Cevap: Eczacıların gözünü toprak doyursun!
Alıntı:
Hakkarili Arzuhalci rumuzlu üyeden alıntı
Keşke meslektaş olsaydık, olabilseydik. Bunu derken siz neden arzuhalci değilsiniz demiyorum tabii ki..:):DD Ben avukat olamadığıma hayıflanıyorum. Sanki Hakkari'de Okusfort vardı da biz okumadık:DD
Rahmetli Sabancı'nın bir kitapçığında okumuştum: "Ne iş yaparsanız yapın, yaptığınızın en iyisi olun"
Ben de öyle olmaya çalışıyorum. Burada diğer arzuhalci arkadaşlar önünde daktilo, çay boş otururken benim önümde vatandaş kuyruk oluyor dava dilekçesi yazdırmak için. Neden? Çünkü yaptığımın en iyisini yapmaya çalışıyor, bütün gün hukuk kitapları karıştırıyorum.
Böyle bir şeyi hiç düşünmedim...Küçük yaşta dayatılan meslek -asla parasal nedenlerle değil doktorluktu..1985 senesiydi; aylardan yazdı..O kadar şartlandırılmışım ki dr mesleğine; babamın iş yerinden çıktık; o zaman net falan yok; Sınav sonuçlarını gazeteden görüyorsunuz.Yanımda eşim ve çocuğumun babası İstiklal Caddesinde yürüyoruz..Gazete bayiinden aldığım gazete'de ilk idealimi kazanamadığımı görünce çok üzüldüm ve ağladım...Neyse ki teselli eden canım babam oldu...:))
Cevap: Eczacıların gözünü toprak doyursun!
Ne yapacaksınız..bu eğitim sisteminde Türkiye'de insanlar meslekleri değil, meslekler insanları seçiyor. Avukatlık mesleği de sizi seçmiş:) Ancak hukukun çok iyi bir dal olduğunu, tıp ve diğer üst meslek gruplarının kesinlikle altında olmadığını düşünüyorum. Hukukçuluğunuzla gurur duyun ve mutlu olun:) Saygılar..
Cevap: Eczacıların gözünü toprak doyursun!
Eczacıların gözü aç değil ki?
Haklarını savunmaya çalışan kimseler nihayetinde eczacılar. Kazanılmış hak diyebilirsiniz, kaybedilmemeye çalışılan emek diyebilirsiniz... Fakat onlar olmazsa sağlığımızın da büyük tehlikede olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor.
Cevap: Eczacıların gözünü toprak doyursun!
Herkes kendi cebini düşündüğü için ülke şu ana kadar böyle soyuldu ! Eczacıların hortumu kesildi tabii, oldukça normal bu tepkiler. Hakkareally Ağabeyime sonuna kadar katılıyorum:ok
Cevap: Eczacıların gözünü toprak doyursun!
Alıntı:
Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı
Eczacıların gözü aç değil ki?
Haklarını savunmaya çalışan kimseler nihayetinde eczacılar. Kazanılmış hak diyebilirsiniz, kaybedilmemeye çalışılan emek diyebilirsiniz... Fakat onlar olmazsa sağlığımızın da büyük tehlikede olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor.
Üstadım,
İlaca zam gelirken aczacıların hiç sesi çıkmıyordu değil mi? Olaya tersinden bakalım, ilaca %50 indirim yerine % 100 zam gelseydi aynı tepkiyi gösterecekler miydi halk ilaç alamıyor diye? Hayır, çünkü parayı nasıl olsa devlet ödüyor. Dediğim şekilde indirim yerine zam gelseydi kazançları iki katına çıkacaktı ve seslerini çıkarmayacaklardı. Yukarıda da değindiğim gibi eczacıların karından önce kamu yararı gözetilmelidir.
Cevap: Eczacıların gözünü toprak doyursun!
Eczacıların gözünü toprak doyursun! biraz ağır olmamış mı sayın Hakkarili Arzuhalci ...Bugüne kadar ilaç fiyatlarını bir üyemizin Hortumcu diye bahsettiği ECZACI'larmı belirliyordu? Yoksa:Sağlık Bakanlığı'mı...
BEŞERİ İLAÇLARIN FİYATLANDIRILMASINA DAİR KARAR
Amaç ve dayanak
MADDE l – (1) Sağlık Bakanlığı, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu gereğince beşeri ilaçların tüketiciye uygun şartlarda ulaşmasını temin etmek için gerekli tedbirleri alarak azami fiyatları belirler. Ruhsat ya da başvuru sahiplerinin bu Karara uygun olarak talep ettikleri fiyatlar, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanarak geçerlilik tarihiyle birlikte ilan edilir.
Hükümet nicin ellerinde stokları bulunan ilçları da dahil ediyor.İlaç depolarından yeni alaçakları ilaçlardan başlatmıyor...
Devlet hasta vatandaşını bu kadar düşünüyorsa hastane katılım payları ne oluyor soran yok mu ? Aynı gün iki ayrı Doktor'a görünen oğlum için 8+8= 16 milyon alanlar neci oluyor!!r (ssk hastanesi)
Cevap: Eczacıların gözünü toprak doyursun!
Alıntı:
Hakkarili Arzuhalci rumuzlu üyeden alıntı
Ne yapacaksınız..bu eğitim sisteminde Türkiye'de insanlar meslekleri değil, meslekler insanları seçiyor. Avukatlık mesleği de sizi seçmiş:) Ancak hukukun çok iyi bir dal olduğunu, tıp ve diğer üst meslek gruplarının kesinlikle altında olmadığını düşünüyorum. Hukukçuluğunuzla gurur duyun ve mutlu olun:) Saygılar..
Galiba...:))
Bir şekilde sistem beni kendine adapte etmiş..:))
Cevap: Eczacıların gözünü toprak doyursun!
Hala sm.Sezen gibi, konu başlığı ve içeriğinin abartılı ağır seçildiğini düşünüyorum.
Bu durumda önünde kuyruklar oluşan bir arzuhalcinin , kuyruktaki kişi sayısı/saat ortalamasının 10 olduğunu düşünseniz, 6 saat çalışsa,60kişi günlük, her işlem için 20TL alınsa,60x20=1200TL 1200x 20gün deseniz,eder 24.000TL aylık, 288.000TL yıllık kazanç!!!
Haklısınız bazı ilaçlar binlerle ifade edilen rakamlarla satılıyor, ama kaç eczanede günde kaç tane satılır? Bahsedilen yüksek bedelli ilaçlar da, eğer eczane büyük bir hastanenin yanındaki eski bir eczane değilse, ellerinde bulunmaz ecza depolarından talep üzerine getirtilir.
Bu ilaçların çoğu da(kanser ilaçları örneğin) SGK tarafından raporla verilen, hastanın ücretini doğrudan ödemediği ilaçlar.
Fiyatı ne olursa olsun, altında yatan siyasi sebeplerle ortaya çıkan uygulama nedeniyle zarar görmek istemeyen bir meslek grubunun elindekini kaybetmek istememesinden daha doğal ne olabilir?
Yarın doktorla ödenecek muayene ücretleri %50 indirildi dense doktorlarımız, bundan böyle avukatlık hizmetleri ücretsiz sağlanacaktır dense avukatlarımız aynı tepkiyi göstermeyecekmidir?
Cevap: Eczacıların gözünü toprak doyursun!
Yukarıda litigation adlı üyenin görüşlerine katılıyorum ve ek bir bilgi vermek istiyorum;
SSK (SGK) önceleri ilaç firmaları ile tektip sözleşme imzalar, yerli ilaçlar için %15 iskonto ve ödeme için uzun bir vade (fatura tarihinden itibaren 45 gün- 3 ay) alıyordu. AKP hükümeti iktidara geldikten sonra ilaç firmalarına ödemeler 2 sene geçmesine rağmen yapılmadı.
Bunun üzerine ilaç firmaları SSK aleyhine icra takibine geçtiler. Uzun çabaların sonucunda SSK ilaç firmalarına faiz ödememek şartıyla parça parça borcunu ödemeyi kabul etti. Hatta o dönemler tüm ilaç firmalarına "bizi kızdırmayın ilaç fabrikası kurarız" şeklinde aba altından sopa gösterildi. İlaç firmaları SSK'nın borcu tasfiye teklifini kabul etmek zorunda kaldı.
Bundan sonra ilaç firmaları devreden çıkarılarak ecza depolarıyla kamu ihale yasası hükümlerince ihalelere girildi. Ve en nihayet en zayıf halka olan eczaneler hasım olarak seçildi.
Tabi bu anlattığım olayların yani ilaç firmaları ile yapılan sözleşmeye uymayan hükümetin, sürekli ya döviz kurunu sabitlemesi yada sürekli fiyatlarla uğraşması hiç bitmedi.
Peki yıllar önce uygulanan sistem hala yürüseydi daha ucuza ilaç maledilmez miydi? İlaç firmalarından en az %15 iskonto alan ve ödeme için uzun süreler geçse de beklenilen SSK şimdi muhatabı eczaneler olduğundan ödemeyi geciktirince tepki alıyor, üstelik ilacın maliyeti ilaç deposu ve eczane kar payı da eklendiğinden ilacı daha pahalıya malediyor.
Açıkçası birileri yanlış idarenin bedelini ödüyor, bu da halka zarar olarak rücu oluyor.
Cevap: Eczacıların gözünü toprak doyursun!
Alıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Günde 10.000TL ciro yapan eczane nerede varmış?
MALİYE BAKANLIĞI BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN “İLAÇ ISKONTO ORANLARI” KONULU GENELGE YAYIMLANDI
Türk Eczacıları Birliği ile Maliye Bakanlığı arasında, 2008 Yılı için imzalancak olan protokol görüşmeleri devam etmektedir. Bu süreçte, Maliye Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlar ile yeşil kart kapsamında karşılanan reçetelere uygulanacak ıskonto oranları ile ilgili oluşan tereddüdün giderilmesi amacıyla, T.C.Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından, İlaç Iskonto oranları konulu, 22.08.2008 tarih 12506 Sayılı Genelge yayımlanmıştır.
Genelgeye göre;
“25.05.2007 tarih ve 26532 Sayılı Mükerrer Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 15.06.2007 tarihinde yürürlüğe giren Maliye Bakanlığı Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği kapsamındaki hak sahiplerinin reçeteli ilaçlarının eczanelerden teminine ilişkin esasları belirlemek üzere Maliye Bakanlığı ile Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti arasında; 01.07.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeni protokolün hazırlık çalışmaları yürütülmekte olup, Tebliğ kapsamındaki hak sahiplerinin reçeteli ilaçlarının kurumlarla anlaşmalı eczanelerden temininde aksaklık yaşanmaması için, yeni protokol imzalanıp yürürlüğe girinceye ve bu protokol kapsamında Kurumlarla yeni anlaşmalar yapılıncaya kadar aşağıda belirtilen yeni ıskonto oranlarının dikkate alınması ve reçetelerle faturaların kabul edilerek söz konusu oranların uygulanması gerekmektedir:
Eczacılar tarafından indirim oranları aşağıdaki şekilde uygulanacaktır:
01.07.2008 tarihinden itibaren eczacı indirimi 2007 yılı satış hasılatı (KDV hariç);
350.000 YTL’ye kadar olan eczaneler tarafından %1,
350.001 YTL ile 600.000 YTL arasında olan eczaneler tarafından %2,
600.001 YTL ile 900.000 YTL arasında olan eczaneler tarafından %3,
900.001 ve üzerinde olan eczaneler tarafından %4 olarak uygulanacaktır.
Yeni açılan ve 2007 Yılı hasılatı olmayan eczaneler için en düşük indirim oranı uygulanır.”
Genelge, 01.07.2008 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup, bilgilerinize sunulur
Sayın Kırcalı,
Yukarıdaki genelgedeki asıl konu olan iskonto oranları bizim konumuzun dışında. Burada bizi ilgilendiren kısım ise bir eczanenin 2007 yılı için ve KDV hariç olmak üzere verilen yıllık ciro dilimleri. Buna göre eczanelerin iskonto oranları yıllık 350.000.-TL nin altında ve 900.000.-TL nin üzerinde ciro yapanlar olarak sınıflandırılmış.
Buna göre günlük 10.000.-TL ciro yapan bir eczaneyi örnek vermemin abartılı olup olmadığına ve bu dilimlemede nerede yer alacağına kendiniz karar veriniz.