Boşanma

Affetmek bir erdemse, siz neden affetmiyonuz alisinkay. Hem aleme akıl ver, sonra da ben öyle yapmazdım de. Yok öyle şey.
Adam karısını affetmiş, sonra da cümle aleme zina yapıyordu diye rezil edecek. Kadının gururu yok mu? Hadi yok diyelim adamın onuru yok mu yaaaa.

Sayın Nurten Öz,
Siz neden eskiden olduğu gibi genel konularda yazmıyorsunuz. Bu eminim çok daha yararlı olurdu.

Bu arada aklıma bir büyüğümün nasihatı geldi.Ne kadar güzel bir nasihatmış.
"Doğru şeyler söylemeyecekseniz, çenenizi hiç açmayın" derdi.

Madde 161 - Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Sayın emrah yavuzcan,
Buradaki aftan kasıt davasından vazgeçmesidir.

Dava açılmamış bir olayda af sizce nasıl ispatlanabilir?

Alıntı:

---

Buradaki aftan kasıt davasından vazgeçmesidir.

---

Sayın alisinkay,

Buradaki'nden kastınız kanun maddesi midir?

Kanun maddesi değil.Uygulama genelidir.

Zina yapan taraf her zaman için karşı tarafın affettiğini ileri sürebilecektir. Ancak süresi içerisinde dava açan kişinin o olayı affetmediği açıktır.Affetmiş olsa dava açmazdı. Kaldı ki kişisel olarak affetse bile bu durum ispatlanması zore bir durumdur.Ayrıca kanun koyucunun bu kanunu koyarken aftan kastının davasından vazgeçmesi şeklinde anlaşılması gerektiğini düşünüyorum.Sayın paradoxman gerçek ad ve soyadını kullansaydı bu forum delil oluşturabilirdi.

Ancak madem savcı veya hakim olmayacağım ve madem mecburen avukatlık yaptıracaklar o halde bir avukat gibi düşünmeli ve müvekkilime vereceğim cevapları burada vermeliyim.

O yüzden size de aynı soruyu sormak istiyorum.Kişisel bir affı nasıl ispatlarsınız?

Sayın alisinkay,

Bana kalırsa bu hüküm zinanın suç sayıldığı zamanlardan miras kaldı, aslında hiçbir anlamı olmamalı, yani ben de sizinle olması gereken açısından hemfikirim. Zina suç sayılmadığına ve vazgeçilecek bir dava olmadığına göre böyle bir düzenlemenin manasız olduğunu düşünüyorum. 6 aylık süre içerisinde dava açmıyorsa zaten affetmiş demektir, dava açmışsa affetmemiş demektir bence, başkaca kanıta da gerek yoktur bu hususta.

Ancak uygulamada maalesef böyle yorumlanmıyor, zinaya rağmen eş aynı evde yaşamaya devam ediyor ise, ya da tanık ifadelerine göre aldatılan eşin tepkisiz kaldığı vs. gibi durumlar ispat edilebiliyorsa genellikle aldatılan eşin affettiği varsayılıyor. Oysa aldatıldığı halde evini terk edemeyen, korkudan boşanma davası açamayan bir çok insan var, bunların eşlerini affettiğini varsaymak ne kadar isabetlidir orası tartışılır tabi.

Sayın Dilek Kuzulu Yüksel,

Burada sanırım iş avukatın yeteneğine kalıyor. Ya 6 aylık süre konulmamalıydı yada af bölümü iptal edilmeliydi.Çünkü kanun koyucu 6 aylık süreyi koyarken sadece başvurunun zorluğunu mu düşündü.

Bence 6 aylık süre kişinin kendini tartması ve affedip affetmeyeceği konusunda kararını vermesi için yeterli bir süre. Sonuçta psikolojik bir olay ve sayın katılımcımızın nikinden de anlaşılacağı üzere bir paradox var.

Bir anda sevgisi ağır basarken bir anda aldatılmış olmanın öfkesi ağır basıyor ve karar veremiyor.Bu karar için ona uygun bir zaman verilmeli ve bildiğiniz gibi hukukta irade ve beyan çok önemli.

6 ay içerisinde zinaya dayalı boşanma davası açan birisinin eşi ile karşılıklı ilişkilerinde affettiğini söylemesi iradesi ile beyanının birbirine uygun olmadığının bir delilidir.

Kaldı ki zina haksız tahriktir. Kişisel olarak zinayı affettiğini söyleyen birisi sırf bunu söylediği için boşanma davasında haklı durumunu kaybederken, karşıdaki taraf da şiddete dayalı boşanma davası açabiliyorsa burada adeleti sorgulamak gerekir.

Ayrıca aldatan eşi tepkisiz kalmamış şiddet uygulamış.Üstelik psikolojiyi biraz okuduğumuzda tepkisiz kalmanın da bir tepki olduğu çok açıktır.

Olayımıza döndüğümüzde önce zina var.Ardından bunu kendine yediremeyen kişi şiddet uygulamış.Ve zinaya dayalı boşanma davası açılmış. Davalı kişi kendisini affettiğini nasıl ispatlayabilir çok merak ediyorum.

Bunu ispatlayabilen bir avukat olursa :) üstad der gider elini öperim :)

Anladığım kadarıyla aldatma durumunda 6 ay içinde dava açmadığınız takdirde affetmiş sayılıyorsunuz. Diyelimki eşiniz sizi aldattı. ayrı yaşamaya başladınız. Altı aylık süre geçti. Bir araya gelmediniz. Bundan sonra açılacak bir boşanma davasında tazminat ve nafaka gibi haklarınız otomatik olarak ortadan kalkmış mı oluyor? Eğer ayrılığın sebebi aldatma ise tekrar birlikte yaşamaya başlamadığınız halde nasıl oluyorda affetmiş sayılıyorsunuz anlamadım. affetmiş olsak başka bir neden sözkonusu değilse bir araya gelirdik zaten. Şunu anlayabilirim. her iki tarafında boşanma davsı açmaya hakkı olabilir altı ay sonra. Ama kusur tamamen ortadan kalkıyormu ?

6 aylık süre geçtikten sonra, aynı aldatma/zina olayına dayanarak boşanma davası açamıyorsunuz, kanun koyucu 6 aylık süreyi makul düşünme için yeterli görmüş ve bu süre içerisinde dava açmayan eş affetmiş sayılır demiştir. (Yerindeliği elbette tartışılır.) 6 aylık süre içerisinde dava açmazsanız, davanız zaten zamanaşımı nedeniyle reddedilecektir. Böyle bir durumda zina olayını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (bilinen deyim ile şiddetli geçimsizlik) nedeniyle açacağınız davada ispatlamanız durumunda da kusur yine karşı tarafta olacaktır.