Uygulamama gerekçesini tam olarak yazın.
Printable View
Uygulamama gerekçesini tam olarak yazın.
Aynen şöyle abuk bir gerekçe ; 5728 sayılı kanunun 562 maddesi ile cmk 231 maddesinde yapılan değişiklik ile verilen cezanın miktar itibarı ile hagb kapsamına uygun olduğu anlaşılmışsada eylem nedeniyle kamunun zarar gördüğü ve bu zararın giderilmediği için cmk 231 maddeye göre daha lehe olduğundan sanık hakkında cmk 231 maddesi uygulanmamıştır. Ayrıca tck 184/5 maddesinde etkin pişmanlığın süre şartı olmaksızın düzenlendiği sanığın etkin pişmanlık hükmünü yerine getirmediği ve bu yüzden şartların oluşmadığı.
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E:2009/14976
K:2009/11762
T:10.06.2009
İmar Kirliliğine Neden Olma
Etkin Pişmanlık
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Özet
5271 sayılı Yasa'nın 231/9. maddesindeki düzenleme, ancak sanığın mağdur veya kamuya verdiği maddi zararın karşılığı olan paranın ödenmesini gerektiren somut olaylara uygulanabilir. Somut olayda ise saptanmış bir zarar bulunmadığından 5237 sayılı Yasa'nm 184/5. maddesindeki özel etkin pişmanlık hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
5237 s. Yasa m. 184/5-9
5271 s. Yasa m. 231
İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık Mahmut'un, 5237 sayılı TCY'nin 184/1, 62. maddeleri uyannca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası'nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün karar kesinleştikten sonra 3 yıl içerisinde inşaata ruhsat alınması ya da eski hale getirilmesi koşuluyla açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin (Büyükçekmece Birinci Asliye Ceza Mahkemesi)'nce verilip itiraz edilmeksizin kesinleşen 22.07.2008 tarihli kararın, Adalet Bakanlığı tarafından 09.04.2009 gün ve 21678 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 14.05.2009 gün ve 100940 sayılı tebliğnamesiyle Daireye gönderilen dava dosyası incelendi:
Tebliğnamede "Sanığın inşaat ruhsatı almadan kaçak inşaat yapmak şeklinde kabul edilen eyleminden dolayı, mahkemece 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 184/1. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası verilmesini müteakip, karar kesinleştikten sonra 3 yıl içerisinde inşaat ruhsatı alınması ya da eski verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/9. maddesinde yer alan "Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir." Şeklindeki düzenleme karşısında, 6. maddenin (c) bendinde belirtilen mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartının derhal yerine getirilemediği hallere mahsus olmak üzere, zararın giderilmesini sağlamak amacıyla şartlı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, oysa ki sanığın eyleminde bir zararın meydana gelmediği, kaldı ki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 184/5. maddesinde yer alan "Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar." şeklindeki düzenlemeye göre, kişinin kararın kesinleşmesinden sonra kaçak inşaatı ruhsata uygun hale getirmesi halinde cezanın bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacak olması karşısında, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Gereği görüşüldü;
5271 sayılı CYY'nin 231. maddesinin 6. fıkrasında, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir." 9. fıkrasında, "Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir." 5237 sayılı TCY'nin 184. maddesinin 5. fıkrasında ise "Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale aetirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri aereöince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar." hükmü yer almaktadır.
İncelenen dosyada, mahkemece sanık hakkında hükmolunan 10 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün, CYY'nin 231/9. maddesi gözetilmeden, koşullu olarak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Anılan hüküm ancak; sanığın mağdur veya kamuya verdiği maddi zararın karşılığı olan paranın ödenmesini gerektiren somut olaylarda uygulanabilir. Oysa dosyadaki bilgi ve belgelere göre mahkemece saptanmış ve ödenmesi gereken bir maddi zarar bulunmamaktadır. Mahkemenin, 5237 sayılı TCY'nin 184/5. maddesindeki özel etkin pişmanlık hükmünü dikkate alan gerekçeyle iki ayrı kurumun uygulama koşullarını birleştirerek verdiği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, hukuka uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, yasa yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, imar kirliliğine neden olma suçundan sanık Mahmut hakkında, Büyükçekmece Birinci Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilip kesinleşen 22.07.2008 gün ve 2007/1279-2008/1073 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası'nın 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), karardaki hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilebilecek nitelikte olduğundan, aynı Yasa maddesinin 4/d fıkrası gereğince "karar kesinleştikten sonra 3 yıl içerisinde inşaata ruhsat alınması ya da eski hale getirilmesi koşuluyla" ibaresinin kararın (2/a) bendinden ÇIKARILMASINA, 10.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. meşe içtihat.
Sayın Sonyaka, bu karar çok işime yarayacak.. Çok teşekkür ederim. Savunmamın tümünü bu ilama göremi hazırlayayım yoksa sunduğum gerekçeli karara göre savunmama başka neler ekleyebilirim.? Fikrinizi paylaşırsanız çok sevinirim.. Saygılar..
İdari para cezalarının iptaline dair kararlarda ,Kaçağı sizin Müvekkilinizin yapmadığı gerekçesi değil miydi.Bu kararları Yargıtay ve Dava dosyalarına sunduğunuz halde ,bu kararlar nasıl dikkate alınmadı.?Bu konu çok çok daha önemlidir.
İdari para cezaları cezanın yanlış şirkete kesilmesi sebebiyle iptal edildiler. Bunu ilk temyiz dilekçemizde belirttik ancak yargıtay dikkate almadı ve sadece hagb yönünden bozdu. Zannediyorum her iki firmanında yön. kur. başkanı aynı kişi olduğu için cezada etki etmedi. Bu yüzden temyiz dilekçesini hagb üzerine kurmak istiyorum. Bu konuda sunduğunuz yargıtay ilamı işime yarayacak ancak hagb için başka hangi savunmaları ekleyebilirim.?
Sayın Sonyaka,
Cevap verebilirseniz çok memnun olurum.
Saygılar...
(6) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
MAHKEME HANGİ ŞARTLAR oluşmadığından dolayı HAGB VERMEMİŞ?
1-KAMU ZARARI ödenmedi gerekçesi.Kamuya yönelik somut belirlenebilir bir zarar yok.KARARDA YAZDIĞI gibi.
2-İkinci gerekçesi 184/5 'e göre sanık pişman olarak ,yapıyı yıkmamış yada ruhsata uygun hale getirmemiş gerekçesi.KARARDA yazdığı gibi ,İki ayrı kanunda düzenlenmiş maddeleri sanığın aleyhine uygulaması.Biri TCK ,Bir diğeri ise CMUK.
İNFAZA İLişkin düzenlemeye ,TCK 184 deki düzenlemeyi SANIK kullanmadı diye 231 'İN ŞARTIYMIŞ GİBİ değerlendirme yapamaz.Sanığa NEDEN 184'ün pişmanlık hükümlerini yerine getirmedin diyemez.Diyeceği sadece ,ben cezanı pişmanlık hükümlerini uygulamadığın için yüksek verdim,alt birimden uzaklaştım olabilir.
Yoksa ; HAGB 'in şartlarına 184'ü KATAMAZ.Mahkeme vermiş olduğu Hükmü ,HAGB 'şartları varsa bunu UYGULAMAK MECBURİYETİNDEDİR.
Yapıyı Eski Haline getirmeme Kamunun uğradığı somut zarar değildir.Sadece,cezasızlık veya indirim halidir.Cezanın Belirlenmesinde esas alınır.Belirlediği cezada HAGB şartları varsa bunu uygulamak zorundadır.
Yapılan Yapının yada ruhsata aykırılığın KALDIRILMASI da İMAR Müdürlüğünün YETKİSİNDE ise BUNU Sanık kendi iradesiyle KALDIRMAMASI ,UYGUN HALE getirmese de UYGUN HALE GETİRME Belediye İmar Müdürlüğünce SÖZ KONUSU OLACAĞINDAN.Bu yetki de Belediyeye verilmiş olduğundan ,YİNE;Mahkemenin 184 /5 yerine gelmedi gerekçesi de yerinde değil.