-
SN.congis bu konuyla alakalı, geçmiş dönemde yaşadığım çalkantıları inkar etmiyorum zaten gerekli özeleştiriyi kendi adıma yaptım ve sarfettiklerimle ilgili özürde diledim, asıl önemli olan husus şudur; Aynı hassasiyet eşim tarafından gösterilmiyor (yani özeleştiri yapmıyor) , çünkü kişisel olarak karakteri; onun beklentileri doğrultusunda gelişen ilişkiler ve beklentilerinin karşılanıp karşılanmadığıdır. Asla hata yapmaz, eleştiri kaldıramaz ve bu doğrultuda sürekli infial halinde..
Bu konuyu sizlere aksettirirken duygusal varyasyonlardan, hatalarımdan ve bunlardan ders alıp almadığımdan bahsetmiyorum, bahis konusu bu evliliği nasıl tekrar su yüzüne çıkartabilirim? Çünkü her zaman bu gibi durumlarda çaba sarfeden hatalı olmayabilir. Bunlara katlanabilrim derken bundan bahsediyorum.
-
herkese teşekkür ederim. Bu konuyu bir daha devam ettirmeyeceğim. Çünkü eşim ve aile meclisi kesin bir dille bana boşanma konusunun dönüşü olmayacağını belirttiler. Hali hazırda bu konuyla alakalı girişimlerim yetersiz kaldı. Bir aile daha emekleme safhasında (6yıl) parçalandı. Allah bu konuda bana karşı eşimi kışkırtan ve dolduranların yaşantılarını içinden çıkılmaz sorunlarla devam ettirmesini, hayatlarının son dönemlerinde yalnız kalmalarını nasip etsin! Artık kendi hukuki savaşımı kendim vereceğim.
-
Sayın Tuna;
İÇinde bulunduğunuz durum gerçekten zor.. Size hukuk mücadelesinde başarılar.. Eminimki adalet haklı olanla olacaktır. SAYGILARIMLA..
-
Telefonla Yapilan Hakaret Dolu Sözler Ve Argo Kelimeler Dava Konusu Olabilirmi. Eğer Dava Açilabilirse Izlenilen Yol Ne Olmalidir! Bu Sorumu Yanitlarsaniz Sevinirim.
-
Sayın Tuna,
26 Ocak'ta size "Değişmez Prensipler" başlıklı bir yazı yazdım.
Ertesi sabah bana verdiğiniz cevapta "kısır döngüye varan bir tartışma ortamı istemiyorum" dediniz. Ben de zaten size bunun formülünü vermiştim.
Beni anlamadığınızı gördüğüm için sessiz kaldım. Aynı gün akşam "eşim ve aile meclisi kesin bir dille bana boşanma konusunun dönüşü olmayacağını belirttiler." diye yazdınız.
Yavaş yavaş benim yazdığım değişmez prensiplerin ve tavsiyenin sizin hayatınız için de ne kadar yerinde olduğunu göreceksiniz.
Ben beklerim. Vaktim bol.
Önemli olan sizin bunları bir an önce hayata geçirebilmeniz.
Allah sabır ve kuvvet versin size ve tüm benzer durumdaki babalara.
-
Son Olarak Bu Durumla Alakali Bir Not Ekledim, Rica Etsem Bu Konuda Tecrübe Sahibi Veya Uzman Birisi Yardimci Olabilirmi? Iş Nihayete Erdiğinde Onlar Açisindan, Bana Telefonla Yapilan Hakaretleri( Onlarin Yanina Kar Kalmamasi Için ) Nasil Dava Konusu Edebilirim. Yani Hakaret Davasi Işleyişi Ve Sonuçlari Ne Olur .
-
Sayın TUNA2002,
İlk olarak yaşadıklarınızdan dolayı hukuki mücadelenizden vazgeçmemenizi tavsiye ederim. Haklı iseniz ve haklı olduğunuzu ispat edebilecek durumda iseniz, adalet sizden yana olacaktır.
Telefonda maruz kaldığınız hakaretlerden dolayı Savcılığa şikayette bulunabilirsiniz, ancak iddialarınızı ispat edemezseniz dava açılmayacak, açılsa dahi şüpheli kuvvetle muhtemel beraat edecektir.
Telefonda verilen rahatsızlıklar süreklilik arz ediyorsa, Savcılığa müracaat ederek şikayette bulunabilir ve de telefonlarınızın dinlenmesini talep edebilirsiniz. Ancak,bu şekilde daha önce maruz kaldığınız hakaretleri ispat edemezsiniz, zira telefonlarınız talepten itibaren dinlenmeye alınacaktır.
-
Avukat Hanim Iletiniz Için Teşekkür Ederim. Argo Kelimeler Olmasina Rağmen Neden Beraat Eder. Bu Konuyu Biraz Açabilirmisiniz. Ayrica Ayrilmaya Karar Verdiği Gün Sesimin Benim Haberim Olmaksizin Kayit Altina Alinip Dinletilmesi (ailesine) Ve Aile Mahremiyetimizin Açiğa çikmasi Boşanma Davasi Sirasinda Söz Konusu Olursa Bu Davanin Seyrini Ve Onun Geleceğini Nasil Etkiler şimdiden Teşekkür Ederim.
-
Sayın TUNA2002,
Bundan önceki iletimde, iddialarınızı ispat edemezseniz beraat edeceğini belirtmiştim. Hukukta ispat meselesi son derece önemlidir, herkes her şeyi iddia edebilir ancak asıl olan bu iddiaların ispatlanabilmesidir.
Rızanız olmadan kayıt altına alınan konuşmalarınız, hukuka aykırı bir şekilde elde edildiği için delil olarak değerlendirilmeyecektir. (Ancak bu konuda kesin bir kriter de bulunmamaktadır, doktrinde iddiaların başka şekilde ispatı mümkün değilse, ses kayıtlarının delil olarak değerlendirilebileceğine dair görüşler de bulunmaktadır.) Böyle bir delil sunarlarsa, bu şekilde itirazda bulunabilirsiniz. Hakim, ses kayıtlarını kabul eder ve değerlendirmeye alırsa, kayıtlardaki konuşmalar sizin aleyhinize ise davayı sizin adınıza olumsuz etkileyecektir, değerlendirmeye almaz ise zaten sorun doğmayacaktır.
-
Görüyorum Ki Bu Forumlara Katilan Gerek Ziyaretçi Gerekse üyeler, Durumun Psikolojisi Ile Ilgili Yorumlar Yapip. Hukukçularda Bir Kaç Kelam Etmekle Yetiniyor. Tatmin Edici Cevaplar Vermeyip Hep Yüzeysel Geçiştiriyorlar. Yada Nasihat Vermeye Kalkiyorlar. Zannediyorum Kendimi Ifade Edemedim. Bu Beklediğim Cevabi Alamadiğimdan Değil, Yorumlara Bakanlar Gayet Net Bir şekilde Anlayabilirler. Hayat Görüşleri Tecrübelerle şekillenir Derlerdi Inanmazdim. Yani Bu Formlarda Ruh Yok Varsa Yoksa Bir Bilene Danişin Var. -bunu Nasil Akil Edemedim! Demem çünkü Bu Formdan Beklediğimde Hayata Karşi Nasil Hazirlikli Olabilirimin Yanitini Bulabilmekti. Nede Olsa Boşanmakta Hayatin Bir Parçasi Ve Sevmiyorsaniz Ayrilin Demekte Bir O Kadar Kolaycilik Ve Basit Bir Kelam. Herkese Teşekkür Ederim. Neden Diyecek Olursaniz Yanitlariniz Için Ellerinize Sağlik.