-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Alıntı:
CAHİT BALCI rumuzlu üyeden alıntı
Sn. Erdoğan KIRCALI,
Bu site; öyledir, böyledir, değildir gibi tek cümle ile konulara cevap verilen bir site mi ? Yoksa konuların ayrıntılı şekilde tartışılıp yorumlandığı bir site mi ? Ben bu durumu şuna benzetiyorum : küçük bir kasaba hastanesindeki doktorun kabaca bir muayene yaparak hastaya hemen ilaç vermesi ve hastalığı nedir söylemeden sıradaki diye diğer hastayı çağırması.
Sitede yazılanlar doğru yada yanlış diye yorumlanarak tartışılmayacak ise boş bir deftere yazmak daha isabetli olur diye düşünüyorum. Bu sitede yazılanların hepsi cevap bekler nitelikte karar değil.
http://www.dailymotion.com/video/xni...kine-nedir_fun
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Bu konuda yardımı olan Sn Ceceli341 ve diğer ziyaretçi arkadaşlar, bu gün bilirkişi raporu geldi.
Rapor şu şekilde;
1-Davalıların kendi ve davacı ile aralarındaki hukuki ilişki: Davacı, davalılar arasındaki acentecilik ilişkisinin muvazaalı olduğunu, asıl ve gerçek işverenin .........otobüs firması olduğunu, davalılar arasında alt-üst işveren ilişkisi kabul edilse dahi 4857/2 maddesi uyarınca işçilik alacaklarından her iki davalının da birlikte sorumlu olacağını iddia etmektedir.
Yüksek mahkemenin kararına göre ticari anlamda gerçek tacir ve acente ilişkisinin varlığından söz edebilmek için
a- Acentenin kendi faaliyet düzenini, çalışma saatlerini serbestçe tayin edebilmesi, tacire bağımlı olmaması,
b- Bağımsızlık ilkesi gereği işletmenin masraf ve rizikosunu bizzat kendisinin üstlenmesi, işletme giderlerinin ve rizikonun tacir tarafından kısmen veya tamamen üstlenilmemesi,
c- personelin alıp, çıkarılmasında, çalışma zamanının tayininde, ücretinin belirlenmesinde, izin kullanma zamanının tayininde, personelin cezalandırılmasına ilişkin disiplin hükümlerinin uygulanmasında, ödüllendirilmesinde, kısaca işin yürütümüne ilişkin hertürlü hak ve yetkinin kullanılmasında acentanın tamamen bağımsız olması,
d- 3. kişiler nezdinde yanlış anlamaya mahal vermeyecek şekilde kendi alet ve edavatlarıyla, kendi amblem ve logoları ile faaliyet göstermesi, işçi çalıştırması,
gerekmektedir. Bu kriterlerden birinin olmaması halinde gerçek anlamda bağımsız bir acenteden söz edilemeyeceği ileri sürülebilir. Günümüz uygulamalarında benzer işi yapanlarda 4857 sayılı İş Yasasının 2. maddesindeki alt-üst işveren ilişkisini gizleme amacıyla yasanın tanımladığı anlamda olmayan tacir-acente ilişkisinin kurulmasına yöneldiği, bu suretle işçilik alacaklarından kurtulmaya veya daha ucuz iş gücü sağlamaya çalıştığı görülmektedir. Kanımızca olayımızda taraflar arasında 4857 sayılı iş Yasasının 2. maddesinde tanımı yapılan şekilde asıl-alt işveren ilişkisi bulunmaktadır. Zira;
* Davacı yargılama aşamasına gelinceye kadar acente-tacir ilişkisinin bulunmadığı, bunun muvazaalı olduğu yönünde herhangi bir davranıi ve işlemde bulunmamıştır. Dava öncesi ihtar teatilerinde işvereni olarak acenteyi muhatap almıştır.
* Bilet satışı ve rezervasyon işlemi, yolcu taşımacılığı olan asıl işin yanında onun yardımcı işi sayılabilecek nitelikte iştir. asıl işten bağımsız şekilde icra edilmemiştir.
* Acentenin faaliyeti ve ekonomik yönden varlığı, tacirin verdiği iş ve izne bağımlı bulunmaktadır.
* Dışarıdan bakıldığında çalışan personelin tacirin personeli görüntüsü içinde istihdam edilmiştir.
* İşyerinin tacirin kendi çalışma düzeni içinde faaliyet göstermesi denetim hak ve yetkisi çerçevesinde sağlanmıştır.
Tüm bu hususlar taraflar arasında asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu düşüncesine götürmektedir. 4857 sayılı İş Yasasının 2. maddesine göre işçilik alacaklarından asıl işveren sıfatıyla ..... otobüs firması, alt işveren sıfatıyla acente birlikte sorumlu olacağı sonuç ve kanısına varılmaktadır.
- - - Updated - - -
Sayın ceceli341; Size fazla mesailerimin hesaplanması hususunda sormak istediklerim var.
- - - Updated - - -
Dava sürecini yazmaya devam edeceğim. İnşallah, hak edilen, haklıyı bulur.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Alıntı:
CAHİT BALCI rumuzlu üyeden alıntı
Bu konuda yardımı olan Sn Ceceli341 ve diğer ziyaretçi arkadaşlar, bu gün bilirkişi raporu geldi.
Rapor şu şekilde;
1-Davalıların kendi ve davacı ile aralarındaki hukuki ilişki: Davacı, davalılar arasındaki acentecilik ilişkisinin muvazaalı olduğunu, asıl ve gerçek işverenin .........otobüs firması olduğunu, davalılar arasında alt-üst işveren ilişkisi kabul edilse dahi 4857/2 maddesi uyarınca işçilik alacaklarından her iki davalının da birlikte sorumlu olacağını iddia etmektedir.
Yüksek mahkemenin kararına göre ticari anlamda gerçek tacir ve acente ilişkisinin varlığından söz edebilmek için
a- Acentenin kendi faaliyet düzenini, çalışma saatlerini serbestçe tayin edebilmesi, tacire bağımlı olmaması,
b- Bağımsızlık ilkesi gereği işletmenin masraf ve rizikosunu bizzat kendisinin üstlenmesi, işletme giderlerinin ve rizikonun tacir tarafından kısmen veya tamamen üstlenilmemesi,
c- personelin alıp, çıkarılmasında, çalışma zamanının tayininde, ücretinin belirlenmesinde, izin kullanma zamanının tayininde, personelin cezalandırılmasına ilişkin disiplin hükümlerinin uygulanmasında, ödüllendirilmesinde, kısaca işin yürütümüne ilişkin hertürlü hak ve yetkinin kullanılmasında acentanın tamamen bağımsız olması,
d- 3. kişiler nezdinde yanlış anlamaya mahal vermeyecek şekilde kendi alet ve edavatlarıyla, kendi amblem ve logoları ile faaliyet göstermesi, işçi çalıştırması,
gerekmektedir. Bu kriterlerden birinin olmaması halinde gerçek anlamda bağımsız bir acenteden söz edilemeyeceği ileri sürülebilir. Günümüz uygulamalarında benzer işi yapanlarda 4857 sayılı İş Yasasının 2. maddesindeki alt-üst işveren ilişkisini gizleme amacıyla yasanın tanımladığı anlamda olmayan tacir-acente ilişkisinin kurulmasına yöneldiği, bu suretle işçilik alacaklarından kurtulmaya veya daha ucuz iş gücü sağlamaya çalıştığı görülmektedir. Kanımızca olayımızda taraflar arasında 4857 sayılı iş Yasasının 2. maddesinde tanımı yapılan şekilde asıl-alt işveren ilişkisi bulunmaktadır. Zira;
* Davacı yargılama aşamasına gelinceye kadar acente-tacir ilişkisinin bulunmadığı, bunun muvazaalı olduğu yönünde herhangi bir davranıi ve işlemde bulunmamıştır. Dava öncesi ihtar teatilerinde işvereni olarak acenteyi muhatap almıştır.
* Bilet satışı ve rezervasyon işlemi, yolcu taşımacılığı olan asıl işin yanında onun yardımcı işi sayılabilecek nitelikte iştir. asıl işten bağımsız şekilde icra edilmemiştir.
* Acentenin faaliyeti ve ekonomik yönden varlığı, tacirin verdiği iş ve izne bağımlı bulunmaktadır.
* Dışarıdan bakıldığında çalışan personelin tacirin personeli görüntüsü içinde istihdam edilmiştir.
* İşyerinin tacirin kendi çalışma düzeni içinde faaliyet göstermesi denetim hak ve yetkisi çerçevesinde sağlanmıştır.
Tüm bu hususlar taraflar arasında asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu düşüncesine götürmektedir. 4857 sayılı İş Yasasının 2. maddesine göre işçilik alacaklarından asıl işveren sıfatıyla ..... otobüs firması, alt işveren sıfatıyla acente birlikte sorumlu olacağı sonuç ve kanısına varılmaktadır.
- - - Updated - - -
Sayın ceceli341; Size fazla mesailerimin hesaplanması hususunda sormak istediklerim var.
Karşı taraf bilirkişiye itiraz etmez ve yeni bir bilirkişi kararı çıkmaz ise Sizin adınıza sevindirici bir karar. Bunun temyiz aşamasında da sizin lehinize karar verilmesini dilerim.
Temyiz aşamasında da lehinize karar verildiği taktirde pek çok işyeri asıl işveren durumunda kalacaktır.
Bu konu ile igili olarak, bir kargo firması bayilerinin her ne kadar ayrı vergi mükellefiyetine tabi bir işletme olsa dahi bütün çalışma kurallarını kargo şirketi koymakta olup bizde bu şirketin elemanı gibi çalıştığımızdan dolayı iş kanunu hükümlerine tabiyiz diyerek açılan dava bayi lehine sonuçlandığını öğrendim. Bununla ilgili kararı araştırın bence.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Sn. ceceli341, teşekkür ederim. Bahsettiğiniz davanın linki var ise paylaşır mısınız?
Fazla mesai hesaplamada ise tacir elinde dökümanlar olmasına rağmen hiç bir şekilde vardiya açılış ve kapanış saatlerini vermiyor. Bilir kişi de bu şekilde çalışmanın ( bazı günler 08:00/01:00 saatleri arası) olamayacağını en fazla 12 saat olacağını ve bu saatler arası 1,5 saat dinlenme molası verdiğim konusunda diretiyor.
Dava açıldığı tarihten itibaren geriye dönük beş yıllık dönemde işyerinde çalışan kişilerin sgk giriş ve çıkışlarının dönemsel olarak incelenmesi, ve işyerinin işin gereğei olarak açılış kapanış saatleri arasında sigortalı çalışanın harici başka birinin gelip çalışamayacağı göz önünde bulundurularak, (örneğin 2010 yılı Ocak ayı, çalışan sigortalı 3 kişi, yazıhaneler 1 Otogar 08:00 açılış/19:00 kapanış = 11 saat ve Şehir merkezi yazıhanesi açılış 08:00/01:00 kapanış = 17 saat. Toplamda 28 saat 3 kişiye düşen ortalama mesai = 9,33 saat) yeniden değerlendirilmesini isteyeceğim. Ayrıca Bankaya yatırılan asgari ücret harici elden verilen ücretin de olduğu ki bunu söyleyen davalı tanığı, göz önünde bulundurulmasını istemem doğru olur mu?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Bununla ilgili kararı araştırın dememin sebebi bende kararı olmamasıdır. Bir mali müşavir arakadaşımın kargo şireketinin bayisi olan mükellefinin bu tür bir davayı kazandığını biliyorum sadece.
Mesai ile ilgili olarak; Bilirkişi tahminde bulunamaz. Sizde iddianızı isbat etmek durumundasınız. Yazılı belge yok ise şahitler ile.
Aşağıdaki cümleyi anlamadım?
Ayrıca Bankaya yatırılan asgari ücret harici elden verilen ücretin de olduğu ki bunu söyleyen davalı tanığı, göz önünde bulundurulmasını istemem doğru olur mu?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Bilirkişinin yapmış olduğu fazla mesai hesabı, asgari ücret üzerinden. Asgari ücret farkı olarak elden aldığımız ücretler de söz konusudur. Bunu da söyleyen davalının tanığı. Eğer elden aldığım tutar da mesai hesaplamada kullanılır ise, hak ettiğim gerçek rakama ulaşılacak. Benim, işyerinde çalıştığım tanıklarımı, benzer bir husumet oluşabilir diye yanlı şahitlik edebileceği, komşu işyeri tanıklarımın da komşuluk nedeni ile yanlı tanıklık edebileceği göz önünde bulundurarak tahmini çalışma saatleri değerlendirmesiyle hesaplanan bir fazla mesai alacağı söz konusu. Mahkemeye kendi hesapladığım bir mesai çizelgesiyle gitsem bu da yeniden, bilirkişiye davacı iddiası diye gönderilir mi? Çünkü bir gerçektir ki hiç bir yazıhane bu gün haftalık izindeyim diye o gün kapatılmamıştır. Yada en fazla 12 saat çalışabilirim diye hareket saati gelen otobüs ve yazıhane boş bırakılmamıştır. Dönemsel olarak araştırılacak SGK kayıtlarında zaten çıkacak olan bu çalışan kişi sayısı gerçek bir yazılı belge niteliği taşır mı?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Sn. ceceli341, bahsettiğiniz kargo firması-bayi davası ile ilgili bir bilgiye ulaşamadım. Otobüs firmasından, mahkeme tarafından istenilen, ancak ellerinde böyle bir kaydın olmadığını ısrarla reddettiği, vardiya açılış kapanış saatleri dökümüne benzer nitelikte, Acente sahibinin elinde vardiya çizelgeleri ve geçmiş tarihlerdeki günlük personel satış raporları var. Bahsettiğiniz Kargo firması-bayi davasının, bayi lehine sonuçlanması, acente sahibini de kapsar nitelikte ise( acente sahibinin aynı şekilde Otobüs firmasına dava açması ) belkide acente sahibinden bu dökümleri almam hususunda bana yardımcı olacak. Yoksa alacağım fazla mesai ücreti 30.000 TL'den 5.000TL'ye hatta şahitler baz alınarak hesaplandığı ve belgelere dayanmadığı için %30 indirim ile 3.500TL'ye düşecek.
Yapılan 17 saatlik gerçek çalışma, kanunlara aykırı diye 12 saattir denilebilir mi?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Fazla çalışma saatlerimi; İşyeri açılış ve kapanış saatlerinin, SGK'dan alacağım, o dönemde çalışan sigortalı işçi sayısına bölünerek hesaplanması, geçerli bir belge olduğu anlamına gelir mi? Bu hesaplamada, benim fazla çalışma saatlerim, kanunda belirtilen fazla çalışma saatleri üzerine çıkar ise, belgeye tabi durum söz konusu olduğundan, asıl hakkım mı yoksa, yine bu kadar çalışma kanuna aykırı diye, diğer hesaplamadan mı işlem görmeli?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Alıntı:
CAHİT BALCI rumuzlu üyeden alıntı
Fazla çalışma saatlerimi; İşyeri açılış ve kapanış saatlerinin, SGK'dan alacağım, o dönemde çalışan sigortalı işçi sayısına bölünerek hesaplanması, geçerli bir belge olduğu anlamına gelir mi? Bu hesaplamada, benim fazla çalışma saatlerim, kanunda belirtilen fazla çalışma saatleri üzerine çıkar ise, belgeye tabi durum söz konusu olduğundan, asıl hakkım mı yoksa, yine bu kadar çalışma kanuna aykırı diye, diğer hesaplamadan mı işlem görmeli?
Aslında kanuna aykırı diyerek değil, hayatın olağan akışına aykırı denilerek o tarz kararlar çıkmakta.
17 saat boyunca hiç yemek tuvalet vs molası verilmeden çalışılması hayatın olağan akışına aykırı olarak değerlendirlir.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Kanunen 11 saatten fazla çalışma yasağı var diye bundan fazlası olmaz diye bir karar olmaz. Ama mahkeme makül süre üzerinde ise fazla çalışma bundan hakkaniyet indirimi yapabilir.
Sgk dan alacağınız belgenin fazla çalışmaya karine teşkil edeceğini düşünmüyorum. önemli olan siz fazla çalışma yaptınızmı? ve ne kadar yaptınız. Bunun isbatının en kısa ve etkili yolu elinizde geçerli bir belge yok ise şahit delilidir.
Fazla çalışma isbatı için şahit bildrimedinizmi?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Şahit olarak gösterdiğim ve kıdem tazminatlarını almış olan iki iş arkadaşımı, kendileri de ileride böyle bir husumet güdebilir gerekçesiyle, komşu işyeri tanıklarımı da, beni işyerinde belirli zaman aralıklarıyla gördüğü için, bir kesinlik teşkil etmediği göz önünde bulunduruluyor. Şahitlerin beyanları ile sonuca varıldığı için de %30 indirim yapılabileceği düşüncesindeler.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Beraber çalıştığınız kişileri kim kabül etmiyor? Düşüncede olan kim? %30 ellide olabilir.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Kabul etmeyen değilde, kısmen kabul eden, bilirkişi. Ayrıca, benim çalışma saatlerimin kanıtı olan, vardiya açılış ve kapanış saatlerim mahkeme kanalıyla istendi. Ama Otobüs firması elinde böyle bir kayıt olmadığını savunup, Mahkemece birkaç defa istenildiği halde göndermiyor. Delil olarak sunduğum vardiya satış raporu var. Bu rapor da Otobüs firmasının işletim sisteminde kayıtlı ve vardiya numarası ve Otobüs firmasının benim için oluşturduğu kullanıcı adı da var üzerinde.
Şimdi iddiam; mesaimin hesaplanmasının, çalıştığım işyerinin açılış kapanış saatlerine göre ve SGK'dan alınacak (işyeri tescil kaydı) çalışan işçi sayısını gösterir döküman ile değerlendirilip hesaplanmasını istemek, davacı da aksini iddia eder ise vardiya açılış kapanış saatleriyle kanıtlamak zorunda olduğu, eğer bu belgeleri göndermez ise kabul ettiği anlamına geldiği. Sizce bu doğru bir yaklaşım olur mu?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
İşyeri açılış, kapanış saatleri ve o dönemde çalışan sigortalı sayısı gerçerli bir delil oluşturacak belge niteliğinde midir ?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Bir vardiyada sigortasız eleman çalıştırmış ise ne olacak? Yada kendisi bende çalıştım derse?
Talep edin bakalım belki kabül eder. Siz bilirkişi raporuna itiraz edin. Şahitlerin beyanlarına göre bilirkişi raporu düzenlenmesi gerektiğini talep edin.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Bilirkişinin yaptığı hesaplamada, fazla mesai ücretlerini, diyelim ki 2009 yılı ilk 6 ay için asgari ücret baz alınarak %50 zamlı, sonraki 6 ay için de yine 2009 yılındaki asgari ücret baz alınarak bir hesaplamaya varmış. Bu hesaplama için, 2014 yılının asgari ücretinin hesaplanmasını isteyebilir miyim? Yaptığım araştırmada, bazı bilirkişiler, Mahkemeye gönderdikleri hesaplama tablosunda, hem geçmiş yıllardaki asgari ücretler ayrı ayrı hesaplanmış hem de işçinin işten çıktığı son ayın asgari ücreti üzerinden toplamda yapılan hesaplama var.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Bankadan aldığım hesap hareketleri dökümünde,
2014 Bankaya yatan Ocak maaşı : 982,,00 TL / SGK'da Prime Esas Kazanç: 1.220,98 TL
2014 Bankaya yatan Şubat maaşı : 950,00 TL / SGK'da Prime Esas Kazanç: 1.160,30 TL
2014 Bankaya yatan Mart maaşı : 1.110,00 TL / SGK'da Prime Esas Kazanç: 1.160,30 TL ( Çalıştığım Son Ay )
Bankaya yatırılan maaş tutarları ayrı olmasına rağmen, Prime Esas Kazanç hak edişim nasıl aynı olur?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Alıntı:
CAHİT BALCI rumuzlu üyeden alıntı
Bilirkişinin yaptığı hesaplamada, fazla mesai ücretlerini, diyelim ki 2009 yılı ilk 6 ay için asgari ücret baz alınarak %50 zamlı, sonraki 6 ay için de yine 2009 yılındaki asgari ücret baz alınarak bir hesaplamaya varmış. Bu hesaplama için, 2014 yılının asgari ücretinin hesaplanmasını isteyebilir miyim? Yaptığım araştırmada, bazı bilirkişiler, Mahkemeye gönderdikleri hesaplama tablosunda, hem geçmiş yıllardaki asgari ücretler ayrı ayrı hesaplanmış hem de işçinin işten çıktığı son ayın asgari ücreti üzerinden toplamda yapılan hesaplama var.
2009 yılında doğmuş olan fazla çalışma alacağınızın 2014 yılında aldığınız ücret üzerinden hesaplanması talebiniz karşılık bulmaz.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Teşekkür ederim Erdoğan Bey.
Peki fazla mesai alacağıma uygulanacak faiz, geriye dönük hak ediş süresinden itibaren (yani 2009 yılı alacakları için 2009 yılından itibaren, 2010 yılı fazla mesai alacakları için 2010 yılından itibaren) mi hesaplanacak? Yoksa bütün alacaklar, dava tarihinden itibaren işlem görüp, bu tarihten itibaren mi faiz hesaplaması yapılacak?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Dava tarihinizden itibaren hesaplanır, ancak anladığım kadarıyla dava ile ödenmeyi talep tarihiniz mart 2015,
fazla çalışma ücretlerinde zaman aşımı 5 yıldır, talep tarihinizden önceki tam 5 yıllık süre içindeki fazla çalışmalarınızın ücretini alabilirsiniz,
bu durumda da örneğin dava ile talep tarihiniz 15 mart 2015 ise, 15 mart 2010 tarihinden önceki fazla çalışmalarınız zaman aşımına uğramış demektir.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Bankadan aldığım hesap hareketleri dökümünde,
2014 Bankaya yatan Ocak maaşı : 982,,00 TL / SGK'da Prime Esas Kazanç: 1.220,98 TL
2014 Bankaya yatan Şubat maaşı : 950,00 TL / SGK'da Prime Esas Kazanç: 1.160,30 TL
2014 Bankaya yatan Mart maaşı : 1.110,00 TL / SGK'da Prime Esas Kazanç: 1.160,30 TL ( Çalıştığım Son Ay )
Bankaya yatırılan maaş tutarları farklı olmasına rağmen, Prime Esas Kazanç hak edişim nasıl aynı olur?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
bu bilgilerden nasıl bir sonuç çıkartmaya çalışıyorsunuz?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Bu bilgilerden, Bilirkişinin, fazla mesailerimi hesaplamada, son iki aylık Prime Esas Kazancımın asgari ücret baz alınarak yapılmasının ne derece doğru olduğu, aylık maaşımın asgari ücret olmadığını kanıtlamak denilebilir.
- - - Updated - - -
Ayrıca kanıtlamak istediğim başka bir husus var.
Ara dinlenmenin yapılmadı.
işyerinde, vardiya saatleri içinde, bir personelin çalışıyor olması, bilet satış işinin nevi bakımından, her an gelen müşteriye bilet verme yada çalacak telefona cevap verme zorunluluğu göz önünde bulundurularak, yemeği iş yerinde yerken, müşteri geldiğinde yemeği bırakıp bilet satışı işine devam eden,tuvalet ihtiyacında bile, müşteri varken bu ihtiyacını giderememesi, işçinin ara dinlenme yapmış olması söz konusu mudur?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Otobüs firması, "davacının talepleri yönünden Müvekkil Şirket’e husumet yöneltilemez" diyerek, benim kendi çalışanı olmadığımı, bundan dolayı da elinde, benim hesap açılış kapanış saatleriyle ilgili bir kaydın olmadığını savunmuş ve Mahkemeye bu kayıtları göndermemişti. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, asıl işverenim sıfatıyla, Otobüs firmasından yeniden bu kayıtları isteyebilir miyim? Göndermez ise herhangi bir yaptırımı olacak mı? Çünkü tanık beyanlarıyla kanıtladığım fazla mesailerde hakkaniyet indirimi söz konusu? Sizce bu kayıtları tutma zorunluluğu olduğu halde Mahkemeye göndermediği için hakkaniyet indirimi yine de geçerli mi olacak?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Yargıtay'ın, işyerinin açılış ve kapanış saatlerinin esas alındığı hesaplamada fazla çalışma ücretinden indirime gidilemeyeceğini kabul etmesi, bu hesaplamanın yazılı bir belge gibi iş görmesini sağlar mı? Ayrıca bu saatler arasındaki çalışma süresi için ara dinlenmenin yapılamayacağı kanısına varılır mı?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Bu gün, Bilirkişi raporu itiraz talebi dilekçemi veriyorum. Davalı Otobüs firmasının bilet satış sisteminde kendi kullanıcı adıyla açmış olduğum, bir kaç adet, eski tarihe ait hesap föylerini, yazılı delil olarak sunup, Mahkemeye vermekten imtina ettiği bu belgelerin tekrar istenmesini talep edeceğim. Ayrıca çalışma süresi boyunca ara dinlenme yapmadığımı, ara dinlenme yapıldı düşüncesiyle yapılan hesaplamaya da itiraz edeceğim. Çünkü, işyerinde vardiyalı çalışıldığı ve her vardiyada bir kişinin çalışıyor olması ve gelecek müşteri için hep hazır durumda bekliyor olmam, serbest şekilde kullanılabileceğim bir ara dinlenmenin varlığından söz edilemeyeceği için ara dinlenmenin yapılmadığı kanısına varılarak bir hesaplama yapılmasını talep edeceğim.
Hayırlısı, Umarım hak, haklıyı bulur.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Alıntı:
CAHİT BALCI rumuzlu üyeden alıntı
...Ayrıca çalışma süresi boyunca ara dinlenme yapmadığımı, ara dinlenme yapıldı düşüncesiyle yapılan hesaplamaya da itiraz edeceğim. Çünkü, işyerinde vardiyalı çalışıldığı ve her vardiyada bir kişinin çalışıyor olması ve gelecek müşteri için hep hazır durumda bekliyor olmam, serbest şekilde kullanılabileceğim bir ara dinlenmenin varlığından söz edilemeyeceği için ara dinlenmenin yapılmadığı kanısına varılarak bir hesaplama yapılmasını talep edeceğim.
O işyerinde çalıştığınız süre boyunca yemek yemek için hiç zaman ayırmadığınızı, hiç tuvalet ihtiyacınızı gidermek için zaman kullanmadığınızı iddia edeceksiniz yani???
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Yemek yemek eğer, bir elinde ekmek arası döner, diğer elinle çalan telefona cevap vermek, müşteri gelince, yemeği kenara koyup, müşterilerin işi bitene kadar (ki bu süre bazen 2 saate kadar sürebiliyor) ikinci lokmayı ısırınca diğier müşterilere ve telefona yeniden bakmak ise evet yemek yedim. Tuvalet ihtiyacına gelince, müşteri gidinceye kadar, istediğiniz kadar tuvaletiniz gelsin, beklersiniz. Hatta bu bekleme süresinde iş yoğunluğundan bazen tuvaletinizin geldiğini bile unutursunuz. Tuvalete gittiniz diyelim. Dışarıdan ısrarlı şekilde gelen "kimse yok mu ?, Kimse yokmuuu" diye seslenen sabırsız, dolmuşunu kaçırmak üzere olan, "çabuk ol beş dakikam var" diye bir dakika bile bekletemeyeceğiniz müşteriler karşısında tuvalet ihtiyacınızı giderebildiyseniz, evet ben de tuvalet ihtiyacımı gidermek için, zaman kullandım. Bu da benim, 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesinde düzenlenen, amacı; çalışanlara ara dinlenmesi verilmesinin, iş verimliliğini arttırma, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı kaynaklı muhtemel iş kazalarını önleme işlevi olan, ara dinlenme hakkımı kullandığım anlamına geliyor ise kabulümdür.
Ve, "işçi ara dinlenmesinde işverenin talimatı ile işin başında bulunduruluyor ve çıkacak iş için çalışmaya hazır durumda bekletiliyorsa, ara dinlenmesi süresi iş süresinden sayılır (Yargıtay 9. H.D. 25.05.1971, 970/13112)."
ise; Sn.Edoğan KIRCALI sizce bu ara dinlenme sayılmalı mı, sayılmamalı mı ?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Alıntı:
CAHİT BALCI rumuzlu üyeden alıntı
Yemek yemek eğer, bir elinde ekmek arası döner, diğer elinle çalan telefona cevap vermek, müşteri gelince, yemeği kenara koyup, müşterilerin işi bitene kadar (ki bu süre bazen 2 saate kadar sürebiliyor) ikinci lokmayı ısırınca diğier müşterilere ve telefona yeniden bakmak ise evet yemek yedim. Tuvalet ihtiyacına gelince, müşteri gidinceye kadar, istediğiniz kadar tuvaletiniz gelsin, beklersiniz. Hatta bu bekleme süresinde iş yoğunluğundan bazen tuvaletinizin geldiğini bile unutursunuz. Tuvalete gittiniz diyelim. Dışarıdan ısrarlı şekilde gelen "kimse yok mu ?, Kimse yokmuuu" diye seslenen sabırsız, dolmuşunu kaçırmak üzere olan, "çabuk ol beş dakikam var" diye bir dakika bile bekletemeyeceğiniz müşteriler karşısında tuvalet ihtiyacınızı giderebildiyseniz, evet ben de tuvalet ihtiyacımı gidermek için, zaman kullandım. Bu da benim, 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesinde düzenlenen, amacı; çalışanlara ara dinlenmesi verilmesinin, iş verimliliğini arttırma, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı kaynaklı muhtemel iş kazalarını önleme işlevi olan, ara dinlenme hakkımı kullandığım anlamına geliyor ise kabulümdür.
Ve, "işçi ara dinlenmesinde işverenin talimatı ile işin başında bulunduruluyor ve çıkacak iş için çalışmaya hazır durumda bekletiliyorsa, ara dinlenmesi süresi iş süresinden sayılır (Yargıtay 9. H.D. 25.05.1971, 970/13112)."
ise; Sn.Edoğan KIRCALI sizce bu ara dinlenme sayılmalı mı, sayılmamalı mı ?
Mahkemede karşınızda ben olmayacağımdan benim için sayılmalı mı sayılmamalı mı kısmının bir önemi yok, sn.Cahit Balcı.
Eğer o itirazınızla, bilirkişinizi veya hakiminizi buna inandırabiliyorsanız mesele yok demektir. Sadece söylemenizle her şeyi sizin belirttiğiniz şartlarda kabul etmediklerine şahit olduğunuza göre, elinizde ekmek arası dönerle sizden bilet alanları , siz tuvaletteyken kimse yook muuu diye sizi tuvaletten çıkmak zorunda bırakanları şahit olarak sunamayacaksanız, o itirazınız yer bulmaz, onu söylemeye çalıştım sadece ve o takdir indirimi , net olarak tesbit edilemeyen her fazla çalışma süreli davada illa ki yapılır.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Benim iddiam da şu yönde, vardiyalı şekilde çalışılan ve çalışılan vardiyada, vardiya bitimine kadar sadece bir işçinin çalışıyor olması, bu işçinin yaptığı işin müşterilerin gelmesine bağlı yapıldığından, diğer vardiya işçisi gelinceye kadar, işçinin iş Kanununda düzenlendiği şekilde herhangi bir serbest dinlenme, yada işten bağımsız olarak, zaruri ihtiyaçlarını gideremeyeceği, her ne kadar bu ihtiyaçlar giderilse de ara dinlenmenin amacı olan, çalışanlara ara dinlenmesi verilmesinin, iş verimliliğini arttırma, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı kaynaklı muhtemel iş kazalarını önleme işlevi olan, ara dinlenme olarak kullanamadığımdır.
Çünkü; Yargıtay bir kararında; “Ara dinlenmenin görev yerinde ya da başka yerde kullanılmasının önemi olmaksızın işçinin fiilen çalışıp çalışmadığı önemlidir” demiştir (Yargıtay 9. H.D. 14.09.2009, E. 2009/2319, K. 2009/22546). ve işçi ara dinlenmesinde işverenin talimatı ile işin başında bulunduruluyor ve çıkacak iş için çalışmaya hazır durumda bekletiliyorsa, ara dinlenmesi süresi iş süresinden sayılır (Yargıtay 9. H.D. 25.05.1971, 970/13112).
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
9 saatlik çalışma süresinde işçinin yemek ve diğer insani ihtiyaçları için ara vermeden çalışması hayatın olağan akışına aykırıdır. “…Hükme esas bilirkişi raporunda günlük 3 vardiya üzerinden 9 saat çalıştığı belirtilen davacının ara dinlenme yapmaksızın çalıştığı kabul edilmiştir. İşçinin bu süre içinde yemek ve diğer insani ihtiyaçları için ara vermeden çalışması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle haftalık çalışma süresi belirlenmeden davacının günlük çalışma süresinden ara dinlenme süresi mahsup edilmeli, daha sonra haftalık çalışma süresi belirlenmeli ve buna göre varsa davacının fazla mesai ücret alacağı hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.”(9. HD. 2011/42773 E. 2012/20219 K. 11.06.2012)
“…Somut olayda fazla çalışma ücreti, tanık beyanları doğrultusunda, davacının haftanın 6 günü 8:00-18:00 saatleri arasında, haftada 60 saat çalıştığı ve haftalık 15 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek belirlenmiştir. Hesaplama yapılırken ara dinlenme süresinin mahsup edilmediği anlaşılmış olup günlük çalışma süresinden ara dinlenme süresi düşülerek fazla mesai alacağının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi bozma nedeni yapılmıştır.”(22. HD. 2012/11806 E. 2013/1258 K. 29/01/2013)
…Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftalık 48 saat çalıştığı kabul edilerek 3 saatlik fazla çalışmasına göre hesaplama yapılmıştır. Davacı güvenlik görevlisi olarak sekiz saat çalışmış ise de; günlük çalışma saatlerinden ara dinlenme süresi olarak yarım saat indirim yapılması sonucu davacının normal çalışma süresinde çalışmış olduğu görülmektedir. Bu nedenle davanın reddi gerekirken fazla mesai ücreti alacağının kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”(9. HD. 2006/15552 E. 2006/34955 K. 27.12.2006)
Dosyada mevcut belgelere göre, davacıların işyerinde bekçi, kaloriferci ve aşçı ünvanı ile üçlü vardiyada çalıştığı, anlaşılmaktadır. Yapılan işin niteliği dikkate alındığında ara dinlenmesi yapılması mümkün görevlerdendir. TİS’nin ara dinlenmeye ilişkin hükmünün uygulanabilmesi için devamlılık arz eden ve çalışanların fiilen devamlı çalışmalarını gerektiren, işçinin devamlı müdahalesine ihtiyaç duyulan bir iş olması gerekir. Salt işçinin ara dinlenmesi sırasında işyerinde bulunması önemli değildir. Gerçekten, bu süre içinde işçinin ara dinlenme yokmuş gibi çalışıyor olması da gerekir. İşçinin ara dinlenme sırasında başka bir yere gitme imkânının o sırada fıziken mümkün olmaması, anılan alacağa hak kazanılması için yeterli değildir. Davacının mesai saatleri içerisinde işyerinde yemek yediği, diğer doğal ihtiyaçlarım karşılamak için yarım saat fiilen ara dinlenmesi yaptığının kabulü gerekir. Dairemizin son uygulamaları bu yönde olmakla ( Dairenin 07.02.2007 T. ve 2006/17806-E, 2007/2421-K, 05.12.2007. T 2007/31490- E, 2007/3685 l-K sayılı ilamları ) yerel mahkemece emsal olarak gösterilen kararlar somut uyuşmazlık için gerekçe teşkil etmemektedir. Bu nedenlerle dava konusu isteğin reddi yerine yazılı gerekçelerle hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”(9. HD. 2009/10559 E. 2009/22185 K. 21.07.2009)
…Temyize konu kararda davacının ara dinlenme süresi içinde işverenin emir ve talimatlarına karşı hazır konumda beklediği gerekçesi ile fazla mesai ücreti hüküm altına alınmıştır. Ancak Hukuk Genel Kurulunun 14.11.2007 tarih ve 2007/9-815 Esas 2007/842 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere davacının ara dinlenmesi nedeni ile fazla mesai ücretine hak kazanabilmesi için ara dinlenmelerde fiilen çalıştığını ispat etmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı ara dinlenmesi süresi içinde fiilen çalıştığını ispat edememiştir. Esasında hesap edilen fazla mesai ücretinden %80 oranında hakkaniyet indiriminin gerekçelerine bakıldığında bu hususun mahkemenin de kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. O halde davacının fazla mesai ücret talebinin de reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.”(9. HD. 2009/23298 E. 2011/41792 K. 31.10.2011)
Davacı işçi, davalıya ait işyerinde vardiyalı olarak çalıştığını, işyerinin konumu nedeniyle iş mahallinden ayrılmasının mümkün olmadığını, toplu iş sözleşmesinin 61 .maddesinde vardiyalı işlerde çalıştırılan işçilerin yarım saatlik ara dinlenmelerini iş mahallinde geçirdiklerini, iş mahallinde geçirilen yarım saatlik ara dinlenme süreleri için bir saatlik normal çalışma ücretinin %50 arttırılmak suretiyle ödenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen ödenmediğini ifade ederek ara dinlenme alacağının hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur. Davalı işveren, davacının işverenin resmi isteği ve yasal zorunluluk olmamasına rağmen kendi isteği ile ara dinlenmelerini işyerinde geçirdiğini, haftalık çalışma süresinin yasal süreyi aşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının vardiyalı olarak çalıştığı, tanık anlatımlarına göre yarım saatlik ara dinlenmesini iş mahallinde geçirmesi nedeniyle TİS in 61/2. maddesi uyarınca ara dinlenmesi ücretine hak kazandığı sonucuna varılarak isteğin kabulüne karar verilmiştir. Dosyada mevcut belgelere göre, davacının işyerinde konut kaloriferci olarak ve üçlü vardiyada çalıştığı, her vardiyada iki işçinin görev yaptığı anlaşılmaktadır. TİS’nin 61. maddesinde düzenlenen ve vardiyalı işlerde çalışan, daha önceden ilave ödeme düzenleme amacı yapılan işin niteliği gereği çalışanın fiilen, hiç ara dinlenmesi yapmadan mümkün olmadığı hallere münhasırdır. Kalorifercilik işinin özelliği gereği ara dinlenmesi yapılması mümkün görevlerdendir. Davacının sekiz saatlik vardiya içerisinde yemek vs. doğal ihtiyaçlar için yarını saat ara dinlenmesi yaptığının ve bu sürede fiilen çalışmadığının kabulü gerekir. TİS’nin bu hükmünün uygulanabilmesi için sondaj gibi devamlılık arz eden ve çalışanların fiilen devamlı çalışmalarını gerektiren, başka bir anlatımla çalışan sondaj makinesinin işçinin devamlı müdahalesine ihtiyaç duyulan bir iş olması gerekir. Davacının yukarıda açıklanan kalorifercilik işi aralıksız gözetimi ve çalışmayı gerektiren bir durum değildir.”(9. HD. 2006/9093 E. 2006/30751 K. 21.11.2006)
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Sn. Erdoğan KIRCALI; Mahkemeye, yazılı delil olarak sunduğum, Otobüs işletmesinin bilet satış ve rezervasyon sisteminden, çalıştığım dönemde kendi kullanıcı adımla yapmış olduğum satışlar ve iptalleri içeren kasa hesap tablosu var. Bu hesap tablosunda, hesabın kime ait olduğu, hesap tarihi, yapılan satışlar, iptaller ve toplam bakiye var. Bu belge, Otobüs İşletmesinde, benim hesap açılış ve kapanış saatlerimi kanıtlar nitelikte olan diğer ayrıntılı belgeleri, Otobüs İşletmesinin, elimde böyle bir kaydın olmadığını söyleyerek mahkemeye vermemesi, benim fazlaya yönelik alacaklarımı kısıtlar şekilde olduğu, benim kendi çalışmamı yazılı belge ile kısmen kanıtladığımı gösterir mi? Kasıtlı şekilde bu kayıtları göndermeyen Otobüs işletmesine kanuni bir yaptırım söz konusu mudur?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Olmadığı için gönderemediğini beyan eden işletmeye karşı yapılabilecek bir şey de yoktur. En fazla mahkemece karar verilen fazla çalışma süresine ait ücretlerin karşılığı ödenirken , ilgili ödemelere ait prim-vergi kesintilerinin de yapılması ve belki bu sebeple çıkabilecek idari para cezası olabilir.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Öncelikle cevaplarınız için çok teşekkür ederim Erdoğan Bey.
Mahkemeye verdiğim, bu belgelerin olduğunu kanıtlayan hesap tablosuna istinaden, var olan ama vermekten imtina ettiği kanısına varılmaz mı? Mahkeme bir bilgisayar uzmanı ile bu belgelerin Otobüs firmasının bilet satış ve rezervasyon sistemine girilerek bakılması yönünde karar alabilir mi? Yolsa biz Davacı taraf olarak bir bilgisayar uzmanı görevlendirilerek araştırma yapılmasını Mahkemeden isteme hakkına sahip miyiz?
Çünkü kayıtların var olduğunun kanıtı, bir kaç nüshasının Mahkemeye davacı tarafından sunulması. Sözlü ifade yerine yazılı belge var olduğunu gösteriyor.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Dosyada mevcut belgelere göre, davacının işyerinde konut kaloriferci olarak ve üçlü vardiyada çalıştığı, her vardiyada iki işçinin görev yaptığı anlaşılmaktadır. TİS’nin 61. maddesinde düzenlenen ve vardiyalı işlerde çalışan, daha önceden ilave ödeme düzenleme amacı yapılan işin niteliği gereği çalışanın fiilen, hiç ara dinlenmesi yapmadan mümkün olmadığı hallere münhasırdır. Kalorifercilik işinin özelliği gereği ara dinlenmesi yapılması mümkün görevlerdendir. Davacının yukarıda açıklanan kalorifercilik işi aralıksız gözetimi ve çalışmayı gerektiren bir durum değildir.”(9. HD. 2006/9093 E. 2006/30751 K. 21.11.2006)
Bu bağlamda yapılan işleri hem işyerinin hemde yapılan işin nevine göre belirlemek gerekiyor galiba.
1) İşyerinde aynı görevde ve aynı vardiyada bir çok işçinin çalıştığı işyerleri. (Ara dinlenme için olanaklı olan)
2) işyerinde aynı görevde aynı vardiyada sadece bir işçinin çalıştığı işyerleri.
2-a) İşin yapılma zamanı, belirli aralıklarla olduğu ve bu işin yapılma zamanı işin niteliğine göre her an için değişkenlik göstermediği işler. (Ara dinlenme için olanaklı olan)
2-b) İşin yapılma zamanı, her an için değişkenlik gösteren, toplam çalışma süresine bağlılık yaratan durumdaki iş. (ara dinlenmenin yapılamayacağı)
Kalorifercilik işi de, aralıksız gözetimi içermediği, işin sadece kalorifer yakıtının bittiği anda yapıldığı, her an yakıt bitebilir düşüncesiyle bir gözetimin söz konusu olmadığı aşikardır. Ama vardiyada sadece bir işçinin çalıştığı işyerinde, bilet satış görevini yerine getiren işçinin toplam çalışma süresi boyunca işi yapma zamanları belirsizdir. Müşteri gelişine odaklı çalışıldığı için de toplam çalışma süresine bağımlılık söz konusudur.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Alıntı:
CAHİT BALCI rumuzlu üyeden alıntı
(ara dinlenmenin yapılamayacağı)
Böyle bir iş tanımı yok maalesef.
Hepimiz, ( davanıza bakan hakim, görüşü alınan bilirkişi, devamında gidecek olduğunuz yargıtaydakiler) hayatımız boyunca defalarca otobüs firması yazıhanesine girmiş, bilet almışızdır. Otogarda yer alanlar dahil, sabah 07 den veya 05 ten başlayıp gece 01:30 a kadar devam eden bir faaliyet olsa da, o süre içinde hiç aralıksız , boşluksuz çalışıldığına herhangi birini ikna edebilme şansınız olmadığını düşünüyorum.
Her durumda,
varlığı ve süresi net olarak tesbit edilmemiş, takdire dayalı fazla çalışma sürelerinde takdir indirimine takılmama şansınız sıfırdır.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Erdoğan Bey, haklısınız. Aralıksız, boşluksuz diye bir çalışma olamaz. Benim iddiam aralıksız, boşluksuz çalıştığım yönünde değil. Bu aralıklarda yada boşluklarda ara dinlenmenin amacına uygun olarak ifa edilemeyeceğidir.
Ben bu durumu; çalıştığım acentenin sigortalı işçisi olduğum halde, Bilirkişinin de belirttiği gibi, acente ile tacir arasında yapılan sözleşmenin muvazaalı olduğu için Otobüs işletmesinin'de alacaklarımdan mesul olmasına benzetiyorum. Yapılan sözleşme kanunlara uygun, işleyişte de doğru olsaydı, Otobüs işletmesinin böyle bir yükümlülüğü de olmayacaktı.
Ara dinlenme konusunda da, çalışma süresi içerisinde, aralıksız çalışmanın mümkün olmadığı bunun için işçi ara dinlenme yapılmıştır kanısına, yapılacak ara dinlenmenin "amacına uygun olmadığı hususunda" itiraz ediyorum. Çünkü;
çalışanlara ara dinlenmesi verilmesinin iş verimliliğini arttırma, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı kaynaklı muhtemel iş kazalarını önleme işlevi tartışmasızdır. Be sebepledir ki öğretide ve yüksek mahkeme kararlarında çalışanlara ara dinlenme sürelerinin Kanunun amacına uygun olarak fiilen kullandırılması gerektiği belirtilmektedir. İşçi ara dinlenmesinde işverenin talimatı ile işin başında bulunduruluyor ve çıkacak iş için çalışmaya hazır durumda bekletiliyorsa, ara dinlenmesi süresi iş süresinden sayılır (Yargıtay 9. H.D. 25.05.1971, 970/13112)
Çalışma sürem boyunca, müşterilerin bilet alma vb. işlemler için gelmediği yada telefonla aramadığı, boşluklarda, her an müşteri gelebilir düşüncesiyle işin başında bulunduruluyor ve çıkacak iş ( gelecek müşteri, çalacak telefon vb.) için çalışmaya hazır durumda bekletildiğimi izah etmeye çalışıyorum.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için işçinin iş görmeye hazır olması
hali ile işletme faaliyet ve gerekleri dolayısıyla işyerinde kalması durumu
arasındaki farkları ortaya koymak gereklidir. İşçinin iş görmeye hazır olması
halinde, işçi fiilen iş görmese bile her an iş görmeye hazır bir vaziyette
bulunacağı için normal çalışmasından daha azda olsa zihinsel ve fiziksel bir
faaliyet içinde bulunmaktadır oysa işletme gerekleri için işyerinde kalma
durumu, işçinin ihtiyaç olduğu durumlarda çalışmaya derhal başlayabilmesi
amacıyla ikamet yerinin sınırlandırılmış olmasıdır53. İşletme gerekleri için
işyerinde kalma durumuna örnek olarak yangın çıkma ihtimaline karşı
itfaiyeci olarak görev yapan işçinin veya teknik bir arızaya karşı ara
dinlenmesini işyerinde geçiren mühendisin durumu gösterilebilir.
Gerek işçinin iş görmeye hazır bulunması hali gerekse işletme faaliyet ve
gerekleri dolayısıyla ara dinlenmesini işyerinde geçirme hallerinde aslında
belirli zorunluluklarından dolayı bu hakları kısıtlamaya uğramıştır. Çünkü işçi
her iki durumda da her an tetikte ve teyakkuz durumunda ve ihtiyaç
duyulduğu anda müdahale etmeye hazır biçimde işyerinde bulunmaktadır. Bu
durumda işçiye gerçek çalışma tutarına ulaşmasa da uygun bir ek ücret
ödenmesi yerinde olacaktır54
53) Soyer, “İş İlişkisinin Kurulması ve İşin Düzenlenmesi Açısından Yargıtay’ın 1991 Yılı
Kararlarının Değerlendirmesi”, Yargıtay’ın İş Hukuku Kararlarının Değerlendirilmesi
1991, s. 21
54)Soyer, “İş İlişkisinin Kurulması ve İşin Düzenlenmesi Açısından Yargıtay’ın 1991 Yılı
Kararlarının Değerlendirmesi”, Yargıtay’ın İş Hukuku Kararlarının Değerlendirilmesi
1991, s. 21-23.
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Bilirkişi Raporunda belirtildiği gibi, asıl işverenim Otobüs İşletmesi, alt işverenim de danışıklı işlemle kurulmuş acentesi. Otobüs işletmesi, itirazlarında, benim kendi işçisi olmadığımı, iş akdini işçinin sonlandırdığı gerekçesiyle acenteden de bir alacağımın söz olmadığını savunmaktadır. İtirazlarında aynı zamanda acenteyi de savunmaları doğru mudur? Yaptıkları ilk savunmadan bu yana hala acenteyi de savunur bir tavır sergilemeleri, nasıl bir kanaat oluşturur?
-
Cevap: Asil İŞverenİm kİmdİr ? Tazmİnat hakkimi almada nasil bİr yol İzlemelİyİm
Sözleşme sizin tarafınızdan mı feshedilmişti????