Kamera ve ses kaydı almanın sınırları ; Özel alan kamusal alan ayrımı ve delil olarak kullanma

Sn Abdullah Yaman; Hemşehrim demişsiniz bana.Teşekkür ederim.Ankara dan olsa gerek fakat köken efe diyarı...yani benim ilk işim yarın emniyete gidip bu kaydı vermek olsun..Gerçekten başka şansım yok..Tanık yok..Tanıklar tanıklık yapmaktan korkuyorlar..Başıma gelenler malum...Peki avukatın ses kaydı ne olacak şimdi..Avukat akıllı..Hukuk erbabı..Bir de beni tutuklatmasın..Ki böyle örnekler var..En son duyduğum tehdit edilen avukat ses kaydı alıyor sonuç cezayı o alıyor..Buyrun şimdi..Ben bir ticari harekatın içindeyim...Saldırıların ardı arkası kesilmiyor.Başka çarem yok...Sn Atilda diyor ya..Kafama sıkar giderim o noktadayım artık...Ben bununla ilgili sanırım karıştırmıyorsam Uşak ta bir mahkeme kararı vardı...Delille ilgili..Yargıtay haklı bulmuştu..Okumuştum...Bulursam yeniden paylaşırım sizinle...
Ayrıca avukat maduriyeti sayfasındaki direnişiniz gözümden kaçmış değil...Tebrik ederim sizi...Desteğiniz için teşekkür ederim

- - - Updated - - -

Eeee arkadaşlar olmadı ki şimdi....Sn Atilda09 kayıt yapıyorum demiş kişiye...Ben evimden aradım ' bilgisayardaki bilgilerimin şifresini ne hakla değiştirip girmeme engel olursunuz, üstelik te şimdi çöktü diyorsunuz' dedim o da ' yaptım ' dedi ve hakaret etti bana...Bu kişi benim personel müdürümdü..Yani işyeri sırlarını aldı kendine ve işten ayrıldı...Ayrıldıktan sonra uygunsuz aleyhimize işler yaptığını anladık ve tek çarem buydu...Üstelik te bilmeden kayıt ettim..Telefonuma kısa yol kayıt yapmışladı yanağım dokunsa kayıt yapıyor, kendimi bile kaydediyorum anlayacağınız...Şimdi ben Atilda arkadşımız gibi deliyürek kayıt yapıyorum demedim ki...Sn Atilda şanslı bu durumda...Olan bana oldu yine...Sn Atilda ziyaretime siz de geleceksiniz bu durumda

Sayın güloğlu..

hala kendinizin suç işlediğini sanıyorsunuz. yaptığınız eylem suç değildir.

Sizin yapmanız gereken polise gitmek değil. Güzel bir savcılık suç duyurusu hazırlayıp savcılığa gitmek. Yaşadıklarınızı hukuk dilinde anlatıp, hangi yasaların ihlal edildiğinden bahsedip, ekli delilinizi de CD içerisinde dosyaya ekleyip savcıya sunmanız yeterli olacaktır.

Savcı sizin yazılı beyanınızı alıp, bir de sözlü olarak mağduriyetinizi ve yaşadıklarınızı sizin anlatımınızla dinleyecektir. Aynı anda yanındaki savcı katibine ifadenizi yazdıracak ve imzanızı alacaktır. Size savcılık suç duyurusu takip numaranızı verecektir.

Sizin bu başvurunuz daha sonra savcılık kalemine gidecek orada da suçun neviine göre ilgili savcılığa tevzi olacaktır.

Bu aşamada sık sık başvurunuzun ne aşamada olduğunu sorarak hangi savcıya tevzi edildiğini öğrenirsiniz. Sonra da gidip o savcı ile yeniden bir kez daha ama bu kez daha detaylı şekilde yaşadıklarınızı anlatırsınız.

Polis savcının güdümünde emrinde iş yapan kolluk kuvvetidir. polis karakolunda ya da merkezinde geçireceğiniz süre beyhude olacaktır.

Savcılığa suç duyurusu konusunda eğer benden yardım dilerseniz seve seve yardım ederim.

- - - Updated - - -

Alıntı:

---

melahatgüloğlu rumuzlu üyeden alıntı

Hukukun adaletin üstünlüğüne hala inancım var özde içimde...Fakat reel yaşam ortada...Hani avukat eleştirilerine ahkam kesenler var ya...Yazsınlar bakalım bu sayfaya benim sinirimin üstüne şimdi....Avukatların en sahtekarına çattık biz bir grup vatandaş...İki hafta önce, savcı ile bir öngörüşme yaptım bu konuda...Onlar da farkındalar..Adliyede yetkili bir merci 300 bin geçen hafta bir maduriyeti yeni duyduk dedi..Benim bildiğim, 1 milyon....Merkez bankası gibi...

- - - Updated - - -

Sn Abdullah yaman; Çok güzel açıklamışsınız...Ben anlıyorum...Fakat niçin kullanamıyorum...Üstelik savcı da birşey demedi...Çünkü, benim ticari bilgilerimin olduğu bilgisayarı çökerttiğini resmen söyledi bu vatandaş'yaptım' dedi...Şimdi burada muhattap benim ve ben bu kişiyi şikayet ediyorum...Darbeyi ben mi yiyeceğim...Buna inanın tahammül edemiyorum....Üçüncü kişilere vermiyorum , gizlilik ilkesine sadık kalarak savcıya veriyorum....Yani ben tutup bu kişi ile telefonda konuşurken seni kaydedebilirim mi deseydim o zaman yaptım dermiydi Tabi ki demezdi...

---

Emperiyal düzende ADALET; Bir hukuk endüstridir ve makinelerin pas tutmaması, ışıl ışıl parlaması için hak arayıcılarının sıcak likitlerinin çarkların arasına şırıl şırıl akmasına daima ihtiyaç duyar. (İsmail Arslan'dan alıntı) tarafımdan modifiye edilmiştir. :)

Sn Yaman; Ben savcılığa resmi dilekçe verdim...Savcı beni emniyete yönlendirdi..Orada polis yarın gelin dedi...Mesai bitmek üzere idi..O arda ben bir avukat arkadaşımı aradım, sordum..o da başını yakarsın verme dedi...Nasıl bir bilgi akışı..Herkes başka yorumluyor fakat şimdiye kadar aklıma uyan yorumu siz yaptınız...Ne olursa olsun yarın gidip emniyete vereceğim....Sayın Atilda09;Siz beni uçlara götürüyorsunuz...Şimdi de şimşekler çaktırdınız aklımda....Madem bu cihazları kullanıp, kayıtları kullanamıyoruz, niçin satışı var değil mi?* Kendimi, aklamanın yolunu buldum...Kayıt yapan cihazlar hangi mantıkla satışta o zaman....Saygılarımla

Sayın güloğlu,

siz savcılığa suç duyurusu dilekçenizi hazırlayıp savcılığa verin yeniden, polise gitmek boşa zaman kaybı olacaktır.

Savcılığa dilekçenizi nasıl verdiniz, suç duyurusu şeklinde mi, yoksa dilekçe halinde mi ?

Savcılığa verilecek suç duyurusu dilekçesi 2 nüsha olarak hazırlanmalı, birisi sadece dilekçe kısmı diğerinde ise deliller ve belgeler de ekli olacak, nüfus cüzdanının fotokopisi ile birlikte Ankara Adliyesi giriş katında (arka giriş) nöbetçi cumhuriyet savcıları bölümünde başvuru yapılacak.

Savcı sizi emniyete hangi nedenle yönlendirdi anlayamadım, savcı sizin şikayetinizi dinleyip polise olayın tahkikatı ve şikayetçi olunan şahısların bulunması hususunda talimat verir.

Sizin emniyete gitmeniz demek, yeniden şikayet dilekçesi, ifadeler, dosyanın tanzimi ve yeniden savcılığa geliş anlamına geliyor. oysa siz bu faslı zaten doğrudan savcıya giderek aşmış oluyorsunuz..

Savcı elimdeki ses kaydının bir kısmını dinledi, şahsıma orada hakaret sayılabilecek bağırarak ifade edilen sözler var..Hepsini dinlemedi, sonra bir kağıt yazdılar emniyette ses yeniden kayıt altına alınsın diye sanırım...Ben delillerim var sunacağım dedim...Delillerin toplanması diye ifademi sonladı....Yarın emniyete gidip, ses kaydını sanırım cd ye çekecekler...Birde dediğiniz gibi yürümezse işler....Teşekkür ederim iyi geceler..

Alıntı:

---

Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı

Değerli üyeler.. Konuya herkes kendi açısından bakmakta, yasa maddelerini de kendi açısından yorumlamaktadır.

Örnek; evinize iş yerinize kamera, mikrofon koyabilirsiniz, özel alandır, hırsız girdiğinde bu kayıtları kullanabilirsiniz. Zira hırsız sizin özel alanınıza sizden habersiz izinsiz giriyor. Video görüntüleri ve ses kayıtları delil olabilir.

Ancak aynı alana sizin izniniz dahilinde giren birisi olursa, örneğin, müşteriniz, hastanız, müvekkiliniz, çocuğunuzun dadısı, yardımcı hizmetli eleman misafiriniz gibi... ve yaptıkları her ne ise suç teşkil etmiyorsa bunların yaptıklarını kaydedemezsiniz.

Yine size ait özel alanda yaptığınız telefon görüşmelerini kaydedebilirsiniz. Kaydın bir tarafı siz olduğunuz sürece suç teşkil etmeyecektir, Ancak aynı alanda sizin dışınızda yabancı kişilerin seslerini kaydetmeniz, yada telefon görüşmelerini dinlemeniz suçtur.

Size ait evde kurduğunuz sistemlerle eşinizin sadakatsizliğini ispat edecek her türlü kaydı tutabilir ve delil olarak kullanabilirsiniz. eşler arasında özel hayatın ihlali söz konusu olmayacaktır.

Kayıt yapan özel kişi ve muhatap kayıttan habersiz ise önem olan husus kaydı gerçekleştiren şahsın, kaydedilen faaliyetin içinde bulunup bulunmadığıdır. Eğer özel kişi, kendisinin de içinde bulunduğu bir anı ve faaliyeti kayda alıyorsa, diğer kişi kayıttan habersiz olsa dahi, bu delilin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün değildir.

Kayıt yapan, o faaliyetin içinde yer almaktaysa, yaptığı kayıt, kendi faaliyet alanını da içine almaktadır. Yani kendi bulunduğu mekanı, gizli de olsa kameraya kaydeden, kendi yaptığı telefon görüşmesini kayda alan şahıs, üçüncü şahsın özel alanına gizlice girmiş değildir. Üçüncü şahsın faaliyeti, kaydı yapana karşı gizli değildir.

Burada özetle; kaydı yapan karşısındaki kişinin özel alanına girmemiş aksine tanıklık yapabileceği bir olayı, anlatımı kayıt altına almıştır. Bu durumda kayıt yapmanın suç olduğundan bahsedilemez. Bu şekilde elde edilmiş bu kayıtlar açısından önemli olan bu kayıtların suç içeren bir eylemi mi, yoksa özel bir takım eylem ve söylemleri mi içerdiğidir.

Yapılan özel görüşmede karşı taraf işlediği bir cinayeti, bir hırsızlığı,sadakatsizliği ya da hukuka aykırı bir eylemi açıkça anlatıyorsa ve bu anlatımın muhatabı kaydı yapan kişi ise, ve bu kayıt yalnızca delil olarak kullanılıyorsa bu durumda özel hayatın gizliliği vs. konu edilemez.

Maddi gerçeğin ortaya çıkartılması için nasıl ki bu suçun varlığından haberdar olanın tanıklığından yararlanılacaktır, aynı şekilde işlenen suçu kaydeden delil yada suçun işlenişine dair itiraf dolu anlatımlarda delil olacaktır.

---

Resmi kurumlarda kamera kaydı yapıldığına dair ibareler bulunuyor. Yine bir cinayetin görüntüsünü kaydettik diyelim bizimle ilgisi yok özel hayat değil. Katlin özel hayatı kurbanın özel hayatı o vakit burada kurulacak illiyet bağı nasıl şekillenecek. Hukuka aykırılık noktasında mı?
Kişilerin delil oluşturma maksatlı tek taraflı oluşturdukları kayıtların hukuki geçerliliği ne derecedir.
Bende sonucu merak ediyorum zira ilk iş tarihi eser telefonumu bırakıp kayıt fonksiyonu olan bir telefon alacağım. Tanıktı belgeydi hukuktu uğraşmaya gerek yok.


Tanıktı belgeydi hukuktu uğraşmaya gerek yok.

Bu anlatımdaki geniş illiyet bağını anlayanlar müsade etmeyeceği için sizin düşüncelerinize katılmakla gerçekçi bulmuyorum.

Saygıdeğer arkadaşlar; Ben emniyete gideyim mi gitmeyeyim mi....Sayfalarca yazışıp aynı yerde tıkanıyoruz...Sabah buraya yeniden bakacağım..İyi geceler

- - - Updated - - -

1 Nisan olmuş başıma gelenler 1 nisan şakası gibi...

Bana bağlı kalmayınız forumun aldığı şekil belli.

- - - Updated - - -

Hatta ben telefondan vazgeçtim ses kaydı yapabilen çakmak anahtarlık saat alayım diyorum :DD

- - - Updated - - -

Sonuç olarak bu iş mahkemede yapılan ses kayıtlarına kadar gidecektir yakındır ki mahkeme salonuna girmeden üstümüzde böcek araması dahi yapılacak diye düşünüyorum sonuçta her şey tutanağa geçmiyor ve dava sonucunu değiştirecek bir beyan sehven de olsa kayda geçmediyse yada hakim taraflı ise ki bu durumda suç unsuru da olacaktır yani kayır yasallaşacak.

Sn İsmail32 ; Peki bu cihazlar devletin izni ile satılmıyor mu....Vatandaşın hizmetine sunulmuyor mu....Bu nasıl bir tezat böyle....Hem sunuyor kullanılsın diye, hem de ortaya çıkan cihazın fonksiyonunu kabul etmiyor....Ben şimdi ayağımla hakkımda işlem yapın demeye mi gidiyorum....Peki savcı niçin kabul eder davranıyor...Yoksa savcı da mı numara yapıyor bana...Paronoyak yaptılar iyice beni...

Artık avukat azarlamak öyle kolay olmayacaktır üstelik avukatın mesleki faaliyet yürüttüğü yer mahkeme salonu mesleki icraat yeri tam yasal kayıt yeri diyebilirsiniz ki mahkemede yasak avukat bürosunda serbest hani eşitlik nerede?

Alıntı:

---

melahatgüloğlu rumuzlu üyeden alıntı

Saygıdeğer arkadaşlar; Ben emniyete gideyim mi gitmeyeyim mi....Sayfalarca yazışıp aynı yerde tıkanıyoruz...Sabah buraya yeniden bakacağım..İyi geceler

- - - Updated - - -

1 Nisan olmuş başıma gelenler 1 nisan şakası gibi...

---

Hangi ilçede oturuyorsunuz ? İlgili ilçe Emniyet Müdürlüğüne gideceksiniz.. Destek isterseniz ben de gelirim. Hani içeri falan alırlarsa size karanfilli cigara ile yeşil soğan getiririm.. :)

Melehat Hanım ben bir çobanım hatta bir kaç yıdır çoban bile sayılmam işsizim beni dikkate almayınız ben konuşurum öylesine

Alıntı:

---

ismail32 rumuzlu üyeden alıntı

Resmi kurumlarda kamera kaydı yapıldığına dair ibareler bulunuyor. Yine bir cinayetin görüntüsünü kaydettik diyelim bizimle ilgisi yok özel hayat değil. Katlin özel hayatı kurbanın özel hayatı o vakit burada kurulacak illiyet bağı nasıl şekillenecek. Hukuka aykırılık noktasında mı?
Kişilerin delil oluşturma maksatlı tek taraflı oluşturdukları kayıtların hukuki geçerliliği ne derecedir.
Bende sonucu merak ediyorum zira ilk iş tarihi eser telefonumu bırakıp kayıt fonksiyonu olan bir telefon alacağım. Tanıktı belgeydi hukuktu uğraşmaya gerek yok.


Tanıktı belgeydi hukuktu uğraşmaya gerek yok.

Bu anlatımdaki geniş illiyet bağını anlayanlar müsade etmeyeceği için sizin düşüncelerinize katılmakla gerçekçi bulmuyorum.

---

Sizce işlenen bir cinayetin aydınlatılmasında delil niteliği taşıyan bir görüntünün mahkemeye sunulmasında özel hayatın ihlali ve gizliliğinden söz edilebilir mi ? Kamu yararının söz konusu olduğu böyle bir durumda her türlü delile itibar edilir.

Konu çok boyutlu bir konu Sayın Yaman gerekçelendirmek zor ve dikkat ister diye düşünüyorum gerekçeniz çok geniş ve çelişkilere sebebiyet verecektir.

Alıntı:

---

Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı

Hangi ilçede oturuyorsunuz ? İlgili ilçe Emniyet Müdürlüğüne gideceksiniz.. Destek isterseniz ben de gelirim. Hani içeri falan alırlarsa size karanfilli cigara ile yeşil soğan getiririm.. :)

---

Sayın Güloğlu;

Sayın Yaman'ın desteğini yabana atmadan gidip şu kaydın çözümlemesini yaptırın. Karakol kaydı cd'ye almıyor. O işi siz yapıyorsunuz. Telefonun kulaklığını götürün. Kaydı telefonunuzdan dinleyip çözümleme tutanağı tutuyorlar. Konuşmalar yazıya geçiyor anlayacağınız.

Yolunuz ve bahtınız açık olsun.

Sayın Yaman'ın sunduğu örnek kararlar yabana atılmaz.

Sn İsmail32; Niçin sizi ciddiye almayayım..Rica ederim.Her zaman katkınızı ve desteğinizi almaktan son derece memnunum ben.Teşekkür ederim

Alıntı:

---

melahatgüloğlu rumuzlu üyeden alıntı

Sn İsmail32; Niçin sizi ciddiye almayayım..Rica ederim.Her zaman katkınızı ve desteğinizi almaktan son derece memnunum ben.Teşekkür ederim

---

Ciddiye almayın çünkü Sayın Yaman geçerli olanı söylüyor. Bense idealin peşindeyim vicdanım her ne kadar beni ideallerimden uzaklaştırma noktasına getirse de çizgimde eğilmeler olsa da bulunduğum nokta bellidir.

Şahsi düşüncem kimse kendini adalet dağıtıcı görmemelidir adalet mahkeme salonlarında aranmalıdır bu bağlamda kimse kendi delilini oluşturmaz belirttiğim gibi savcılığa gideceksiniz izni alıp kaydınızı yapacaksınız ideal olan budur sistem buna müsait değilse bu konu üzerinde durulmalıdır.

Sn İsmail32; Elimdeki kaydı savcı istedi.Kabul eden kendileri.Niçin etti o zaman.

- - - Updated - - -

Üstelik, bugün kayıt için emniyete gittim.Polisler siz çektirin cd ye bize gelin dediler.Ben onlara da sordum..Bu suçmuş başıma dert almayayım dedim..Onlarda ispatın başka yolu yoksa hiçbirşey olmaz, burası USA mı dediler..Hakikaten anlamsız..Adam çökertmiş bilgisayarı,üstelik tüm ticari bilgilerim elinde ve üstelik onları kullanıyor...Tesadüfen öğrendim.Her geçen gün iflasım demek..Başka ne yapabilirim.

Alıntı:

---

Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı

Sayın güloğlu..

hala kendinizin suç işlediğini sanıyorsunuz. yaptığınız eylem suç değildir.

Sizin yapmanız gereken polise gitmek değil. Güzel bir savcılık suç duyurusu hazırlayıp savcılığa gitmek. Yaşadıklarınızı hukuk dilinde anlatıp, hangi yasaların ihlal edildiğinden bahsedip, ekli delilinizi de CD içerisinde dosyaya ekleyip savcıya sunmanız yeterli olacaktır.

Savcı sizin yazılı beyanınızı alıp, bir de sözlü olarak mağduriyetinizi ve yaşadıklarınızı sizin anlatımınızla dinleyecektir. Aynı anda yanındaki savcı katibine ifadenizi yazdıracak ve imzanızı alacaktır. Size savcılık suç duyurusu takip numaranızı verecektir.

Sizin bu başvurunuz daha sonra savcılık kalemine gidecek orada da suçun neviine göre ilgili savcılığa tevzi olacaktır.

Bu aşamada sık sık başvurunuzun ne aşamada olduğunu sorarak hangi savcıya tevzi edildiğini öğrenirsiniz. Sonra da gidip o savcı ile yeniden bir kez daha ama bu kez daha detaylı şekilde yaşadıklarınızı anlatırsınız.

Polis savcının güdümünde emrinde iş yapan kolluk kuvvetidir. polis karakolunda ya da merkezinde geçireceğiniz süre beyhude olacaktır.

Savcılığa suç duyurusu konusunda eğer benden yardım dilerseniz seve seve yardım ederim.

- - - Updated - - -

---

Sayın Yaman;

Gitmiştim, CD'yi ve ifademi vermiştim. Soruşturma yapılıp tamamlanmış. Bu gün Uzlaştırmadan çağrıldım. Dava açılıyor anlayacağınız.

Bu bile bir merhale sayın GÜLOĞLU'na duyrulur...


T.C. YARGITAY
4.Ceza Dairesi
Esas: 2007/11957 Karar: 2009/21077 Karar Tarihi: 22.12.2009
İFTİRA SUÇU - KAYDIN GİZLİ KAMERA KAYDI OLARAK GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİ - HUKUKA AYKIRI OLDUĞU SAPTANAN GİZLİ KAMERA ÇEKİMİNE İLİŞKİN KAYITLARIN DELİL OLARAK KULLANILAMAYACAĞININ GÖZETİLMESİ GEREĞİ
ÖZET: Kaydın gizli kamera kaydı olarak gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, hukuka aykırı olduğu saptanan gizli kamera çekimine ilişkin kayıtların delil olarak kullanılamayacağının gözetilmesi gerekir.
(2709 S. K. m. 2, 20, 22, 38) (5271 S. K. m. 206, 217) (1412 S. K. m. 254) (765 S. K. m. 285) (AİHS. m. 6, 8)
Dava: Yerel Mahkemece verilen hüküm teniyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Karar: Temyiz isteğinin reddi nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkelerinin 20, 22. maddelerinde güvence altına alındığı Anayasanın 38/6. maddesinde, kamına aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İHAS.’ın 8. maddesinde özel yasanın gizliliği korunmuş, 6. maddesinde ise adil yargılanma hakkı düzenlenmiş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatlarında, özel yaşamın gizliliği ilkesine aykırı olarak elde edilen hukuka aykırı delillerin mas hükümlerine aykırılık teşkil edeceği kabul edilmiştir (bkz. 6. madde yönünden 12.07.1988 tarihli Shenk-İsviçre kararı, prg. 30-48; Dr, Sibel İnceoğlu, Adil Yargılanma Hakkı, 3, B, 2008, s, 291; 8. madde yönünden 26.04.1985 tarihli Malone-İngiltere ve 24.04.1990 tarihli Fransa-Kruslin/Huoin kararı vd, Prof. Dr. Durmuş Tezcan-M.R. Erdem-O. Sancaktar, Türkiye'nin İnsan Hakları Sorunu, 2004, s. 387). 5271 sayılı CYY'nin 206/2-a ve 217/2. maddelerinde ise yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır, 1412 sayılı CYY'nin 18.11.1992 tarihli ve 3842 sayılı Yasa ile değişik 254/2. maddesinde de, <soruşturma ve kovuşturma organlarının hukuka aykırı şekilde elde ettikleri delillerin hükme esas alınamayacağı> belirtilmiştir.
Anılan yasa döneminde özel kişilerin elde ettiği deliller hakkında Anayasa Mahkemesinin 22.06.2001 tarihli ve 1999/2 esas, SPK 2001II sayılı kararında (RG. 05.01.2002 Mük. Sayı 24631) şu saptamalar yapılmıştır;
1412 sayılı <CMK 254/2, maddesinde yasaklanan deliller> hukuka aykırı elde edilen delillerdir. Hukuka aykırılıktan kasıt ise, tüm pozitif hukuk ile birlikte hukukun kabul edilmiş evrensel ilkelerine aykırılıktır. Bu anlamıyla yasa dışılıktan bir içeriğe sahiptir. ... Anayasal haklara ağır bir müdahale söz konusu ise, özel kişiler tarafından hukuka aykırı bir şekilde elde edilen delillerin de delil yasakları kapsamına girmesi gerekir. Çünkü delil yasaklarının asıl amacı, temel insan hak ve özgürlüklerini korumaktır. ... Buna aksi bir görüşü savunmak, özel. Kişilere bireylerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal etme imkânı verir ki, bu bir hukuk devletinde kabul, edilemez. ... insan hakları çiğnenerek elde edilen delillerin mahkemeler tarafından dikkate alınması CMUK 254/11 hükmü nedeniyle mümkün değildir. Özel konuşmaları kaydedilen kişilerin en temel hakları ihlal edilmiştir. Çünkü Anayasanın 20. maddesinde <özel hayatın gizliliğine dokunulamaz, 22. maddesinde ise <haberleşmenin gizliliği esastır> yer almaktadır. Bu yol bir kez açılacak olursa, hukuk devletinin temel kurallarından birisi olan ve varlığını Anayasanın 2. maddesindeki <hukuk devleti ilkesinden> alan yasaklarına ilişkin kanun maddesi tüm etkisini yitirecektir. Usul hukukumuzdaki ilkelerden olan <dürüst ilkesi> de bu şekilde elde edilen bir delilin kullanılmasına olanak vermez, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil/dürüst yargılanma hakkı, kişilerin hukuk devletinin kuralları çerçevesinde yargılanmalarını öngörür. Bu kurala aykırılık, işlemin adil olmasını ve dürüst işlem ilkesini ihlal edecektir.>
Doktrinde ses ve görüntü kayıtlarının yalnızca, kayıt yapan kişiye yönelik olarak işlenen bir suçun kanıtlanması amacıyla, kaydın planlı olmaksızın kendiliğinden gerçekleşmesi dolayısıyla hukuka uygun görülebileceği, fakat aynı kaydın, kayıt sahibi, dışındaki bir kişiye yönelik olarak işlenen suçta kanıt olarak ileri sürülebilmesinin olanaklı bulunmadığı belirtilmektedir (Prof. Dr. Ersan Şen, Telefon Dinleme, Gizli Soruşturmacı, X Muhabir, 3. Baskı, Ankara 2009, s. 127; Dr. Şeydi Kaymaz, İletişimin Denetlenmesi, Ankara 2009, s, 464), Görüldüğü üzere, gizli kamerayla yapılan ses ve görüntü kayıtlarının yalnızca ve koşullan oluştuğunda savunma hakkına dayalı olarak delil olabileceği, ancak belirtilen istisna dışında hukuka aykırı olarak edilen delillerin suçun kanıtlanmasında kullanılamayacağı kabul edilmelidir.
Açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, yalnızca hukuka ve yöntemine uygun, biçimde kaydedilmesi durumunda kişilerin ses ve görüntü kayıtlarının delil niteliği bulunacak, buna kargın bir kişinin yaptığı görüşmenin gizlice kaydedilmesi hukuka aykırı olduğundan, delil olarak değerlendirilmesi olanaklı bulunmayacaktır.
İncelenen olayda, sanık hakkında 02.05.2005 tarihinde işlediği iddia edilen iftira suçundan dolayı yürütülen soruşturma sırasında, sanığın daha önce kavga ettiği tanık Ö.O.G.'nün, sanığın aleyhinde işlediğini ileri sürdüğü yaralama suçuyla ilgili olarak 26.05.2009 tarihinde verdiği dilekçe ekinde kanıt olarak sanıkla 13.05.2005 tarihinde yaptığı görüşmeyle ilgili olarak, işyerindeki web-cam kaydına ilişkin bilgisayar CD kaydını sunduğu, kayıt içeriği incelendiğinde, C.Savcılığı tarafından ilgisi nedeniyle iftira suçunun kanıtı olarak kabul edilerek bu dosya içerisine konulduğu anlaşılmaktadır. Dosyada, kaydın yapıldığı, tanık Ö.O.G.'nün internet cafe tarzındaki işyerinde, kamera kaydı yapıldığına ilişkin yazılı bir açıklamanın bulunup bulunmadığına dair bir saptamanın yapılmadığı, ancak, kayıt çözümüne ilişkin 10.08.2005 tarihli Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı Ekspertiz Raporunun 25. sayfasında, (R. adlı kişi ile konuşma sona eriyor ve R. çıkıyor, diğer şahıs içeri giren başka kişilerle konuşmaya devam ediyor) açıklamasından sonra, işyeri olarak konuşan kişinin; (bunların hepsini gizli kameraya çektim, ... konuşturdum... R.'ı ... ben hepsini konuşturdum, gel bi kaydına bak, bilgisayar açıktı demi) şeklinde konuştuğunun açıklanması karşısında, yapılan <vurmadılar, vuramazlar da yani> sözlerini içeren kaydın gizli kamera kaydı olarak gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, hukuka aykırı olduğu saptanan gizli kamera çekimine ilişkin kayıtların delil olarak, kullanılamayacağı gözetilmeksizin, mahkûmiyete ilişkin gerekçeler arasında kayıt içeriklerinin de gösterilmiş bulunulması,
2- Sanığın C. Savcılığındaki ifadesinde; yaralama suçunu işlediği şüphesi ile karakola götürüldüğünde, kendisine polis memuru M.D.'nun <gene mi sen geldin lan> deyip, yumrukla vurduğunu iddia etmesi, 01.05.2005 tarihli tutanakta, <sanığın kimliğini vermeyip, polis memuru M.D.'ya sövüp tekine salladığı, kafasını duvara iki kez vurduğu>nun yazılı bulunması, yakınan M.D.'nun da aşamalarda, sanığın kendisini tehdit edip üzerine geldiğini, ancak kendisinin cevap vermemesine karşın, kafasını iki kez duvara vurduğunu ileri sürmesi, karakolda bulunan tanık Ü.T.’in, (yan odada bulunduğu sırada sanığın <ne vuruyorsunuz, savcıya vereceğim> dediğini duyduğunu, sonra da sanığın başında şişlik gördüğünü, bir ara yakınan M.D.'nun sanığın yakasından tutup kimliğini vereceksin dediğini, ise <vermem, senin bana gıcığın var> dediği) yolundaki anlatımlarda bulunması ve dosyada mevcut, sanığın başında şişlik, ekimoz bulunduğuna ilişkin adli rapor içeriği karşısında, yakınan hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesinin iftira suçunun kanıtı olamayacağı ve eylemin yasal şikâyet hakkı kapsamında bulunduğu gözetilmeden sanığın karakolda kendisine kötü davranıldığını ileri sürerek iftira suçunu işlediği gerekçesiyle anılan bu suçtan 765 sayılı Yasanın 285/1. maddesiyle hükümlülük kararı verilmesi,
Sonuç: Yasaya aykırı ve Sanık R.G.'ün temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesinden başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


T.C. YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ
E. 2008/11929 K. 2009/922 T. 22.1.2009
• HAKARET VE TEHDİT ( İçeren Telefon Görüşmesinin Kayda Alınması - Bu Kaydın Yasal Delil Olduğu )
• TELEFON GÖRÜŞMESİNİN KAYDA ALINMASI ( Şikâyetçi Tarafından Hakaret ve Tehdit İçeren - Bu Kaydın Yasal Delil Olduğu )
• YASAL DELİL ( Şikayetçi Tarafından Hakaret ve Tehdit İçeren Telefon Görüşmesinin Kayda Alınması - Bu Kaydın Yasal Delil Olduğu )
• SÖVME ( İçeren Telefon Görüşmesinin Kayda Alınması - Bu Kaydın Yasal Delil Olduğu )
5237/m.125
ÖZET : Soruşturma aşamasında tutanak ile çözümü yapılan ve şikayetçi tarafından kayda alınan teyp kasetine göre, şikayetçi ile görüşen kişinin telefonda şikayetçiye sövme ve tehdit içeren sözler söylemesi karşısında, sanık tarafından inkar edilen bu görüşmedeki şahsın sanık olup olmadığı araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, dinleme kararı olmadan iki kişi arasında geçen telefon görüşmesinin teybe alınmasıyla elde edilen delilin 5271 sayılı CMK’na göre geçerli delil niteliğinde olmadığından bahisle yasal olmayan gerekçe ile atılı suçlardan beraat kararı verilmesi, yasaya aykırıdır.
DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : 1- Sanık hakkında geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan beraat hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2- Sanık hakkında sövme ve tehdit suçlarından kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Soruşturma aşamasında 31.05.2005 tarihli tutanak ile çözümü yapılan ve şikayetçi tarafından kayda alınan teyp kasetine göre, şikayetçi ile görüşen kişinin telefonda şikayetçiye sövme ve tehdit içeren sözler söylemesi karşısında, sanık tarafından inkar edilen bu görüşmedeki şahsın sanık olup olmadığı araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, dinleme kararı olmadan iki kişi arasında geçen telefon görüşmesinin teybe alınmasıyla elde edilen delilin 5271 sayılı CMK’na göre geçerli delil niteliğinde olmadığından bahisle yasal olmayan gerekçe ile atılı suçlardan beraat kararı verilmesi,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın Hakkaniyetli,

Bir sitenin -1. katında, 2 nolu dairede oturuyorum ve kat malikiyim. Evimin giriş kapısının üzerine denk gelen tavanına, darbe dayanıklı ses alma özelliği olmayan güvenlik kamerası kurdum. Bulunduğum dairenin aynı hizasında 1 numara var. Her iki dairenin karşısında ise eşya deposu ve sığınak var. Benim kameram ise 1 numaranın karşısındaki eşya deposunun giriş kapısını ve hemen yanındaki yangından kaçış kapısını görüyor. Asla 1 numaranın giriş kapısından içerisini görmüyor. Bu arada aynı kamera katta bulunan asansör kapılarını görüyor.

Bu kamerayı kurmamın sebebi, kapıcının katta kutu parçaları vb. malzemeler bulundurması, Yangından kaçış kapısını açık bırakarak içeriye soğuk girmesine neden olması ve ikaz ettiğim halde, bana karşı kaygısız hareket etmesi ve tabi ki diğer güvenlik nedenleri içindir.

Burada Kat Mülkiyeti Kanununa göre usulsüz bir durum ve/veya Özel hayatın İhlali durumu söz konusu mu?

Kat Malikleri Kurulu bu kamerayı sökmemi haklı sebeplerle isteyebilir mi ve bu durum, Sulh Hukuk Mahkemesinde kaybedeceğim bir dava konusu olur mu?

Bu konuda (Yargıtay Kararları gibi) geniş literatür kaynak verebilirseniz çok iyi olur.

Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. Başarılar dilerim.