Printable View
Yani bakın velayet ve zina olguları farklı süreçlere ilişkindir.Ancak velayet konusunda hakim takdir yetksini kullanırken zina durumunun çocuğun ahlaki ve manevi gelişimine zarar verdiğini düşünebilir.Dediğim gibi takdir yetkisi hakimin subjektif alanı içinde gerçekleşen bir işlem olduğu için tamamen hakimin içselleştirmesine bağlıdır bu bir etken olabilir.
Merhaba,Alıntı:
denizveben rumuzlu üyeden alıntı
Boşandığım eşimle süren üç davamız devam ederken, eşim velayet için dava açtı. Kendi avukatımla beraber avukatımın medeni hukuk hocasına gittik dün. Kendisi bir çok görevde bulunmuş medeni kanunun da hazırlanmasında katkıda bulunmuş bir hoca. Onun ifadesi şu. " çocuğa kimin bakacağı ve nasıl bakacağı en önemlidir. Örneğin baba annenin zina ettiğini iddia eder, çocuğa bu durumda iyi bir annelik yapamayacağını iddia ederler. çocuk o güne kadar annesi tarafından yetiştirildiği için psikolog,pedagog,psikiyatr kontrolünden sonra verilen raporda çocuğun bilişsel ve duygusal gelişimi doğal seyrindeyse anne ister on adamla zina etmiş olsun çocuğa bir zarar vermemiş demektir, hakim buna göre karar verir. ama ortada zina yoktur, aksine anne çok düzgün bir eş olarak sürdürmüştür evliliği. ancak çocukta bazı sorunlar tespit edilir, tırnak yeme, tuvalet eğitiminde sorun, konuşmama, kekemelik, alt ıslatma, yemek yememe, stres belirtileri vs bu durumda çocuğun anneyle beraber mutlu olmadığı , babanın yanında kalmasının daha verimli, sağlıklı olacağına karar verilir. bunun yanında artık hakimler annelikle eş kavramını birbirinden ayırmış durumda. "
Benim durumda zina şu bu yok ancak kızımın babası tamamen bencilce çocuğu kendi evinde görmek istediği için dava açtı. Bu durumda da eski eşim çalıştığı, annesiyle ve babasıyla yaşadığı için, çocuğa da bakacak olan kişi babaanne ve dede olacağı yani aslında babanın bakmayacağı ortada olduğu için velayeti kazanma şansı sıfır. Hatta hoca yargıtay kararları gösterdi. Anne tek başına yaşıyor, çalışıyor ve çocuğunu kreşe gönderiyor. Baba bunu iddia ederek ben ailemle yaşıyorum çocuğa annem bakacak diyor, yargıtay çocuğun büyükanne-büyükbaba ile büyümesi kreşte büyümesinden daha sağlıklı değildir diyor ve kararı bozarak çocuğu anneye veriyor.
Yani aslında durum annenin zinası falan değil çocukla ilişkisi, çocuğun mental durumu.
Kolay gelsin.
Sn akcurali,
Dediklerinize katılıyorum
Ben de karımın zinası üzerine, velayet davası acmaya hazırlanıyorum.
İki ayrı avukatla şahsen görüştüm. (İkisi de tecrübeli)
Biri, sizin yazdıklarınızı aynen söyledi (velayet için tek kriter cocuğun menfaatidir. zina önemli değildir )
Diğer avukat ise, zina ispatlanırsa, babanın 10 YAŞINDA çocuğu alma şansı cok yüksek dedi.
Farklı hukuk forumlarında da, her iki görüşü benimseyen hukukculara da rastladım.
Bu konuda, hukukcular arasında da bir anlaşmazlık var galiba.
Sanki bu konuda bazı gelişmeler olmuş da, bazı hukukcular ve hakimler bunun gerisinde kalmış gibi
Hakimin, zina davalarında taktir hakkının geniş olması, bu tür davaları rus ruletine çeviriyor sanki.
hayır çelişki flan yok birinci görüş çok doğru çünkü kanun hükmü ikinci görüş de kısmen doğru. çocuğun velayetinde tek kriter çocuğun maddi-manevi menfaatidir. ve hakimlerin birçoğu eğer eş zina yaptıysa çocuğun manevi gelişimini olumsuz etkileyeceğini düşünüp velayeti diğer eşe verebiliyor. yani zina yapmayanın şansı birazcık daha yüksek olabiliyor.tabi bu da herzaman için geçerli değil.