Cevap: Başkasına ait çatı terası bölümünün kullanılması
Alıntı:
cagjackal rumuzlu üyeden alıntı
...evimin daha doğrusu sitemin önünde koca bir arsa var...
Eğer eviniz bir site içindeyse, yani sitenin bir parçasıysa;
Alıntı:
cagjackal rumuzlu üyeden alıntı
Her malik, tapusu var diye istediğini yapacaksa kanuna ne gerek var bu durumda?
O zaman bende kendi müstakil çatımın üzerine millet beni görmesin diye 10 metrelik duvar çekeyim direk arkadaki 5 evin manzarasını sıfıra indireyim. Ne de olsa kendi mülkiyetimdeki çatım..
Korkarım, o çatı sizin kendi müstakil çatınız değil, ve kendi başınıza yapacağınız bu değişiklik, diğer maliklerin yapacağı itirazla, sizin de belirttiğiniz, yararlanmaya çalıştığınız kanun maddesine aykırı olduğundan , eski haline döndürülecektir.
Bahsettiğiniz madde;
sitenin içindeki malikleri bağlar, ama site sınırları dışında kalan mülk sahibini belirttiğiniz anlamda bağlamaz diye düşünüyorum.
Elbette tapu sahibi diye, sınırsız haklara sahip değil, ama bir başkasının müdahalesine tümüyle açık bir hak ta değildir olay.
Bulunduğunuz yer imar planında 3 kata izin veriliyor olsa ve o bina ( sizin sattığınız binanın) sahibi, 3katlı bir bina yapmak istese,
yapabileceğiniz hiç bir şey yok
Cevap: Başkasına ait çatı terası bölümünün kullanılması
Alıntı:
cagjackal rumuzlu üyeden alıntı
O zaman bende kendi müstakil çatımın üzerine millet beni görmesin diye 10 metrelik duvar çekeyim direk arkadaki 5 evin manzarasını sıfıra indireyim. Ne de olsa kendi mülkiyetimdeki çatım.
İmar planlarında maksimum yükseklik belirtilmiştir. Bu yüksekliği geçmiyorsa çekebilirsiniz ancak binalar genelde izin verilen kat sayısında yapıldığından yükseklik sınırına da ulaşmış oluyor. Dolayısı ile pratikte bunu yapma imkanınız pek olmaz.
Cevap: Başkasına ait çatı terası bölümünün kullanılması
Cevaplar için teşekkürler. Yalnız burada benim üzerimde durduğum olay 10 metrelik duvar değil, plan projede 65 hanenin ön cephesinin tamamen açık olduğu ve dağın yamacında yer aldığı için deniz ve şehir manzarasını komple gören evlerin bulunduğu bir sitenin en alt sırasındaki bir evden bahsediyoruz. Dediğim gibi önümdeki bina benim evimden ötede yer alan bir bina değil, terası benim terasımla yapışık olan bir bina..bir ayağımı attığımda diğer mülkiyetteyim geri geldiğimde kendi mülkiyetimde. Benim zaten her iki taraf da benim mülkiyetim diye bir iddiam yok. Ben sadece önüme yapışık olan mülkiyetin ne şekilde benimle sınırını ayırabileceği olayı. Yani önüme 2 metre yükseklikte duvar çekip benim görüşümü kapatması mı kanunen uygun olan, yoksa terasa eğim verdirip kiremit çatıya çevirmesi mi daha uygun olan..Aslında sizlere bahsetmiş olduğum bu bölümün fotoğrafını çekip koymaya çalışacağım, görünce anlaşılması kolay olur sanırım. Teknik bir konu olduğu için zaten bilirkişiye keşif yaptırıp haklarımı öğrenmek istiyorum.
Cevap: Başkasına ait çatı terası bölümünün kullanılması
İmar planında hasım olduğunuz kişinin mülkünün yüksekliğine bakın. Muhtemelen sizinki ile aynıdır. Orada metre olarak bir yükseklik belirtilmiştir. Mesela atıyorum 12.50 olsun. Adamın binası teras itibarı ile 12 metre ise yarım metrelik bir duvar yapma hakkı vardır. Adamın binası 2,5 metre ise, 10 metrelik duvar yapma hakkı vardır. Bina 12.5 metre ise, 1 parmak bile duvar yapma hakkı yoktur.
Önce bunu öğrenin. Eğer hakkı olmayan bir şey yapıyorsa, o zaman bunu nasıl engelleyeceğinizi sorabilirsiniz (cevabını ben tam bilmiyorum)
Ama adam hakkı olan bir şeyi yapıyorsa, o zaman demek ki en alt sıradaki adam dışındakilerin evleri manzarası olan bir ev değilmiş; sadece en ön sıradaki kişi binasını alçak yaptığından dolayı manzara görüyormuş demek durumunda kalacağız.
Cevap: Başkasına ait çatı terası bölümünün kullanılması
TüRK MEDENi KANUNU
Madde 737 - Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.
Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel adete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.
Yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi 2008/1096 E.N , 2008/1711 K.N.
ilgili Kavramlar
KOMSULUK HUKUKUNA AYKIRI DAVRANMAK
KOMSULUK HUKUKU
Özet
TARAFLARA AIT IŞYERLERI SANAYI BÖLGESINDE OLDUĞUNDAN, UYUŞMAZLIĞIN NITELIĞI GEREĞI EMSAL IŞYERLERININ DURUMUNUN DA INCELENMESI, MAHALLI ÖRF VE ADETIN NE OLDUĞUNUN SAPTANMASI VE SONUCA GÖRE KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIĞIN BULUNUP BULUNMADIĞI BELIRLENMELIDIR.
içtihat Metni
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.10.2003 gününde verilen dilekçe ile eiatmanın önlenmesi, kal ve maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.09.2006 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışların kal suretiyle giderilmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının, davacının işlettiği "Ö... Oto unvanlı" işyerinin ön cephesini kendi yaptırdığı, gölgeliğin dış sınır hizasından olmak üzere ışıksız tabela yaptırılarak komşuluk hukukundan doğan çekişmenin bu şekilde giderilmesine, 500 lira maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, taraflar temyiz etmiştir.
Taşınmaz mülkiyetinin kullanma hakkını sınırlayan "komşu hakkı" başlıklı Türk Medeni Kanunu'nun 737. maddesi, mülkiyet hakkı sınırlarının aşılarak başkalarına zarar veren veya zarar tehlikesi yaratan taşınmaz malikinin sorumluluğunu düzenlemiştir. Anılan hüküm uyarınca orta yerde malikin aşırı kullanımı varsa ve saptanmışsa, komşu malik aleyhine aşırı kullanma bir zarar meydana getirmişse, ayrıca aşırı kullanma ile zarar arasında illiyet bağı kurulabiliyorsa taşınmaz maliki zararla sorumlu tutulur ve aşırı kullanmanın önüne geçmek gerekir.
Somut olayda; davacı ve davalının ayrı ayrı taşınmaz maliki oldukları, her ikisinin de sanayi bölgesinde işyerlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporuna göre, davalının işyerinin davacıya ait işyerinin tanıtım ve görünümüne engel olduğu, bu durumun komşuluk hukukuna aykırılık teşkil ettiği saptanmıştır. Ancak bu belirleme, doyurucu gerekçe ile açıklanmamış, soyut ifadelerle ortaya konmuştur. Öte yandan, mahkemenin bilirkişi olarak tayin ettiği kişi inşaat mühendisidir. Tek bir inşaat mühendisinin düzenlediği ve doyurucu gerekçeyi taşımayan bilirkişi görüşü ile hüküm tesis edilemez. Bunun dışında, taraflara ait işyerleri sanayi bölgesinde bulunduğundan, burada uyuşmazlığın niteliği gereği emsal işyerlerinin durumunun incelenmesi, mahalli örf ve adetin ne olduğunun saptanması da önem kazanmaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişiler arasına yöredeki örf ve adeti açıklayacak ve hukuki konuda görüş bildirecek kişiler de alınarak, yerinde yeniden keşif yapılmak suretiyle, Türk Medeni Kanunu'nun 737. maddesinin aradığı unsurlar üzerinde durularak, ayrıca emsal işyer-lerindeki durum da incelenerek örf ve adetin ne olduğunun da belirlenmesi yoluyla ayrıntılı ve gerekçeli rapor almak, istem sonucu hakkında bu araş-tırmalardan sonra bir hüküm kurmak olmalıdır.
Kabule göre de, kural olarak alacaklının ispat etmesi gereken zarar ve miktarı kanıtlanmadan davalının tazminat ödemekle yükümlü kılınması da doğru değildir.
Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yaranna (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 14.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Cevap: Başkasına ait çatı terası bölümünün kullanılması
Sayın senoleker, cevabınız için teşekkür ederim. olayda zaten burda kilitleniyor. adamın binasının yüksekliği bizimkiyle aynı değil..bizim sitedeki evler tripleks..imar görüntüsü olarak dağın eteğinden merdiven şeklinde aşağı inerek inşa edilen evleri düşünün, aynen o şekilde. zaten merdiven şeklinde olduğu için evlerin salonlarına ait yani yola bakan cephelerinin önleri hep açık, hiç birinin önünde görüşü engelleyecek ne bir ağaç var ne de bir duvar. aşağıdaki arsada yer alan bina ise dublex fakat bizim siteye ait bir konut değil ama benim sınırıma bitişik. aynen bu binanın da bir merdiven gibi benim evimin altında olduğunu düşünün, fakat bu sefer dublex olduğu için ve kot farkı çok aşağıda kaldığı için, ancak binanın çatısı yani önümdeki teras benim binamın seviyesine kadar çıkabiliyor. Benim cephem yani salonumun yola bakan cephesi tamamen kapanmış oluyor herhangi bir duvar çekildiğinde.
Sayın hakkaniyetli ye de teşekkür ediyorum. Herhangi bir duvar tehdidi ile karşı karşıya kalırsam, kararda da geçtiği gibi "uyuşmazlığın niteliği gereği emsal işyerlerinin durumunun incelenmesi, mahalli örf ve adetin ne olduğunun saptanması" noktasının bana yararlı olabileceğini düşünüyorum. Benim durumumda da 65 hanenin yola ve denize bakan cephelerinin tamamen açık olduğu görüşüyle, benim evimin görüntüsünün de kapatılamayacağına karar verilebileceği kanaatindeyim.
Cevap: Başkasına ait çatı terası bölümünün kullanılması
Bakın, tekrar söylüyorum. Belediyeden rica ile bakabilirsiniz; bahsettiğiniz komşunun bina yükseklik şartı kaç metre diye. Bunu bilmeden beyhude konuşuruz.
Sizin manzaranız kapanmayacak diye adamın arsanının işe yaramaz bir hale gelmesine müsaade edilmez muhakkak. O yüzden tekrar ediyorum; bu imar yüksekliğini öğrenmelisiniz.