Cevap: Bir iki adet medeni hukuk sorusu
Öncelikle A sınırlı ehliyetsizdir,A hakkında ilan edilen kısıtlama kararı kurucu niteliktedir yani alınan mahkeme kararı ile A kısıtlanmıştır.Kısıtlama kararının tapuya bildirilmesi ise bildirici niteliktedir.Ek olarak Mahkemenin ilanından üçüncü kişiler haberdar olmak zorundadır.
Sınırlı ehliyetsizler kendilerini borç altına sokan işlemleri ancak vasilerinin izni ile yapabilirler ve bu izne kadar hukuki işlemin yaptırımı tek taraflı bağlamazlıktır.Yani sınırlı ehliyetsiz hukuki işlemden doğan borçlardan sorumlu değilken(yani A) karşı taraf(B) vasinin izhar edeceği görüşe kadar sorumlu tutulur.
Vasi eğer icazet verirse hukuki işlem her iki tarafı da bağlar.Şimdi çözüme geçersek:
Olay 1
1-)İşlem askıda hükümsüzdür ve vasinin icazet vermesine kadar A'yı bağlamaz ancak B yaptığı işlemden sorumludur.Vasinin icazetine kadar işlem hükümsüzdür.
2-)Mahkeme kararı ilan edilmediyse B iyiniyetli ise mülkiyeti kazanır ve işlem geçerli olurdu.Ancak iyiniyetin unsurlarını taşımalıdır yani bu konu hakkındaki bilgisizliği hoş görülebilir olmalı.
Eğer konu hakkında bilgisi olduğu iddia ediliyorsa iddia eden ispatlamalıdır.
3-)A akıl hastası olsaydı yapılan işlem Medeni Kanun 15. maddesi gereği mutlak butlan ile batıl olurdu.Yani işlem ölü doğardı ve baştan itibaren hüküm ve sonuç doğurmazdı.
4-)A ve D sınırlı ehliyetsizdir, kural olarak sınırlı ehliyetsizler dava ehliyetine sahip değildirler ve dava ehliyetini vasi veya velileri aracılığıyla kullanırlar ancak kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar ile ilgili davaları kendi başlarına açabilirler.
A ve D kişilik haklarına yönelik saldırı da bulunulduğu gerekçesiyle kendi başlarına dava açabilir ancak resimlerini çeken gazeteci lokantanın pek de açık olmayan,dışarıdan çok iyi gözlenemeyen bir yerine girerek resimlerini çekmişse A ve D'nin davayı kazanma olasılıkları yüksektir.Ancak A ve D lokantanın kamuya açık bir yerinde örneğin bahçesinde oturuyorlarsa davayı kaybetmeleri yüksek ihtimaldir.
5-)Eğer haksız fiilin öğeleri varsa tazminat davası açarak zararını isteyebilir.Bu dava maddi tazminat davası olabileceği gibi zararın mahiyetine göre manevi tazminat davası da olabilir.
Not:E'nin açacağı davada kendisine düşen ispat yükü haksız fiilin öğelerinin hepsi değildir normalde haksız fiile uğrayan kişinin açacağı davada haksız fiilin öğelerinden dördünün de varlığını ispat etmesi gerekir ancak bu durumda bir istisna vardır.O da E'nin vücut bütünlüğüne karşı girişilen bir fiil olduğu için bu fiil Medeni Kanun madde 24. gereği hukuka aykırıdır.Dolayısıyla E burada fiilin hukuka aykırı bir fiil olduğunu ispat etmeyecek sadece diğer üç maddeyi ispat edecektir.Bu maddeler de şu şekildedir:İşlenen fiil sonucu zararın meydana gelmesi,zarar ile fiil arasında illiyet bağı(nedensellik bağı) ve zarar verenin kusurlu olması.
Cevap: Bir iki adet medeni hukuk sorusu
Olay 2-)
Derneklerin organları aynen gerçek kişilerin organları gibidir.İnsan nasıl elini,ayağını,beynini kullanarak eylemlerde bulunuyorsa dernekte organları aracılığıyla fiil ehliyetini kullanır.Dernek tüzel kişisi organların fiillerinden sorumludur.Olayın çözümüne geçersek:
1-)Eğer Ü genel kurulu fırsat bilerek Y ile aralarında bulunan husumeti genel kurula taşımışsa bu durumda sadece kişisel olarak Y'ye dava açılabilir.Eğer olay dernek veya yönetim kurulu işleriyle ilgili bir konudan meydana gelmişse Üye Y veya dernek tüzel kişisine karşı dava açabilir.Tazminat davası için haksız fiilin ögeleri de gerekir:Hukuka aykırı fiil,bu fiilden dolayı bir zararın doğmuş olması,zarar ile fiil arasında illiyetlik bağı,işlenen fiilden sorumlu tutulabilmesi.
Cevap: Bir iki adet medeni hukuk sorusu
başlıkları okurken sormuş olduğunuz olaylar bir yerden çok tanıdık geldi ve o olayların okumuş olduğum üniversite'nin geçen dönem medeni hukuk finalinde sormuş olduğu sorular olduğunu gördüm. bende salı günü medeni finaline giriceğim için geçmiş soruları incelıyordum. gene aynı sınavda sorulmuş olan zamanaşımı hakkında bir soru olduğunu gördüm ama bir fikir yürütemiyorum açıkcası cevabı da çok merak ettim. cevap konusunda yardım ederseniz sevinirim.
A, alacaklısı B'ye alacak hakkını asla zamanaşımına uğramayacağını peşinen kabul ettiğini bildirmiştir.
A'nın yaptığı bu hukuki muamelenin geçerli olup olmadığını belirtiniz.
Cevap: Bir iki adet medeni hukuk sorusu
Bazı hocalar cevabınız doğru bile olsa gerekçesiz olanları dikkate almayacaklardır. Düşük notların geneli gerekçesiz olmaları nedenlidir.
Cevap: Bir iki adet medeni hukuk sorusu
Slm
İkinci olayda haksız fiil mevcuttur kanunlar ve hukuk kötü niyeti ve haksızlıkları koruyamaz......kanunlar mantığa uydurulur mantık kanunlara değil.
Cevap: Bir iki adet medeni hukuk sorusu
merhaba ben medeni hukuk sınavımdaki soruyu paylaşmak ve fikirlerinizi almak istiyorum;
Soru:K,hasta olan oğlu O için acil olarak piyasada nadir olarak bulunan bir ilacı satın almak ister.İlacı satın almak için girdiği eczanede E, bu ilacı bulabileceğini ancak piyasa fiyatı 500 tl olan ilacı 4000 tl'ye satacağını belirtir.İlacın acil olarak getirilmesi nedeniyle K bu miktarı ödemek zorunda kalır.
İlgili mevzuat hükümleri:
B.K. m.21 - Bir akitte ivazlar arasında açık bir orantısızlık bulunduğu takdirde, eğer mutazarrırın müzayaka halinde bulunmasından veya hiffetinden yahut tecrübesizliğinden istifade suretiyle vukua getirilmiş ise, mutazarrır bir sene zarfında akdi feshettiğini beyan ederek verdiği şeyi geri alabilir.
K işlemdeki bedelin indirilmesi için dava açmıştır.Davalı E, bedelin indirilmesinin söz konusu olmayacağı savunmasını yapmaktadır.Bu durumda hakim bedelin indirilmesine karar verebilir mi?Neden?Nasıl?