Cevap: Mobilyalı kiralık daireye haciz...
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/3324
K. 2005/4584
T. 2.5.2005
• İSTİHKAK DAVASI ( Davacı 3. Kişinin Borçlu Şirkete ve Şirket Ortaklarının Babasına Ait Malların Satın Alındıktan Sonra Yeniden Borçluya Kiralanması Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu )
• ALACAKLILARDAN MAL KAÇIRMAYA YÖNELİK EYLEM ( Davacı 3. Kişinin Borçlu Şirkete ve Şirket Ortaklarının Babasına Ait Malların Satın Alındıktan Sonra Yeniden Borçluya Kiralanması Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu )
• MÜLKİYET KARİNESİ ( Davacı 3. Kişinin Borçlu Şirkete ve Şirket Ortaklarının Babasına Ait Malların Satın Alındıktan Sonra Yeniden Borçluya Kiralanması Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu - 3. Kişinin İstihkak Talebinin Reddi Gereği )
2004/m.97a/2
ÖZET : Davacı 3.kişi, hacizli malların borçlu elinde bulunmasını haklı kılacak hukuki ve fiili sebepleri ispat edememiştir. ( İİK. Md.97a/2 ) Öte yandan borçlu şirkete ve şirket ortaklarının babasına ait malların satın alındıktan sonra yeniden borçluya kiralanması, hayatın olağan akışına aykırı olup alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemlerdendir. Davacı dayanağı belgelerin mülkiyeti ispata yeterli belgeler olmadığı açıktır. Bu durumda yasal karinenin aksini ispat edemeyen davacı 3.kişinin davasının tamamının reddi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki taraf vekillerince tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Havva Aydınlı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı 3.kişinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı alacaklının temyizine gelince;
Dava konusu hacizli mallar borçlu şirketin faaliyette bulunduğu işyeri adresinde ve borçlu şirket elinde haczedilmiştir. İİK.'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekir.
Davacı 3.kişi hacizli malların bir kısmını borçlu şirket ortaklarının babası Cevat Deniz'den 16.7.2001 tarihli noter sözleşmesiyle, bir kısmını 2.4.2003 tarihli fatura ile bizzat borçlu şirketten satın aldığını ve borçlu şirkete kiraladığını iddia etmiştir. Davacı dayanağı noter satış sözleşmesi ve fatura borcun doğumundan sonraki tarihi taşımakta olup, hacizli malların borçluya kiralandığına ilişkin bir kira sözleşmesi de sunulmamıştır. Davacı 3.kişi, hacizli malların borçlu elinde bulunmasını haklı kılacak hukuki ve fiili sebepleri ispat edememiştir. ( İİK. Md.97a/2 ) Öte yandan borçlu şirkete ve şirket ortaklarının babasına ait malların satın alındıktan sonra yeniden borçluya kiralanması, hayatın olağan akışına aykırı olup alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemlerdendir. Davacı dayanağı belgelerin mülkiyeti ispata yeterli belgeler olmadığı açıktır. Bu durumda yasal karinenin aksini ispat edemeyen davacı 3.kişinin davasının tamamının reddi gerekirken aksine düşüncelerle kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı alacaklıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 02.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
Cevap: Mobilyalı kiralık daireye haciz...
Bu sitede beni tek ciddiye alan kişi Tayfun EYİLİK'dir.
Arada Üyeliğimi kapatarak beni atar siteden
Arada ise uzaklaşma verir
Yanlız son olayda beni ATMAYARAK ,
Kalbimi kırdı.
Az ciddiye alındığım şeklinde bir duygu oluştu bende.
Oysaki; Tayfun Eyilik direk ilişiği keserdi.
Yada; Tayfun Eyilik yaşlandı ,duygusallaştı mı.
Vicdanı elvermiyor mu siteden atmaya..........
Cevap: Mobilyalı kiralık daireye haciz...
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E:2005/9103
K:2005/9802
T:19.09.2005
Bilindigi üzere; özel yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla, gerek taşınır gerekse taşınmaz mallara ilişkin kira sözlesmelerinın geçerli olması hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Kira sözleşmeleri yazılı veya sözlü yapılabileceği gibi zımni ( üstü kapalı ) olarak da vücuda getirilebilir. Yeter ki taraflar kira sözleşmesinin esaslı unsurlarında anlaşmış olsunlar. Nitekim bu kural 18.03.1942 tarih 37/6 sayılı inançları birleştirme kararında açıkca vurgulanmıştır.
Ne var ki kira ilişkisi bir hukuki fiil ( vakıa ) değil, bir hakkın doğumuna, değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem ( muamele )dir.Bu nedenle dava değeri 40.000.000 TL yi aşan ( 23.06.1996 gün ve 4146 sayılı yasa uyarınca ) sözleşmeler hakkında tanık dinlenilebilmesine olanak tanımayan H.U.M.K.'nun 288. maddesi 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Yasanın 2/b maddesi ile değiştirilmiş ve tanıkla ispat yasagı 400.000.000 TL.nin üzerine yükseltilmiştir. Bu düzenlemeye göre, bu miktarın üzerindeki sözlesmeler hakkında tanık dinlenmesıne olanak yoktur. Kira Sözleşmesi ancak yazılı delille ispat edilebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, sözü edilen miktar, yıllık kira tutarına bakılarak belli edilir. Sözlü kira sözleşmesi kurulduğu yolundaki savunmanın ilgilisine ( davalıya ya da davalılara ) yemin teklif etme hakkı verebileceği; ayrıca H.U.M.K.'nun 292 ve 293. maddelerinde değinilen ayrıcalıkların da gözetilmesinin gerekeceği kuşkusuzdur.
Cevap: Mobilyalı kiralık daireye haciz...
Alıntı:
Av.Tayfun Eyilik rumuzlu üyeden alıntı
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/3324
K. 2005/4584
T. 2.5.2005
• İSTİHKAK DAVASI ( Davacı 3. Kişinin Borçlu Şirkete ve Şirket Ortaklarının Babasına Ait Malların Satın Alındıktan Sonra Yeniden Borçluya Kiralanması Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu )
• ALACAKLILARDAN MAL KAÇIRMAYA YÖNELİK EYLEM ( Davacı 3. Kişinin Borçlu Şirkete ve Şirket Ortaklarının Babasına Ait Malların Satın Alındıktan Sonra Yeniden Borçluya Kiralanması Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu )
• MÜLKİYET KARİNESİ ( Davacı 3. Kişinin Borçlu Şirkete ve Şirket Ortaklarının Babasına Ait Malların Satın Alındıktan Sonra Yeniden Borçluya Kiralanması Hayatın Olağan Akışına Aykırı Olduğu - 3. Kişinin İstihkak Talebinin Reddi Gereği )
2004/m.97a/2
ÖZET : Davacı 3.kişi, hacizli malların borçlu elinde bulunmasını haklı kılacak hukuki ve fiili sebepleri ispat edememiştir. ( İİK. Md.97a/2 ) Öte yandan borçlu şirkete ve şirket ortaklarının babasına ait malların satın alındıktan sonra yeniden borçluya kiralanması, hayatın olağan akışına aykırı olup alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemlerdendir. Davacı dayanağı belgelerin mülkiyeti ispata yeterli belgeler olmadığı açıktır. Bu durumda yasal karinenin aksini ispat edemeyen davacı 3.kişinin davasının tamamının reddi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki taraf vekillerince tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Havva Aydınlı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı 3.kişinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı alacaklının temyizine gelince;
Dava konusu hacizli mallar borçlu şirketin faaliyette bulunduğu işyeri adresinde ve borçlu şirket elinde haczedilmiştir. İİK.'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekir.
Davacı 3.kişi hacizli malların bir kısmını borçlu şirket ortaklarının babası Cevat Deniz'den 16.7.2001 tarihli noter sözleşmesiyle, bir kısmını 2.4.2003 tarihli fatura ile bizzat borçlu şirketten satın aldığını ve borçlu şirkete kiraladığını iddia etmiştir. Davacı dayanağı noter satış sözleşmesi ve fatura borcun doğumundan sonraki tarihi taşımakta olup, h[COLOR="rgb(139, 0, 0)"]hacizli malların borçluya kiralandığına ilişkin bir kira sözleşmesi de sunulmamıştır[/COLOR]. Davacı 3.kişi, hacizli malların borçlu elinde bulunmasını haklı kılacak hukuki ve fiili sebepleri ispat edememiştir. ( İİK. Md.97a/2 ) Öte yandan borçlu şirkete ve şirket ortaklarının babasına ait malların satın alındıktan sonra yeniden borçluya kiralanması, hayatın olağan akışına aykırı olup alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemlerdendir. Davacı dayanağı belgelerin mülkiyeti ispata yeterli belgeler olmadığı açıktır. Bu durumda yasal karinenin aksini ispat edemeyen davacı 3.kişinin davasının tamamının reddi gerekirken aksine düşüncelerle kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı alacaklıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 02.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
Sanırım işaretlediğim ibareler nedeni ile bu karar alınmıştır.
Cevap: Mobilyalı kiralık daireye haciz...
İşaretlediğiniz kısımlar ile ilgisi yoktur.
Temel kural adi sözleşmelerde sözleşme dışı 3. kişi alacaklıyı bağlamadığıdır.
NEDEN?
Cevap: Mobilyalı kiralık daireye haciz...
Madde 299 – İmzası ikrar veya mahkemece onun olduğuna hükmolunan gayri resmi senet tarihi imza eden ile mirasçıları hakkında muteber olup üçüncü kimseler haklarında hüküm ifade etmez.
Bir senedin kendisine ibraz olunduğu, katibiadil veya salahiyettar memur tarafından alelüsul tasdik edilmiş ise ibraz tarihi veyahut imza edenlerden birinin vefatı tarihi veya imza etmesine imkanı maddiyi selbeden bir hadisenin vukuu tarihi veyahut ol senedin bir muamelei resmiyeye esas ittihaz kılındığı tarih üçüncü şahıslar hakkında da muteber addolunur. Bu nevi senetlerde bahsolunan sair senetlerin tarihleri üçüncü şahıslar hakkında ancak son senet tarihinin musaddak addolunduğu tarihten itibar olunur.
Cevap: Mobilyalı kiralık daireye haciz...
HUMK 299. maddesi alıntı yapılan yargıtay kararının dayandığı senetle ilgilidir.
Bu konu ile soruyu soran arkadaşın konusunun ne ilgisi var?
Tayfun Beyin alıntı yaptığı içtihat da borçlunun kira sözleşmesi sunamadığının anlatılması size anlamsız gelebilir. Anlayan için oldukça yeterli bir durumdur.
Malumunuz hukuk bir yorum sanatıdır. Herkes farklı yorum yapabilir. Ben bu konuyu yaşadığım için yazdım.
Eşyalı kiralık dairede bulunan eşyaların Haczedilmesinde yasal bir engel yoktur ancak istihkak davasında kira kontratı sağlam bir delildir. Özellikle şekli şartlar ve usul yönünden bir hata yok ise.
Yani ev kiralayana ait ise, kira tarihi ile borcun doğumu tarihleri arasında makul süreler varsa ve benzeri şartları kastediyorum.
Cevap: Mobilyalı kiralık daireye haciz...
Borçlunun bulunduğu yerdeki eşyalar borçlunun kabul edilir. Aksinin iddia edence ispat edilmesi gerekir.
Malın borçlunun elinde neden bulunduğu ve neden malın borçluya ait olmadığı hususları SONRADAN DÜZENLENMESİ MÜMKÜN OLMAYAN BELGELER İLE İSPAT EDİLMELİDİR.
Cevap: Mobilyalı kiralık daireye haciz...
Sayın Tayfun Bey İİK hükümleri böyle diyor haklısınız. Ancak kira sözleşmesi de bir hukuki işlemdir.Bu sözleşmeyi yok saymak mümkün değildir.
Bu sözleşmenin ne kadar inandırıcı olduğu ile ilgili bir konudan söz ediyoruz.
Alacaklı vekilinin haciz işlemi yaptığı ancak İcra Hukuk Mahkemesinin istihkak iddiasını kabul ettiği iki davada benim bahsettiğim gibi iddia kabul edilmiştir.
Bu kararlardan bir tanesi temyiz edilmiş ve onanmıştır.
Bu kararları ekleyeceğim ancak yazıcımda (Tarayıcı) bir sorun var servisten teslim sonrası bu kararları ekleyeceğim.
Bir tanesinde kefil adı ile başka bir kişinin imzası da bulunmakta idi. Ayrıca eşya listesi, sözleşme içeriği, alınan teminat gibi kriterlerde incelendi.
Cevap: Mobilyalı kiralık daireye haciz...
HUMK 287 ve devamı maddelerinde düzenlenen senetten kasıt sadece TTK bahsi geçen kambiyo senetleri değildir. Senet; bir kişinin vucuda getirdiği veya getirttiği ve kendi aleyhine delil teşkil eden yazılı belgedir. Başka bir deyişle senet bir ispat vasıtasıdır. Geçerlilik şartı olan yazılı şekilden karıştırmamak gerekir.
Senetler düzenleyen kişilere ve ispat güçlerine göre adi (özel) ve resmi senetler olarak ayrılır. Resmi bir makam veya memurun katılması olmaksızın düzenlenen senetlere adi senetler denir. 299/1 de bahsedilen senet de buna örnektir.
İmzası ikrar edilen veya mahkemece imzanın senette ismi yazılı olan kişiye ait olduğuna karar verilen adi senetteki tarih imza eden ile mirasçıları hakkında geçerlidir. üçüncü kişiler hakkında (yani senette taraf olmayanlar hakkında ) hüküm ifade etmez. Adi senedin hangi tarihten itibaren üçüncü kişiler hakkında hüküm ifade edeceği 299/2 de belirtilmiştir.
Bir senedin kendisine ibraz olunduğu, katibiadil veya salahiyettar memur tarafından alelüsul tasdik edilmiş ise ibraz tarihi veyahut imza edenlerden birinin vefatı tarihi veya imza etmesine imkanı maddiyi selbeden bir hadisenin vukuu tarihi veyahut ol senedin bir muamelei resmiyeye esas ittihaz kılındığı tarih üçüncü şahıslar hakkında da muteber addolunur. Bu nevi senetlerde bahsolunan sair senetlerin tarihleri üçüncü şahıslar hakkında ancak son senet tarihinin musaddak addolunduğu tarihten itibar olunur.
Resmi senetlerdeki tarih resmi bir memur veya makan tarafından konulduğundan veya onaylandığından resmi senedin düzenlendiği veya onaylandığı tarih daima kesindir. tarafların bir üçüncü kişiye zarar vermek amacı ile resmi senetteki tarihi değiştirmesi mümkün değildir.
Buna karşılık adi senetlerin tarihi başlangıçta kesin değildir. Adi senetteki tarih yalın imza edenler ile onun mirasçıları hakkında geçerlidir. üçüncü kişiler hakkında hüküm ifade etmez.
Başka bir deyişle bu örnekte olduğu gibi eğer imzası resmi makamlarca onaylanmamış bir sözleşme var ise bu sözleşme taraflarını ve mirasçılarını bağlayacak olup üçünü kişileri (alacaklıyı) bağlamayacaktır.