Cevap: Sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısı kabul edildi
ABD meclisinden geçen sözde soykırımı kabul yasası, Ermenileri hareketlendirdi
Daşnaksütyun Partisi'nin Genel Sekreteri Manoyan, 1915 olayları ile ilgili tasarının, ABD tarafından kabulünün, Ermenilerin Türkiye'den toprak ve tazminat talep etmesinin önünü açacağını söyledi.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin geçen hafta Ermeni soykırımı tasarısının kabul etmesi Ankara-Washington gerilimini tırmandırdı. TESEVin davetlisi olarak gittiğimiz Erivan'da ise bu konuda memnun bir sessizliğin hakim olduğunu gözledik. Ermeni diasporası üzerinden etkili görülen Daşnaksütyun Partisi'nin Uluslararası Genel Sekreteri Giro Manoyan ile tasarının kabul edilmesinin ardından cumartesi günü bir araya geldik. Manoyan'ın AkŞam'a değerlendirmeleri söyle:
- Türkiye ile protokollerin gündeme gelmesinin ardından hükümetten ayrıldınız. İlişkilerin gelişmesini istemiyor musunuz?
Biz Türkiye ile ilişkilerin hiçbir önkoşul olmadan gelişmesini istiyoruz. Protokollerde kelime oyunu yapılıyor. Karabağ, soykırım ve yasal sınır konularında bu protokoller bize önkoşullar dayatıyor ve biz bunu istemiyoruz.
ERMENİLER PROTOKOLE KARŞI
- Sizin partiniz diaspora üzerindeki gücü ile tanınıyor. ABD'nin 1915'i soykırım olarak tanımasına uğraşıp, Türkiye'yi sıkıştıracağınıza bu konunun protokol süreciyle iki ülke arasında çözülmesini sağlasanız daha yapıcı olmaz mı?
Benim görüşüme göre Ermenilerin çoğu bu protokollere karşı. Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollerin onay süreci zaten bir süredir askıda. Bunun tasarı ile bir ilgisi yok. Türkiye Karabağ sorunu çözülmeden protokolleri onaylamayacak. Süreci baltalayacak olan protokoller değil. Türkiye'nin duruşu nedeniyle süreç zaten tıkanmış durumda.
- Karabağ sorunu tümüyle çözülmese ancak işgal altındaki 7 reyondan çekilme sinyali verilemez mi Türkiye'nin elini rahatlatmak için?
Reyonlarda çekilme basit bir şey değil. Bu ancak Karabağ konusunda kapsamlı bir mutabakata varılması ile ilgili ve bu da çok kısa bir sürede olacak birşey değil.
- Tasarının Dış İlişkiler Komitesi'nde tanınmasının ardından mutlu musunuz?
Henüz mutlu değilim, çünkü süreç daha tamamlanmadı. Eğer Türkiye ABD'deki tasarıya bu kadar önem vermeseydi, bizim için de bu kadar büyük bir sembolik önemi olmazdı. Bizim bundan sonra izleyeceğimiz yol Türkiye'ye dışarıdan baskı yapmak ve sivil toplumla diyaloğa geçmek olacak.
MEVCUT HAKTAN VAZGEÇMEYİZ
- Soykırım kabul edilirse, ardından ne geliyor sizin için?
Benim bu konuya cevabım, buradaki herkes tarafında kabul edilmiyor olabilir. Ama bize göre, Türkiye ile mevcut sınırlar yasal sınırlar değil. Tarihi olarak Batı Ermenistan bize ait. (Türkiye'nin doğu illerini kastediyor) Bu konuda elimizde ABD Başkanı Wilson'un onayladığı tahkim senedi var. Sevr yürürlüğe girmedi ama tahkim senetlerinin bu uluslar arası anlaşma gibi yürürlüğe girmesine gerek yok ve bu belgenin altında da Osmanlı yetkililerinin imzası var. Ermenistan ile Türkiye hiçbir zaman mevcut sınırların yasal olduğu üzerine anlaşma yapmadı.
- Yaşadığımız bu yüzyılda gerçekten Türkiye'den toprak talebinde bulunabileceğinize inanıyor musunuz?
Gelecekte ne olacağını asla bilemezsiniz. Bu olabilir de, olmayabilir de. Ama bizim mevcut haklarımızdan vazgeçmememiz gerekiyor. Eğer elinizdeki haklardan vazgeçerek müzakere ederseniz, hiçbirşey alamazsınız. Türkiye Batı Ermenistan'ı bu şekilde kullanmaya devam edecekse, 1915'ten beri kullanımı için bize para ödenmesi gerekiyor. Bir de zaten bizim olan topraklarımıza giriş izini için bazı ayrıcalıklarımız olmalı. Mesela vizeye gerek olmamalı, bölge askersizleştirilmeli.
Soykırımın tanınması ulusal güvenlik konusu
- 1915 olaylarını soykırım olarak tanımak ve Batı Ermenistan miti kimliğinizin ayrılmaz parçaları mı?
Ermeni medeniyetinin büyük kısmı Batı Ermenistan'da gerçekleşti. Ermenilerin tarihteki 10 başkentinin 7'si bu sınırlar içinde. Soykırım ise tüm Ermeniler için evrensel gerçek. Soykırımın tanınması, Ermeniler için bir ulusal güvenlik konusu. Soykırımın tanınmasının ardından ne yapılacağı ise, Ermenilerin farklı düşündüğü bir konu. Soykırım, özellikle diasporanın kimliğinin ayrılmaz bir parçası.
Türkiye Naziler gibi görülecek
- ABD Parlamentosu'nun 1915'i soykırım olarak kabul etmesi sizin hayatınızda neyi değiştirecek?
Biz 1973'ten beri dünyanın hemen her ülkesinde soykırımın uluslararası alanda kabulü için uğraşıyoruz. Bu Türkiye'nin soykırımı reddetmesine yönelik bir tepki hareketi. Pek çok şey değişecek. Kaliforniya'da soykırım mağdurlarının sigorta şirketlerine açtığı tazminat davaları ABD hükümeti bunu resmen soykırım kabul etmediği için reddedildi. 'Eğer soykırım yoksa, mağduru da yoktur' mantığıyla bu başvurula anayasaya aykırı bulundu. Soykırımın kabulü bu başvuruların önünü açacak. Bu durum Türkiye ile değilse de, sigorta şirketleri ve mağdurlar arasında bir durum. Aynı zamanda medyada 'soykırım iddiaları' denemeyecek eğer resmen kabul edilirse. 'Türkiye soykırımı kabul ederse Naziler gibi görülecek' yorumları son derece yanlış. Tam tersine, Türkiye bunu kabul etmediği sürece Naziler gibi görülecek.
Erivan, 24 Nisan öncesi imza çekmez
- 24 Nisan'da Obama ne yapar bu sene?
Ne olacağını bekleyip görmek lazım. O zamana dek yaşanacaklar çok önemli. Ama ben Ermenistan Hükümeti'nin Obama'yı garip bir duruma sokmak isteyeceğini sanmıyorum. Bu nedenle 24 Nisan öncesi protokol sürecini bitirmeyeceklerdir diye düşünüyorum. Bunu 25 veya 26 Nisan'da yapabilirler, ama 24'ünde değil.
Akşam / Şenay YILDIZ
http://www.haber3.com/toprak-ve-tazm...er-557178h.htm
Cevap: Sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısı kabul edildi
Başbakan, İngiltere'de sınır dışı ederiz diye uyardı Ermenistan sert tepki gösterdi. İşte ipleri geren karşılıklı açıklamalar;
Ermenistan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’de yasal olmayan bir şekilde çalışan binlerce Ermeni kaçak göçmeni sınır dışı edebileceğine yönelik açıklamalarını kınadı. Erivan'dan yapılan açıklamada Erdoğan'ın sözlerinin akıllara Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan 'katliamı' getirdiğini belirtildi.
Ermenistan Başbakanı Tigran Sarkisyan, “Bu tür siyasi açıklamalar, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesine yardımcı olmayacaktır. Türk Başbakan bu tür açıklamalar yaparak insanların aklına 1915 yılında yaşanan olayların gelmesine neden oluyor” dedi.
Erdoğan, dün BBC Türkçe’ye verdiği bir röportajda, İsveç ve ABD'de son dönemde yapılan oylamaların Türkiye ile Ermenistan ilişkisinin normalleşme sürecine zarar verdiğini ve Ankara’nın Türkiye’de yasal dışı olarak barınan ve çalışan 100 bin Ermeni’ye hoşgörü göstermek zorunda olmadığını ifade etti.
http://www.internethaber.com/erdogan...tu-237806h.htm
Cevap: Sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısı kabul edildi
Allah aşkına ne bekliyordunuz ki.Başbakanımız tüm dünyanın gözü önünde diplomatik etiğe yakışmayacak bir şekilde İsrail Devlet Başkanına,siz katilsiniz,çocukları öldürmeyi iyi bilirsiniz dedi,o kişiyi ve tüm İsraili yerin dibine soktu.Sonra gittiler Azerbaycanı satıp Ermenistanla protokoller yaptılar(ben sırf ülker ve diğer şirketlerle Ermeni pazarına girerek kendilerini zengin etmek istediğini düşünüyorum akp takımının),hem Azerbaycanı kaybettiler hem de Türkiye'nin kendi kendini mahkum etmesine neden oldular.O oturumu bir yahudi yönetti,iç tüzüğü ihlal ederek oturumu dakkalarca uzattı.Yerin dibine sokulmuş bir milletin soyundan geldiği için bunu yaptı belki de.Ayrıca Amerikada yahudi lobisinin ne kadar güçlü olduğunu tüm dünya biliyor.Sen İsraili yerin dibine soktuktan sonra, tabiki sana artık ordaki yahudi ya da israil asıllı siyasetçilerden destek gelmeyeceği gibi aleyhine de çalışacaklardır.Amerikan başkanı da konuşmasında soykırım kelimesini kullanırsa hiç şaşırmayacağım..
Cevap: Sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısı kabul edildi
Türkiye soykırımı tanıyan ülkelere dava açabilir
Birbiri ardına soykırımı tanıyan 21 ülkeye karşı Türkiye’nin dava açması gündemde. CHP ve MHP’li vekiller konuyu tartışmaya açtı. Ancak parlamentolarında soykırımı tanıyan ülkelere karşı dava açılıp açılmayacağına ilişkin son kararı hükümet verecek. Hükümetten ise şu ana kadar ses yok.
Dava konusundaki ilk tartışmayı MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı gündeme getirdi. Bölükbaşı, hafta başında yaptığı açıklamada, Ermeni iddialarının uluslararası alanda tanınması çabalarıyla Türkiye'nin bugüne kadar "siyasi zeminde" mücadele ettiğini belirterek, yargı zeminine geçilmesinin tartışılması gerektiğini söylemişti.
Yaklaşık 35 yıl Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapan Emekli Büyükelçi Bölükbaşı, hukuki zeminin dayanağının ise 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi olduğunu ifade etmişti.
Meselenin hukuki zemine taşınması girişimleri bir süredir devam ediyor. Bölükbaşı'nın yanı sıra bir diğer emekli büyükelçi, CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ da bu konuda bir çalışma hazırladı.
Elekdağ’ın ilk olarak 2008 yılında hazırladığı bu kapsamlı çalışmayı, güncelleyerek kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de sunduğu bildiriliyor.
İKİ HUKUKİ YOL
BM Soykırım Sözleşmesi'ne ve soykırımla ilgili bugüne kadar içtihat oluşturan mahkeme kararlarına dayanarak yapılan bu çalışmalara göre, Türkiye'nin önünde iki hukuki yol var.
Bunlardan ilki, bugüne kadar Ermeni iddialarını tanımış olan 20'yi aşkın ülke hakkında Uluslararası Adalet Divanı'na başvurulması.
İkinci yol da Ermenistan'a 1915 olaylarının değerlendirilmesi için Lahey Uluslararası Tahkim Mahkemesi'ne gidilmesi önerisi yapılması.
BM Soykırım Sözleşmesi, geçmişe dönük olarak işletilemiyor. Bu nedenle de Türkiye'nin ikinci seçeneği gündeme getirmesi için ilk etapta yapması gereken Sözleşme'nin 1915 olaylarına uygulanmasını kabul etmesi.
BİRİNCİ SEÇENEK: TÜRKİYE SOYKIRIMI TANIYAN ÜLKELERE DAVA AÇAR
Elekdağ'ın yaptığı çalışmaya göre, Fransa ve iddiaları kabul eden diğer ülkeler, BM Sözleşmesi'ni iki açıdan ihlal ediyor.
Sözleşme'ye göre, bir devlete yöneltilen soykırım suçlamasının yetkili hukuki mercilerin tahkikatına dayanması gerekiyor. Ayrıca, soykırım eyleminin varlığının saptanması için yine Sözleşme'de belirtilen yetkili mahkemenin karar alması bir zorunluluk.
Dolayısıyla Türkiye, söz konusu iki gerekliliğin olmamasına rağmen Ermeni iddialarının tanınmış olmasına itiraz etme hakkına sahip.
Soykırım Sözleşmesi'nin 9'uncu maddesine dayanarak Uluslararası Adalet Divanı'na yapılacak bu başvuruda, dünya parlamentolarının 1915 olaylarının "soykırım" olduğuna karar verme yetkilerinin olup olmadığı ve yine Sözleşme'nin 2'nci maddesine göre olayların "soykırım" tanımına girip girmediği sorularının yanıtlanması istenebilir.
İKİNCİ SEÇENEK: TÜRKİYE, ERMENİSTAN’I İKNA EDİP, TAHKİME GİDER
İkinci seçeneğin izlenmesi durumunda birinci yoldakinin aksine Türkiye'nin tek başına hareket etmesi mümkün değil. Çünkü ülkeler arasındaki ihtilafların tahkime götürülebilmesi için bütün tarafların rıza göstermesi şartı bulunuyor.
Bu durumda, Lahey Tahkim Mahkemesi'nin konuyu değerlendirebilmesi için Türkiye'nin yanı sıra Ermenistan’ın da bunu kabul etmesi gerekiyor.
Elekdağ'ın hazırladığı çalışmada, Ermenistan'ın bu öneriyi kabul etmesi veya reddetmesi durumunda yaşanabilecekler inceleniyor.
Ermenistan'ın öneriyi kabul etmesi durumunda, tahkimle ilgili hukuki süreç de başlamış olacak. Ancak iki tarafın birlikte kuracağı hakemlik organının çalışabilmesi için tarafların bir "tahkimname" yani süreci belirleyen bir metin üzerine anlaşması gerekiyor. Bu metnin hazırlanmasının yıllar sürebileceği belirtiliyor.
Ancak çalışmada, "Erivan'ın tahkim yolunu kabul etme olasılığı sıfırdır" deniliyor. Çünkü Ermenistan'ın elinde yeterli kanıt olmadığı için kabul etmeme olasılığı ağır basıyor.
Üstelik, tahkim seçeneğini kabul edecek bir Erivan hükümetinin 1915 olaylarını tartışma konusu haline bile getirmeyen Ermeni halkına bu kararını anlatması da oldukça zor.
Ermenistan'ın kabul etmemesi durumunda, Türkiye'nin uluslararası alanda moral ve siyasi üstünlüğü ele geçireceği ifade ediliyor.
Çalışmanın sonuç bölümünde ise, "Türkiye'nin tahkim önerisinde bulunması, her açıdan yararınadır. Hiçbir riski yoktur. Türkiye'nin bu yolda bir önerisi dünyanın ezberini bozacak, Türk savlarına inandırıcılık sağlayacaktır" deniliyor.
"ERMENİ SOYKIRIMI"NI KABUL EDEN ÜLKELER...
Hürriyet / Dünya / 19 Mart 2010
Cevap: Sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısı kabul edildi
Ukrayna'nın Harkov bölgesindeki bir yerel belediye meclisi, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarıyla ilgili daha önce kabul ettiği kararını iptal etti.
Kırım Haber Ajansı'nın haberine göre, İzyum Şehir Belediye Meclisi, Aralık 2009'da kabul ettiği Ermeni iddialarıyla ilgili kararı, 26 Mart'ta yapılan toplantıda iptal etti.
Haberde, Ukrayna'da alınan bu iptal kararının, dünyada 1915 olaylarıyla ilgili ilk iptal örneği olduğu belirtildi.
Karara ilişkin açıklama yapan ve iptal kararının alınması için çok çalıştıklarını belirten Kırım Azerbaycanlılar Derneği Başkanı Rehim Hümbetov, "Artık Ermeni iddialarına ilişkin kabul edilen kararların iptali için uluslararası düzeyde mücadele etme vaktinin geldiğini" söyledi.
Hümbetov, belediye meclisinin daha önce aldığı kararın, Ukrayna kanunlarına aykırı olduğunu belirterek, incelenmesi ve iptali için İzyum savcılığına da başvurduklarını ve yoğun çabalar sonucunda kararın iptal edilmesini sağladıklarını belirtti.
Yaklaşık 60 bin nüfuslu şehir, Harkov'un merkezinden 120 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/14300777.asp?gid=373
Cevap: Sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısı kabul edildi
Amerika da ermeni soykırımı kabul edilmeli mi ya da edilmemeli mi” diye bir oylama var;
http://www.msnbc.msn.com/id/21253084
Cevap: Sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısı kabul edildi
ABD Başkanı Barack Obama, 24 Nisan açıklamasını yaptı
Obama, yayımladığı açıklamada, "Bu ciddi anma gününde, 95 yıl önce başlayan 20. yüzyılın en büyük katliamlarından birini hatırlıyoruz. Tarihin bu karanlık anında, Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde 1.5 milyon Ermeni katledilmiş ya da ölüme yürümüştü" dedi.
Bu günün, "bu korkunç olayların üzerinde düşünme ve ders çıkarma günü olduğunu" ifade eden Obama, 1915 olaylarına ilişkin görüşlerini tutarlı bir biçimde ifade ettiğini ve bu tarihe ilişkin görüşünün değişmediğini açıklamasında bir kez daha tekrarladı.
Obama, "gerçeklerin tam, samimi ve adil biçimde ortaya çıkarılmasının herkesin yararına olduğunu" belirterek, "Meds Yeghern (büyük felaket) Ermeni halkının tarihinde yıkıcı bir bölüm ve onun anısını, öldürülenlerin onurlandırılması adına canlı tutmalıyız ve böylece geçmişin ağır yanlışlarını tekrarlamayız" ifadesini kullandı.
"1915 yılında Ermenileri kurtaran Türkleri selamladığını" kaydeden Obama, "bu acılı tarih konusunda Türkler ile Ermeniler arasında ve Türkiye içindeki diyaloğun kendisini cesaretlendirdiğini" dile getirdi.
Obama, şunları kaydetti:
"Türk ve Ermeni halkları, birlikte, ortak tarihlerini ve ortak insanlıklarını kabul ettikleri zaman daha güçlü olacaklar. 1915'in insaniyetsizliğiyle yüzleşirken bile, Ermeni halkının fevkalade ruhundan ilham aldık. Hiçbir şey Meds Yeghern'de (büyük felaket) öldürülenleri geri getiremese de Ermenilerin son 95 yıl boyunca dünya genelinde yaptığı katkılar, Ermeni halkının gücü, azmi ve cesaretinin vasiyeti olarak duruyor."
"Ermeni halkının yılmaz ruhunun, onları yok etmeye kalkışanların üzerinde kalıcı bir zafer" olduğunu ifade eden Obama, "birçok Ermeni'nin 1915 yılının korkunç olaylarından kurtulanlar olarak ABD'ye geldiklerini, nesiller boyunca Ermeni kökenli Amerikalıların, ABD toplumunu zenginleştirdiğini, ekonomisini destekledikleri ve demokrasisini güçlendirdiğini" ifade etti.
Obama, "Ermenilerin güçlü gelenek ve kültürünün, daha iyi bir gelecek inşa etmek için dünya toplumuyla ortaklık kurarak, uluslar topluluğunun bir parçası haline gelen yeni bir cumhuriyetin temeli olduğunu" vurgulayarak, "Bugün, bu karanlık geçmişi aşan ve gelecek için bize umut veren katkılarından dolayı, derin takdirle 1915'in çok kötü olaylarını anmak için onlarla ve her yerdeki Ermenilerle birlikte duruyoruz" dedi. http://www.ntvmsnbc.com/id/25086168/
Obama'nın 24 Nisan konuşmasının İngilizce metni
Cevap: Sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısı kabul edildi
1915 olaylarını anmak için Haydarpaşa Garı’na gelen İHD üyelerine, aralarında emekli Org. Edip Başer’in de bulunduğu bir grup tepki gösterdi.
Haydarpaşa Garı’nın girişinde toplanan ''İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon'' üyesi grup, 24 Nisan 1915'de gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamadığı öne sürülen ''220 Ermeni aydın''ın fotoğrafıyla oturma eylemi yaptı.
Burada bir basın açıklaması yapan İHD Onur Kurulu Üyesi Avukat Eren Keskin, 24 Nisan 1915'de İstanbul'da aralarında sanat, edebiyat, düşünce ve kültür dünyasının temsilcilerinin de bulunduğu 220 Ermeni aydının göz altına alındığını anlattı.
Keskin, bu kişilerin önce merkez cezaevi olarak kullanılan Mehterhane'ye, ertesi günde Sarayburnu'na götürülerek bir gemiye bindirildiği ve Haydarpaşa Garı'na götürüldüğünü kaydetti
Bu kişilerin oradan nereye götürüleceklerine ilişkin bir bilgi verilmeksizin Anadolu'ya doğru yola çıkarıldıklarını savunan Keskin şöyle konuştu: ''Bir grup Ayaş'a, bir grup Çankırı'ya götürüldü. Ayaş'a götürülen 70 kişiden 58'i, Çankırı'ya götürülen 150 kişiden 81'i öldürüldü. Söz konusu ırkçı anlayış ve uygulamalar sonucunda, Ermenilerin sadece canlarına kast edilmedi. Mallarına, mülklerine, tarihlerine el konuldu. Bu anlayışı sürdürenler, bizlere yalana dayalı bir resmi tarihi dayatarak gerçeği unutturmak istiyorlar. Bizler 95 yıldır bu yalana inanmıyoruz. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz. Soykırım insanlık suçudur ve bir daha asla diyoruz.''
Grup, basın açıklamasının ardından, yanlarında getirdikleri karanfilleri denize attı.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25086078/
Cevap: Sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısı kabul edildi
Ankara ve Erivan'da gözler ABD Başkanı Barack Obama'nın yapacağı 24 Nisan konuşmasına çevrilmişken, Ermenistan'ın başkenti Erivan'da bir grup protestocu Türk bayraklarını yaktı. Erdoğan, Gül ve Davutoğlu'nun posterleri de ateşe verildi. Göstericiler Obama'ya "Sözünü tut, soykırım sözünü kullan" çağrısı yaptı, Türkiye aleyhine slogan attı.
Ermenistan'ın başkenti Erivan'da bir araya gelen onbinlerce gösterici kent merkezinden Soykırım Anıtı'na yürüdü, Türkiye'ye "sözde soykırımı kabul edin" çağrısı yaptı.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan da göstericilerin arasındaydı.
Ermenistan Devrimci Federasyonu Taşnaksütyun taraftarları olduğu belirtilen kişiler, Türk Bayrağı ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun posterlerini ateşe verdi.
Din adamlarıyla birlikte onbinlerce kişi, 1915'te ölenler için dua etti. Bazı Ermenilerin öldürülen gazeteci Hrant Dink'in fotoğraflarını taşıması dikkat çekti.
Göstericilerin gündeminde 'Türkiye ile askıya alınan protokol süreci' vardı.
Göstericilerden bazıları fikirlerini şu sözlerle açıkladı:
- "Bizler soykırımın kabul edilmesini istiyoruz ve Türkiye ile imzalanan protokoller bu sürece herhangi bir engel olamaz"
- "Eğer biz Türkiye ile ilişkilerimizi normalleştirirsek soykırımın tanınması süreci daimi olarak ertelenecektir. Ve soykırım kabul edilene dek Türkiye ile ilişkilerimiz gerçekten iyileşmeyecektir"
- "Ben cumhurbaşkanımızla aynı fikirdeyim. Sarkisyan Türkiye'yle ilişkilerin düzeltilmesi için her şeyi yaptı. Şimdi onların karar verme zamanı. Türkiye, soykırımı kabul ettiğinde, ilişkilerimizi düzelteceğiz. Cumhurbaşkanımız haklı."
AK Parti'den kınama
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, "Ermenistan'da bugün yapılan gösteriler sırasında bayrağımızın, Sayın Cumhurbaşkanımız'ın, Sayın Başbakanımız'ın ve Sayın Dışişleri Bakanımız'ın posterlerinin yakıldığı görülmüştür. Bu menfur eylemi şiddetle kınıyoruz" dedi.
Çelik, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Ermenistan'da bugün yapılan gösteriler sırasında bayrağımızın, Sayın Cumhurbaşkanımız'ın, Sayın Başbakanımız'ın ve Sayın Dışişleri Bakanımız'ın posterlerinin yakıldığı görülmüştür. Bu menfur eylemi şiddetle kınıyoruz. Bu eylemlerin Ermenistan devlet yetkililerinin önünde ve bir parti tarafından yapılmasını kaydediyoruz. Bayrağımıza ve Türk Devlet adamlarına donuk bu çirkin eylemlerin vicdanlarda mahkum olması kaçınılmazdır" dedi.
Washington'da da gösteriler vardı
Washington'da, Beyaz Saray'ın önünde de gösteriler vardı. Bir grup Ermeni kökenli gösterici, "Obama sözünü tut" pankartı taşıdı; "Soykırım sözünü kullan" çağrısı yaptı.
Ermeniler, Türkiye'nin Amerika'yı susturduğunu iddia etti; ağızlarına kırmızı bant taktı.
Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Lübnan'da da binlerce kişi, Beyrut'taki Burc Hamut stadyumunda toplandı; Türkiye karşıtı sloganlar attı.
Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, Fransa, Rusya ve Belçika'da da törenler vardı.
http://www.cnnturk.com/2010/dunya/04...7.0/index.html
Cevap: Sözde 'Ermeni soykırımı' tasarısı kabul edildi
'Bu belge soykırım tezini çürütecek'
ADANA, (DHA) 25 Nisan 2010
ÇUKUROVA Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Tarihçi Cezmi Yurtsever, ABD'nin devlet arşivinden elde ettiği ‘çok gizli’ belgenin söz soykırım iddialarını esastan çürüttüğünü, 1961 yılına kadar açıklanması yasak olan raporda 1915 olayları sonrasında Türkiye'den 817 bin 878 Ermeni'nin ayrıldığını, İstanbul ve Anadolu'da 281 bin Ermeni’nin yaşadığı bilgilerinin yer aldığını söyledi.
Osmanlı yönetiminin Ermeniler'le ilgili sürgün, göç ve ölümler dahil 1915-22 yılları arasında yaşananlar ilgili ABD'nin devlet arşivinde ‘NARA 867.4016/816' kayıtlı üzerinde ‘1961 yılına kadar açılması yasak -çok gizlidir' damgası bulunan belgenin bir kopyasına ulaştığını açıklayan Cezmi Yurtsever, şunları söyledi:
“James W. Gerard imzası ile ABD Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen Kasım 1922 tarihli raporda 1922 itibarıyla dünyada yaşayan Ermeniler'in toplu sayısı hakkında bilgiler yer alıyor. Bu belgede Türkiye'den mülteci kamplarına gelen Ermeniler'in sayısı 817 bin 878 olarak gösteriliyor. Bu bilginin İngiliz elçiliği ve Yakındoğu Yardım Kuruluşu'ndan 1921 itibarıyla alındığı ifade ediliyor. İstanbul ve Anadolu'da 281 bin Ermeni yaşadığı bilgilerine yer veriliyor. Dünyadaki Ermeniler'in toplam sayısı da 3 milyon 4 olarak açıklanıyor. Bu bilgiler 1915 olayları sonucu 1 milyon 500 bin Ermeni'nin soykırıma uğradığı görüşlerini propaganda ortamlında savunan Ermeni Diasporası'nın tarih tezlerinin esastan sorgulanmasını sağlıyor. Başkan Obama'nın ülkesi ABD'nin devlet arşivinde yer alan çok gizli belgede yer alan bilgiler, 1915 olayları sonucu göç ettirilen Ermeniler'in soykırıma uğradığı görüşlerinin gerçekleri yansıtmadığını açıklıyor. Ermeni Diaspora çevreleri ve onlara destek verenlerin propaganda ortamında yıllardır sürdürdükleri soykırım bilgilerinin abartılı olduğu kadar, tarihi analiz ve eleştiriler dikkate alınırsa gerçekleri yansıtmadığını gözler önüne seriyor. ABD devlet arşivinde yer alan bu belge Ermeni Diasporası’nın soykırım propagandasını çürütecek özelliktedir.”
Yurtsever, 26-30 Nisan tarihleri arasında Adana Büyükşehir Belediyesi önünde açacağı sergide 1915'ten 1922'ye kadar geçen zaman içindeki Ermeni göçleri, yerleşim ve yapılan yardımlarla ilgili olarak Ermeni gizli belgelerinin yer aldığı AGBU kuruluşunun arşivinde yer alan fotoğraf ve belgeleri ‘Adana'dan -Halep'e Tehcir Yolu' adıyla sergileyeceğini kaydetti. Yurtsever ayrıca, belgenin aslı ve eklerinin birer örneğini ‘www.cezmiyurtsever.com' sitesinde yayınlayarak dünyanın her yerinde yaşayan ve Ermeni olayları ile ilgilenenlerin bilgisine sunacağını bildirdi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14526305.asp?gid=373