Nafaka iptali

Yeniden merhaba;

Bir arkadaşım, yurtdışındaki bir yasadan bahsetti. Yasaya göre, evliyken, kadın, "eşim beni geçindirmiyor/geçindiremiyor", diye mahkemeye başvurduğunda, çalışıyorsa, adamın maaşının dörtte biri kesilerek kadına veriliyormuş.

Diyelim ki, bu adam ikinci evliliğini yaptı. Eski eşine de nafaka ödüyor, yani maaşının %25'i kesiliyor.

Ama, adamın (yeni) eşi, ilgili mahkemeye başvurarak, eşim bana (ve çocuğuma/çocuklarıma) bakamıyor derse adamın maaşı şöyle kesiliyor:

%12.5 eski eşine
%12.5 şimdiki eşine
arada çocuk olursa, daha farklı hesaplanıyor

Türkiye'de de böyle bir yasa var mı? Yani, şimdiki eşim gidip, kendisi ve oğlumuz için, bir tür tedbir nafakası istese ve bu nafaka mahkeme tarafından kabul edilse, eski eşime ödenen nafaka da aynı şekilde bölünür mü? Olursa nasıl bir başvuru yapılmalı? Yolu nedir?

Biraz ilginç bir soru oldu ama, çıldıracak gibi oluyorum düşündükçe... Ödeme emri gönderdiler ve ödeme emri elime geçmeden, nafaka ödemediğim için hapse atılmam için beni dava ettiler. Sekiz yıl aradan sonra, birdenbire ve herhangi bir uyarı olmadan...

Teşekkürler.

bizim burda farklı biraz... parasızlıktan kırılan bir ortamda böyle bir oran yok ...

hakimin takdirinde o taktirde hakkaniyet ölçüsünde hakkaniyette şu kural var boşanan erkeği ne kadar yolarsan o kadar iyidir ...kuralımız bu ...yüzde 99.99

böyle artık ..


mesela aylık 600 tl alıyosun 450 tl nafaka veriyosun üzerinede 20000 tl yemedim ye parası ne mantıklı değilmi ....

daha bitmedi çocuğun varsa babadan ayırmak için elinden geleni yapıyor hukukumuz .2 haftada bir 5 saat mesela çocuğada babayı unutma cezası veriliyor .sırf kadın haklarını korumak adına ne zulüm varsa yapılıyor erkeğe .

dünyada herhalde erkeklere hukuk önünde adaletsizlik dağıtan tek medeni hukuk bu bizim hukukumuz . zannediyorum bi kadın yazmış herhalde ...

Ne yazık ki haklısınız...

Ben ayda 4000 TL kazanıyorsam bunun 3700 TL'sini eski eşime (üstelik kendisi ayda 3500/4000 TL kazanıyor... bankacı) vermek çok kötü olacak. Böyle de kalmayacak. Önümüzdeki yıl, benden 4500 TL aylık nafaka isteyecekler, ki; bu durumda maaşımı da aşacak istenilen tutar.

Ben, bana kalan parayla kiramı mı ödeyeyim, aileme mi bakayım, çocuğuma güzel bir gelecek mi hazırlayayım?

Adalet'in bir dengesi olmalı ve tarafların çıkarlarını karşılıklı olarak gözetmeli. Kadın haklarının korunmasına bir şey demiyorum ama, bu tür konularda, bir tarafın çıkarı gözetilirken, diğer tarafının insanca yaşama hakkının çiğnenmesini kabul edemiyorum.

Benim bildiğim kadarıyla, Yoksulluk Nafakası, eski eşin, zor duruma düşmemesi ve belli bir yaşam kalitesini sağlaması için gerekli. Ancak, bu nafaka "zenginleşme" amacı ile kullanılıyorsa burada bir hukuksuzluk var. Yasa Koyucular, hukuk sistemimizdeki bu açık üzerinde çalışmalılar, diye düşünüyorum. Yani, eski eş, uzun süre bekleyip, birden bire diyebiliyor ki, senden nafaka alacağımı istiyorum. İyi, tamam. Buna hakkın var. Ama, eski eş, bunu, diğer eşin hayatına kastedercesine yaparsa ne olacak? Yani, o kişinin taşınmaz mallarına, maaşına ve gelirlerine haciz koydurtur, o kişiyi hapse attırmaya çalışır ve gelirinden daha çok nafaka isterse ne olur?

Bu tür durumlarda, Uzlaşma Kurulu gibi bir makamın olması gerekiyor. Hukuk sistemi, bu kişiye demeli ki, "Tamam. Haklısın. Ama, bu insanın da bir hayatı var. Gelin, oturun ve uzlaşmaya çalışın". Herhangi bir uyarı olmaksızın, aniden saldırıp, karşı tarafı darmadağın etmenin nasıl bir mantığı olur ki?

Yasa, bu hakkı karşı tarafa tanımamalı ve herkes için adil bir çözüm önerebilmeli, diye düşünüyorum. Benim derdim nafaka ödememek, veya mevcut borcumdan kurtulmak değil. Ama, bu nafakamı öderken de, insanca yaşamaya ve aileme iyi bir yaşam sunabilmeye fırsatım olmalı...

Şu an gerçekten moralim çok bozuk...

Nafaka olayında, eşinle anlaşmalı / çekişeli boşanma esnasında her ne olursa olsun nafaka istemiyorum diye belge verirse, mahkemede de bu kayıt edilirse, ilerde oldu da eşin nafaka isterse ne olur ?

Hakim, önceden senin beyanın var olmaz mı der yoksa ekonomik duruma bakıp bir sonucamı varır ?

Saygılar.

Merhaba;

Hakim, üç ay hapis cezası verdi... Tanrı yardımcım olsun.

Bende şu an boşanma işleriyle uğraştığım eşimle bir an önce evlenebilmek için eski eşimle yalvar yakar yıldırım bir boşanma protokolü yapmıştım. (salaklığıma doymayayım) 35 000 tl tazminat, ayda 500 tl kızıma nafaka, yıllık 20 000 tl kızımın okul ücreti. Allahtan eski eşim biraz anlayışlı olduda tek kuruş istemedi şimdiye kadar...

Daha önceden, eski eşimin avukatının açtığı dava sonucu üç aylık hapis cezasına çarptırıldığımı yazmıştım. Duruşmaya avukatım girmiş. Bir şey söylemeden de çıkmış. Yapılacak bir şey yoktu, asıl suç sizde, diyor. Neye üzüleceğim şaşırdım. Şimdi, hapis cezasının infaz edilmemesi veya infazın durdurulması için, benim davalı ile anlaşmam lazım. Ki, onlar da bu davayı beni sıkıştırmak amacıyla açtılar.

Elimde beş kuruş para, birikimim yok. Kızım hasta, hastaneye bile götüremiyorum. Ailem de bana yardımcı olamıyor. Bu durumda, davalı ile anlaşamayacağız. Zira, avukatı aileme ait olan bir eve gözünü dikmiş. O evin satılmasını istiyorlar borç karşılığında. Ailem de buna yanaşmayacak. Benim de taşınmaz malım yok.

Bu durumda üç aylık hapis cezasını -ki bir kereliğine mahsus veriliyor. Davalı bir daha hakkınızda benzer dava açamıyor- çekeceyim. Temyiz edeceğiz ama, avukat sonuç değişmez, diyor.

Bu durumda, ne olacağını söyleyeyim size:

1. İşimi kaybedeceğim. Eşim ve çocuğum açıkta kalacaklar. Kırk küsür yaşındayım ve benim iş bulmam neredeyse imkansız olacak. Uzun zaman alacak. Bu arada, diğer borçlarım birikecek.
2. Nafakayı ödeyemeyeceğim. Bu aşamada, hapsi yatsam bile, borç Maliye'ye devredilirmiş. Yani, hacizler başlayacak, banka hesaplarıma blokaj konulacak, bana en ufak para gelse davalıya aktarılacak.
3. İş kuramayacağım veya GBT'me işlendiği için işe kabul edilmeyeceğim.
4. Çocuğuma hiçbir zaman güzel bir gelecek veremeyeceğim.

Evet, arkadaşlar: bir insanın hayatı böyle güzel bitirilir. Eşimi ve çocuğumu annemin yanına götürüp, yaşamıma son vermeyi düşünüyorum. Artık herhangi bir umudum kalmadı. Eski eşimi aradım. Bana ne dedi, biliyor musunuz? "Beni ilgilendirmiyor. Seninle konuşacak bir şeyim kalmadı. Hapis yatacak olman senin sorunun" ve telefonu yüzüme kapattı.

Eşime ve çocuğuma sımsıkı sarılıyorum. Hayatımda çıkmaz bir yola girdim. Daha doğrusu, beni bu yola soktular. Bir avukat tanıdığımız var. Çok değerli bir insan. O'nun yorumu şu oldu: bu borç, seni hayatın boyunca uğraştırır, seni süründürecekler.

Adalet bu olmamalı! Bir insan, başka bir insanın yaşamını böyle rezil etmemeli, o insanın hakları da korunmalı. Fakat; korunmuyor. Ben, namuslu bir insanım. Kimsenin malını çalmam, çırpmam. Afedersiniz eşşek gibi çalışıyorum. Evime iki kuruş para götüreyim derdindeyim. Ve, adli bir suçlu olarak hapse gireceğim. Ki, bunu kabul edemem.

Ben böyle adaletsiz bir dünyada yaşamak istemiyorum... Canımı alacağım.

Umarım, eski eşim, bir çocuğu babasız bıraktığı, o insanın da hayatını rezil ettiği için çok mutludur şu an... Başka bir şey diyemiyorum.

Hepinize teşekkürler...