Cevap: Maaştan yapılan kesintilerin yeni yasa ile durumu
Mallesef. İcra daireleri gidip görüşünce işi halletmiyor.
Dün emekli maaşımdan 1/4 oranında kesinleşmiş haczin kararını alan İzmir 1. icraya gittim. Hiç iglilenmediler, mahkemeye vereceksiniz dediler.
Saatlerce uğraşıp dilekce, harç yatırma, pul, fotokopi gibi işleri hallettikten sonra
Dilekceyi İcra mehkemesine yönlenmek üzere teslim ettim.
Ancak 1 ayda sonuç alınırmış.
Oysa bu sırada icrayı kaldırıp, alacaklı konumda bulunan Varlık yönetim (modern ve yasal tefeciler) şirketini anlaşmaya zorlamaktı amacım.
-6500 YTL 20 aydır yaptıgım 5700 odemeye ragmen 44000 olmus.
-16000 tl uzerınden ıcranın da kesılmesının devamı kaydıyla ayrıca 520 lıra taksit ıstedıler.
-Bu gün akşama kadar defeaten ödemem kaydıyla 8200 tl ye razı geldilerdi.
-Bu gunden sonra peşin bile ödesem 14000 tl den aşağı olazmış.
Tutarsız farklı farklı rakamlar telefuz ediyorlar.
Bu varlık yönetim sirketlerini şikayet edeceğimiz bir yer yokmudur?
Asıl alacaklı banka borcumuzu yüzde 40-50 değerleri ile bunlara devretmiş ve banka hiç bir şekilde bizi muhattap kabul etmiyor.
Dağ başı olmuş ülke ve orman kanunları yürülükte.
Cevap: Maaştan yapılan kesintilerin yeni yasa ile durumu
evet arkadaşlar benim araştırdığım kadarıyla bu konuyla ilgili yargıtayın almış olduğu emsal kararlar var
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/22777
K. 2003/26808
T. 30.12.2003
• KISMİ ÖDEMELERİN ÖNCELİKLE ASIL ALACAKTAN DÜŞÜLMESİ ( Borçlunun Faiz ve Masrafları Ödemede Gecikmemiş Olmasının Zorunlu Olması )
• ÖDEMELERİN ÖNCELİKLE ASIL ALACAKTAN DÜŞÜLMESİ ( Borçlunun Faiz ve Masrafları Ödemede Gecikmemiş Olmasının Zorunlu Olması )
818/m.84
ÖZET : BK.nun 84. maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Anılan hükmün uygulanabilmesi, takip talepnamesinde ayrıca istenilmesi koşuluna bağlı olmayıp işlemin memurlukça re'sen ve sözü edilen hükme uygun biçimde yapılması zorunludur.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Hukuk Genel Kurulunun 27.9.2000 tarih ve 2000/12-1148 esas, 2000/1193 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, B.K.nun 84. maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Anılan hükmün uygulanabilmesi takip talepnamesinde ayrıca istenilmesi koşuluna bağlı olmayıp işlemin memurlukça re'sen ve yukarıda açıklanan hükme uygun biçimde yapılması zorunludur. Mercice yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen rapor yukarıda açıklanan ilkelere uygun değildir. O halde, B.K.nun 84. maddesi kendiliğinden uygulanarak hesaplama yapılması ve kalan borçla ilgili şikayetin buna göre değerlendirilmesi gerekirken, yasaya uygun görülmeyen rapor esas alınıp yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 30.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/7591
K. 2007/693
T. 7.2.2007
• İCRA DOSYASINA YAPILAN KISMİ ÖDEMELER ( Borçlu Faiz ve Masrafları Ödemedikçe Ana Paraya Mahsup Edilemeyeceği - Uygulanması İçin Alacaklının Talebine Gerek Bulunmadığı )
• BORÇLUNUN İCRA DOSYASINA TAKSİTLE YAPTIĞI ÖDEMELER ( Faiz ve Masraflar Ödenmedikçe Ana Paraya Mahsup Edilemeyeceği - Uygulanması İçin Alacaklının Talebine Gerek Bulunmadığı )
• BORCUN FAİZİ VE MASRAFLAR ( Ödemedikçe Borçlunun İcra Dosyasına Yaptığı Ödemelerin Ana Paraya Mahsup Edilemeyeceği )
818/m. 84
ÖZET : Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeler ana paradan tenzil olunmak suretiyle sonuca varılmıştır. Oysa Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi uyarınca borçlu faiz ve masrafları tediyeden gecikmiş değilse kısmen icra eylediği ödemeyi resulmale mahsup edebilir. Borçlu faiz ve masrafları ödemedikçe kısmi ödemeler ana paraya mahsup edilemez. Bu maddenin uygulanması için alacaklının talebine gerek yoktur.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, icra takibinde istenen alacak miktarınca borç bulunmadığının tesbitine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeler ana paradan tenzil olunmak suretiyle sonuca varılmıştır. Oysa Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi uyarınca borçlu faiz ve masrafları tediyeden gecikmiş değilse kısmen icra eylediği ödemeyi resulmale mahsup edebilir. Borçlu faiz ve masrafları ödemedikçe kısmi ödemeler ana paraya mahsup edilemez ( HGK. 09.10.2002 gün 2002/12-709 E. 2002/781 K., 12. H.D.nin 09.03.2004 gün 2004/170-5383 sayılı kararları ). Bu maddenin uygulanması için alacaklının talebine gerek yoktur. Öte yandan takip dosyasında yapılan taksitlendirmeye ilişkin anlaşmada ödemelerin doğrudan doğruya ana paradan mahsup olunacağına dair bir açıklamaya yer verilmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan düşülmek suretiyle borcun bilirkişiden alınacak ek raporla saptanması ve taksit anlaşmasında kabul edilen ilk takip tarihi itibariyle gerçekleşen faiz tutarı da gözetilerek davanın karara bağlanmasından ibarettir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan yasanın ve taahhütnamenin yorumunda hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 07.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/20859
K. 2005/23988
T. 5.12.2005
• İCRA DOSYASINA YAPILAN KISMİ ÖDEMELERİN MAHSUP YÖNTEMİ ( Öncelikle Faiz Masraflardan Düşülerek Tasfiye Edilmesi Yasadan Doğan Bir Zorunluluk Olup Bu Uygulamanın Gerçekleştirilmesi Alacaklının Talebine Bağlı Olmadığı )
• FAİZ MASRAFLARI ( İcra Dosyasındaki Borç Karşılığı Yapılan Kısmi Ödemelerin Öncelikle Faiz Masraflardan Düşülerek Tasfiye Edilmesi Yasadan Doğan Bir Zorunluluk Olup Bu Uygulamanın Gerçekleştirilmesi Alacaklının Talebine Bağlı
818/m. 84
2004/m.71
ÖZET : İcra dosyasındaki borç karşılığı yapılan kısmi ödemelerin öncelikle faiz masraflardan düşülerek tasfiye edilmesi yasadan doğan bir zorunluluk olup, bu uygulamanın gerçekleştirilmesi alacaklının talebine bağlı değildir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlunun İİK'nın 71. madde koşullarında dosya borcunun ödendiğinden bahisle icra mahkemesine yaptığı başvuru sonucunda, mahkemece ödeme belgelerindeki borcun ana paradan mahsubu sonucu takibin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Zira uygulaması talebe bağlı olmayan BK 84. maddesi nazara alınarak ödeme tarihleri itibariyle dosya borcunun ulaştığı, miktar tesbit edilmeli ve ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan düşülmesi suretiyle bakiye dosya borcu olup olmadığı tesbit edilmelidir. Anılan madde hükmüne aykırı biçimde ve yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmadığından mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 05.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi
peki biz şimdi hakkımızı nasıl ve nerede arayacağızz