Birkaç gün önce hangi yabancı devlet bilmiyorum haberlerde ambulans isteyen bir türkü döverlerken Anne'de içerde ölmüştü. Allah rahmet eylesin.
Genelleme yapmıyorum ama hepside iyilik meleği deyil bunların.
Printable View
Birkaç gün önce hangi yabancı devlet bilmiyorum haberlerde ambulans isteyen bir türkü döverlerken Anne'de içerde ölmüştü. Allah rahmet eylesin.
Genelleme yapmıyorum ama hepside iyilik meleği deyil bunların.
Türklere ve diğer yabancılara ait evlerin cayır cayır yakıldığı, sokak ortasında insanımızın bıçaklandığını, okullar basılıp katliam yapıldığı, seri cinayetler işlendiği pedofilinin, ensest ilişkilerin, alkolizm ve pornonun tavan yaptığı ülkeleri de medeni sayıyoruz. Köpeğine kedisine mezar yapan, miras bırakan bu toplumları Bosna dramında göremedik, Filistinde göremedik, Irakta, Afganistanda, Afrikada görüyoruz ama çok da hoşumuza gitmiyor görmek.
Ne varsa bu ülkede var, kötüsü de var iyisi de. Onlar kendilerine hıristiyan, kendilerine yahudi ve kendilerine ve besledikleri hayvanlarına medeni, biz herkese müslümanız herkese medeniyiz.
Ne şamın şekeri ne arabın yüzü...
Büyük bir hayranlık içinde izledim bu görüntüyü..
Malum; ülkemizde ambulans'ların siren seslerine aldırış bile edilmez.. Yol açılması bir yana arkasına takılınır bencilce düşüncelerce, hatta önüne bile geçilir..
İnsanın başına gelmesi bile gerekli değil vicdan ve insanlık adına böyle bir durum..
Empati yeteneğini kurmak için illa ki yakınlarımızın başına mı gelmesi mi gerekiyor bu durumun? ; O zaman mı isyan edeceğiz bu 3.dünya ülkesinde yaşanan bu dramalara..
Şu ifadeye katılacak bir Allahın kulu aranıyor.
Bu memlekette ambulansların sirenlerine aldırış etmeyene rastlayan. Biz
3.dünya ülkesiyiz onlar 1.dünya ülkesi öylemi? Şimdi bu ülkenin vatandaşı olmaktan utanıyorum da dersiniz. Biz onları kurtuluş savaşında anadoluda da gördük ne kadar medeni olduklarını biliyoruz. Daha tuvalete gitmeyi yıkanmayı bizden öğrenen insanlar bize medeniyeti öğretemez. Alafranga tuvaletleri kullanıyorlar hala peçete ile silip çıkıyorlar kıçlarını yıkamayı öğrensinler önce.
Bizde de ambulanslar nani nani nani diye lahmacun yetiştirmeye çalışmıyorlar mı niye? :alala
Hasta düşmüş kimin umrunda , asıl lahmacunlar önemli..
İstanbul ümraniye'de kaza olmuştu. Adamın biri yaralı yerde yatıyordu. Baktım arabaya atıp hasteneye götürdüler. Biz de devam ettik baktım 2 dk sonra ambulans kaza yerine geldi. Hem ambulans çağırdılar hem de adamı arabayla götürdüler. Ambulans çok da erken gelmişti.
Ülkemle onur duyuyorum. Olması gereken başka olan başka;
Vikipedi, özgür ansiklopedisinden alıntı:
Soğuk savaş boyunca birinci (mavi), ikinci (kırmızı), üçüncü (yeşil) dünya ülkeleri
3. dünya ülkesi kavramı ilk olarak Fransız bilim adamı Alfred Sauvy tarafından 1952 yılında ortaya atıldı. Bu kavram, günümüzdeki anlamına kavuşmadan önce Sauvy tarafından devrim öncesi Fransa'sında Ruhban Sınıfı-Asiller ve Köylüler şeklindeki özetlenebilecek üçlü yapının üçüncü ayağı olan Köylülerle, günümüzün sanayileşememiş ülkeleri arasında bir analoji kurmak için kullanılmıştı.
Daha sonraları ise üçüncü dünya ülkesi kavramı, gelişmiş ülkeler-komünist ülkeler ve diğerleri olarak adlandırılabilecek bir sacayağının üçüncü kısmı, yani adiğer az gelişmiş ülkeler için kullanılmaya başlandı.
1.Dünya ülkeleri: Sanayileşip gelişmiş ülkeler
2.Dünya ülkeleri: Komünist ülkeler
3.Dünya ülkeleri: Fakir ülkeler
Türkiye sanayileşmiş bir ülke midir? Komünist ülke midir?
Kim ister ülkesinin böyle tanımlanmasını.. 3.Dünya ülkesi olarak..
Gelişmiş ülkeler tarafından gelişmeleri çeşitli bahanelerle engellenen ülke olarak kullanılıyor bu deyim.Yoksa benimsendiğinden değil..
Ambulans video görüntüleri olağan bir şey olsaydı, çekilmezdi.Normal bir trafik akışı mesela..
Ben Medeniyet diye başlık attım ama altına Almanya resimleri koymadım, acil bir durumda nasıl davranması gerektiğini bilen eğitimli sürücülerin duyarlılıklarını gösteren bir görüntüyü paylaştım. Arada daglar kadar fark var. Siz neyi anlamak istersiniz, görüntülerden ne anlam çıkartırsınız bilemem... Nanii nanii diye ekrana mı bakarsınız yoksa o acı sirene kulak veren insanların Türkiyede neden ender oldugunu mu düşünürsünüz, orası size kalmış.
Daha dün '99 depreminde koordine olamayıp deprem bölgesine ihtiyacın 10 katı ekmek gönderen Türkiyenin halini görerek Türkiye'ye önce mobil tuvalet gönderenler bu adamlar. Emin olun kazayı gördüğünde arkadan ambulans-itfaiye gelecek diye öngörüde bulunan, kazayı görmeyip ama öndeki şoförler aptal mı demeyen ve arabasını kenara cekip bekleyen akil insanlar aynı. Bana göre aynı medeniyet.
İşin içine sizin de dillendirdiğiniz gibi elin gavuru, din, elalemin ahlakı, içtiği içkisi gibi ithamlar girince o tuvaletler alafranga deyip reddeden kibirli bir saglık bakanı ve onun şakşakçıları çıkıyor. Ve sağlıklarını bu saçmalıklar içinde yitiren masum insanlar da aynı kibirin eseri.
Ne pornosu, ne ensestliği, ne pedofilisi ne seri cinayeti? Gerçek verilerle konusacaksak buyrun konusalım. Aksi takdirde böyle klişe ithamlarla tartısmanın kimseye faydası yok.
Yılmaz Özdilin bir yazısı:
İsviçre'de referandum yapıldı.
“Camiye hayır” çıktı.
*
Türkiye'de referandum yapılsa...
Kiliseye ne çıkar?
*
(Kimse hikâye anlatmasın, vazgeçtik kiliseden havradan filan, cemevine bile tahammül yok.)
*
Demokrasi, çoğunluk değildir.
İkiyüzlülük fena bi şeydir.
*
Bakın size örnek vereyim; atv Haber'i yönetirken röportaj yaptırmıştım...
İsmi, Osman Kalın.
81 yaşında. Hacı.
*
Berlin'in göbeğine gecekondu kurmuş, bahçesi de bildiğin tarla... Kabak karpuz filan ekiyor. Hatta, biz o habere “Berlin'e ektim soğan” başlığını atmıştık... Elektriği yok. Papazı kafalamış, suyunu, hemen yanı başındaki kiliseden alıyor, kaçak... “Almanya'da öyle şey olur mu” derseniz, Berlin orada, inanmıyorsan git bak... Çünkü, belediye ekipleri geldiğinde, kazmayı kapıyor, mahallenin Türk gençlerini topluyor, “Bunların hepsi Nazi, Türk düşmanları, din düşmanları” diye bağırarak, hadise çıkarıyor. Almanlar “illallah” demiş... Allah gecinden versin, “Ölse de kurtulsak” diye gün sayıyorlar.
*
Sorduk Hacı Osman'a...
- Kime oy verdin?
- Hıristiyan Demokratlar'a.
- Niye?
- Elektrik, su bağlayacaklar.
- E baba, sen nasıl hacısın?
- Orasını karıştırma... Önce can, sonra canan... Menfaat dünyası oğlum!
*
(Röportajı kabul etmek için bizden 200 Euro istedi, 20 Euro'ya bağladık.)
*
Uzun lafın kısası...
Bugün İsviçre, Türkiye.
Yarın Almanya, Fransa.
*
Demokrasiyi “çoğunluğun yanında ve menfaat dünyası” olarak algılıyorsan eğer... O dünyada, gücü gücüne yetene.
Görüntülerdeki bilinç, eğitim, toplumsal kurallar... medeniyeti göremeyip, konuyu böyle basit bir noktaya taşıyanlara hayret ettiğimi söylemeden geçemeyeceğim.
Çok etkileyici arkadaşlar aynı biz...
Daha gecen sene değilmiydi toplantıya ve hatta maça yetişebilmek için ambulansı taksi olarak kullanılan yerin ülkemiz olduğu..
Amcaya sormuşlar nereye gidiyorsun diye birde pişince cevap vermişti..
aslında cevap basıt "cehenneme git utfen hemde oneway ticket.."
Bizim memlekete eğlenceli hiç can sıkılmaz insanın :):)