Cevap: Domuz Gribi (H1N1 Virüsü) Hakkında
Sigorta şirketleri, domuz gribini 'şimdilik' sigorta kapsamında sayıyor
Şirketler, bugün için domuz gribini özel sağlık sigortası kapsamında sayıp tetkik ve tedavi giderlerini ödüyor. Ancak ileride resmi olarak salgın hastalık ilan edilirse bu durum değişecek. Acıbadem Sigorta Genel Müdürü Dr. Ömer Karahan, tüm tedavi giderlerinin devlet tarafından karşılanması gerektiğini söylüyor.
Son dönemde, okuyuculardan yoğunlukla aldığım soru, domuz gribi ile ilgili. Keza çevremden de kiminle karşılaşsam benzer endişeyi taşıyorlar. Domuz gribi özel sağlık sigortası kapsamında mı? Ve arkasından gelen ikinci soru ise sigorta şirketleri bu konuda ne gibi bir tavır sergileyecekler?
Gerek okuyuculara gerekse de yakın çevremdeki kişilere bu sorular üzerine verdiğim cevap çok net. Sizlerle de paylaşayım. Sigorta şirketleri, özel sağlık sigortası kapsamında, domuz gribini şimdilik ödüyorlar. Bir kere daha tekrarlıyorum... Şimdilik.
Neden böyle dediğimi anlatayım. Sigorta çevreleri de şu sıralar aynı konuyu tartışıyor. Ve bu tartışma kapsamında farklı görüşler de ortaya çıkabiliyor.
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Domuz gribi, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından salgın hastalık izleme ve derecelendirme kriterlerine göre faz değerlendirmesi ile tüm dünyada yakından takip ediliyor. Haliyle sigorta şirketleri de hastalığı yakından takip eden kesim arasında. Hatta başta geldiklerini bile söyleyebiliriz.
Neden diyecek olursanız... Pandemi denilen, dünya çapında salgın söz konusu olduğunda, salgın hastalık denince de hastalık sağlık sigortası teminatının dışında kalacağından, domuz gribi özel sağlık sigortası kapsamına girmeyecek.
Ek maliyet oluşturdu
Geçenlerde bu konuyu Acıbadem Sigorta Genel Müdürü Dr. Ömer Karahan ile görüştüm. Domuz gribinin yani H1N1 virüsünün, insanlarda hastalığa yol açan viral bir virüs olduğunu belirtiyor Karahan ve "Dünya Sağlık Örgütü, 11 Haziran'da hastalık için alarm seviyesini 6 olarak açıklamıştır. Bulaşıcılığı fazla, salgın potansiyeli de bu nedenden dolayı yüksek olan bu virüsün, insandan insana bulaşması, virüslü partiküllerin ağza, buruna, solunum yoluna yerleşmesiyle olur" şeklinde konuşuyor.
Ömer Karahan, domuz gribinin özel sağlık sigortasına da ciddi etkisi olduğunu vurguluyor. "Domuz gribi tanısının ekarte edilmesi için; grip, yüksek ateş gibi rahatsızlıklarda yapılan tetkiklere ek olan ‘influenza A/B antijeni' ve H1N1 tetkik paneli yapılmaya başlandı" diye konuşan Karahan, normalde üst solunum yolu hastalıklarında tetkik yapılmazken, şimdilerde domuz gribi endişesiyle influenza antijeni ve H1N1 tetkikleri için ortalama 250 TL ek maliyet oluştuğuna değiniyor. Ardından ekliyor: "Beklenen salgın nedeniyle domuz gribi, şu anda hastaneye başvuru sıklığı en yüksek olan hastalık grubu."
Hastaneye başvuru arttı
Ömer Karahan, daha önceleri grip durumunda doktora başvurulmadığı halde, solunum sistemi hastalıkları için ödenen tutarın, toplam tazminat tutarının yüzde 16'sını oluşturduğuna da dikkat çekiyor. Bu sene domuz gribi endişesi ile basit solunum yolu enfeksiyonlarında dahi hastanelerin acil servislerine başvurular olduğunu ifade eden Karahan, kış sonuna kadar da bu durumun artarak devam edeceğini belirtiyor.
Ömer Karahan, domuz gribinin özel sağlık sigortası kapsamında olup olmadığı konusuna da değinerek şunları söylüyor:
"Özel sağlık sigortası genel şartlarında, salgın hastalıkların kapsam dışında olduğuna dair bir madde bulunmamaktadır. Sağlık sigortası özel şartlarında da salgın hastalıkların ödenmesi ile ilgili bir muafiyet bulunmuyor ise domuz gribiyle ilgili tedaviler, sigorta kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak, salgın hastalık kapsamında değerlendirilen ve Sağlık Bakanlığı'nın kontrol altında tutmak istediği pandemiye neden olabilecek hastalıklar, tanısı hangi kurumda konulursa konulsun bağlı bulunduğu İl Sağlık Müdürlüğü'ne bildirimi zorunlu olan hastalıklardır. Bu tür hastalıklar, yine Sağlık Müdürlüğü'nün belirlemiş olduğu kamu hastanelerine sevk edilmek zorundadır. Dolayısıyla oluşacak bütün tedavi giderleri de devlet tarafından karşılanmaktadır."
Salgın hastalık ilen edilirse
Diğer konuştuğum sigortacılar da aynı görüşte birleşiyorlar. Sonuçta ortaya şöyle bir tablo çıkıyor. Evet, sigorta şirketleri bugün için domuz gribini, özel sağlık sigortası kapsamında sayıp gerek tetkik gerekse de tedavi giderlerini ödüyorlar. Ancak yakın gelecekte ne olacağı henüz netlik kazanmış değil. Eğer domuz gribi, salgın hastalık olarak ilan edilirse ve Türkiye'de de Sağlık Bakanlığı bunu onaylarsa; işte o zaman, domuz gribinde ne tetkik ne de tedavi giderleri özel sağlık sigortası tarafından karşılanamayacak. Neden? Çünkü salgın hastalıklar özel sağlık sigortası kapsamı dışındadır da ondan.
Resmi açıklama yapılırsa iş değişir
Mapfre Genel Yaşam Sigorta Genel Müdürü Muhittin Yurt, şimdilik domuz gribinin özel sigortaya çok büyük etkisi olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Gerek tanı ve gerekse tedavi süreçleri mali açıdan oldukça düşük maliyetler oluşturuyor. Kaldı ki bu konuda ölçülebilir bir verimiz de yok sektör olarak. Resmi açıklanmış bir salgın hastalık olarak ele alınırsa özel sağlık sigortasının genel şartları kapsamında istisna tutulur. Ancak sektör olarak şu anda teminat kapsamında ödeme yapılıyor. Eğer salgın hastalık olarak resmi açıklama yapılırsa o zaman özel sağlık sigortası bu hastalığa yönelik giderleri karşılamaz."
Poliçelerde salgın hastalık kapsam dışında
Yapı Kredi Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Banu Darcan, domuz gribi salgınının Türkiye'de artış gösterdiği son günlerde doktor muayene, ilaç ve özellikle tetkik işlemlerinde bir miktar artış olduğunu belirterek şu açıklamaları yaptı:
"Ancak bu artışlar henüz ciddi boyutlara çıkmadı. Poliçelerimizde salgın hastalıklar kapsam dışında tutulmuştur. İnfluenza A H1N1 yani domuz gribi ise henüz bu kapsam içinde değildir. Diğer mevsimsel grip hastalarında tüm tedavi giderleri tarafımızdan karşılanmaktadır."
www.referansgazetesi.com
Cevap: Domuz Gribi (H1N1 Virüsü) Hakkında
29/12/2009 Tarihli Açıklama (Saat 18:00)
Son günlerde pandemik grip sebebiyle hastaneye başvuru, hastaneye yatış ve ölüm sayılarında bir artış olmamakla birlikte vatandaşlarımızın rehavete kapılarak hastalıktan korunmada en etkili yöntem olan aşılamadan vazgeçmemeleri oldukça önemlidir.
Pandemi İzleme Bilim Kurulu, 24 Aralık 2009 tarihinde yaptığı toplantısında elde edilen bilgiler ışığında pandemi sürecinde gelinen durumu, yapılan çalışmaları değerlendirmiş, izleyen dönemde yapılacak çalışmaları görüşmüştür. Kurul, pandeminin halen devam etmekte olduğunu ve hastalıktan korunmanın en etkili yolunun aşı olduğunu bir kez daha vurgulamıştır.
Ülkemizde vaka sayılarındaki artış hızı azalmakla birlikte halen pandemik grip vakaları yaygın olarak görülmeye devam etmektedir. Bu sebeple aşılanmanın kişisel ve toplumsal korunma için artarak devam etmesi çok önemlidir.
Aşılamanın yoğun olarak uygulandığı ülkelerde salgın yayılım hızında azalmanın ortaya çıkması hastalığın yayılım hızını azaltmadaki aşılamanın etkisini ortaya koymaktadır.
Halen pandemik grip sebebiyle hastanelerde yatan hastalarımızın 130’unun takip ve tedavisi yoğun bakım ünitelerinde devam etmektedir.
Pandemi aşısı dünyada 100 milyonun üzerinde uygulanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre aşının yan etkileri mevsimsel grip aşısıyla benzerdir. Ülkemizde de 2 milyon dozun üzerinde aşı uygulanmış ve ciddi yan etkiye rastlanmamıştır.
Vatandaşlarımızın aşı talepleri tüm sağlık kuruluşlarında karşılanmaktadır. Aşılama ile ilgili herhangi bir aksaklık meydana gelmemesi için gerekli hazırlıklar yapılmıştır. Vatandaşlarımızca tespit edilen bir aksaklık olduğu takdirde ALO 184 SABİM hattı aranabilir.
Aşı uygulaması sonrasında hastalıktan koruyucu bağışıklığın oluşması ortalama 10-14 gün sürdüğünden, aşı olanların kişisel korunma önlemlerine riayet etmeleri gereklidir.
Aşı aile hekimliklerimiz, sağlık ocaklarımız ve bütün hastanelerimizde ücretsiz olarak uygulanmaktadır.
Bakanlığımız pandemi süreci ile ilgili bilgilendirmelerini sürdürecektir.
Kamuoyuna duyurulur.
www.saglik.gov.tr