-
şu anda yaşım 20 ve boyumu aşan işler yaptım ancak kesinlikle pişman değilim. üniversite okuyor olmama rağmen bazı konularda daha bilgili insanlara ihtiyaç duyuyorum.
bu şahısı ssk ya ve iş mahkemesine vermeden önce avukat bir ağabey kesinlikle ama kesinlikle dönüşü yok dedi. (bunu bilerek açtım davayı)
Abbas Bey ise duruşmaya gitmez isen dava düşer dedi.
adliyedeki bir avukat bey ise 10 ytl harç + 350 ytl ssk avukat ücreti ile davayı son buldurabilirsin dedi.
sizce de çelişkili değilmi? Burada kimseyi yargılamak değil amacım bişeylri öğrenmeye çalışıyorum. Eğer Abbas Bey in söylediği doğruysa her dava bu kadar kolay mı düşer demekten kendimi alamıyorum. Yoksa sadece iş mahkemelerine mi özel bu durum? Şimdi duruşmaya gitmez isek tek celsede Hakim Bey '' Taraflar duruşmaya katılmadığından dava düşmüştür'' deyip herşeyi kapatırmı yoksa saman altından yürürmü? gerçekten bilgisizim bazı şeyleri açıklarsanız çok sevinirim. Teşekkürler tekrar.
-
Bu konuda size en kolay yol olan "duruşmaya katılmayarak davanın düşmesini sağlamak" yolunu önerirken, detaylara girmek gereği duymamıştım. Ancak, detaylara girmek şart oldu galiba: sizin başkalarından ve benden aldığınız yanıtlara göre üç farklı görüşün olduğu ve hangisini tercih edeceğiniz gibi bir sorunla karşı karşıyasınız. Bu yolar;
1) Davadan fearagat etmek,
2) Duruşmaya katılmayarak davanın düşmesini sağlamak,
3) Dönüşü olmayan bir yola girmiş olduğunuzdan davayı devam ettirmek.
Bu yollardan üçüncüsünü siz tercih etmediğinize göre önünüzde ilk iki seçenek kalıyor. Bu iki seçenekten birincisi tespit davalarında mümkün değildir. Benim önerdiğim ikinci seçenekte ise konu belirsiz olduğundan arzuladığınız yönde sonuç alma ihtimali vardır. Bu nedenle bu yolu önermiştim.
Aslında doğru olanı üçüncü yoldur(ama siz üçüncü yolu istemiyorsunuz). Çünkü, sigortalılık bir haktan da öte bir yükümlülüktür. Siz bir işyerinde sigortasız olarak çalışmayı kabul edemezsiniz, çünkü bu konu kamu düzeni ile ilgilidir ve isteseniz de istemeseniz de sigortalı olmak ve sigortalı gösterilmek zorundasınız. Bu yükümlülükten kaçamaz ve vazgeçemezsiniz. Bu nedenle açmış olduğunuz bir sigortalılığın tespiti davasından da vazgeçemezsiniz. Bu konuda yargıtay kararları da mevcuttur.
Ancak, duruşmaya katılmayarak davanın düşmesini sağlayabilmek ihtimal dahilindedir. Ben bu ihtimali düşünerek size bu yolu önermiştim. Çünkü, bu tür davalarda, davaya katılmama halinde ne olacağı yasada ve uygulamada net olarak belli değil. Siz hep davadan vaz geçme eğiliminde olduğunuzdan bu yolu önerdim, çünkü doğrudan vazgeçme zaten mümkün değil. Önünüzde en basit yol olarak bu yol kalıyor. Kural olarak davacı tarafın duruşmaya gelmemesi ile dava düşer. Siz "bu iş bukadar kolay mı?" diyorsunuz, ama evet sigorta tespit davalarının kamu düzeni ile bağlantısından kaynaklanan tereddüt bir yana diğer tüm hukuk davalarında davacının davasını takip etmemesi (duruşmaya mazeretsiz gelmemesi) davayı düşürür. Davadan vazgeçemediğinize göre benim önerdiğim yolu deneyin derim. Zaten anladığım kadarı ile sizin başka tercih edebileceğiniz yol da yok gibi görünüyor. Selamlar. Av. Abbas Bilgili
-
Bazı şeylere açıklama getirdiğiniz için öncelikle Sayın Av. Abbas BİLGİLİ ye daha sonda diğer arkadaşlara çok teşekkür ederim. duruşmaya katılmamak en mantıklısı olarak duruyor. Hepinize çok teşekkür ederim. Sağolun.