığı koltuğunun giderek kendisinden uzaklaştığını fark etti ve şimdi mezhep ve din siyaseti ile kendisi etrafında eski koalisyonu yaratmaya çabalıyor.

Tehlikeli bir oyun içinde, ne Türkiye umurunda ne de insanlarımızın gelecekleri.
Varsa yoksa kendi iktidarı, toplumun değişik sinir uçlarını kaşıdıkça kaşıyor!
Diktatör her yerde aynıdır.
Yanına yaklaşarak "oğlum işsiz" diyen kadına, "senin oğlunda işsiz kalıversin" diyecek kadar tevazu ve vicdan sahibi İNSAN SAYIN BAŞBAKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23538143.asp
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...n=yazarsonyazi

Ya konuyu kaçırmışız haberimiz yok :DD

İşin kötüsü şu aralar Sayın Başbakanımıza kırgınım hani şu toplu tutmaya çalıştığı tanbandanım içimden cevap vermekte gelmiyor hangi birinize cevap versem bilemiyorumda ama konu çok komiğime gittii benim gözümden bakınca biz zaten dağılmak kopmak üzere bir tabanız bu tip yorumlar yüzünden kenetleniyoruz partiye


Ya bu solcular bu kadarmı sabit görüşlü
Adam müslümansa Cumhuriyeti yıkamaya çalışır gibi bir zihniyet
Bu kafanın oluşturduğu zihniyet
Solcu müslümana müslüman solcuya karşıdır
SONUÇ: Çarşı solcuya karşı geçmiş olsun :))

[QUOTE=ismail32;485014]Ya konuyu kaçırmışız haberimiz yok


Erdoğan: Yiyicileri Barındırmayız!
Sayın ismail 32: sizi buraya da bekleriz gözünüzden kaçmış galiba! Erdoğan: Yiyicileri Barındırmayız!

*Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun OTURDUĞU KONUTUN KİRASI 49 BİN LİRA
"
AKP iktidara geldiğinde Meclis lojmanlarını boşaltmıştı..
Güya yapılan masraflar azaltılacaktı..
Şimdi ise kira için verilen paraların haddi hesabı yok.."

Bakanın oğlu fakirlik bursuyla okuyor

http://sozcu.com.tr/2013/gundem/baka...la-okuyor.html

http://www.ortadogugazetesi.net/habe...-burs&id=29680

Bir yıllık bu kiranın parasıyla çok güzel bir bina dikilir!BU İSRAF DEĞİL Mİ?
%50 ........ AZ BİLE HARİCİYE NAZIRI DAHA UCUZ BİR YERDEMİ OTURSUN


“İSLAMİYETTEN NASİBİNİ ALMAMIŞLAR”

Kamu görevlerinin yerine getirirken sorumluluk içinde zaruri ve zorunlu olarak yapılması gereken harcamalarına kimsenin diyeceği bir şey olamayacağını sözlerine ekleyen Yeniçeri, “İslamin yüce Peygamberi ‘günaha ateşe yaklaşabildiğiniz kadar yaklaşınız!’ diye bir hadisi şerifi vardır. Milletin parasını harcarken de ateşe yaklaşır gibi milletin parasını harcamak gerekir. Böyle bir hassasiyet duymak gerekir” dedi.
http://www.gazetecileronline.com/new...lar-vuruyorlar