Siz görüşünüzün arkasında olun,iyiki idare mahkemelerinde 76.dan usulsuz atamalara karşı dava açan arkadaşlarımız sizin görüşünüzü okumamışlar,duymamışlar ve bu usulsuz atamaları iptal ettirmeyi başarmışlar diye düşünüyorum..
Printable View
Siz görüşünüzün arkasında olun,iyiki idare mahkemelerinde 76.dan usulsuz atamalara karşı dava açan arkadaşlarımız sizin görüşünüzü okumamışlar,duymamışlar ve bu usulsuz atamaları iptal ettirmeyi başarmışlar diye düşünüyorum..
uğurnaz arkadaşımızda idari kuruma dilekçesini verip mahkemeye başvurusunu yaparsa mahkemenin davayı kabul edebilme ihtimalide yüksektir öyleyse,yitmiş olan dava süresi yeniden bir dilekçe ile yaklaşık 300 mahkemede tekrar kazanıldı Sayın Arzuhalci.....
Kadrolaşmaya karşıyım evet ama irticai kadrolaşma kelimesini hiç tasvip etmediğimi söyleyeyim,her hükümetin en büyük arzusu kendi yandaşlarını tüm kadrolarda üst düzey yerlere getirmek oluyo,bunun adı kadrolaşma,bu işin sağı solu,dincisi,dinsizi olamaz,ortada bir hukuksuzluk varsa o tartışılmalı,hukuksuzluğu eitketleyerek başkalarına güç kazandırıyoruz,kadrolaşmaya ideolojik etiket takmak son derece yanlış....
atamaları da tasvip etmeyen,en şiddetle karşı çıkan birisi olarak bunu söylüyorum..
Kimse kusura bakmasın ama bir bakan gideceğini bile bile ve giderayak 1000 kadar müdür atamışsa ve bunlar birer birer yargıdan dönüyorsa, üstelik atananlar nitelikleri itibarı ile bu göreve uygun değil ve siyasi görüşleri ile iktidara yakınlar ise buna irticai kadrolaşma denmesinde ben bir sakınca görmüyorum.
Görüşünüza saygım var ama bu da bir arzuhalci olarak benim görüşüm.
76. maddeden bir çok bakan atama yapıp gitti,herkes kendi yandaşını yerleştirdi,Sayın Metin Bostancıoğlunun da,Sayın Hüseyin Çelik'in de bu konuda farklı bir tavrı yok,aynı kaygı,kendi yandaşlarını devlet yönetiminde etkin kılmak,bunu şöyle kadrolaşma böyle kadrolaşma diye isimlendirmek yerine hukuksuzca yapılan atamalar demek olayı siyasi boyutundan çekip,olayın hukuki boyutunu tartışmaya çekecektir...Kaldı ki bu atamalrdan en fazla rahatsız olan,bu dönemde bir kaç idari mahkemesi ve soruşturması olan biri olarak yine de irticai kadrolaşma demek olayı başka boyuta çekeceğinden ve olayın ciddiyetini baltalayacağından asla katılmam buna,sizler böyle irticai dedikçe bu arkadaşlar daha da güçlenerek geliyorlar haberiniz de olsun Sayın Arzuhalci...
Alttan aldık tartışmayı bitirdik diyorduk ama bu son yazdıklarınızla hem sabırları iyice taşırdınız, saygı sınırını çoktan aştınız hem de sinirleri iyice gerdiniz!
Evvelemirde alttan almamız sizin haklı olduğunuzdan değildir. Eğer tebliğ ya da öğrenme süresinin üzerinden 30 günden fazla süre geçtiyse dava açma hakkı yitmiştir! İdareye yeni bir dilekçe verilmek sureti ile de yiten dava açma hakkı tekrar kazanılamaz.
Somut olaylar için açılan davalarda tebliğ müdürlere yaplımıştır. Diğer ilgililere tebligat yapılmadığından onlar için kesin bir öğrenme tarihi belli değildir. BUNLAR AÇTIKLARI İPTAL DAVALARINDA TEBLİĞ TARİHİ OLARAK 60 GÜNDEN DAHA YAKIN BİR ZAMAN BEYAN ETMİŞLERDİR. Bu beyanları mahkemece esas alınarak davalar kabul edilmiştir.
Burada haksız olduğunuz halde en iyi ben bilirim düşüncesi ile karşıdakine saldırmak doğru bir davranış şekli değildir! Lütfen yazdıklarınıza dikkat ediniz!
Demek ki idari davalarda genelleme yapmamak en iyisi,yukardaki arkadaşımıza da tebliğ yapılmamış,sadece atanan müdüre tebliğ yapılmış dolayısıyla arkadaşımız da idareye bir dilekçe ile dava açma hakkına zaman olarak yeniden kavuşabilir,buna karşı çıkıyodunuz şimdi kendi ağzınızla aynısını söylüyorsunuz..
özelden yazılan bir mesajı da burada yazmak ne kadar etik o da ayrı bir konu,siz özelden yazdınız ben de size özelden cevap verdim,siz şimdi aklınız sıra burda mesajı ifşa ediyorsunuz,edin problem değil ama hiç de dürüstçe bir tavır olmadı Bay Arzuhalci..