Printable View
Evet bu kararları bende okudum. Kararlarda öngörülenin özeti; Önceden askeri hastane tarafından "çürük" raporu verilmiş olan kişilerin daha sonradan bu durumlarının düzelmesi halinde kendilerine dava açılmış ve tekrar askere sevk edilmek istenmiş olmaları halinde bile mahkeme tarafından leyhte karar verilmesi ve kazanılmış hakkın uygulanması prensibinden faydalanılması yönünde karar alınmıştır.
Bir gazeten konuyla ilgili alıntı;
'ÇÜRÜĞE' BEDELİ ÇALIŞMASI
Basında yer alan çürüğe ayrılanların bedelli beklentisine yönelik soru üzerine de Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:
''...Arkadaşlara dedim ki, bizim dediğimiz husus neydi, şuydu: Şimdi kişi askere gitmeyecek şekilde özürlü, dolayısıyla sakat olmuş, sakat raporu var, askere elverişli değil.
Bu insan askere gitmiyor, fakat toplum içinde soruyorlar 'askere gittin mi?' 'Yok, gitmedim', 'Niye gitmedin?' 'Özürlüyüm, engelliyim' dediğinde toplumda pek iyi bakılmıyor, öyle diyelim. Yani bu da askeriyeye yönelik bir değer yargısının sonucu. Dolayısıyla kişi diyor ki, böyle bir bildiğim var da ondan, talep geldi yani. Ben zaten sakatım, yani askerliğe elverişli değilim, gitmiyorum. Ama sağdan soldan oğlum dahi bana sorduğunda 'sakatım gitmiyorum' demektense 'bana da bu imkanı verin, ben de parayı ödeyeyim, dolayısıyla devletin çıkarmış olduğu bu bedelli yasasından faydalanayım' diyor.
Bundan diyelim ki, 'Mehmet Yoldagezer yararlansın' diye bir yasa çıkmaz. Genel bir ibare koymak lazım. O genel ibarenin içerisine dahil olanlar bunları mı kapsar acaba, böyle bir düzenleme yaptığında hiç arzu etmediğimiz bir başkaları da bu yasa kapsamına girer mi? diye. Arkadaşlara dedim ki, bir çalışma yapın, bir sakıncası var mı, yok mu diye?
Taş atan çocuklarla ilgili bir yasa çıkarttık. Ogün Samast da oldu, Hrant Dink'i vuran da oldu. Ama ifade edilen o değildi. Fakat ayrım yapabilmek mümkün değil. Şimdi bu da böyle. Arkadaşlar bir çalışma yapacaklar. Bizim ifade etmek istediğimizi tam dökebilirlerse bir teklif getirecekler.
Daha henüz böyle bir teklif olmadı. Ama 'efendim biz bunu koyduğumuzda böyle de sakıncası olabilir' diye görüş gelirse bakacağız. Eğer gerçekten öyle bir sakıncaları varsa o da artık ne diyelim, o derece bir hafif biraz şey de katlansın diyeceğiz. Ama genel intiba komisyondan geçtiği şekilde genel kuruldan geçeceği şeklindedir.''
Bu konuda basında başka haberler duyan arkadaşlar da buraya eklerse sevinirim.
"GEÇİCİ MADDDE 46 : Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihde her ne sebeble olursa olsun henüz fiili askerlik hizmetine başlamamış , 30 yaşından gün almış ve ..... "
Kanun teklifi bu şekilde iken çürükler nasıl faydalanamıyor.
http://www2.tbmm.gov.tr/d24/1/1-0524.pdf
Bu büyük ithimalle elverişsiz raporu alan kişilerin (özellikle de D sınıfı) artık "yükümlü" olarak değerlendirilmemesinden ileri geliyor.
Bu konuda ciddi anlamda bilgi kirliliği ve fikir karmaşası var.
1-Öyle ki askerliğe elverişli olmadığı için " savaşta barışta askerlikten muaflar" veya "barışta muaf savaşta sefer alır" mı bu yasa kapsamından yararlanamayacak ? 2- Ya da herhangibir sağlık sorunu nedeniyle durumu hakkında geçici olarak erteleme, geciktirme vermişler mi yararlanamayacak ?
Eğer birinci madde yararlanamayacaksa bu kişilerin zaten askerlikçe bir yükümlülükleri olmadığı için yararlanamaması mantıklı bir gerekçe olabilir. Zaten askerlik için yükümlü değil. Bir ikincisi bir kişi arıza ve sekellerden dolayı elverişsiz raporunu 21-25 yaşında da alabilir.
1-Şimdi eğer 25 yaşında askerliğe elverişli değildir raporu alan birinin yasa kapsamında yararlanıp, 29 yaşından gün almış birinin yararlanamaması zaten haksızlık değil midir ?
Yok ikinci madde yararlanamayacaksa obezite nedeniyle (bu bir hastalıktır) yararlanamaması ve bu yüzden erteleme alan birinin hakkı yenmiyor mu ? Hazır temel askerlik eğitimi de verilmiyorken TSK sağlık yeteneği yönetmeliği neden dikkate alınmaktadır. Diyelim ki bu yönetmelik dikkate alındı. Diğer arızalardan dolayı erteleme alanlar yasadan yararlanırken neden obezite hastaları özellikle cezalandırılmaktadır. Bu hukuka ve eşitliğe aykırı değil midir ?
Dünyanın 3 te 2 sinin obezite olduğu durumda, durumu hastanelerce tescil edilmiş ve obezite hastası olduğu kanısına varılmış biri kapsam dışı bıraklırken, hastane tarafından durumu tespit edilmemiş bir başka obezite (tsk sağlık yeteniği yönetmeliğine göre) hastasının yasadan yararlanması hukuka aykırı değil midir?
Ben bakanın çürük raporu alanların yasadan yararlanmayacaklarını söylediğini , çürük denilince akla ilk gelen kilonunda basın tarafından abartıldığını düşünüyorum.
Aksi taktirde açılacak davalarla bedelli askerlik kanunun yürütmesi durdurulabilir (Uzman bir arkadaş yazarsa hepimiz aydınlanırız )
Son günlerde gündemi oldukça meşgul eden ve birçok kesimin yorum yapar olduğu bedelli askerlik konusunda birçok söylenti dolaşmaktadır. Bu söylentilerdeki neticeler çıktığı vakit birçok kişi sevinirken, birçok kişi de üzülecektir. Dolayısıyla enine boyuna birçok bilim ve düşünce dalıyla işbirliği yapılarak hazırlanması gereken bu kanunun, hatasızlık payının azaltılması adına naçizane kendi bilim dalım çerçevesinde bir öneride bulunmak istiyorum.
Dünya nüfusunun bir kısmı açlık problemleriyle karşılaşırken, önemli diğer kısımları ise yanlış beslenme alışkanlıklarının sonucu oluşan aşırı kilo rahatsızlıkları ile mücadele etmeye çalışmaktadır. Gerek toplum yapılarının gün geçtikçe çeşitlilik arz etmesi, gerekse temel besin maddelerinin şekillenmesi nedeniyle, özellikle yanlış beslenme kültürleri neticesinde obezite hastalıklarında artışlar görülmektedir. Aynı durum ülkemizi de etkilemiş olup, obezite ve obeziteye eğilim gibi sorunlarda artışlar söz konusudur. Bu çerçevede T.C. Sağlık Bakanlığın da birçok istatistikî raporları mevcuttur. Aşırı kilo problemleri her ne kadar beslenme alışkanlıkları nedeniyle oluşan bir problem olarak görülse de, bazen ebeveynlerin genetik yapılarına göre de bireylere kalıtımsal (OB geni) olarak geçen bir rahatsızlıktır. Bu tür bireyler yaşamları boyunca hormonal düzensizlik seyirleri neticesinde, normal bireylerden farklı olarak gündelik yaşamlarında aşırı olmayan besinler tükettikleri zamanlarda bile, kilo alabilmektedirler. Dolayısıyla kilo problemlerin hepsi aşırı ve düzensiz beslenme düzenlerinden ileri gelmemektedir.
Çıkarılması düşünülen bedelli askerlik kanunu ile ilgili, son birkaç gün içerisinde bilgi kirliliği yaratılmıştır. Bu bilgilerden birisi de aşırı kiloluların bu kanundan yararlanamayacak olmasıdır. Bu olgu oldukça yanlıştır. Bireylerin elinde olmadan genetik kodlarından da ileri gelebilen kalıtımsal hastalık yüzünden bedelli haklardan mahrum edilmesi adeta gen ırkçılığı kavramını gündeme getirecektir. Çünkü kilo problemi olupta, askerlik yapmak isteyen fakat sadece 1-2 kilo fazlalığı nedeniyle, 1 yıl sevk tehiri alan birçok birey bu durumdan etkilenecek ve daha büyük psikolojik problemlere neden olacaktır. Yani 30 yaşını geçmiş, şu ve şu kilo sınırlarında olanlar bedelli askerlikten yararlanabilirler gibi durum söz konusu olmaktadır. Bir başka ifade ile 30 bin TL’si olan zayıf kişiler bu kanundan yararlanabilir gibi bir kanun yasalaşacaktır. 30 yaşına kadar şu ya da bu sebeplerle askerliğini yapmamış birçok bedelli adaylarının sudan sebeplerle almış oldukça sağlık raporları ile bu zamana kadar geldikleri göz önüne alındığında, gerçek rahatsızlığı nedeniyle erteleme almış aşırı kilolu bedelli adaylarının oldukça büyük bir mağduriyeti söz konusudur. Gündeme gelen bedelli kanununda 21 günlük eğitiminde olmaması bu durumu iyice anlamsızlaştırmaktadır.
Dolayısıyla ilgili kanunun ilk deklare edilen metninde olduğu gibi her ne sebeple olursa olsun ifadesine sadık kalınarak obez hastalarının bu kanun çerçevesinde mağdur edilmemesi ve yeni bir tartışma konusuna mahal verilmemesi gerekmektedir.Saygılarımla...
Başlık içeriğinin obezitenin sebeplerine doğru kaymasından çekiniyor olmakla birlikte karmaşayı önlemek amacıyla kısa bir açıklama yapmakta yarar görüyorum. Obezite sanıldığı üzere "pisboğaz"lığın veya beslenme alışkanlıklarının yanlışlığının sonucu değildir. Bu ve buna benzer sayılabilecek onlarca sebep sadece obezitenin oluşması ve ortaya çıkmasını, yaygınlaşmasını hızlandırır. Her insanın bir "BMR" denen "Bazal Metabolizma Hızı" vardır. Kısaca açıklamak gerekirse her insanın 24 saat boyunca hareketsiz dursa bile organlarının harcadığı bir "baz" kalori değeri vardır. Bu kalori değeri kimi insanlarda 2500-3000 kalori seviyelerindeyken kimi insanlarda 1200 kalori seviyelerinde olabilir. Bu durumda BMR'ı düşük olan insan BMR'ı yüksek olan insanın yarısı kadar yese bile gene ondan fazla kilo alacaktır vs. Ayrıca obeziteyi belirleyici olan vücuttaki yağ hücrelerinin sayısı, sindirim sistemi yapısı vs. gibi daha onlarca parametre vardır. Kısacası çok yiyen kilo alır mantığı temelde sadece belirli sınırlar içinde doğrudur veya az - çok kavramları birbirlerine göre "görece" ifade ederler desek daha doğru olacaktır.
İkinci olarak benim yasadan anladığıma geleyim. Bedelli askerlik yasasında iki insan ele alacağım;
1- 2010 yılında 29 yaşında olan birisi askerlik sevki için hastaneye başvurmuş ve 1 yıl erteleme almış olsun (obezite dahil her ne sebeple olursa olsun) . 2011 yılında bu insan bedelli kanununun çıktığı anda 30 yaşında olsa bile askerlik ile ilişkisi 29 yaşındayken başlamış sayıldığı için bu insan bedelli askerlikten faydalanamayacaktır.
2- 2010 yılında 30 yaşında olan birisi askerliğe sevk için hastaneye başvurmuş ve her ne sebeple olursa olsun 1 yıl erteleme almış olsun. 2011 yılında bu insan bedelli askerlik yasalaştığı zaman 31 yaşında olacaktır ve bedelli askerlikten faydalanabilecektir.
Burada önemli nokta sanırım şu; " Askerlikle ilişkisi başlayan kişinin bu ilişkisi başladığında 30 yaşı geçmiş olması esas alınıyor " fakat bunun mantığını da doğrusu ben anlamadım ama yanlış anlamadıysam yasadan kast edilen bu. (Yanlış anladıysam şimdiden özür dilerim)
Bir diğer konu ise "çürük" konusu. Bu konu ise bambaşka. MSB'lığına "çürük" konusunda olan talep geçmiş dönemlerde zaten "askerlik yapamaz raporu" almış olan bireylere bedelli kapsamında tezkere verilmesi. Bunun için ise bir yaş sınırı aranmasının anlamı olmaz çünkü zaten bu insanlar "çürük" raporunu almışlar istedikleri tek şey bu rapordan kurtulmak ve vicdani olarak askerlik görevlerini bu şekilde tamamlayıp vatana borçlarını ödemek. Bu bence tamamen zararsız bir sınıf olarak ortaya çıkıyor. Henüz bu konuda da bir ekleme yapıldığını sanmıyorum.
Sabah gazetesinde yayınlanan son gelişmeleye göre;
"Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bedelli askerlikle ilgili olarak "Tasarıda hiçbir değişiklik olmayacak" dedi. "
Tam olarak ne kast edildi bunu anlamak güç. Sadece yaş ve bedelden mi bahsediliyor acaba?
Evet nihayet beklenen yasa çıktı ve "çürük" raporu olanlar da yasa çerçevesinde alındı.
Milliyet : "Bu kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce herhangi bir nedenle haklarında verilen askerliğe elverişli olmadıklarına dair kararlardan dolayı askerlik hizmetinden muaf tutulanlar da 6 ay içinde askerlik şubesine başvurmaları halinde yaş şartı aranmaksızın askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak."
Yani yasa çıktığı tarihden önce "çürük" raporu verilmiş ve bundan muzdarip olan benim gibi arkadaşlarda artık bedelini ödeyerek tezkerelerini alabileceklerdir.
Arkadaşlar biraz önce TBMM tv'de dinledim. Sonuna yetiştim gerçi ama duydum. Çürük raporu olanlar faydalanabiliyor ve yaş sınırı yok. Fakat obeziteden erteleme alanlar faydalanamıyor dedi. Böyle bir mantık hayatımda görmedim. Ertelemesi olan arkadaşlar benim de ertelemem var fakat ne yazık ki bizler faydalanamıyormuşuz. TBMM tv' de izlediğim bu.