Cevap: Hastaları görmeden reçete düzenlemek
Anlayan anlaması gerekeni anlamış sanırım sayın üye.Dr arkadaş gereğini yapmış.
Kimseye birşey ispat amacıyla burada değilim.
Mesleğiniz kutsal bir meslek olan öğretmenlik olabilir fakat burası sizin sınıfınız değil ve son söz size ait olacak diye bir forum kuralı hatırlamıyorum.
Diğer konularda ise yorum yapmak gereksiz sanırım fakat bende sizin öğrenciniz değilim eleştirilmek istemiyor iseniz yorum yapmayınız konulara sayın üye..
Saygılarımla...
Cevap: Hastaları görmeden reçete düzenlemek
Ben doktor arkadaşın konusuna bizzat onla soru cevap halinde yorumlarda bulundum ve kendiside bana teşekkür etti.Siz ilginç bir çıkış yapmaya karar verinceye kadar herşey normaldi.Şöyle bir ceza alabileceğini düşünüyorum diyen bir kişiye mahkeme yerine hüküm veriyorsun diyorsanız bu forumdaki bütün üyeleri zan altında bırakıyorsunuz.Çünkü daha öncede yazdığım gibi hemen hemen bütün sayfalar avukat arkadaşların yada üyelerimizin şöyle bir ceza alabilirsin, böyle böyle yaptırımlarla karşılaşma durumun var şeklindeki yorumlarıyla dolu.Bana haksızlık yaptınız ancak bunu anlamanıza rağmen dile getirmeye niyetiniz yok.Neyse sayın Öztürk önemli değil, forumda gezdikçe burda nelerin nasıl konuşulduğunu daha net görürsünüz heralde.Bura sınıf değil ancak bir nevi okul ve çok şey öğreniyor insan.Bende kesinlikle burda öğretmen değilim ve buranın öğretmenleri değerli hukuk insanları.Herkese anlayış ve bilgiyle dolu forumlar diliyorum.Saygılar.
Cevap: Hastaları görmeden reçete düzenlemek
Alıntı:
Bill187 rumuzlu üyeden alıntı
bu forumdaki bütün üyeleri zan altında bırakıyorsunuz
Hayır bu konuda sizi bile zan altında bırakmıyorum.Yanlış yaptığınızı açıkça söylüyorum.Çünkü yanlış yapıyorsunuz.Forumun tamamını bağlamayan kişisel bile olmayan bir konuyu kapatıyorum deyip uzatıyorsunuz.
Alıntı:
Bill187 rumuzlu üyeden alıntı
Çünkü daha öncede yazdığım gibi hemen hemen bütün sayfalar avukat arkadaşların yada....
Avukat arkadaşlar bu şekilde yorum yapmaya yetkililer.O yüzden ünvanları Avukat
Alıntı:
Bill187 rumuzlu üyeden alıntı
Bana haksızlık yaptınız ancak bunu anlamanıza rağmen dile getirmeye niyetiniz yok.
Benim adıma yorum yapmayınız !
Cevap: Hastaları görmeden reçete düzenlemek
Sizene sn.Öztürk ozaman yazdıklarımdan.Yorum yapmadan nerdeyse gelin izin alın benden diyeceksin.Apayrı bir kişiyele fikir alış verişi içindeyken bu müdahale bu kural koymalar nerden çıktı.Kaldıki şahsınıza dahi bir şey
söylenmemişken ve hiçbir şekilde muhattap olmamışken konuya girip oturum başkanlığı yapmakta ne oluyor.Burası gösteri yeri değildir.Bilirkişilik taslama yeri hiç değildir.Böyle yaklaşım içinde olanların bu foruma zarar verdiğini
düşünüyorum ve nazeketimi muhafaza ederek sizden tekrar rica ediyorum, başkalarına yaptığım ve tamamen başka bir kişiye yönelik öneri veya yorumlarıma karışıp şahsıma sataşma yapmayınız.Müsade buyurun bildiklerimi
istediğim üyeyle paylaşayım.Üyede kendi nacizane fikirlerini sorularını sorabilsin.Rahatsız olduğu birşey varsa bizzat iletişimde olduğu kişiye söylesin burdaki insanlar o kadar zekidirler emin olunuz.Zaten foruma aykırı bir durum söz
konusu olursa forum yöneticileri müdahale ederler ve gerekli uyarıları yaparlar.Foruma saygımdan bunları yazmak mecburiyetinde hissediyorum yoksa bu yersiz sataşmalara ve anlam veremediğim yazılara cevap
vermezdim.Herkese iyi forumlar.
Cevap: Hastaları görmeden reçete düzenlemek
hastayı görmeden ilaç yazmak görevi kötüye kullanma-dolandırıcılık kapsamında değerlendiriliyor.Ancak bununla ilgili net bir hüküm bulunmadığı halde neden suç olarak nitelendirilebileceğini merak ediyorum.Şöyle ki;
5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU ;
MADDE 71- Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra), 67 nci maddenin üçüncü fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek zorundadır. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/67 md.)
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kendi adına bir başkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat temin etmesini sağlaması yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden Kurumun uğradığı zararın iki katı kanunî faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık hizmetlerinin neler olduğuna, hangi yöntem ve ölçütlerle tespit edileceğine ilişkin hususlar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık Uygulama Tebliğinde de
3.1.2. Kimlik tespiti
(1) Sağlık kurum ve kuruluşları, Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişilerin müracaatı aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum sağlık kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti ve biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulaması yapmaları zorunludur. Kimlik tespiti, biyometrik kayıt işlemi veya biyometrik kimlik doğrulama işlemini usulüne uygun yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından ödenen tutar geri alınır.”
(2) 2828 sayılı Kanunla sağlanan yardımlardan ücretsiz faydalananlardan çocuk, özürlü, kadın ve yaşlıların sağlık kurum ve kuruluşlarına birinci fıkrada belirtilen belgeleri ibraz edememeleri halinde Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kapsamında bulunduklarını gösterir belgeye göre gerekli işlemler yürütülerek sonrasında söz konusu belgelerin ibrazı anılan Kurumdan istenecektir.
(3) Kapsamdaki kişilerin kendi adına bir başkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat temin etmesini sağlaması yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden Kurumun uğradığı zararın iki katı kanunî faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri doğrultusunda suç duyurusunda bulunulur. hükmü vardır.
Kanunda yalnızca kimlik belgesinin başvuran kişiye ait olup olmadığı sorgulanmalıdır denilmekte,kimlik belgesinin başvuran kişiye ait olmadığı durumlarda hizmet verilmemesi gerekti hükmü yeralmamaktadır.
uygulama tebliğinde ise YALNIZCA kimlik tesbitinden sözedilmekte ve kimlik tesbitinde tüm sorumluluk sağlık hizmet sunucularına yüklenilmektedir.her iki mevzuatta da şahısların şahsen başvurma zorunluluğu bulunmadığı aşıkardır.
ASIL SORUN BURADA BAŞLIYOR!!!
Madem ki şahsın sağlık hizmeti için bizatihi başvurması gerekmiyorsa yada diyelim ki bu mevzuat göre şahsen başvurması gerekiyorsa bile "şahsen yapılmayan başvuruların" rededilmesi gerektiğiyle ilgili bir hüküm yer almadığından ötürü;bu başvuruların kabul edilmesi neden görevi kötüye kullanmak yada dolandırıcılık diye değerlendirilip hekimlere soruşturmalar/davalar açılıyor.(örnek,örnek) ki kimi zaman(özellikle kanser,organ nakli,kalp yetmezliği...vb durumlarda )başvuruyu redetmek ölümlere bile sebep olabilir
SON OLARAK Böylesi bir sorunda hekim olarak hukiki olarak yapabileceğim bir şey var mıdır?
saygılarımla
Cevap: Hastaları görmeden reçete düzenlemek
Mali konularda bu gibi konularda vergi dairesinden "özlege" talep edilir. Ancak sanırım özelge diye bir sistem, SGK'da yok. Bilgi edinme başvurusu ile ne yapmanız gerektiğini örneğin SGK'ya sordunuz mu?
Cevap: Hastaları görmeden reçete düzenlemek
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Mali konularda bu gibi konularda vergi dairesinden "özlege" talep edilir. Ancak sanırım özelge diye bir sistem, SGK'da yok. Bilgi edinme başvurusu ile ne yapmanız gerektiğini örneğin SGK'ya sordunuz mu?
gereli kurumlara başvurmama rağmen çözüm içeren bir cevap verilmedi.mevzuat maddeleri tekrarlanarak "buna göre işlem yapılması" ifadeleriyle top sürekli taca atılıyor.
Oysa şahsen başvurmayan kişilerin talepleri karşılanmaması sonrası "ilaçlarımı yazmadı,annemin/babamın ilaçlarını yazmadı" diye sabim ve bimer'e yapılan başvuruların çoğunda hastalara net olarak şahsen başvurunun zorunluluğundan söz edilmiyor,evde bakım hastası ise,gidemeyecek kadar ağır hasta ise yazmak zorundadır gibi yuvarlak ifadelerle hastalar bize tekrar yönlendiriliyor ve suçluymuşuz imajı estiriliyor. son olarak yaşanan bir olayda, bir meslektaşımızın özkıyımı ile sonuçlanan süreç sorunu net olarak ortaya koyuyor aslında.
http://www.medimagazin.com.tr/medima...615-12017.html
yılmaz özdil bu konuda duyarlılığını göstermiş ve köşe yazısında hekimlerin kıskaca alındığını net olarak ifade etmiştir.
El-hasıl meselenin idari olarak çözülmesi pek mümkün gözükmemektedir.resmi görüş istiyorsun,şu şu mevzuatta şöyle diyor fakat bazı sorunlar var,nasıl yapalım diye soruyorsunuz...yazdığınız mevzuatı aynen yazıp,"ilgili mevzuat çerçevesinde işlemlerin yürütülmesi" diye size cevap veriyorlar.
bu sorunun hukuki olarak çözülmesi mümkün değil midir senoleker?