-
ben 6yıldır evliyim birgün yüzüm gülmedi eşim sırf ailesini tercih ettigi onların yaşamından kopamadıgı için evi habersiz cocukları alarak terk etti artı yaşamında başkası oldugu savcılıkca tutanakla resmen tespit oldu o bana nafaka açtı ben boşanma ve 6aydır devam ediyor 700milyon maaşa 350 nafaka 100icra450 ytl ödüyorum hiç bir suçum yok 2 yıldır mahkemedeyiz ama protokol yapıp barışmıştık tabi yine kız tarafı sözünü geçirdi kızını geri HALİNİZE ŞÜKREDİN
-
KUSURA BAKMAYIN AMA YORUM YAPMAK GİBİ OLMASIN HADDİM OLMAYARAK BİR SORU ŞEKLİNDE YORUM:mahkemeler aile bütünlügünü degilde kadını koruyor olmasın,en azından tedbir nafakası geçerli nedenlere baglanmalı aksi takdirde koruyucu degil yıkıcı
-
KUSURA BAKMAYIN AMA YORUM YAPMAK GİBİ OLMASIN HADDİM OLMAYARAK BİR SORU ŞEKLİNDE YORUM:mahkemeler aile bütünlügünü degilde kadını koruyor olmasın,en azından tedbir nafakası geçerli nedenlere baglanmalı aksi takdirde koruyucu degil yıkıcı
-
Sayın morgüller,
Muhtelif forumlarda hukukun aileyi değil, kadını koruduğunu beyan etmişsiniz. Gerekçe olarak da kendi durumunuzu ileri sürmüşsünüz.
Hukukta en önemli kavramlardan biri "ıspat" tır. Herkes, herşeyi iddia edebilir, herkes birilerini suçlayabilir, kendisinin karşısındakinden daha haklı olduğunu düşünebilir, ancak bunlar ıspatlanmadığı sürece hiçbir önemi bulunmamaktadır.
Hukuk sistemimizde birtakım sorunlar olduğu doğrudur, ancak ne olursa olsun hiçbir hakim cinsiyete göre karar vermemektedir. Bu nedenle, daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi, kararlar aleyhe olduğunda hatayı birilerinde aramayalım lütfen.
-
Sayin Dilek hanima katiliyorum.
Malesef arkadaslar daha cok kendi ve etrafindaki tecrübelerinden yola cikarak genel bir kaniya variyorlar. Üstelik buradaki yazilanlara dayanarak, olaylarin ic yüzünü bilmeksizin, mesuliyeti Hukukun üzerine yikmak, bence zulüm'dür.
Tilki arkadas diyor ki: Evlenirken madem aklı başında insanlar olarak kararlar verebiliyoruz neden ayrılırken veremiyoruz. Ve bu mahkemelerde evlenirken aklın nerdeydi kardeşim gibi sorular getiriyor karşımıza. Evlilik birliğini kurmak nasıl bizim tarafımızdan yapılıyorsa evlilik birliğini bozulmasıda bizim tarafımızdan yapılmalı bence. Neden mahkemeler türk aile yapısını korumak gibi bir görev üstleniyor ve bize eziyet ediyor.
Aile müessesinin toplum icinde ne kadar önemli bir yer aldigini sizlerde biliyorsunuz. Dahasi, Evlilik akit'le yapilir, hayati paylasmaya dair bir sözlesme'dir. Bu sözlesme sadece iki insan arasinda kalmiyor, eski caglara bakarsaniz, o zamanlar bile farkli geleneklerin esliginde konu komsuya bu ahit beyan edilirdi, sahit olurlardi.
Eslerden birinin digerinin hakkina, tecavüz etmesi, riyaet etmemesi, akit'i zedeler, bozar. Örnegin Islam anlayisina göre önce esler bir biriyle konusmali, konusmak fayda getirmiyorsa yataklar ayrilir(darb fiilinin öz anlami ayirmak, ayrilmaktir), bunun neticesinde de uzlasmaya varamiyorlarsa en sonunda yollar ayrilir. Din'i özünden koparip yozlastiranlarin iddia ettigi gibi erkegin kadini veya kadinin erkegi dövüp dizginlestirmek gibi bir durum asla sözkonusu olamaz, kaldiki aile icinde coluk cocuga sözlü baski veya carptilan anlamda darb uygulansin. Malesef gerek Türkiyemizde gerek baska topraktlarda Müslüman oldugunu iddia eden insanlar kendi inanc esaslarina dahi sadik degiller.
Bugün Devlet kurumu, iki insanin hayati paylastigina dair yazili olarak tanikligi üstleniyor. Böyle bir otoritenin olmasi gerekiyordu. Eski caglarda olsa ayrilmak isteyen iki bireyin haklarini hangi otorite adaletli, objektif sekilde paylastiracakti?
Eger Tilki arkadasin görüsleri esasli olsa, toplum icimde düzen saglanamazdi. Öyle insanlar var ki pireye yorgan yakiyor, ilk tartismada evi terk edenler, etten püften gerekcelerle bosanmak isteyenler, birilerinin malindan faydalanmak icin evlenenlermi dersiniz.
Dahasi, Hukukun aile icine fazlaca karistigini iddia edenler neden konu borc oldugu zaman Hukuka bas vuruyor? Nasil ki karisini bos ol demekle kendi heves ve anlasiyina göre hemen bosayip gözden cikarabiliyorsa, borc konusunda da ayni uygulamayi yapsa ya, aha da ben fesih ettim alacagim verecegim kalmadi desin ya, neden diyemiyor? Borcta bir hak degilmidir iade edilmesi gereken?
Benim gecinemeyen ciftlere tavsiyem, eger konusmak fayda vermiyorsa önce yataklari mutlaka ayirin. Ayni cati altinda ayri yasamanin ilk adimidir bu, icab ediyorsa esler ayri evlerde de kalabilir. Eger bu yöntem fayda saglamiyorsa, artik dostlariniza konu komsuya ayrilmak istediginizi acikca beyan edin, bilsinler, etrafinizdaki insanlar ayri yasadiginiza tanik olmalilar. Ilerde dava acildiginda esinizle beraber örnegin bir yerle gidip gezmediginizi, paylastiginiz hic birseyin olmadigina taniklik edecek insanlar mevcut olsun.
Nasil ki basta evleneceginizi etrafa beyan ediyorsunuz, ayrilik noktasina gelipte dönüsünüzün olmadigina kanaat getirmisseniz bunuda beyan etmelisiniz. Dava acildiginda eslerin ifadesine karsin taniklarin ifadesi celiski dogurursa, yani cevrenize ayrildiginizi ilan ettiginiz halde beraber sinemaya suraya buraya gider, vakit gecirirseniz, niyetinizle fiilleriniz celiskili olur, siz o anlamda beraber bir yerlere gidip vakit geciriyor olmasaniz dahi tanik olarak tuttugunuz her sahis bunu böyle algilamayabilir.
Son olarak Hukukun taraf tuttugu iddiasina itiraz olarak kendi basimdan gecen bir olayi anlatayim:
Annem 2004'de kanser müptelasi oldu, vefaat etti. Allah rahmet eylesin.
Babam bosanma davasini Annem'den habersiz 2002 yilinda türkiyede acmisti, ancak mahkeme bildirisi geldiginde haberimiz oldu, üstelik sahip oldugu o zamanki iki katli epey para yapan evini yegeniyle beraber bir tezgah planlayip baskasinin üzerine gecirdi. Babam Yimpas'ta hissedar oldugunuda Mahkemeye bildirmemisti.
Eger bizler cocuklari olarak 10 sayfayi askin bütün sahit oldugumuz olaylara ifade vermeseydik, yimpas'ta hissesinin oldugunu vede evini dava öncesi baskasinin üzerine gecirip mal kacirdigini ispatlamamis olsaydik, Hakim sirf babamin ve kendi sahitlerinin ifadeleri dogrultusunda Annem'in aleyhinde karar verecek, hakki oldugu haklardanda mahrum kalacakti. Hakim nereden bilsin kimin hakli oldugunu, eger biz birsey yapmasaydik erkenden karar verilecekti, durusma günün bir gün öncesinde elimizde ne varsa dogrudan mahkemeye, Hakim beyin eline acil postayla ulastirdik. Elde edilen deliller neticesinde dava uzadi ve sonuc itibariyle rahmetli Annemin lehine sonuclandi.
Arkadaslar, is sadece Avukatta ve Hakimde bitmiyor. Ortaya koydugunuz gerekcelerin ispatini getiremezseniz Hakim ne yapabilir ki? Ve olanaklarinizi degerlendirmeksizin kendi acinizdan yeterli caba gösteremiyorda bütün isleri Avukat'in üzerine yikarda beklediginiz yada hakli oldugunuz hakki alamazsaniz Avukat ne yapabilir?
Hakim tarafsiz olmak zorunda, önüne serilen gerekcelerin ispati dogrultusunda kanaat getirebilir.
Saygilar
Hayati
-
Anlayamadığım şey, birçok kişinin olaya toplumsal açıdan bakması.. Oysa evlilik biriyle beraber başta sevgi olmak üzere her şeyi paylaşmaktır. Eğer sevgi biterse paylaşım da biter ve bir insanın yapamayacağı tek şey, insan olmanın temelidir bu, sevmediği biriyle beraber olmaktır.
Ve herhangi bir otoritenin, sevmediğin halde zorla bu kişiyle oturacaksın deme hakkının olmadığını düşünüyorum. İnsan birini sevmediğini nasıl ispatlayabilir? Duyguların somut ispatları mı vardır? Somut olarak ispat etmeye çalışınca, efendim kusurlu taraf sizsiniz, o yüzden ömrünüzden bir 3 yılı çalacağız, ondan sonra sevmediğinize karar vereceğiz ve özgür kalacaksınız demesi bana anlamsızca geliyor.
-
Sayın magnolia,
Kanunların korumaya çalıştığı aile birimi ve evlilik müessesesidir. Evlilik evcilik oyununa benzemez, sıkıldığınız ya da sevginiz bittiği zaman "Ben oynamıyorum, sıkıldım, bu oyunu burda bitirelim." diyemezsiniz, derseniz de sonuçlarına katlanmak zorundasınız.
Kanun, hiçbir sebep yokken boşanmak isteyen tarafı değil de karşı tarafı koruyacaktır elbette. Aksi halde, evlilik diye bir kurumun saygınlığı kalmazdı, herkes evlenir, sıkılınca da boşanırdı. Böyle bir durumda karşı tarafın haklarını kim koruyacak, mağduriyetini kim giderecek, ya da evlenip çocuk sahibi olduktan sonra, "Sevgim bitti arkadaş, buraya kadar." diyen bir anne/babanın çocuklarının menfaatlerini kim gözetecek hiç düşündünüz mü?
Eğer sevginin bitmesine karşı taraf sebep olmuşsa, yani ayrılmak isteyen tarafın kusuru daha az ya da hiç yoksa kanun bu kez boşanmak isteyen eşi korumaktadır.
Dikkat ederseniz kanun, her zaman mağdur olan ve mağduriyetini ıspat edebilen tarafı korumaktadır. Hiçbir otorite "Sevmediğin insanla beraber oturacaksın, yaşayacaksın" demez, "İstemiyorsan, haklı ya da haksız olmana göre değişen sonuçlarına katlanmak zorundasın." der.
-
Dilek Hanım,
Peki tedbir nafakası almak için karşı tarafında ispat etmesi gereken şeyler olması gerekmiyor mu? Verilen karar erkeğin suçlu olduğu düşünülerek verilmiş bir karar değil mi?canı sıkılan her eş evi terkedip tedbir nafakası alabilirmi?Ben haklı olduğumu ispat ettiğim de fazla kesilen tedbir nafakasının geri istersem alamazmıyım?
-
Sayın mordelen,
Tedbir nafakası her isteyene verilmiyor elbette.
Çocuk varsa ve çocuk nafaka talep eden tarafta kalıyorsa, çocukların mağduriyetini engellemek için tedbir nafakasına hükmediliyor ki burada esas olan çocukların menfaatidir.
Çocuk varsa ve nafaka talep edilen tarafta kalıyorsa ya da çocuk yoksa, talep eden tarafın dilekçesinde belirttiği hususlar üzerinde hakim inceleme yapar, nafaka talep eden tarafın delilleri kusursuzluğunu ya da daha az kusurlu olduğunu ıspat edebilecek durumdaysa hakim tedbir nafakasına hükmedecektir, ıspat edemeyecek durumda ise ya reddedecek ya da deliller toplandıktan sonra değerlendirmek üzere erteleyecektir.(Dava açılır açılmaz, re'sen tarafların ekonomik durumları araştırılmaktadır.) Hakimin keyfi karar verdiğini düşünüyorsanız, itiraz ederek ara karardan dönülmesini talep edebilirsiniz, tabi sonucun değişebilmesi için itiraz sebeplerinizi de ıspatlamanız gerekmekte.Sonuç değişmezse mahkeme kararını temyiz edersiniz.
Dava sonuçlandığında kusursuz ya da az kusurlu olduğunuzu ıspat edebilirseniz, "Sebepsiz Zenginleşme" hükümlerine dayanarak alacak davası açabilirsiniz.
Tekrar etmek isterim ki, hakimlerimiz sandığınız gibi kafalarına göre nafaka taleplerini kabul ya da red etmemektedirler. Benim bayan davacı vekili olarak takip ettiğim, tedbir nafakası talep ettiğimiz ve bu talebimizin reddedildiği örnek davalar var, ayrıca bu hususta Yargıtay' ın da bir sürü emsal kararları var. Bu bile her isteyene tedbir nafakasına hükmedilmediğini göstermektedir öyle değil im?
-
Dilek hanım
ben haksız olsaydım sesimi çıkarmazdım ama benim demek istedigim tedbir nafakası almak için benim kusurum olması gerkmezmi ve 700 maaştan 350 nafaka ve gemişe dönük nafaka için 100 içra ben 250 kira veriyorum ben aç kalmak zorundamıyım ve evi nedensiz terk ve başksının hayatında oldugunu itiraz etmedigi savcılık tutanagı inanın benim avukatım ve bazı avukatlar mahkemeden çıkan sonuca şaşırıyor en son adalet bakanlıgından mahkeme dosyasının incelenmesini istedim adalet yanılmaz derler ama ben resmen yaşadım ve beni hayatımdan bezdirdi kadının hiç bir geçerli nedeni olmadan evi terk edip aylarca dönmemesi ve birlileriyle görünmesi herşeyi zaten bitirmez mi