Printable View
Bişey sormak istiytorum bukonuya bağlı olarak. eşiyle boşanma aşamasında dava açıldı ayrı yaşıyorlar telefonda sadece normal şekilde sadece canım kelimeli başka bişey yok bir kadının bir erkekle konuşmasında kanun gereği kadının aleyhine bir kusur varmıdır?
Soucta bu bosanmayı ben gönüllü istemedim kusurlu olan ve aile bütünlüğümü bozan karşı taraf bu anlamda benim kadar annem-babam-kardeslerimde bu olaydan etkilenerek torunlarından-yeğenlerinden mahrum olacaklar... Bu hukuk savasında ne kadar haklı olsamda ceza faturası bana ve aileme kesilecek... Aileminde tazminat davası açma hakkının doğacağını düşünüyorum...
Sizcede haklılık payım varmı....
Tek başına "canım" kelimesi birşey ifade etmez. Ancak kelimenin öncesinde ve sonrasında, cümlenin ve konuşulan konunun bütününde eğer sadakatsizliğe / flörte / birlikteliğe karine teşkil edecek bir durum varsa elbetteki kişinin aleyhine bir durum sözkonusu olacaktır.Alıntı:
fnish rumuzlu üyeden alıntı
Ayrıca bir kadınla bir erkek arasında ve kadın boşanma aşamasında eşinden ayrı yaşıyorken attığı her adıma dikkat etmesi gerekirken neden böyle bir konuşmaya ihtiyaç duyar anlayabilmiş değilim. Teselli arayışımı ?
Hocam az daha abart istersen; toplum yapısını bozacak davranışlardan tut, toplumsal teyammüllerden al, sağlıklı toplum gelişmesine engel oluyorlar falan diye kamu davası aç. Hatta sen bu davaları aç bizlerde akıl sağlığımızla oynuyorlar diyerek tazminat davası açalım.. Bence sen hazır elin değimişken eşinin ana-babasına kardeşlerine hatta anne babasının anne ve babalarına da dava aç. Böyle bir evlat torun ve kardeş yetiştirdikleri için.Alıntı:
cafemp3 rumuzlu üyeden alıntı
Ne alaka memleket; bu durumda herkes önüne gelene herhangi bir nedenden dolayı istediği gibi dava açsın.
Siz önce boşanma davanızdaki haklılığınızı kanıtlayarak "sadakatsizlik" nedeni ile boşanma davanızı kazanın. Sonra 3 ncü şahısa karşı tazminat davanızı açın. Diğerlerini sonra düşünün.
Böyle bir örneğe rastalamadım. Ancak öncelikle iddialarınızı ispat etmek zorundasınız. Çocuğunuz yaşı küçük büyük ihtimalle velayeti anneye verilecektir. Velayeti annede olduğu için siz onun adına dava açamazsınız. Dava aşamasında geçici olarak da velayeti anneye verilecektir. Kaldı ki aile mahkemesi hakimleri çocukların geleceklerini ve haklarını gözetecek tedbirleri almak zorundadırlar. Eğer sizin söylediğiniz mantıkla dava açılacak olsaydı aile mahkemesi hakimleri bu davaları defalarca açarlardı.Alıntı:
cafemp3 rumuzlu üyeden alıntı
Şu andaki ruh halinizi anlıyorum. Eşinizin hatta eşinizin anne baba ve kardeşleride dahil o taraftakilerin canını acıtacak onları üzecek herşeyi yapmaya hazırsınız. Ancak bu düşlediğiniz süreçler çok uzun meşakkatli ve yıpratıcı bir süreçtir. Hem kendinize hem eşinize zarar vereceksiniz. Ama en çokta çocuğunuz bu kavga arasında kalacak ve çok üzülecektir.
Çocuğunuzu ayda 2 kez yada annesi ile ilişkilerinizi belli bir seviyede tutarak ve düşmanlaşmadan yürüterek istediğiniz zaman görebilecğeiniz bir duruma getirebilirsiniz. Önemli olan çocuğunuzla ne kadar süre beraber olduğunuz değildir. O nunla ne kadar kaliteli vakit geçirebildiğinizdir.
Çocuğunuzu kendinize yada annesine düşman etmek size hiç bir şey kazandırmayacaktır. O çocuk anne ve babasını seçme hakkına sahip değildi. O çocuğu hem anneden hem babadan etmek gibi bir yanlışa düşmemenizi dilerim. Annenin hatasını çocuğunuza acı çektirerek ödetemezsiniz.
Dünyanın en kötü kadını da olsa annesidir onun. Siz istesenizde istemesenizde izin versenizde vermesenizde annesini sevecektir. Siz karı-koca olmaktan boşanıyorsunuz. Anne-baba olmaktan değil.
O nedenle tecrübeli bir büyüğünüz olarak size tavsiyem eşinizle boşanın, eşinizle olan kavganıza çocuğunuzu taraf etmeyin. Yazıktır evladınızın vebalini almayın. 10 - 15 sene sonra çocuğunuzda bu yaşlarda yaşadığı ağır travmadan dolayı kişilik bozuklukları algıda sapmalar cinsel tercihin yanlış seçilmesi vs etkileri görmek istemiyorsanız elinizi vicdanınıza koyun doğru karar vereceğinizden emin olun.
Şu içinde bulunduğunuz ruh hali ile ne kendinize ne de çocuğunuza zerre kadar yararınız olmayacaktır. Psikolojik destek alın. Profesyonel destek...
Geçmiş olsun...
Teselli demeyelimde ölesine konuşmak öncesindede sonrasındada erkeğin çıktığı kızı, bayanında boşanma aşamasında olduğu kişiyi anlatması cümlenin başında yada sonundada bunlar içeriyor
Bosanma davasinda kadin soz alir
-Ben cocugumu dokuz ay karnımda tasıdım. Cocugun velayetini ben almalıyım
Hakim adama döner.
-Hanfendiyi duydunuz ne soyleyeceksiniz?
-Bakın sayın hakim; diyelim ki çok susadınız ve soguk bir kola almak için makineye bozuk para attınız. Kola hazneye dustugunde sıze mi ait olur, yoksa makineye mi?
-Yaz kızım, çocuk babasında kalıyor.
Hoş bir benzetme olmamış. Ana-baba-çocuk ilişkisini, bu kadar basit ve sıradan anlatamazsınız. Parayı atacak makina bulamasaydı zat-ı muhterem o zaman kolayı el (!) ile yapmak zorunda kalacaktı. Parası da cebinde (yada elinde) kalacaktı...Alıntı:
nina rumuzlu üyeden alıntı
susuzluğunu (!) gidermek için makinaya para atan da ancak susuzluğunu giderecek kadar olana sahip olur. Makinanın tamamına sahip olabilmek marifet. Yoksa önüne gelen o makinaya para (!) atar. Karşılığında hazneye düşeni alır. Makinanın sahibi olduğunu sanan zat da ticari (!) bir sıfat kazanmış olur..
:) cevap süper...:)Alıntı:
Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı