-
Cevap: Günün haberi
Cezaevinde tecavüz normal kabul edilebilir mi?
Antalya L Tipi Cezaevi'nde 17 yaşındaki mahkuma, çocuk koğuşunda kalan 15 tutuklunun işkence ve tecavüz etmesiyle ilgili görülen davada cezaevi savcısının olay hakkında daha önce takipsizlik kararı verdiği ortaya çıktı. Savcının gerekçesi, 'olayların önlenemez oluşu'.
(DHA) -- Hırsızlık suçlamasıyla tutuklanan 17 yaşındaki Z.D. cezaevinin çocuk koğuşunda yaşları 15 ile 17 arasında değişen 15 tutuklunun işkence ve tecavüzüne uğrayınca, cezaevi bünyesinde soruşturma başlatıldı.
Z.D. başka bir koğuşa alındı, bir süre sonra da tahliye edildi.
Olayla ilgili antalya 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, dönemin cezaevi savcısı Hasan Baykal'ın cezaevi görevlileri hakkında 'görevi ihmal' suçlamasıyla kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesiyle soruşturmada takipsizlik kararı verdiği ortaya çıktı.
Kararda, 'cezaevinin kapasitenin çok üzerinde tutuklu ve hükümlü barındırdığı ve personel yetersizliği'ne dikkat çekildi, "Nöbetçi sayısının az olması nedeniyle koğuş içi olayların başlamadan önlenmesi olanaksızdır" denildi.
Antalya 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşması 24 Aralık tarihine ertelendi...
http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/...r.mi/594705.0/
-
Cevap: Günün haberi
Youtube artık serbest
Youtube artık serbest. Mahkeme tarafından kapatılan internet sitesi Youtube açıldı. Kapatma kararını veren mahkeme Youtube yasağını kaldırdı.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Kürşat Kayral, siteye erişimin serbest bırakılması için Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na gerekli yazıyı yazdı. Bunun üzerine uzmanlar siteye ulaşımın sağlanması için çalışmalara başladı.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16175827.asp?gid=373
-
Cevap: Günün haberi
AİLE HEKİMLİĞİ İSTANBUL'DA DA BAŞLADI
Sağlıkta dönüşüm projesinin en önemli aşaması olan "aile hekimliği" uygulaması bugün İstanbul'da da başladı.
Uygulama kapsamında kent genelinde 3 bin 645 aile hekimi görev yapacak. 3 bin 600 kişiye bir aile hekimi düşerken günde en fazla 40 hastaya bakılacak.
Ücretsiz olarak hizmet verecek Aile Hekimleri, hizmet verdikleri kişi başına devletten ücret alacak.
Aile hekimleri kendilerine bağlı nüfusa, tedavi edici hizmetlerin yanı sıra, aşılama bebek ve çocuk, gebe ve loğusa takipler ile 15-49 yaş arası kadınların özelliklekansergibi hastalıklar açısından takibi ile bakıma muhtaç ve yatalak hastaların tespiti gibi hizmetlerin yanı sıra obezitenin önlenmesi gibi koruyucu sağlık hizmetlerinde de görevler üstlenecek.
Sistemde tedavi ve laboratuvar hizmetleri tamamen ücretsiz olacak. İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, il dışından gelenlerin de istediği aile hekimlerine misafir hasta olarak muayene olabileceğini, bu kişilerin sağlık kayıtlarının daha sonra kendi aile hekimine elektronik ortamda iletileceğini de açıkladı.
AİLE HEKİMİNİ ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN
http://www.samanyoluhaber.com/h_4674...a-basladi.html
-
Cevap: Günün haberi
Erdoğan: Seçimler Haziran'ın ikinci haftasında
Başbakan Erdoğan, seçim takvimini açıkladı. Erdoğan, genel seçimlerin ikinci haftasında yapmayı düşündüklerini açıkladı.
Dün yapılan Ak Parti MYK toplantısında da seçimlerin 12 Haziran'da yapılması yönünde karar alındığı ve YSK'ya başvurulacağı açıklanmıştı.
“YÖK’TE REFORMA ŞİDDETLE İHTİYAÇ VAR”
TOBB 6. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası, Ankara'da toplandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Şura’nın açılışına katıldı ve burada bir konuşma yaptı. Erdoğan, konuşmasında 2011 genel seçimleri sonrasında YÖK’te reform yapılacağını duyurdu.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16197072.asp
-
Cevap: Günün haberi
Zorunlu eğitim 13 yıla çıkıyor
18. Milli Eğitim Şurası'nda, zorunlu eğitim süresinin lise dahil 13 yıla çıkarılması, ilköğretim okullarında zorunlu eğitimin eskisi gibi 5+3 şeklinde kademeli olması, ortaöğretimde sınıf geçme yerine ders geçme sistemi getirilerek okulu erken bitirme olanağı verilmesi, haftalık ders saatlerinin azaltılarak teneffüslerin süresinin uzatılması konuları komisyon kararı olarak benimsendi.
DERS SAATLERİ AZALIYOR TENEFFÜS SÜRESİ ARTIYOR
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK
TÜM ÖĞRENCİLERE ENSTRÜMAN
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16206889.asp?gid=373
-
Cevap: Günün haberi
Tüketiciler Birliği: Sakın bankaya gitmeyin
Tüketiciler Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Dinç, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) oranın artırılmasıyla ilgili SMS gönderilerek bankaya çağrılan ve yeni sözleşmeyi imzalaması istenen tüketicilerden yoğun şikayet almaya başladıklarını belirterek, "Sözleşme yenileme çağrısı yapılan tüketicilere, 'sözleşmenizi asla yenilemeyin' çağrısında bulunuyoruz" dedi.
Ankara - Dinç yaptığı açıklamada, toplumun fazla borçlanmasını önlemek amacıyla kredi kullanımında kredinin faizi üzerinden KKDF vergisi aldığını, bu oranın kısa süre öncesine kadar yüzde 10 olarak uygulandığını belirtti.
KKDF'nin örneğin 20 bin lira kredi kullanan ve 2 bin lira ödemek durumunda olan tüketiciden, faiz oranın yüzde 10 yani 200 lira KKDF ödediğini ifade eden Dinç, “Bu oran 28 Ekim itibariyle Bakanlar Kurulu kararı ile yüzde 15'e çıkarıldı. Böylece 200 lira KKDF ödeyen kişiler artık 300 lira ödeyecek” dedi.
KKDF oranın artırılmasıyla ilgili yeni sözleşmeyi imzalamaları için bankaların müşterilerine SMS gönderdiğini anımsatan Dinç, bu kişilerin artan KKDF oranlarına göre düzenlenecek yeni sözleşmeyi imzalamaları için bankaya çağrılmaya başlandığını, bu çağrıya muhatap olan tüketicilerden kendilerine şikayet telefonları yağmaya başladığını ifade etti.
Mevcut kanunlara göre, tüketici kredilerinde yeni uygulamalar ve şartların geriye doğru yürütülemeyeceğini vurgulayan Dinç, şunları kaydetti:
“Bakanlar Kurulu 28 Ekimden itibaren bu oranı artırırken, Bankalar Birliği Maliyeye 'Bunu geçmiş kredilere uygulayabilir miyiz?' diye bir soru
soruyor. Maliye de vergi usul hukukuna göre geriye yürütülmeme esası ve
Tüketiciyi Koruma Kanunu'nun 10. maddesini hiçe sayarak, geçmiş kredilerden de bunun alınmasını istiyor. Aynı Maliye 2004 yılında söz konusu benzer değişikliklerin geçmiş kredilere uygulanamayacağı yönünde görüş bildirmişti. 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu'nun tüketici kredilerini düzenleyen 10. maddesi, '...taraflar arasında atfedilen sözlemede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine değiştirilemez' diyor, yani hüküm çok açık. Ayrıca Vergi Usül Kanunu'na göre mükellefin lehine olmayan uygulamalar geriye yürütülemez.”
“Sözleşme yenilemeye gitmeyin"
Bu aşamada tüketicilerin SMS'ler gönderilerek bankalara davet edilip sözleşmelerin yenilenmek istendiğini dile getiren Dinç, “Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 10'dan 15'e çıkarılan KKDF oranı sadece yeni kredi talep edenler için uygulanabilir. Sözleşme yenileme çağrısı yapılan tüketicilere, 'sözleşmenizi asla yenilemeyin' çağrısında bulunuyoruz. Bu hukuksuzluğu dikkate almayın. Bankalar, altında tüketicinin imzası olmadan yapılacak sözleşmenin hükümlerini uygulayamaz, tüketiciden bu farkı tahsil edemez” dedi.
Dinç, eğer banka yine de sözleşme imzalamadan bunu yaparsa, tahsil edilen fark miktarı için vatandaşların, “fazla tahsilat yapıldığı” gerçekçesiyle Tüketici Hakem Heyetlerine başvurabileceklerini sözlerine ekledi.
-
Cevap: Günün haberi
Baro'nun yeni başkanı Kocasakal
Haliç Kongre Merkezi'nde İstanbul Barosu Genel Kurulu kapsamında gerçekleştirilen seçimlerde, 26 bin 94 avukattan 19 bin 816'sı oy kullandı. Sabah 09.00'da başlayan oy verme işleminin akşam 17.00'de sona ermesinin ardından oy sayımına geçildi. Sonuçların salonda bulunan ekranlarda yansıtıldığı seçimlerde, Ümit Kocasakal 6 bin 80 oyla yeni Baro Başkanı oldu.
ESKİ İSTANBUL BARO BAŞKANI MUAMMER AYDIN 4 BİN 520 OY ALDI
Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun diğer adayı İstanbul Barosu eski Başkanı Muammer Aydın ise 4 bin 520 oy alırken, Hukukun Üstünlüğü Platformu adayı Satılmış Şahin 4 bin 55, Çağdaş Avukatlar Grubu Adayı Kemal Aytaç 3 bin 247, Katılımcı Avukatlar Grubu Adayı Mustafa Kemal Güngör bin 236, Özgürlükçü Hukuk Platformu adayı Feyzi Çelik 678 oy aldı.
"BARO BİR SİYASİ PARTİYE YANDAŞLIK YAPMADAN HUKUKUN YANINDA DİMDİK AYAKTA DURACAK"
İstanbul Barosu Başkanlığına seçilen Doç. Dr. Ümit Kocasakal resmi sonucun açıklanması öncesinde basın mensuplarına değerlendirme yaptı. Kocasakal, "İstanbul Barosu, kendisine yüklediği görev nedeniyle bir siyasi partiye yandaşlık yapmadan hukukun yanında dimdik ayakta duracak" dedi.
"BANA OY VEREN VERMEYEN HERKESİN BAŞKANI OLMAYA GAYRET EDECEĞİM"
Kocasakal, "İstanbul Barosu 132 yıllık bir kurum olarak tarihi bir seçimini büyük bir olgunluk içinde gerçekleştirdi. Bana oy veren vermeyen herkesin başkanı olmaya gayret edeceğim. Baronun, mesleki sorunları çözmek için kararlılıkla mücadelemi sürdüreceğim. Bana oy verenleri mahcup etmeyeceğim. Bunu samimiyetle söylüyorum, Genel Kuruldan aldığımız bu teveccüh ile ilkelerimize, Cumhuriyete ve onun temel değerlerine, üniter bütünlüğümüze sahip çıkacağız. Mesleğimize, sorunlarımıza ve cübbemize sahip çıkacağız. İstanbul Barosu, kendisine yüklediği görev nedeniyle bir siyasi partiye yandaşlık yapmadan hukukun yanında dimdik ayakta duracak" dedi. Öte yandan, oy sayımı sırasında Özgürlükçü Hukuk Platformu üyelerinin Kürtçe sloganlar atması nedeniyle gergin anlar yaşandı.
İSTANBUL ESKİ BAŞKANI AYDIN: "KAZANAN ARKADAŞLARA BAŞARILAR DİLİYORUM"
Resmi sonuçların açıklanmasının ardından İstanbul Barosu eski başkanı Muammer Aydın bir değerlendirmede bulundu. Aydın, "Buradaki sonuçlar bizim iki yılda baroda iyi çalıştığımızın göstergesi. Çünkü oylar 10 bine çıktı. Hangi anlamda olursa olsun önce ilke bölündü dense bile bölünmeden bile büyüme çıktığı gözüktü. Dolayısıyla ben kazanan arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Bunun başarı olduğunu düşünüyorum. Çünkü İstanbul Barosunda biz Cumhuriyetçi, Demokrasi ve Atatürkçü düşünceyi bayrak yapmıştık. O düşünce kazandı yine. İki yıllık başkanlık dönemimde hizmet vermeye çalıştım" diye konuştu.
"BAROYA BİR BİR MESAİ KAVRAMI OLMAKSIZIN ÇALIŞTIM"
"Bir sonraki İstanbul Barosu Başkanlık seçiminde aday olacak mısınız?" şeklindeki soruya Aydın, "Bunu söylemek için çok erken. Arkadaşlarımız çalışsın benden yardım isterlerse her zaman o yardımı vermeye hazırım. 8 yıldır baroda ben deneyim kazandım. Benim hayatımda baro önemli bir yer tuttu. Ailemi çoluk çocuğumu ihmal ettim. Ama baroya bir bir mesai kavramı olmaksızın çalıştım" şeklinde konuştu.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16240683.asp?gid=373
-
Cevap: Günün haberi
Zenginleştirilmiş uranyum kayıp iddiası
Guardian gazetesi, atom bombası yapımında kullanılabilen, yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumun satılmak üzere karaborsaya girdiğini öne sürdü. Miktarı bilinmeyen madde, aşırı örgütlerin eline geçmiş olabilir.
İngiliz Guardian gazetesinin internet sitesinde, mart ayında kurşun kaplı bir ambalajın içinde zenginleştirilmiş uranyum kaçırmaya çalışırken Gürcistan'da yakalanan 2 Ermeni vatandaşının davasının, şimdiye kadar kamuoyuna açıklanmayan kayıtlarına yer verildi.
Mahkeme kayıtlarını gazeteye açıklayan Gürcü yetkililer, nükleer savaş başlığının en önemli maddesi olan zenginleştirilmiş uranyumu, Gürcistan'ın ABD'den büyük paralar vererek satın aldığı radyasyon algılayıcılarına yakalanmadan kaçırmanın oldukça kolay olduğunun açıklık kazandığını belirtti. Yetkililer, buna karşın karaborsada satışa çıkarılan nükleer maddenin miktarının ne kadar olduğunun veya şiddet yanlısı aşırı örgütlerce satın alınıp alınmadığının ise henüz bilinmediğini kaydetti...
http://www.haber7.com/haber/20101108...ip-iddiasi.php
-
Cevap: Günün haberi
Hukuk sistemi nereye gidiyor?
http://www.cumhuriyet.com.tr/medya.php?mn=60271
Cumhuriyet'in ele geçirdiği, bugün yayınlanacak AB İlerleme Raporu'nda, dönüştürülen Türk hukuk sistemine ilişkin çok sayıda başlık yer alıyor.
Ankara Büro- Raporda HSYK'nin bağımsızlığına ilişkin kaygılar ön plana çıkıyor. Son kararname ile Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan Adana Cumhuriyet Savcılığı'na alınan İlhan Cihaner'in HSYK tarafından yetkisizleştirilmesi ve bunu savunan açıklamaların gelmesi eleştirildi. Dink davasındaki soruşturmalar ile ilgili endişelerin de sürdüğü raporda yer alan detaylar arasında.
Cihaner davası
İlhan Cihaner’i tutuklayan Özel Yetkili Savcı’nın HSYK tarafından yetkisiz kılınması eleştirilen raporda, yargı mensuplarının bu kararı destekleyen açıklamalarının adil yargılama konusunda soru işaretleri yarattığı vurgulandı.
Dink davası
Başta Hrant Dink davası olmak üzere bazı soruşturmalara ilişkin kaygıların sürdüğü belirtilen raporda bunun polis ile jandarma arasındaki işbirliği konusunda ilerleme sağlanması ihtiyacını ortaya koyduğu vurgulandı.
Şemdinli Davası
Raporda Şemdinli dosyasının hâlâ askıda olduğu vurgulanıyor. Dosyanın ele alınış tarzının da HSYK'nin bağımsızlığı hakkında soru işaretleri yarattığına dikkat çekiliyor.
Raporda dikkat çeken diğer başlıklar ise şöyle:
Dokunulmazlıklar
Raporda milletvekili dokunulmazlıklarınnı sürüyor olmasının kaygıları arttırdığı vurgulandı.
Şeffaflık uyarısı
İlerleme Raporu’nda özellikle yerel yönetimlerde şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcı mekanizmaların güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Yolsuzluk
Birçok alanda yolsuzluğun sürdüğü vurgulanan raporda yolsuzlukla mücadele stratejisinin etkin uygulamasının önemine dikkat çekildi.
Kadın hakları
Erken yaşta zorla evlilikler, aileiçi şiddet ve namus cinayetleri hala ciddi problemler olarak kalmaktadır. Çıkarılan yasaların ülke çapında uygulanması gerekir.
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=189608
-
Cevap: Günün haberi
'Atatürk ikizler burcu, 21 Mayıs'ta doğdu'
Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın yeğeni Sadık Öke, Atatürk'ün ikizler burcu olduğunu ve 21 Mayıs'ta doğduğunu açıkladı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın yeğeni Sadık Öke, NTV’nin konuğu oldu. Latife Hanım ile Mustafa Kemal Atatürk'ün ilişkiyle ilgili bilgiler veren Öke, yanında getirdiği kalem ve yelpazenin öyküsünü de anlattı.
Sadık Öke, konuşmasında Atatürk'ün doğum tarihini de açıkladı. Sadık Öke, şunları söyledi: “Ben aslında küçük yeğeniyim. Kendisi anneannemin ablasıdır. Latife Teyzem 1899 doğumludur. Latife teyze olarak bildik. Üç kız, üç erkek kardeştiler. Mustafa Kemal İzmir’e girdiğinde kendisine ayrılan evi beğenmemiş. Düşman donanmasının menzilinde olduğu için tepede körfeze hakim bir yer istemiş.
Uşakzadelerin köşkü var demişler. Büyük annesi ve kızı var demişler. Buna rağmen Köşk’e gitmiş beğenmiş. Latife Teyzem o sırada evde değilmiş, askerlere erzak ve sağlık malzemesi dağıtıyormuş. Eve gelince bakmış ki askerler orada. Giremezsin demişler, girerim demiş. Faytonunu kendi kullanıyormuş, içeriye girmiş.
Merdivende karşılaşmışlar. Demiş ki paşam şeref verdiniz elinizi öpeyim demiş. O şeref bize ait küçük hanım ben sizin elinizi öpeyim. Zira hanımların eli öpülür, ben el öptürmem demiş. O sırada kalpağını çıkarmış. Amcası Halit Ziya Uşaklıgil’e yazdığı mektupta ‘Bir çift mavi göz ve altın sarısı saçlar gördüm’ demiş. ‘Altın bir hare gördüm’ dermiş.
Latife Teyzem bakmış ki Köşk çok karmakarışık. Yemekleri, çalışanları ve uşakları bir düzene koymuş. O sırada paşa bir kalp spazmı geçirmiş. Gayrimüslim bir doktor çağrılmış. Doktor içki ve sigarayı yasak etmiş. Latife Teyzem bütün içkileri kilit altına aldırmış. Ve uşaklara da verilmeyecek diye talimat vermiş. Paşa daha yakından tanımak istemiş; getirin bakalım demiş. Rauf Bey’e ‘Karargah komutanlarının hanım olması daha doğruymuş, daha iyi zapturap altına alıyorlarmış’ demiş. Ondan sonra onun sekreteri olmuş. Yabancı basını takip etmiş.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16265734.asp?gid=373