Bu Orhan Pamuk davasında söylenecek ve üretilebilecek o kadar çok cümle var ki.Aklımdakileri aktarmak için nerden başlasam diye bir dal tutamıyorum.
1. Demokrasinin beşiği olarak nedense imrenerek baktığımız AB nedense Türkiye'de korumaya çalıştığı insanlar hakkında Türk yargı sistemine müdehale etmesi için nedense siyasi otoriteye baskı yapıyor.E siz demediniz mi yargı bağımsız olsun diye?Savunmadık mı beraber HSYK Adalet Bak. çatısından kurulsun diye?Hakimlik teminatı kuvvetlendirilsin diye?Şimdi kalkıp da bu davada siyasi otoriteye seslenerek bu davanın açılmasını engelleyin demek ne deme?
2. Aynı AB'nin başkenti sayılan Brüksel'de Fehriye ERDAL adlı bir teröristi Türkiye'ye iade edilmemek için binbir yalan uydurularak aklanmaya çalışılmaktadır. İlk önce hatırlarsanız Belçika iade etmeme kararında Türkiye'deki idam cezas idi.Ki bu hak verilebilecek bir karar.Çünkü bir ddevlet iadeyi isteyen devlet mevzuatında idam cezası olması durumunda iadeden kaçınabilir.Fakat o kalktı.Şimdiki gerekçe tabancanın yarı-otomatik olması.Yorum yok!!!
3. Dikkatinizi hiç çektimi bilmem.Türkiye aleyhine eser veren bütün yazar, yönetmen vesaire hepsi avrupadan kucak dolusu ödülle dönüyorlar.Orhan Pamuk bu sözlerinden önce ne üretti de nobele layık olabnilecek??Toplasan 10 tane hikayesi var.O sözlerden sonra nobele adaylığı perçinlenmedimi??Yılmaz Güney anti-Türk filmlerinden sonra kucak dolusu ödül almadımı??
4. Çirkin oyunlar içinde hala kurallarına uygun oynamaya çalışıyoruz.Bana kalırsa ülke çıkarları her şeyin üzerinde tutulmalı.koalisyon döneminde zannedersem Mesut Yılmaz Dışişleri Bakanıydı.AB için can atmıyoruz dedikten sonra Türkiye, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bak.lıkları gönül almaya çalışan AB parlementerleri ile dolmadı mı?
AB içinde kuralların üzerinde bir değer vardır anlaşılan.O da Brlik Değerleri.
Bu değerlerden birisinin de Hristiyanlık olduğunu unutmayalım.
