Cevap: Eşitim, eşitiz eşitsiniz
Alıntı:
gecem1970 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Burak Temur,
Size yanıt yazmıyorum. Çünkü kaynak belirtmeden verdiğiniz gazete yazılarını muatap almıyorum. Umarım Hukuk deyince anladığınızda gazete yazılarıyla sınırlı değildir. Laf aramızda onlar gazeteci. Eğitim bilimci, hukukçu doktor değil. Biraz tedbirli yaklaşmak lazım. Hatta o yazının temel kaynağı YÖK başkanı bile konuştuğu alanın uzmanı değil.
Öncelikle yanıt yazmıyorum diyip yanıt yazdığınız için sağolun.Çelişiklik bu olsa gerek.Ayrıca hatamı da gösterdiğiniz için çok sağolun haberin kayanğı linkte belirtilmetedir..Kaynek:http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/435764.asp'' açın okuyun birde.Söz konusu makale kişsel b,r görüş içermemktedr.Yanıt verdiğiniz için teşekkür eder saygılarımı sunarım.
Cevap: Eşitim, eşitiz eşitsiniz
"ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, önceki gün YÖK Genel Kurulu'nda karara bağlanan yeni üniversiteye giriş sistemininin asıl amacının 'doğru öğrenciyi doğru programa yerleştirmek' olduğunu söyledi. Yarımağan, yeni sisteme göre kimya ve biyolojide iyi olan bir öğrencinin tıp fakültesine, matematikte iyi olan bir öğrencinin de mühendisliğe gireceğini belirterek, "Bizim amacımız öğrencilerin dershaneye gitmesini engellemek ya da onları teşvik etmek için bir sistem hazırlamak değil. Bizim amacımız hangi adayın daha iyi mühendis olacağını en iyi şekilde seçmek ve doğru insanları doğru programlara yerleştirmek. Bu sistem de bunu amaçladı" dedi."
http://www.radikal.com.tr/Radikal.as...&CategoryID=77
Biz neden iki basamaklı sistemden tek basamaklıya dönmüştük hatırlayıp bakan varmı kaynaklara?
Bu sistemin profesyonel öngörüme göre sonuçları şunlar olacaktır.
1. Fırsat eşitsizliğini en üst seviyeye taşıyacaktır.
a)Özel ders ve dershaneden yoksun öğrenciler için üniversite kapalı kapanacaktır.
b) Şehir merkezinden köye, doğudan batıya doğru gidildikçe tabela üniversiteleri dışındaki üniversitelere girme oranı düşecektir.
c) Meslek liseliler için yüksek okullar dışında (o da şüpheli ama) üniversite kapısı kapanmıştır.
2. Çok bilen az düşünebilen öğrenciler dönemine yine dönülecektir. Tek basamaklı sistemin özünü oluşturan soru biçimi bir iki yıl içinde terk edilecektir.
3. Yabancı dil öğretiminde inanılmaz bir gerileme görülecektir.
4. Sistemin bireylere, ailelere ve topluma getireceği inanılmaz maliyet kaliteden tavizle sonuçlanacaktır.
5. Bu uygulamayla meslek liselerinin pek çoğu pratikte kapatıldığına göre boşluğu dolduracak alt ssitemin üretilememesi ciddi ekonomik ve toplumsal sorunlar doğuracaktır.
Benden bu kadar.
Benim bir önerim var. Giriş sistemini değiştirmeyelim. Sadece imam hatiplilerin önündeki katsayı engelini kaldıralım. İmam hatipleri düz lise olarak tanımlayalım. Çok ciddiyim. Getirilen sistemin maliyeti o kadar ağır ki inanın bu çok daha iyi bir çözüm. İster inanın ister inanmayın bu memleketin fakir çocukları için şu anki sistem çok daha iyi. Onlar şu anki sistemde daha eşitler!! Öyle bie karıştırıldıki kafaları sadece farkında değiller. İzin verin onlara lütfen. Bırakın okusunlar...
Cevap: Eşitim, eşitiz eşitsiniz
Alıntı:
gecem1970 rumuzlu üyeden alıntı
Neyse sizi ayrıntılara boğmayayım. Gerçi verdiğim linkteki giriş sitemi açıklamasını anlalamışsınız ama anlayacağınız bir yol gösterebilrim. Analitik geometri çok zor değildir tabii. ÖSS sorularıyle. 1985-1987 yıllarının ÖYS sorularına ulaşın. (İkinci basamak sınavın) Gerçi siz mattemetik mezunusunuz. İsterseniz söyle yapalım. Siz sözel bölümü yanıtlayın. Bana netlerinizi bildirin.(alt bölümlere göre) Bende 1987 de hangi hukuk fakültelerine nasıl giremeyeceğinizi göstereyim size. Yada önümüzdeki yılı bekleyin.
Ben pek iyi bir örnek olmam ama. :p Sınavın iki basamaklı yapıldığı 90'lı yıllarda ÖSS ve ardından ÖYS'ye girmiştim. (Tüh yaşım da meydana çıkacak. :) )ÖYS'de matematikten tam yapmayı beklerken 3 yanlış yapmış, edebiyat 3 yanlış, tarih 2 yanlış, coğrafya ve okumadığım felsefe grubu yanlışsızdı. Kimya-fizik-biyolojiden de yanlışlarım vardı ama sayısını hatırlamıyorum. TS veya TM sıralamam MF sıralamamdan daha iyiydi. :o
O zamanki ÖSS sıralamam 72., ÖYS sıralamam 500'lü birşeydi.
Şimdi yaşlandım, eskisi kadar hızlı çözemiyorum, iyi konsantre olamıyorum, ama 2008 ÖSS'de de EA-2'de 1982. olduğumu söylemeliyim.
Soruları bulursam hafta sonu çözerim. :)
Cevap: Eşitim, eşitiz eşitsiniz
Cevap: Eşitim, eşitiz eşitsiniz
Cevap: Eşitim, eşitiz eşitsiniz
Her yerde geçmiş yılların matematik testleri var, ama diğer testler yok.
1985-1987 yılları Türkçe ve Sosyal sorularını bulabileceğim bir link biliyor musunuz?
Cevap: Eşitim, eşitiz eşitsiniz
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Her yerde geçmiş yılların matematik testleri var, ama diğer testler yok.
1985-1987 yılları Türkçe ve Sosyal sorularını bulabileceğim bir link biliyor musunuz?
Ben linkten canlı yayından anlamam hemen hemen tüm kitap evlerinde 1981 den günümüze sayısal ve sözel sınav soruları ve çözümleri mevcut. Alın bakın okuyun çözün. Kitap kokusu da hoştur....
Cevap: Eşitim, eşitiz eşitsiniz
Ben bu forumu yakinen takip ediyorum. Ancak bir şeyler yazmayayım diyordum. Çünkü çok komik... Aslında hiç birinize katılmıyorum ama hepinize de
ayrı ayrı katılıyorum...
Aslında sorun çok daha büyük inanılmaz büyük. İmam hatip düz lise ters lise teknik lise farketmez...
Ben ne zaman YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İzzet Özgenç denen adamı dinledim. Hemde rezalet sayılacak bir sınav sonrası yaptığı söyleşiyi tamam dedim. Eğitim hak ile yeksan olmuş...
Zaten bir önceki milli eğitim bakanı diye adlandırılan şahıs Milli eğitimi katletmişti. Vatana ihanet bundan büyük nasıl yapılır diye düşünüp dururdum birleşince büyük oluyormuş. Laik eğitim Cumhuriyet çağdaşlık ve Atatürk düşmanı bir önceki Milli Eğitim bakanı 3-6 ay arasında müfradat değiştirerek eğitimi laçka ederek bilgi yerine ezber ve torpili yerleştirerek zaten eğitim diye bir şey bırakmamıştı... Son üç dört senedir sonuçlarını görüyorduk bu sene tam oldu...
Bu tip yetmezmiş gibi bir de YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İzzet Özgenç özetle ''tarikat ve cemaatlerin dernekleşerek özel hukuk kişileri olması halinde özel öğretim kurumu açarak din eğitimi verebileceği'ni söylemedimi tamam dedim bu iş bitmiştir...
Ben YÖK başkanından ''daha fit'' söylem vede eylem beklerdim. Örneğin..
'' YÖK bize YÜK olmaya başladı. Zırt pırt anayasa ve kanunlara takılıyoruz. Her nekadar 11. ha bire bizim gibileri atıyorsa da bu ülkede Cumhuriyet ve rejimi korumaya yönelik kanunlar var. Oysa öğretim tarikat cemaat bize bağlı vakıf eliyle öylesine yürütülse hiç sorun olmaz... Katsayı sorununu kökten çözdük.. Bundan sonra sınav yok... Tarikatlere gidin bir yerlerde okuyun... Nasıl sa iş yok.. okusanızda değişen bir şey de yok... Ancak tıp bilimine azıcık dikkat o sorun açabilir... Gerçi ''Taktiri İlahi'' söylemimiz hala geçerli ama olsun... Dalak yerine böbrek almakta olmaz... YÖK buna karşı...''
Katsayının kaldırılması eşitlenmesi filan yetmez. Sakın burada İmam Hatiplilere laf edeceğim anlamı çıkmasın... Görünen o ki al birini vur ötekine... Her sınava girene +150 puan verilmeli ve belirli sayıda ki yanlış yanıtın doğruyu götürmesi iptal edilmelidir. Ancak böylelikle iki üç senedir yaşadığımız kepazelikten kurtuluruz...
Saçma sapan dünyada eşi benzeri olmayan bir eğitim sistemi, ihtiyacı bilmeme, abuk sabuk bir sürü sınav çocukları ezber ve test manyağı yapma ama bilgide nanay olmalarını sağlama... Katsayı olsa ne olur olmasa ne olur ? Ha katsayının önemli olup olmadığı tartışılır elbette amma baştan buraya gelene kadar düzgün olsa herşey... Her şey yamuk katsayı neden düzgün olsun...
TC devleti çok genç nüfusa sahip olmasına karşın ihtiyacını ve ne istediğini bilmeyen tek dünya devleti.. Eğitim öğretimin bu kadar kötü olduğu başka bir yerde ben görmedim duymadım. ( Sanırım düzgün devletlerle karşılaştırdığımı anlamışsınızdır.)
http://www.idealdoruk.com/tr/bayi/turkiye_haritasi.gif
Yukarıda ki resme iyi bakın okullarımızda okutulan Coğrafya dersinin Türkiye haritası... Allah için söyleyin '' Bizim sınırlarımızın bir kısmını kürdistan olarak gösterenlere kızma hakkımız var mı?'' Avrupayla bağlantımız yok olmuş... Bulgaristan'la Yunanistan'ı yok edip bir deniz koymuşuz oraya...Gürcistan Ermenistan ve İran ın yarısı yok... Asya tarafımızda deniz olmuş... EE dört beş ilide biz bazı haritalarda vermişiz ne olmuş ? Gürcistan'la komşu olduğumuzu bilmeyen Coğrafya öğretmeni gördüğüm gibi, Azerbeycanla asla sınırımız yok diyeni de gördüm... Şimdi bu öğretmenin yetiştirdiği öğrenci İmamhatipli olsa ne olur ? Düz lise çıkışlı olsa ne olur ?
Her ile ilçeye mahalleye sokağa üniversite açarak eğitim olmaz... İhtiyaçlar bilinecek gençlerimiz ona göre yetişecek ihtiyaç ve isteğe göre yönlendirme yapılacak... Bizim siztemimiz Ali baba kırk haramiler...
Geçenlerde bir forumda okuyordum. En iyi hukuk eğitimi veren fakülte hangisiki tartışması içerisinde gizli soru ''hangisinden kolayca mezun olurum'' olan bir forum... Forumun bir yerinde bir huuk fakültesinde sınavların TEST olarak yapıldığı yolunda bir bilgi vardı. Bir HUKUKÇUNUN en son yapması gereken şeydir test... Test nosyon filan vermez bilgi de vermez ezber verir.. Ezberle hukukçu olanlarsa şapşal şapşal işler yapar...
'' A şahsının B şahsından alacağı vardır. Ancak aralarında herhangi bir hukuki belge yoktur. B şahsı bunu bahane ederek A şahsına olan borcunu ödememe kararındadır. Oysa A arkadaşlık adına bu işi yapmıştır. Bu durum karşısında A arkadaştan öte dostu olan C ye gider ve plan yaparlar. C planın uygulanmasına razı değildir ama A yı kıramaz sadece iştirak eder. B yi bir köşe başında kıstırırlar ve döverler. Ancak B aldığı bir darbeden yere düşer ancak her zaman ki gibi belediyenin ''Rögar'' kapağını takmaması sonucu buradan düşer, C panik içerisinde itfaiye ve ambulansa telefon açar, ama gele gele önce zabıta gelir, A paniklediğinden sigara içmiş ve izmaritini yere atmıştır. Zabıtada kabahatler kanununa istinaden yere sigara zimariti atmaktan A ya ceza yazmak ister, A ile C başlarında daha büyük sorun olduğundan zabıtaya mukavemet ederler, zabıtanın çağırdığı polis A ile C yi ''memura mukavemet ve hakaretten'' alır götürür. 78 dakika sonra gelen itfaiye ile ambulans C den ''fuzuli meşgul etme'' yönünde şikayetçi olur. Bir gün sonra denizde B nin cesedi bulunur.. Otopsi sonucu B nin ciğerlerinde ''tuzlu su'' çıkar yani boğulmuştur... Ancak polis yaptığı inceleme sonucu Bankaların güvenlik kameralarından A ve C ile olan kavgasına ulaşır... Ne hikmetse tam orada bulunan MObese kamerası O ''anı '' kaydetmemiştir.... Siz bu mahkemenin hakimisiniz vereceğiniz karar ne olur ?''
Hadi bunu testle çöz... testi bırak hukuk normuyla çöz bakalım... Ben huku fakültesinde öğretim üyesi olsam en basit sorum bu olur... Sonuç ne olur bilemem...konu karışmasın....
Eğitimin Hak ile yeksan edildiği bir yerde imam hatip kavgası veyatürban kavgası yapmak abesle iştigaldir. Zaten devleti yönettiğini sanan zihniyet rezaletini bildiğinden toplumu bunlarla oyalamaktadır...
Şimdi gene bir forumda okudum... Ankara Hukuk Kontenjanını 1000 e çıkarmış !!! İyi b.k yemiş... Neden ? İşte bu sorunun yanıtıdır benim aradığım... Hemen hemen tüm avukatlar avukat çokluğundan öğretim üyesi olmayan bir çok özel üniversitede ''niteliksiz'' hukukçu yetiştirildiğinden şikayetçi iken... Avukat sayısı ihtiyaçtan fazla ve bazı avukatların ( Kimse kusura bakmasın) değil avukat mübaşir bile olamayacak eğitim almak zorunda kaldığı bir sistemde neden kontenjan artar... Açık olan hakim savcı boşluğunu doldurmak böyle olmaz... Bu hem eğitimi hem saygınlığı doğal olarakta kazancı baltalar.. Bu ülkede Roma hukukundan bihaber avukat var... EE o avukatın bir sürü arkadaşı var hakim savcı v.s..... Böyle eğitim mi olur ?
RTE boşuna bağırıp durmuyor en az üç çocuk... Bu sistemle biri aile avukatı biri aile doktoru biri aile öğretmeni olur...
Öyle başarılı bir eğitimimiz varki zorda kalırsak avukat ameliyat yapar o da ayrı...
Katsayıymış...
Cevap: Eşitim, eşitiz eşitsiniz
Herkesin eşit ve adil şartlarda sınava girmesi sağlanmak istiyorsa, katsayı tamamen kaldırılmalı. Kimse meslek lisesine veya imam hatipe zorla gönderilmiyor değil mi? Neden avantaj veya dezavantaj olsun ki katsayı?
Tamam Fenerbahçe çok büyük, 3 puan farkla başlasın lige demek gibi birşey bu...
Cevap: Eşitim, eşitiz eşitsiniz
İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın'dan, oöbp katsayılarının eşitlenmesine karşı yaptığı açıklamada, tam da bu konu başlığına uygun bir vecize:
“Eşitlik, eşit insanlar arasında olur.”
"Bazı insanların daha eşit olduğu" ülkemizde bu önemli bir itiraf aslında.