Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Avrupa Birliği: 'Libya'ya askeri operasyon yapabiliriz'
Avrupa Birliği (AB), 6 bine yakın AB vatandaşının bulunduğu Libya’da insani durumun daha da kötüleşmesi halinde "askeri operasyon" yapabileceğini bildirdi.
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir AB yetkilisi, silahlı müdahale konusunda "Üzerinde çalıştığımız ihtimallerden birisi bu" dedi.
Bu tür bir müdahalenin amacını açıklamaktan kaçınan yetkili, "Bir ihtiyat planı hazırladığımızda, bu, BM Güvenlik Konseyi’ni harekete geçireceğimiz anlamına gelmez" ifadesini kullandı.
AB Komisyonu’nun insani yardım biriminin, "insani bir askeri operasyonda" ne tür sivil ve askeri kapasitenin kullanılabileceği konusunda üye ülkelerle danışmalarda bulunduğunu anlatan yetkili, henüz silahlı bir operasyon noktasının uzağında olduklarını ve ihtimaller üzerine hazırlık yaptıklarını kaydetti.
AB Komisyonu’na göre, Libya’da olaylar başladığından bu yana 5 bin civarında AB vatandaşı ülkeyi terk etti. Hala Libya’da bulunan AB vatandaşlarının sayısı konusunda net bir rakam verilemiyor.
KADDAFİ'NİN AKIBETİNİ BELİRLEYECEK 4 KRİTİK MERKEZ
Libya lideri Muammer Kaddafi’nin ülke toprakları üzerindeki hakimiyetinin, kontrolü kaybettiği yerlerin doğudan başkent yakınındaki bazı merkezlere yayıldığı haberlerinin gelmesiyle azaldığı görülüyor.
Kaddafi’nin hakimiyetini sürdürüp sürdüremeyeceğini belirleyecek dört stratejik bölge bulunduğu belirtiliyor. Bunlar başkent Trablus, Kaddafi’nin memleketi Sirte şehri, Sirte Körfezinin petrol sahaları Ras Lanuf ve Marsa el-Brega.
İsyanın başladığı ülkenin ikinci büyük kenti Bingazi’nin de içinde bulunduğu kuzeydoğudaki Sirenaik bölgesinde artık merkezi hükümetin kontrolünün bulunmadığı belirtiliyor. Bölgede muhaliflerin kontrolünün batıdaki Ecdabiye’ye kadar uzandığı bildiriliyor.
Trablus’taki görgü tanıkları, başkentte Kaddafi’ye bağlı güçlerin kontrolü kaybettiğine dair bir işaretin bulunmadığını belirtiyorlar. Kentte üniformalı polislerin her zaman olduğu gibi trafiği yönettiği, devlet televizyonunun yayına devam ettiği bildiriliyor.
Buunla birlikte, bakentten sadece bir saat uzaklıktaki şehirlerdeki sokaklarda Kaddafi karşıtı silahlı milislerin devriye gezdiği, polis ve askerin ortada görülmediği belirtiliyor.
Ülkeden kaçan Mısırlı işçiler bugün, başkentten 120 kilometre ötedeki Zuara’nın hükümet karşıtı milislerin kontrolünde olduğunu söylediler.
Trablus’tan 200 kilometre uzaklıktaki Misrata’nın bir sakini, Reuters’a telefonla verdiği bilgide, şehrin muhalefetin kontrolünde olduğunu ancak Kaddafi’nin oğullarından birinin komutasındaki bir paramiliter gücün havalimanı yakınında saldırıda bulunduğunu söyledi. Kentten çekilen fotoğraflarda resmi binaların Kaddafi karşıtlarının benimsedikleri yeşil-siyah-kırmızı bayraklara büründüğü görülüyor.
Ras Lanuf ve Marsa El Brega limanlarından petrol sevkiyatı yapılıyor. Bir terminal ile rafinerinin bulunduğu Marsa el Brega’daki durum konusunda güvenilir bir bilgi bulunmuyor. Kurina gazetesi pazartesi günü, bir petrol terminaliyle bir petrokimya tesisinin bulunduğu Ras Lanuf’ta ayaklanmanın başladığını bildirmişti.
Akdeniz kıyısında bulunan Sirte bölgesinde birçok petrol üretim sahası bulunuyor. Ancak buranın, Kaddafi’nin memleketi olması dolayısıyla bu şehrin daha ziyade hükümet açısından psikolojik bir önemi bulunuyor. Sirte’nin merkezin kontrolünde olduğu, kontrol noktalarında asker ve polislerin bulunduğu belirtiliyor. Kaddafi Sirte’yi bir çöl kasabasından zirve toplantılarının yapıldığı bir merkez haline getirmişti.
Zaviye ile birlikte Trablus’a batıdan giriş yolu olan sahildeki Sabratha’ya salı günü çok sayıda asker sevkedildiği bildirilmişti. O zamandan beri bu şehirden haber gelmiyor.
Sabratha’nın doğusuna düşen, bir petrol rafinerisinin bulunduğu Zaviye’de de büyük bir askeri mevcudiyetin olduğu bildiriliyor.
Ülkenin yerleşimin seyrek olduğu çöllük güneyinde, Libya’nın geleceğini belirlemede önemli rol oynayabileceği belirtilen aşiretler bulunuyor.
Facebook yoluyla gelen haberlerde Trablus’un 100 kilometre güneyindeki Garyan’da çatışmaların olduğu haberi geldi. Cezayir sınırındaki petrol zengini Hadames’ten ise haber alınamıyor. Güneyin daha da derinliklerinde yeralan Sabha’nın ise muhtemelen hala Kaddafi’ye bağlı olduğu zannediliyor.
Yabancı gazeteciler sadece Bingazi çevresindeki bölgeye gidebildikleri için, Libya’dan gelen haberleri bağımsız kaynaklarca doğrulatmak mümkün olmuyor.
http://www.milliyet.com.tr/avrupa-bi...97/default.htm
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
'Türkler yaptı biz yapamadık'
Times gazetesi, Libya'dan vatandaşlarını tahliye eden ülkeler arasında en çarpıcı girişimin Türkiye'den geldiğini yazdı.
İngiliz hükümetinin eleştirildiği belirtilen habere eşlik eden bir haritada ise bugüne dek ülkelerin Libya'daki vatandaşlarını tahliye etmek için neler yaptıkları gösteriliyor.
Bu haritaya bakılırsa 250 Türk Libya'nın Tobruk kentinden alınarak, Mısır'ın İskenderiye kentine götürüldü, oradan da yurtlarına döndü.
3000 Türk de iki feribotla Bingazi kentinden alınıp Marmaris'e taşındı. Marmaris'te bir aşevi ve seyyar hastane kuruldu, Türk vatandaşlarının memleketlerine götürülmeleri için ilçeye otobüsler getirildi.
Times'ın bugünkü manşeti de "Merhamet uçuşları fiyaskosu".
Gazete, 170 İngiliz vatandaşının çöldeki kamplarda mahsur kaldığını ve silahlı çetelerce tehdit edildiklerini belirtip yardım çağrısı yaptıklarını aktardı.
Times "Çölde savunmasız" başlıklı başyazısında, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague'un, Libya'daki İngiliz vatandaşlarının tahliyesi ihtiyacı karşısında çok yavaş haraket ettiğini belirtti.
'İngiltere tek vatandaşını tahliye edemedi'
Daily Telegraph ise ilk sayfasındaki Libya haberinde, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın bu ülkedeki kurtarma operasyonunu hızlandırdığını bildirdi.
Gazete de operasyonun bugüne dek ağır ilerlediğini kabul ediyor.
Daily Telegraph, başbakanın Körfez ülkelerine yaptığı geziyi kesip, İngiltere'de bazı hükümet yetkilileriyle temasa geçtiğini, İngiliz vatandaşlarının kurtarılmalarının hızlandırılmasını istediğini belirtti.
Gazete, Dışişleri Bakanı William Hague'in de Amerika Birleşik Devletleri gezisini iptal ettiğini duyurdu.
Daily Telegraph, hükümeti eleştiren çevrelerin de, bugüne dek Libya'dan bir İngiliz vatandaşı dahi tahliye edilmezken; Türkiye ile Fransa ve Portekiz'in yanı sıra başka bazı Avrupa Birliği ülkelerinin binlerce vatandaşını tahliye ettiklerini vurguladıklarına dikkat çekti.
Independent'ın Orta Doğu muhabiri Robert Fisk, Trablus'tan gönderdiği ilk haberde, kendisine, Libya'da inşaat ve mühendislik sanayiinde çoğunluğu oluşturan Türklerden en az 30 bininin Trablus'u terk ettiklerinin söylendiğini yazdı.
Guardian'ın ilk sayfasındaki bir diğer haberde, İngiltere'nin Libya'daki vatandaşlarını tahliyeye yönelik planının eleştirildiği, mahsur İngiliz vatandaşlarının zorlandıkları belirtildi.
Libya'da mahsur İngiliz vatandaşları, yağmacıların saldırılarından, yiyecek ve su sıkıntısı çektiklerinden söz edildi.
Guardian'daki haberde ise Libya'daki 10 bin Türkiye vatandaşından 3 bininin Türkiye donanmasına ait bir fırkateyn eşliğinde ülkelerine döndükleri aktarıldı.
New York Times
Libya’daki yabancı uyruklulara yönelik tahliye operasyonları, Batı medyasında geniş yankı bulunuyor. The New York Times gazetesi, çeşitli ülkelerin çabalarına dikkat çektiği geniş haberinde, "en başarılı" çalışmaları Türkiye’nin yaptığı gibi göründüğünü belirtti.
New York Times, Libya’daki on binlerce yabancının ülkeden hava, deniz ve kara yoluyla ayrılabilmek için çırpındığına işaret ederken, "İnsanları ülkeden enerjik bir biçimde tahliye etmede en başarılı ülke Türkiye gibi görülüyor" diye yazdı. Gazete Türkiye ile ilgili şunları söyledi:
"Tahliye operasyonlarının göz korkutucu niteliği, bazı ülkelerin yardım için başkalarına başvurmalarına yol açtı. Tüm zamanların en büyük tahliye çabasını düzenlediğini söyleyen Türkiye, Rusya ve ABD dahil, 21 ülkenin, (Libya’daki) vatandaşlarının ayrılmalarına yardımcı olması için kendisine başvurduğunu ifade etti. Ankara’daki yetkililer, Trablus’ta 27 yaşındaki bir Türk işçisinin öldürüldüğünü söylediler ancak detay vermediler."
Gazete, "Türkiye, Çarşamba itibariyle binlerce vatandaşı kurtarmış olsa da 25 bin civarında hala zor durumda. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin feribotları durmadan çalıştıracağını söyledi" derken, Davutoğlu’nun feribotların bazılarının Libyalı sivillere ilaç ve gıda götürmesi yönündeki beklentisine de yer verdi.
Dünya Türkiye'yi kıskandı devler yardım istedi
Krizin derinleşmesi ve Türkiye'nin tahliye hamlesi yapması üzerine dünyanın farklı bölgelerinden 21 ülke vatandaşlarının tahliyesi için Ankara'dan yardım istedi. Almanya, ABD, Avustralya, Bosna Hersek, Bulgaristan, Fransa, Çin, Kosova, Romanya, Ürdün gibi ülkelerin Türkiye'den yardım istediği belirtiliyor.
Ankara ise önceliği Türk vatandaşlarının tahliyesine verdiğini duyurdu. Libya'da Dışişleri bürokratları tahliye için yoğun çaba harcıyor. Özellikle Derne ve Tobruk bölgelerindeki Türk vatandaşlarının tahliyeleri Mısır sınırı üzerinden karayoluyla gerçekleştiriliyor.
http://www.milliyet.com.tr/-turkler-...m?ref=haberici
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
MGK'dan Yazılı Açıklama
Milli Güvenlik Kurulu bildirisinde, "Tunus, Mısır ve Libya'daki gelişmeler ve bunların bölgesel yansımaları değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, değişim ve dönüşüm sürecinin bölgesel barış, istikrar ve refaha hizmet edecek şekilde sonuçlandırılmasına atfedilen önem ifade edilmiştir" denildi.
MGK'nın bugün gerçekleştirdiği olağan toplantının ardından MGK Genel Sekreterliğince açıklanan bildiride, toplantıda terörle mücadelenin tüm veçhelerini kapsayan çok boyutlu tedbirlerin uygulanması bağlamında son MGK toplantısından bu yana kaydedilen gelişmelerin gözden geçirildiği belirtildi.
Devletin tüm kurumlarının bu tedbirlerin uygulanmasını gelecek dönemde de işbirliği içinde ve kararlılıkla izleyeceklerinin teyit edildiğinin kaydedildiği bildiride, bu çerçevede İçişleri Bakanlığı, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müstearlığınca yürütülen terörle mücadele stratejisine ilişkin çalışmaların gözden geçirildiği ifade edildi.
Bildiride, şöyle denildi: "Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin pekiştirilmesine dayanan bu kapsamdaki çalışmalar sürdürülürken, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü, milletimizin güvenliğini ve vatandaşlarımızın yaşama hakkını hedef alan terörle mücadelenin de hukuka saygı ve insan haklarının korunması temelinde, taviz verilmeksizin, aynı azim ve kararlılıkla sürdürüleceği bir kez daha vurgulanmıştır.
Bu mücadelenin en önemli unsurlarından birini, devletimizin birlik ve bütünlüğü ile kökü asırlara dayanan kardeşlik ve barış içinde bir arada yaşama duygusuna gönülden inanana vatandaşlarımızın terör örgütü ve yandaşlarının her türlü tahrik ve girişimleri karşısında sağduyularını korumaya devam edeceklerine olan kati inanç teşkil etmektedir."
Irak
Bildiride, toplantıda Irak'taki son gelişmelerin de değerlendirildiği, Irak'lı siyasi gruplar arasında varılan mutabakat uyarınca 21 Aralık 2010'da kurulan yeni Irak hükümetinin Irak halkının temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ekonomik kalkınma ve yeniden imar faaliyetlerini anılan mutabakat çerçevesinde etkin şeklide yürütebilmesinin Irak'ta ulusal uzlaşıya, toplumsal huzur ve halkın esenliğine katkı sağlayacağı ifade edildi.
Türkiye'nin Irak'a bu yöndeki desteğinin devam edeceği yinelenen bildiride, Türkiye-Irak-ABD üçlü işbirliği mekanizması kapsamında terörle mücadeleye ilişkin son dönemde gerçekleştirilen çalışmaların da gözden geçirildiği aktarıldı.
Ortadoğu
Bildiride, toplantıda Lübnan'da yaşanan hükümet krizi ile Tunus, Mısır ve Libya başta olmak üzere, Ortadoğu bölgesindeki ülkelerde meydana gelen gelişmelerin ele alındığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Bu bağlamada, Lübnan'daki hükümet kurma sürecinin kardeş Lübnan toplumu içinde bölünme ve ayrışmalara yol açmadan anayasal çerçevede ve demokratik meşruiyet zemininde bir an önce başarıyla sonuçlandırılmasına yönelik temennimiz teyit edilmiştir.
Tunus, Mısır ve Libya'daki gelişmeler ve bunların bölgesel yansımaları değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, değişim ve dönüşüm sürecinin bölgesel barış, istikrar ve refaha hizmet edecek şekilde sonuçlandırılmasına atfedilen önem ifade edilmiştir.
Ayrıca bu ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın talepleri üzerine yürütülen tahliye talepleri değerlendirilmiş, bundan sonraki süreçte alınabilecek ilave tedbirler görüşülmüştür."
http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/...1.0/index.html
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
NATO konseyi Libya konusunda acil toplanıyor
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO Konseyi'ni Libya'daki durumu ele almak üzere acil toplantıya çağırdığını belirtti.
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, AB dönem başkanı Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de yaptığı açıklamada, NATO Konseyi'nin Libya'da hızla ilerleyen durumu müzakere etmek için öğleden sonra toplanacağını, bu toplantı için birkaç saat içinde Brüksel'e döneceğini bildirdi.
NATO Genel Sekreteri, Konsey toplantısından önce AB savunma bakanlarıyla bir araya gelerek, ihtiyacı olanlara faydalı bir şekilde nasıl yardımcı olabileceklerini ve olayların neticelerini nasıl sınırlandırabileceklerini görüşeceğini kaydetti.
Önceliğin tahliyelere ve insani yardıma verilmesi gerektiğini söyleyen Rasmussen, ayrıntılara girmek için henüz erken olduğunu, ancak NATO'nun bu türden durumlarda kullanabileceği yöntemler olduğunu ifade etti.
Rasmussen, NATO'nun, üye ülkelerin harekete geçmek istemesi halinde koordinatör ve olanak sağlayıcı görevi yapabileceğini belirtti.
http://www.haberturk.com/dunya/haber...cil-toplaniyor
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Kaddafi ve oğullarına 'insanlık suçu' soruşturması
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcIsı Luis Moreno-Ocampo, Libya'da özellikle Albay Muammer Kaddafi ve oğulları hakkında ''insanlık suçu'' soruşturması açıldığını bildirdi ve Libya'da hiçbir suçun cezasız kalmayacağını belirtti.
Lahey- Moreno-Ocampo Hollanda'nın Lahey kentindeki UCM'de düzenlediği basın toplantısında, savcılık bürosunun, Libya'da ''15 Şubat'tan beri insanlığa karşı işlenen suçlar'' için soruşturma açma kararı verdiğini belirtti.
15 Şubat'ta Bingazi'de, 16 şubatta Aal-Bayda, Derna ve Zenten ile 20 şubatta Trablus'ta barışçı gösteri yapanların güvenlik güçlerinin saldırısına uğradığı birçok olayı sayan savcı, "Bu suçları işleyen güvenlik güçleri üzerinde söz sahibi, de facto bir otoriteye sahip bazı bireylerin kimliklerini belirledik" dedi.
Savcı ayrıca, resmi otoriteye sahip ve yasaların gözünde sorumlu tutulabilecek bireylerin kimliklerini de tespit ettiklerini sözleri ekledi.
Moreno-Ocampo, aralarında Albay Muammer Kaddafi, üç oğlu ve Libya Dışişleri Bakanının bulunduğu sekiz kişinin savcılığın soruşturması kapsamında yer aldığını belirtirken, bu kişilerin isimlerini açıklamadı, sadece görevlerini tarif etti.
Soruşturmada, Kaddafi'nin dışında oğulları, Seyfülislam, Hamis, Moatassim ile Dışişleri Bakanı Musa Kusa, eski Başbakan Ebu Zeyd Ömer Dorda, rejimin emniyet güçleri ve askeri istihbarat şefi Mansur Daw El Hossi ve Kaddafi'nin kişisel güvenlik şefi Abdülkadir Yusuf Dibri yer alıyor.
Öte yandan, Hollanda Savunma Bakanlığı, üç Hollandalı askerin geçen pazar günü Libya ordusuna bağlı silahlı kişiler tarafından esir alındığını bildirdi.
Hollandalı askerlerin sivillerin tahliye operasyonu sırasında saldırıya uğradıkları ve sonrasında kaçırıldıkları belirtildi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=221884
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Kaddafi, Chavez'in barış planını kabul etti
Libya'da isyancılar ve Kaddafi'ye bağlı güçler arasındaki çatışmalar sürerken, bölgede kalıcı bir çözüme ulaşılabilmesi için ilk umut ışığı belirdi.
Reuters ajansının haberine göre, Venezüella Enformasyon Bakanı Andres Izarra, Kaddafi'nin, Chavez tarafından sunulan barış planını kabul ettiğini açıkladı. Izarra, Arap Birliği'nin de Chavez'in, "Libya'ya uluslararası bir komisyon gönderilmesi" önerisine sıcak baktığını ifade etti.
Söz konusu plan, Libya'daki çatışmaları sonlandırarak siyasi bir çözüm bulunması amacıyla Kaddafi ile Libyalı isyancılar arasında görüşmeler yürütecek bir komisyonun kurulmasını öngörüyor. Komisyon da Güney Amerika, Avrupa ve Ortadoğulu temsilcilerden oluşturulacak.
Arap Birliği Genel Sektereri Amr Musa, daha önce Reuters'a yaptığı açıklamada, Venezüella lideri tarafından ortaya atılan önerinin değerlendirildiğini, ancak henüz kesin bir karar alınmadığını söylemişti.
El Cezire'nin haberine göre, isyancılar tarafından kurulan Ulusal Libya Konseyi Başkanı Başkanı Mustafa Abdel Celil ise bahsi geçen barış planıyla ilgili olarak kendileriyle temasa geçilmediğini ifade etti. Celil ayrıca, Libya lideri Kaddafi'yle aynı masaya oturmaları gibi bir durumun söz konusu olmayacağını söyledi.
Kaddafi ile Chavez'in Salı günü bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek, Libya'daki son durumu ele aldığı belirtilmişti. Kendisini anti-emperyalist bir devrimci olarak tanımlayan Chavez, aynı zamanda Libya lideri Kaddafi’nin de yakın dostu olarak biliniyor.
ÇATIŞMALAR DEVAM EDİYOR
İç savaşın eşiğine gelen Libya'da son iki günkü çatışmalar, doğudaki Brega ve Ecdebiye kentlerinde yoğunlaştı.
Bu kentlerin kontrolünü elinde bulunduran isyancılar, bölgeyi dünden bu yana bombaladığı bildirilen Kaddafi güçlerini püskürtmeyi başardı. Kaddafi'nin Afrikalı paralı askerleri Libya halkının üzerine saldırttığını belirten Bingazi'deki muhalifler ise uluslararası kamuoyundan yardım talep ederek, BM destekli bir hava saldırısı düzenlenmesi için çağrıda bulundu.
Libya lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam, Sky News'a telefonla yaptığı açıklamada, Brega kentinin muhalifleri korkutmak ve bölgedeki petrol tesislerinin denetimini geri almak için bombalandığını söyledi.
Oğul Kaddafi, Brega'daki liman ve petrol rafinerisinin kontrolünü muhaliflere bırakmayacaklarını söyleyerek, "Bu Hollanda'daki Rotterdam limanının kontrolünün başkalarına bırakılması gibi bir şey" dedi.
Kaddafi, Batılı güçlerin ülkesine müdahale etmesi halinde Libya'nın "yeni bir Vietnam" olabileceği konusunda uyarırken, uzmanlar da bölgedeki değişken şartlar göz önüne alındığında acele alınacak kararların ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor.
HOLLANDALI ASKERLER GÖZALTINDA
Bu arada Hollanda Savunma Bakanlığı sözcüsü Otte Beeksma, Libya'daki iki Avrupalı'nın tahliyesi için çalışan 3 askerinin Kaddafi güçlerince yakalandıktan sonra gözaltına alındığını bildirdi. Beeksma, Hollandalı yetkililerin, pazar gününden bu yana gözaltında olan askerlerin salıverilmesi için Kaddafi hükümetiyle görüşmelerini sürdürdüğünü söyledi.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/17171449.asp?gid=200
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Interpol'den "Kaddafi" uyarısı
Uluslararası polis teşkilatı Interpol, Libya lideri Muammer Kaddafi ile ailesinin 15 üyesi hakkında kamu güvenliği için tehdit oluşturdukları anlamına gelen turuncu alarm yayınladı.
Kaddafi ve rejimine yönelik uluslararası yaptırımlara destek amacıyla yayınlanan alarm, teşkilatın dünya çapındaki 188 üyesine gönderildi.
Eylem ya da yaratılan durumun kamu güvenliğine risk oluşturduğu zamanlarda verilen turuncu alarm, hakkında uyarı çıkarılan kişilerin, hareketlerinin engellenmesi ve mal varlıklarının dondurulması için hukuki yaptırım ve sınır polisi bilgisi sağlıyor.
Interpol açıklamasında da Kaddafi ile yakını 15 kişinin, "sivil halka yönelik hava bombardımanı dahil, planlı saldırılara karıştığı ya da katıldığının tespit edildiği" kaydedildi.
http://www.milliyet.com.tr/interpol-...m?ref=haberici
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Obama: Acil müdahaleye hazır olun
ABD Başkanı Barack Obama, insani krizin ve sivillere yönelik şiddetin durdurulması için ülkesinin ve uluslararası toplumun Libya’ya acil müdahaleye hazır olması gerektiğini söyledi.
Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon ile Beyaz Saray’da dün düzenlediği basın toplantısında Obama, ABD’nin Libya konusunda tüm seçeneklere hazırlandığını açıkladı.
Obama, Libya hava sahasının uçuşa yasak bölge ilan edilmesinin de ABD’nin değerlendirdiği seçenekler arasında yer alacağını belirtti.
Meşruiyetini kaybeden Kaddafi’nin iktidarı bırakması gerektiğini bir kez daha ifade eden Obama, isyancılara uygulanan şiddete duydukları öfkeyi dile getirdi ve BM’nin yaptırımlarını da övdü.
Savaş gemileri artıyor
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, İttifak’ın şimdilik Libya’ya müdahale niyetinin bulunmadığını söylerken, ABD’nin 5. Filosu’nun USS Kearsarge ve USS Ponce gemilerinin Süveyş Kanalı’ndan Akdeniz’e girmesinin ardından, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Güney Kore gemileri de Libya’ya doğru harekete geçti. Kanada’nın HMCS Charlottetown savaş gemisi de bir hafta içinde Libya açıklarında olacak.
http://www.milliyet.com.tr/obama-aci...52/default.htm
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Libya'dan Fransa, İngiltere ve ABD'ye tepki
Libya Dışişleri Bakanı Musa Kussa Fransa, İngiltere ve ABD'yi "Libya'yı bölmek için fesatlık yapmakla'' suçladı.
Bakan Kussa, başkent Trablus'ta düzenlediği basın toplantısında, ''Fransa, İngiltere ve ABD'nin Libya'nın doğusunda muhalefete geçenlerle irtibatta olduğu açıktır'' dedi.
Libyalı Bakan, ''bunun da ortada Libya'yı bölmek için bir fesat döndüğü anlamına geldiğini'' ifade etti ve ''Hedef Libya'yı bölmek. Buna hiç şüphe yok. Aksi halde niye ABD, İngiltere ve Fransa ayrılıkçılarla görüşsün ki? Sömürgecilik geri döndü. Bu açık'' diye konuştu.
Libya'nın toprak bütünlüğünün kendileri için anlamına dikkati çeken Bakan, ''Bunun için ölürüz. Bu tür şeyler Libya'nın egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve istikrarını tehdit ediyor'' diye konuştu.
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya liderleri ile Arap ülkelerinin temsilcileri bugün Libya konusunda Paris'te bir araya geldi. Liderler, Libya'da sivil halkın korunması amacıyla "vakit geçirilmeksizin harekete geçildiğini" açıkladı.
ÜS İTALYA'DAN
Berlusconi ayrıca İtalya'nın Napoli kentinde bulunan NATO üssünün harekatın merkezi olarak kullanılmasını önerdi. http://www.hurriyet.com.tr/dunya/17316795.asp
Hortladılar gene!..
Peki neden iç barışı sağlamak için başka yollar denenmiyor da , hemen de saldırı için ( hazır ) planlarlarını uygulamaya kalkışıyorlar? !
Türkiye'nin tutumunu merak ediyorum doğrusu ! uluslararası iyi bir iş birliği ile şu ana kadar daha iyimser bir yol izlenebilirdi oysaki
İnsanların birbirini kırıp-geçmelerini - ki onlara göre "endişeyle" bana göre "keyifle" izlediler. Tam zamanı deyip topla -tankla iyilik yapacaklar Libyalılara ! oh ne iyilik ne iyilik..
Kaddafi belasını tutuklasalar bari, resmen insanlık suçu işledi , göz göre göre..