Dogru bu yanlışı nasıl yaptım anlıyamadım agır cezalık suçlarda uzatma 3 yıl olmakta toplam 2 yılla birlikte 5 yıldır
Printable View
Dogru bu yanlışı nasıl yaptım anlıyamadım agır cezalık suçlarda uzatma 3 yıl olmakta toplam 2 yılla birlikte 5 yıldır
Gerçekten karışık bir madde.Bakalım nasıl olucak :S
Ağır ceza mahkemelerinde yargılananlar 5 yıldan fazla süredir tutuklu ise tahliye edilecekler. İşin özü bu.
Evet sonunda yargıtay açıkladı.5 seneymiş :( .Umarım suçsuz insanlar artık hapisanelerde çürümez.Bir çözüm gelir inşallah.
ben de umarım suçlu insanlar dışarda keyif çatmaz.
Yargıtay açıkladı da, konu uzmanları tarafından o kadar tartışıldı ki, sade vatandaş şöyle düşündü; "Herkes istediğini anlıyor, istediği gibi yorumlayıp, uygulamaya koyuyor. Bu nasıl hukuk, bu nasıl adalet? Evrensel hukuk kuralları çiğneniyor."
İspatlanamayan, kanıtsız suçlar, 100 binlerce dosyalar. Sehven içine konan telefon kaydından tut da herşey mevcut çorba davalar. Oysa ki, evrensel hukuk her hukuk devletinde kabul edilen ve masumluk karinesi ile sıkı bir ilgisi bulunan şüpheden sanık yararlanır ilkesine göre yapılan ceza muhakemesinin sonunda fiilin sanık tarafından işlendiği %100 kanıtlanmayan diğer bir deyişle % 1 şüphede bile beraat kararı verilmasine hükmeder.Anayasa madde:38/4, insan hakları evrensel beyannamesi madde 11, insan hakları avrupa sözleşmesi madde 14/2, 6/2 ile bu ilkenin kabul edilmesi, bir suçlunun cezasız kalmasının bir masumun mahkum olmasına tercih edilmesi ilkesidir. Diğer bir deyişle, masumluk karinesidir.Şüpheden sanık yararlanır kuralıdır. Masum bir kimsenin cezalandırılmaması suçlu kimsenin cezalandırılmasından üstün tutulmasıdır.
Ülkemizde bu karine uygulanıyor mu, çiğneniyor mu? Başka söze gerek var mı?
Hukuk ve adaletin ülkemizde bu kadar cıvıklaştığı günümüzde, asıl suçlular zaten dışarıda keyif çatanlardır. Yıllardır, aylardır tutuklu olan, suçunun ne olduğunu bilmeyen, ticari alacak verecek davalarının ÖGACM'ne taşındığı, o sektörlerin kimlerin eline geçtiği günümüz tutukluların da, katiller dışındakilerin hiçbirinin dışarıdakiler kadar suçlu olduğunu düşünmüyorum. Zaten süreli yasa uygulamalarıyla da bu yasa değişikliği ile faturalı elektrik borcundan, hükümlü sayısına dahil, hapis yatanlar varken, diri diri insanları gömenleri çıkarmak için kullanmak Türk usulü masumluk karinesi.
TBB raporuna göre; son yedi yılda cezaevlerindeki toplam tutuklu sayısı 338 bin 520 iken, hükümlü sayısı 266 bin 986 olarak hesaplanmış. Her tutuklunun dışarıda ailesi, çevresi 100 kişiden hesapla, toplumun yarısı zaten potansiyel suçlu konumunda.
Bu ülkede artık hukuk ve adaletten söz edip, uygulamaları demokrasi adına izlemek, insan haklarından dem vurmak ağlanacak durumdur.
2004 ve 2005 te değiştirilen TCK ve CMUK'un, ne kadar titizlikle hazırlanıp bu günleri yarattığı, sebep - sonuç ilişkilerini görmek ve anlamak gerek.
DGM ler yerine kurulan ÖGACM lerinin görevlerinin genişletilmesinin nerelere vardığını bilmek gerekir.
Orduda en üst düzeyde görev yapmış generalleri armut gibi toplayıp 100 lercesinin içeri tıkılmasından kaygı duymak gerekir.
Çete ve örgüt kavramlarının masaya yatırılıp yeniden irdelenmesi gerekir.
Eklenen maddelerle TC'ne kastedenlere hafifletici cezalar getirilirken, orduda, sivil hayatta TC'ne karşı değil hükümetin uygulamalarına karşı olan, bu iktidarın siyasi görüşünü paylaşmayanların darbeci ilan edildiğinin farkında olmak, kimlerin düşünce özgürlüğü diyerek, karşı görüştekileri darbe dönemleri de dahil, görülmemiş bir şekilde cezalandırdığını, toplumun vicdani kanaatinin nasıl yıpratıldığını inkar etmemek lazım.