Cevap: Ölümlü trafik kazası
ÖNCELİK LE BAŞINIZ SAĞOLSUN .
BEN YETKİLİ SİGORTA ACENTESİYİM.
BU KAZADA ARACIN KASKOSUNUN OLUP OLMAMASI sizinle ilgisi yok.
2009 yılı trafik sigortasında ölüm ve sakatlık tazminatı 150 000 ytl dir. aracın sigorta şirketine başvurarak tazminat alabilirsiniz
Cevap: Ölümlü trafik kazası
İyi günler. 2008 yılında bir yakınım trafik kazasında vefat etti. trafik kazası yaptığı kargo nakliye aracında şoför olarak çalışıyordu. damperli kamyona arkadan çarpma sonucu vefat etti. kaza raporunda yakınımı yüzde yüz suçlu buldular. ssk primi başka firmadan yatıyordu. bu durumda kaza yaptığı aracın zorunlu trafik sigortasından ölüm tazminatı alınabilirmi? teşekkürler
Cevap: Ölümlü trafik kazası
Alıntı:
ebzn rumuzlu üyeden alıntı
Adıma trafikte kayıtlı olan aracımı arkadaşa verdim. kaza yaptı.ehliyeti var vede alkol yok.kaza tektaraflı araç takla atıyor ve yanındaki arkadaşı rahmetlik oldu.trafik sigortası tarafında ölen şahsın ailesine 70.000 tl tazminat ödendi.sorum şu olacak bu ödenen miktar sigorta şirketi tarafından benden geri istenirmi.sigorta araç bana kayıtlı olduğu için senden parayı alır diyolar .doğrumu eğer ödenen miktar benden istenirse neyapmam gerekir.
Bu durumda sigorta sizden ölenin yakınlarına ödediği 70 bin lirayı isteyemez/rücu edemez.
Cevap: Ölümlü trafik kazası
Alıntı:
suna ozben rumuzlu üyeden alıntı
araç nişanlısının şirketi tarafından kiralanmış bir araç kasko yok sadece trafik sigortası var dolayısıyla bizim karşımızdada nişanlısının çalıştığı şirketin avukatı var kaza tek taraflı bir dikkatsizlik anında araç mıcıra kapılıp takla atıyorlar (kaza raporuna göre aracı kullanan için dalgın ve dikkatsiz kullanmaktan şuçludur)
Sürücünün yolcularla henüz bir yakınlık bağı olmadığına göre, yolcuların, "üçüncü şahıs" olmaları gerekmez mi?
Bknz: Karayolları Trafik Kanunu YEDİNCİ BÖLÜM , bilhassa madde 85 ve 86
Siz de bir avukatla görüşün, gerekirse vekalet verin.
Cevap: Ölümlü trafik kazası
"Trafik Sigortası’nda “üçüncü kişi” kavramı
Bir motorlu aracın İşletilmesi sırasında ölüm, yaralanma ve maddi hasara yol açan kazalarda Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası’ndan yararlanacak olan “üçüncü kişiler”, kural olarak, İşleten veya sürücü ile bir yakınlığı bulunmayan kimselerdir.
Ancak, 2918 sayılı KTK’nın 85, 91 ve 92 maddeleri ile Sigorta Genel Şartları’nın yorumlanmasına ilİşkin Öğretideki görüşlerle ve Yargıtay’ın uzun yıllardan beri düzenli biçimde oluşan kararlarıyla “üçüncü kİşi” kavramına aşağıdaki kişiler katılmıştır.
Bunlar:
a) İşletenin ve sürücünün yakınlarının (eşi, çocukları, annesi, babası, birlikte yaşadığı kardeşleri vb.) mal zararları dışındaki can zararları
(ölüm, yaralanma) söz konusu olduğunda, bunlar Trafk Sigortası karşı sında “üçüncü kişi” konumundadırlar. (KTK m. 92/b ve Genel Şartlar A.3-c)
b) Sürücü ve yardımcıları, kendi kusurlarından yararlandırılmamak koşuluyla, bedensel zararlarından dolayı “üçüncü kişi”ler gibi, kullandıkları veya görevli bulundukları aracın Trafik Sigortası’ndan yararlanabilirler.
c) Hatır için taşınanlar da “üçüncü kİşi” olarak Trafik Sigortası’ndan yararlanabilirler.
2918 sayılı KTK m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalanlar arasında hatır için taşınanların bulunmaması ve 1.3.1992 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar’ın A.3 maddesinde “Teminat dışı haller” arasında hatır taşımasının yer almamış olması nedeniyle hatır için taşınanlar da “üçüncü kişi” sayılmıştır."
Kaynak: https://www.hukuki.net/hukuk/index.php?article=3258
Cevap: Ölümlü trafik kazası
yardımcı olan tüm hukukçu arkadaşlarıma teşekkür ederim. 11 şubatta dava görülecek. benim yaşadığım olayda çok ilginç boyutlara ulaştı.. içinden çıkılamaz bir hal aldı. çözebilen biri varsa yardım etsin çok avukata sordum ama bermuda şeytan üçgeni gibi olay... kaza yapan araç damadın çalıştığı şirket tarafından derindereden filo şeklinde kiralanmış araç. ortada bir kasko yok firma var diyor istedik göstermiyorlar....kaza bayramda oldu ve araba iş için kullanılmıyordu (hatır olayı). kaza raporunda dalgın ve yorgun araç kullanmaktan suçludur diyor. Sonradan kaza yerine baktığımızda kazada hız ve dikkatsizlik olduğu çok belli oluyor. yolun sağı düz tarla iken direksiyou sola kırıyor damat ve su arkının üstüne takla atarak ters düşüyorlar annem ve babamda kafa tasının kırılması sonucu beyin kanamasından öldüler...Kaza tek taraflı bir kaza. Muhtemelen varsayımlar.. Damat beyin içi geçti ve araç hızlı olduğu için yoldan çıktı ve takla attılar... araç mıcıra kapıldı hakimiyetini kaybetti (klasik bir cevap) - yada kiralık araçta kusur vardı... dava günü görüp bakacağız kazanın nasıl olduğuna... işin tuhaf tarafı aracı sigorta yapan derindere firması bizi muatap görmüyor.. hiç bir şekilde kaskodan ve trafikten para alınamacağını söylüyor. Ancak tazminat davası açabileceğimi açtığımda da ödenen tazminatın damata (sürücüye) yansıyacağı söylüyorlar. biz 4 kardeşiz ve 3 ümüz evliyiz ablam şuan bekar ve 38 yaşında. 1. derece mağdur kendisidir. en son derindere firması suç oranını belirten bilir kişi raporu istedi trafik sigortasına verilecekmiş... ablam şuan pisikolojik tedavi görüyor. ve bu kişiyle hala evlenmeyi düşünüyor (çünkü ona göre bu bir kazaydı ve bilinçli olmadı hurda arabada bizde ölebilirdik nişanlımın suçu yok diyor acımıza bir kat daha acı katıyor) ben bir avukat tutmadım. çünkü ablamı bu konuda üzmek istemiyorum adalete güvenmek istiyorum.. benim elim kolum ablam yüzünden bağlı tek isteğim damat beyin bir ihmalkarlığı veya dikkatsizliği yüzünden benim annem babam bu kadar erken yaşta (55-60) mezara giriyorsa adalette onun cezasını verir.... Çareşizlik çok kötü bir şey
İlgilenen tüm arkadaşlarıma tekrar teşekkür ederim..allah kimselere içinden çıkılmaz sorunlar ve böyle acılar vermesin....
Cevap: Ölümlü trafik kazası
Bu arada damat bey o günden beri tutuklanmadı ehliyeti alınmadı. nasıl oluyorda böyyle oluyor anlamadım buda ayrı bir mesele....
temyize gönderdim ama durumu merak diyorum
2005 yılında, göstergesi bozuk olan, yakıtı biten şirket aracını yolun sağına çekemedim ama taşıdığım yolcu arabanın arkasında gelenleri uyardı. Kimseye çarpmadım ve bana çarpan da olmadı. Ancak hızlı gelen bir otomobil, 60 metre önümde, orta refüjdeki direğe çarptı ve iki kişi hafif yaralandı. 3 ay ehliyetimi alınması ve 3000TL para cezası aldım. Temyizde bozuldu ama yeniden yapılan duruşmada yine aynı cezayı aldım. Yeniden temyize gönderdim.
TEMYİZ NEDENLERİ:
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen Mahkeme Kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Olay günü tarafımdan kullanılmakta olan şirkete ait araç ile yine şirketin işi için yola çıktım. Aracın göstergesine göre yeterli yakıtım vardı. Sekiz-on km sonra, tam da geçiş esnasında aracım sol şeritte stop etti. Hemen dörtlüleri yakıp, tekrar tekrar çalıştırmayı denedim. Sağ şeride çekmeye çalıştım ama başaramadım. Şirketin işi için yanıma aldığım ALİ AMCA , stop eden aracın 10-15 metre arkasında gelen araçlara uyarı verirken, ben karşıdaki benzinliğe gittim. Dönüşüm sırasında da stop eden aracımın 60-70 metre önünde, orta refüjde elektrik direğine çarpmış başka bir araç gördüm.
1-Öncelikle Sayın Mahkeme Bilirkişi raporuna uyarak, maddi olay açısından hataya düşmüştür.
-Olay esnasında aracımın dörtlülerini yakmıştım. Aracımın 10- 15 metre arkasında
Ali Amca, gelen araçlara ikaz işareti yapmaktaydı. Uyarı işareti yapmadığım doğru değildir.
-Kaza yapan araç, benim aracımın 60 metre önünde ve orta refüjdeki elektrik direğine çarparak durabilmiş olup, sürücüsü ve yolcusu, hafif şekilde yaralanmışlardır. Yani çok çok fazla süratleri olduğu kesindir.
-Diğer araç, kamyonu sollamadan önce, takip mesafesi kuralına uyuyor olsaydı,
bu kazayı yapmamış olacaktı.
KISACA: Karşı tarafın aşırı süratli olması, takip mesafesini korumaması, benim yaptığım uyarı işaretlerini dikkate almaması, kaza yaparak hafif şekilde yaralanmalarına yol açmıştır.
2-Sayın Mahkeme’ nin verdiği karar, usule de aykırıdır.
-Bilirkişi raporu, tam olarak kazayı açıklayamamaktadır.
Bu durum, duruşma sırasında, Duruşma Hakiminin tarafıma sorduğu sorulardan da anlaşılabilir. Sayın Hakim’in, ısrarla benim aracıma çarpan, karşı tarafın aracından söz etmesi de bunu doğrulamaktadır. Benim kullandığım araca çarpan başka bir araç yoktur.
Diğer araç, aşırı hız nedeniyle yoldan çıkmış, benim duran aracımın yaklaşık atmış metre önünde, orta refüjdeki elektrik direğine çarparak durabilmiş, sonuçta da yolcusu ve sürücüsü, hafif şekilde yaralanmıştır. Yani uçarak (Benim aracıma hiç zarar vermeden), önüme düşmüş gibidirler.
Bilirkişi raporunda ne karşı tarafın süratinden, ne de benim uyarı işaretlerimden söz edilmektedir. Sayın Mahkemece, yeterli bir bilirkişi raporu alınmadan, eksik bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması, usule ve yasaya aykırıdır…
-Bilirkişi raporuna göre, her iki taraf da tali suçlu olarak betimlenmiş olup, tali suçlu olarak, sadece benim cezalandırılmam şeklinde yapılan haksızlık, Yüce Türk Adaletine Güvenen bizler için de bir yıkım oluşturmuştur. İki TALİ suçludan sadece birinin cezalandırılması hak mıdır? Dikkatinizi çekmek isterim ki: Ya iki taraf da suçlu kabul edilmeli, ya da iki taraf da suçsuz bulunulmalıydı! Sayın Mahkememiz haksızlık yapmayıp, adil olmalıydı!
-Sayın Mahkemece, her ne kadar hazırlık soruşturması aşamasında yapılan keşif yeterli görülmüş olup, yeni bir keşfe gerek duyulmamış olsa da; hazırlık soruşturması aşamasındaki keşif tarafıma bildirilmediği için, bu keşifte hem kendim bulunamadım, hem de dinletmek istediğim şahitleri, keşif aşamasında dinletme şansını bulamadım. Hazırlık soruşturması aşamasında keşifte bulunamamam ve şahit dinletemem, savunma hakkımı elimden aldığı için, usul ve yasaya aykırıdır.
İSTEMİM ODUR Kİ!
Yukarıda belirtilen nedenlerle, temyiz isteğimin kabul görerek, usul ve yasaya aykırı karar alan Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi Kararı’ nın BOZULMASI YÖNÜNDE KARAR VERMENİZİ TALEP EDİYORUM…
Şimdi durumum ne olur merak ediyorum..